Yeni tip koronavirüsün gölgesinde geçirdiğimiz ikinci Ramazan ayında herkes, içindeki buruk huzur duygusuyla orucunu tutuyor. Sevdiklerimizle paylaşamadığımız iftar ve sahur sofralarında bugünlerin geride kalması ve sağlıklı günler için eller semaya açılırken biz de koronalı Ramazan günlerinde vatandaşların merak ettiği soruların cevaplarını vermeye çalışıyoruz. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı açıklamalarıyla Oruç tutarken niyet etmeyi unutmak | Niyet etmeden oruç tutulur mu? sorularının cevabı….
ORUÇ TUTARKEN NİYET ETMEYİ UNUTMAK
Oruç tutmak her nasıl ki İslamiyet’in şartlarındansa niyet etmek de orucun şartları arasında yer alır. Din alimlerine göre, niyetsiz oruç sahih değildir. Yani oruç tutmak için mutlaka niyet edilmeli, kalbinizde yer alan niyet ifadesini dile dökmelisiniz. Ancak bazı Müslümanların, uykulu halde niyet etmeyi unutmaları gayet doğaldır. Bu durumda dini kanaat önderleri, sahura kalkmanın da niyet etmek sayıldığını vurgulamaktadır.
Krem, merhem sürmek orucu bozar mı?
Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak üzere adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine kadarki süredir. Ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz. Bu oruçlar için, “yarınki orucu tutmaya” şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve “yarınki Ramazan orucuna” şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazanın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir.
Geğirmek orucu bozar mı? Boğaza ekşi su gelmesi, mide suyu orucu bozar mı?
NİYET ETMEDEN ORUÇ TUTULUR MU, KABUL OLUR MU?
Kaza, keffaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için gün batımından itibaren en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olmalıdır. Bu tür oruçlara niyet edilirken, “falanca kaza, keffaret veya adak orucuna” şeklinde belirtilmesi gerekir.
Şafiî mezhebine göre ise nafile dışındaki tüm oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nafile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden öncesine kadar niyet edilebilir.
Cünüp iken oruç tutulur mu? Rüyalanmak orucu bozar mı?
Bu durumda Ramazan orucunda niyet etmekten oruç tutmak, o orucun geçerliliğini yitirmesine sebebp olur. Niyet etmeden tutulan oruç, aslında uygun, doğru ve gerçek olmaz. Niyet etmenin sahur vakti unutulması halinde, imsaktan sonra da niyet gerçekleştirilebilir. Ancak bunun için imsak vaktinden yani sabah ezanından sonra hiçbir şey yiyip içmemiş olmak gerekmektedir.
Banyo yapmak, duş almak, yıkanmak ve denize girmek orucu bozar mı?
SAHURDA YAPILMASI GEREKENLER
Ramazan ayıda mümkün olduğu kadar sahur yapmaya gayret etmeliyiz. Sahurların yüksek fazîlet ve kıymeti hakkında Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Bir yudum su ile dahî olsa sahur yapınız.” (Abdurrazzâk, Mu sannef, IV, 227/7599)
“Sahur yemeği yiyin, zîrâ sahurda bereket vardır.” (Buhârî, Savm, 20)
Hadis-i şerifte buyrulur:
“İftarı acele ediniz; sahûru geciktiriniz!..” (Taberânî, Mûcemu’l-Kebîr, 25, 163)
Hz. Enes’ten rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
“Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.” (Buhârî, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45)
İbni Ömer (r.a.) dedi ki, Resûlullah‘ın iki müezzini vardı: Bilâl ve İbni Ümmü Mektûm. Resûlullah şöyle buyurdu:
Tükürük yutmak orucu bozar mı? | Oruçta tükürük yutmak orucu bozar mı Diyanet
“Bilâl geceleyin erkence ezan okur. Siz İbni Ümmü Mektûm ezan okuyuncaya kadar yiyip içiniz.”
İbni Ömer, “Bu ikisinin arasındaki zaman, biri inip diğeri çıkıncaya kadar geçen vakitten ibaretti” demiştir. (Buhârî, Ezân 11, 13, Şehâdât 11, Savm 17)
Resûlullah, oruç tutarken sahura kalkmayı ve iftarda acele etmeyi tavsiye etmiştir. (Buhârî, Savm, 45; Müslim, Sıyâm, 48; Tirmizî, Savm, 17/708.)
“Gündüzün orucuna sahur yemeği ile gecenin ibadetine de öğle uykusu ile yardımcı olunuz!” (Hâkim, I, 588)
Ebûbekir (r.a.) şöyle buyurur:
“Ramazan’da (Teravih) namazından ayrılıp, hizmetçilerden ale’l-acele sahur yemeği getirmelerini isterdik, çünkü fecrin doğmasından korkardık.” (Muvatta’, es-Salâtü fî Ramadân, 7)
Kolonya koklamak orucu bozar mı Diyanet? | Parfüm, kolonya kokusu orucu bozar mı?
“….Sakîf temsilcilerine İslâm’ın farzları ve ahkâmı öğretildi. Hz. Peygamber, Ramazan’ın kalan kısmında oruç tutmalarını da onlara emretti. Bilâl-i Habeşi, onların sahur ve iftar yemeklerini yanlarına götürürdü.” ( Vâkıdî, III, 968.)
Zeyd İbni Sâbit (r.a.) dedi ki:
Biz Resûlullah ile birlikte sahur yemeği yedik sonra da sabah namazını kıldık. Sahur yemeği ile sabah namazı arasında ne kadar zaman geçti? diye soruldu. “Elli âyet okuyacak kadar” cevabını verdi. (Buhârî, Savm 19; Müslim, Sıyâm 47)
Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır:
“Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
Allâh Teâlâ, teheccüd namazını Peygamber Efendimiz’e husûsî olarak farz kılmıştır. Bizler de Ramazan-ı Şerif içerisinde sahura kalktığımızda en az 2 rekat teheccüd namazı kılmaya gayret etmeliyiz. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Gecenin bir kısmında da sâdece sana mahsus bir fazlalık olmak üzere Kur’ân ile teheccüd namazı kıl. Umulur ki Rabbin seni Makâm-ı Mahmûda eriştirir.” (el-İsrâ 17/79)
Teheccüd namazı ile ilgili Resûlullâh buyurdular:
“Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah’a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır.” (Tirmizi, Deavât, 101)
“…Farzlar dışında en faziletli namaz, gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 203)
Yine Allah Resûlü buyururlar ki:
“Cebrâîl (a.s) geldi ve şöyle dedi: «…Hiç şüphe yok ki, mü’minin şerefi (değeri) teheccüd namazındadır…»” (Cem’u’l-Fevâid, I. 335)
SAHUR DUASI
“Ya mefzei inde kurbetiy, veya ğavsi inde şiddeti, ileyke fezi’tu ve bike isteğestu, ve bike luztu la eluuzu bi sivake vela etlubu’l ferece illa minke, fe eğisni ve ferric enni, ya men yekbelu’l yesire ve ye’fu eni’l kesiri, ikbel minni’l yesire, ve’fu enni’l kesire, inneke ente’l ğafuru’r Rahim, Allahumme inniy es’eluke iymanen tubaşiru bihi kalbi, ve yakinen hetta a’leme ennehu len yusiybeni illa ma ketebte liy, ve razzini mine’l ayşi bima kasemte li, ya erheme’r rahimin. Ya uddeti fi kurbeti veya sahibi fi şiddeti ve ya veliyyi fi ni’meti ve ya ğayeti fi rağbeti ente’s satiru avreti, ve’l aminu rev’eti ve’l mukiylu asreti, feğfir li ğatieti ya erheme’r rahimin.”
“Ey bela ve sıkıntı zamanında sığınağım ve ey zorluk zamanında imdadım! Sana yalvarıp yakarıyorum. Senden imdat diliyor ve Sana sığınıyorum, başkasına değil. Sıkıntı ve zorluklardan çıkışı ancak Senden diliyorum. O halde imdadıma yetiş ve beni sıkıntılardan kurtar. Ey az ameli kabul edip, çok günahı affeden! Benim az amelimi kabul et ve çok günahımı bağışla. Şüphesiz sen bağışlayan ve merhametlisin.Allah’ım! Senden kalbimle birleşen bir iman diliyorum ve birlikteliğinde ancak bana yazdığın şeylerin ulaşacağına kanaat getirebileceğim bir yaqin istiyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Hayatımda bana kısmet ettiğin şeylere beni razı kıl. Ey sıkıntılı anımda birikimim, zorluk zamanımda yaverim, nimetli günümde velinimetim, rağbet ve iştiyakımın doruk noktası olan Rabbim! Sensin kusurumu örtecek, korkumu emniyete çevirecek ve sürçmemi affedecek olan. O halde benim hatamı bağışla. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
İFTARDA YAPILMASI GEREKENLER
İftar, oruç müddeti sona erdikten sonra yenen yemektir. İftar vakti ise, oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında olup, güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur.
İftar açarken acele etmek gerekir. Nitekim Ebû Hüreyre’den -radıyallahu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.” (Tirmizî, Savm 13)
Ramazan’da bir oruçluyu iftar ettirmenin ecri büyüktür. İftarı verme hususunda Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî’den -radıyallahu anh- rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm 82)
Yine başka bir hadîs-i şerîfte buyrulur:
“Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına, Cehennem azâbından kurtulmasına ve kendi mükâfatından hiçbir şey eksilmeden bir oruç tutma sevâbına daha nâil olmasına vesîle olur.” Bunu işiten sahâbîler:
“–Ey Allâh’ın Elçisi! Hepimiz bir oruçluyu doyuracak kadar yiyeceğe sahip değiliz.” dediler. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bunun üzerine:
“–Kim bir oruçluyu bir hurma ile veya içecek su ile veya tadımlık bir süt ile iftar ettirirse, Allah ona bu sevâbı verir.” buyurdu. (Ali el-Müttakî, VIII, 477/23714)
Ebû Hüreyre’den -radıyallahu anh- rivâyet edildiğine göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- söyle buyurmustur:
“Allah Teâlâ: «İnsanın oruç dışındaki her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir, onun mükâfatını da ben vereceğim» buyurdu.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine hakaret eder ya da çatarsa:
«–Ben oruçluyum» desin. Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında miskten daha hoştur. Oruçlunun sevineceği iki ân vardır:
Bir, iftar ettiği zaman sevinir, bir de Rabbine kavuştuğu zaman orucunun karşılığına sevinir.” (Buhârî, Savm, 9; Müslim, Sıyâm, 163)
İFTAR DUASI
Bismillahirrahmanirrahim
Allah'ım. Senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım. Sana sığındım. Senin rızkınla orucumu açtım. Hamd olsun verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete.
Eyy bağışlaması bol Rabbim. Beni, ailemi, milletimi, devletimi ve inananları koru. Rahmetini yardımını esirgeme ülkemizden. Bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter.
AMİN.
RAMAZAN'DA KILINACAK NAMAZLAR
Şa'ban'ın son gününü Ramazan'ın ilk gününe bağlayan gece) akşamla yatsı arasında 2 rek'at teşekkür namazı kılınır. „Yâ Rabbî, Ramazân-ı şerîf ile müşerref kıldığın için” denilir ve namaza durulur. Fâtiha-i şerîfeden sonra birinci rek'atte 1, İnnâ a'taynâkel-kevser…”, ikinci rek'atte 1 İhlâs-ı şerîf okunur. Namazdan sonra; 70 İstiğfâr-ı şerîf, 70 Salevât-ı şerîfe (Salât-ı Münciye okumak efdaldir) okunup dua yapılır.
– Birinci 10 gün içinde mümkünse tesbih namazı kılınır ve Hatm-i Enbiyâ yapılır.
– İkinci 10 gün içinde mümkünse yine tesbih namazı kılınır ve Hatm-i Enbiyâ yapılır.
– Üçüncü 10 gün içinde tevbe-istiğfar, Hatm-i Enbiyâ ve 7 salât-ü selâm'dan sonra mümkünse Hatm-i İstiğfâr yapılıp, yani 1001 defa:
“Estağfirullâhe'l-azıym. Ve etûbü ileyk” denilip, bittikten sonra 7 ilâ 70 salat-ü selâm okunur ve duâ yapılır.