Otizm Nedir? 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü Nedir?

Otizm nedir? Belirtileri nelerdir? Otizm Farkındalık Günü nedir? soruları 2 Nisan tarihinin gelmesiyle bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen kişiler tarafından araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için bu cevapları derledik. Tüm cevaplar haberimizde...

Otizm tek bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir durumdur. Otizm nedir sorusunun cevabını erken yaşta arayan aileler, erken teşhiste uygulayacakları rehabilitasyon programı ile yaşam kalitelerini en üst düzeye çıkarabilirler. Peki otizm nedir? Belirtileri nelerdir? Otizm hastalığı nasıl anlaşılır?

OTİZM NEDİR?

Otizm iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayan davranışlarla ortaya çıkan bir rahatsızlık olup ömür boyu devam eden bir gelişim bozukluğudur. Yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkar. Otizm nedir sorusunun cevabını erken yaşta arayan aileler, erken teşhiste uygulayacakları rehabilitasyon programı ile rahatsızlığın etkilerini minimize etmeleri mümkündür. Bilim adamları nedenini henüz tam olarak tespit edemese de genetik bir rahatsızlık olduğu görüşü kuvvetlidir.

OTİZM BELİRTİLERİ NELERDİR?

1. Çocuk sizinle muhatap olmaz, sorularınıza cevap vermez. Hatta ona soru sorduğunuzda ya da bir şey söylediğinizde duymuyor gibidir. Başını çevirip size bakmaz. Konuşma gayreti göstermez. 
2. 1 yaş civarında kelimeler kullanmaya başlasalar da sonradan bunları kullanmaktan vazgeçebilirler. 
3. Anneyi çekerek istediği yere götürürler, annenin elini tutup uzatır ama kendi istediği şeyi ne söyler ne de işaret ederler. 
4. Kurdukları iletişim kendi ilgileri yönündedir.
5. Jest, mimik gibi dili tamamlayan şeyleri kullanmazlar. 
6. Ses tonları monotondur. İniş-çıkış, vurgulama yoktur. 
7. Konuşmayı başlatma ve sürdürmede sorun vardır. Sizi merak edip tanımak için soru sormazlar. Ancak ilgi alanına giren bir konuda bilgi edinmek için soru sorar. Sürdürmede de sorun şöyledir: ‘Nasılsın’ dersiniz, ‘iyiyim’ der ama ‘siz nasılsınız’ demez. 
8. Tekrarlayıcı ve kalıplaşmış bir dil kullanırlar. Öğretilen sözleri basmakalıp tekrarlar. Bazen de aynı kelimeyi tekrarlayıp dururlar. 
9. Zamirleri ters kullanırlar. Ben yerine sen derler. Kendilerinden 3.şahıs olarak söz ederler. 
10. İlgilerini çeken reklam, şarkı ve şiirleri çok iyi ezberlerler, ancak gereksiz yerlerde kullanırlar.

OTİZM YAYGIN BİR HASTALIK MIDIR?

Otizm dört önemli gelişimsel bozukluktan biridir. Her bin doğumdan bir veya ikisinde görülür. Dünya Sağlık Örgütü'nün Raporu'na göre Türkiye'de yaklaşık 100.000 otistik insanın yaşadığı sanılmaktadır.

TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Otizm hatalığına henüz neyin sebep olduğu kesin ve net anlamda ortaya konulamamıştır. Aileden gelen bir hastalık olma ihtimali yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır ancak yine de kesinlik belirtisi yoktur. Otizm tedavisi için herhangi bir ilaç ya da tedavi yoktur. Kullanılan ve önerilen tedavi yöntemleri ya da ilaç tedavisi ancak onun dikkatini yoğunlaştırma, iletişim kurmasına yardımcı olma ve iletişim kurmayı öğrenmesini destekler nitelikte tedavi çeşitleridir. Rehabilitasyon merkezlerinde yapılan işlemler de bunlardan ibarettir. Amaç tam anlamıyla bu merkezlerde onları topluma kazandırmak ve onların da bizler gibi normal bir birey olduğunu hissettirmektir. Zaten onlar hasta değil bizler gibi normal bireylerdir.

OTİZMLİ BİR ÇOCUĞU SAHİP OLMAK

Ebeveynler için güç bir durum olan otizmin kabullenilmesi zor olsa da erken teşhis ve tedavi ile son derece pozitif sonuçlar elde edilmektedir. Otizm nedir sorusunun sıklıkla rastlanan yanlış cevabı bir hastalık olmasıdır. Otizm bir hastalık değil bir rahatsızlıktır. Rahatsızlığı kabullenme sürecinde ve otizmle ilgili tedavide sosyal destek faktörü önemlidir. Uzmanlardan alınan destek yanında sorunla başa çıkmanın yollarını gösteren sosyal destek faktörü, hem ebeveynlerin hem de otizmli çocukların bulundukları duruma uyum sağlamalarını kolaylaştırmaktadır.

Sosyal ve aile ilişkilerinin tamamen değiştiği bir durum olan otizmli bir çocuğa sahip olmak ailelerin zaman zaman duygusal, maddi ve psikolojik anlamda sıkıntılar yaşamasına neden olur. Tamamen ebeveynlerine bağımlı olan otizmli çocuklar için ebeveynlerin gelecek kaygısı yoğundur. Bu aşamada sosyal destek faktörü ebeveynlerin yaşamlarını otizmli çocukları ile birlikte sağlıklı sürdürmelerinde önemli bir destektir. Ayrıca ebeveynlerin yakın çevrelerini otizm nedir konularında bilgilendirmeleri de toplumun bu konuda bilinçlenmesi için önemlidir.

OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ NEDİR?

Birleşmiş Milletler'in otizmin hızlı artışı karşısında kamuoyunun dikkatini çekmek için deklare ettiği 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü'nde, "Otizme Mavi Işık Yak" kampanyasının Türkiye elçisi Tohum Otizm Vakfının çağrısı ile otizm farkındalığına destek vermek için akşam saatlerinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü, Galata Kulesi başta olmak üzere İzmir Saat Kulesi, Masal Şato, Diyarbakır'da Surlar, Amasya Kalesi gibi birçok yapı, Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları Derneği (AGİD) üyelerinin katkılarıyla mavi ışıkla aydınlanacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer, herkesin bu farkındalık hareketinin parçası olmasının çok önemli olduğunu kaydetti.

"Otizme Mavi Işık Yak" kampanyasına destek olmak için 2 Nisan günü herkesin mavi giyebileceğini belirten Özer, şunları aktardı:

"#otizmemaviışıkyak etiketi ile sosyal medya paylaşımları yapabilir, binaların mavi ışıkla aydınlanmasını sağlayabilirsiniz. Otizmli çocuklarımıza ve gençlerimize ışık olmak isteyen herkesi, otizmi gündeme taşıyarak Türkiye'nin otizme bakışının dönüşmesine ve otizmli bireylerin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmaya davet ediyoruz."

HER 59 ÇOCUKTAN 1'İ OTİZM RİSKİ İLE DOĞUYOR

Tohum Otizm Vakfından yapılan açıklamaya göre, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen gelişimsel bir farklılık olan otizm tanısı, 1985'te her 2 bin 500 çocuktan 1'ine konulurken, bugün her 59 çocuktan 1'i otizm riski ile dünyaya geliyor. Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 387 bin 580 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen 5 milyon 550 bin 320 aile ferdi bulunduğu tahmin ediliyor. Ülkede 0-19 yaş grubu arasında 434 bin 10 otizmli çocuk ve gençten, okullaşabilen ve eğitime erişebilenlerin sayısı sadece 30 bin 50. Otizmin bilinen tek tedavisi ise erken tanı ile yoğun, sürekli özel eğitim. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50'sinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını gösteriyor.

Gündem Haberleri