Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki CNN Türk ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Özhaseki yeni kentsel dönüşüm yasasına ilişkin olarak "Milletin evlerine bakanlık el koyup ne yapacak? Türkiye'de bir cenah olayı ideolojik çerçevesinden bakıp, ısrarla muhalefet olsun diye birşeyi yalan yanlış söylemeye devam ediyor. Kimsenin malında gözümüz yok" dedi.
Deprem kuşağı içinde yer alan Türkiye'de kentsel dönüşüm için yasalarda güncellemeler yapılmaya devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, CNN Türk ekranlarında Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı.
Kentsel dönüşümde kolaylık olsun diye 50+1 kuralını getirdiklerini belirten Bakan Özhaseki "Milletin evlerine bakanlık el koyup ne yapacak? Türkiye'de bir cenah olayı ideolojik çerçevesinden bakıp, ısrarla muhalefet olsun diye birşeyi yalan yanlış söylemeye devam ediyor. Kimsenin malında gözümüz yok" dedi.
Bakan Özhaseki'nin açıklamaları şöyle:
14 milyon insan depremden zarar gördü. 1000 yıllık Anadolu medeniyetinde karşımıza gelebilecek en büyük belaydı bu. Herkes yardım etti, herkes koştu. Gelinen son noktada 179 bin kadar rezerv alanda inşaata başladık. Boş hazine arazilerinde zemin sorunu olmayan yerlerde bulabildiğimiz alanlarda ihale yapıp inşaatlara başladık. 9 şiddetinde depreme dayanıklı köy konutları yapılması kararı çıkmıştı, onun da ihaleleri çıktı, 100 bin konuta yakın yapacağız.
Orta hasarlı binalar için yıkım olacak, yeni bina verin diyorlarsa tamam. Onları ağır hasarlı gibi göreceğiz, yeni evlerini vereceğiz. Yerinde Dönüşüm için de hak sahibi olarak 1,5 milyon lira para vereceğiz.
"ŞAHSİ KANAATİM ORTA HASARLILARI AĞIR HASAR SAYIP YENİDEN YAPMAK"
Güçlendirme için önce rapor almak lazım, uygun şekilde statikleri hazırlayıp belediyeye müracaat etmek lazım. Önümüzdeki ayın 29'una kadar müracaat edilirse Nisan ayı başına kadar raporlar getirilirse inşaata başlanacak. Bazı itirazlar da oluyor. Heyelanlı bölge var Kahramanmaraş'ta, izin vermek heyelan geldiğinde bunların ölümüne neden olur. Güçlendirme noktasında zorluğu oluyor, rapor alması, hesaplarının yapılması, belediye müracaatına kadar yorucu süreç var. Tercih vatandaşta. Vatandaş kolonu patlamış binayı sıvayıp boyuyor, az hasara alınmasını istiyor. Kim diyorsa ki dosya açılıp bakılıyor, şahsi kanaatimi sorarsanız ağır hasara atıp yeni ev vermek lazım. Tercih kendilerinin.
"KİMSENİN MALINDA GÖZÜMÜZ YOK"
Milletin evlerine bakanlık el koyup ne yapacak? Türkiye'de bir cenah olayı ideolojik çerçevesinden bakıp, ısrarla muhalefet olsun diye bir şeyi yalan yanlış söylemeye devam ediyor. Kimsenin malında gözümüz yok. Mevcut kullandığımız alanlar içinde varsa rezerv alan olarak kullanmak istiyoruz. Rezerv alan olarak ilan ettiğimiz yerler boş ve kamu arazileri. Kamu alanı varsa, burayı biz rezerv alan ilan edelim istiyoruz. Herhangi bir yerde karot örneği alıp depreme dayanıksız olduğunu kesinleştirmişseniz, burayı yönetelim diyorsa, vatandaş da yüzde 50'den fazlası istiyorsa işe başlıyorsunuz. Yüzde 50+1 şartı getirildi. Yarıdan bir fazlası konutları değiştirin diyorsa, onun kendine has prosedürü var, o işlem devam edecek.
Arazi arz etmezseniz bir anda anlaşmalar yüzde 50'ye gidiyor. Toprak sahibi yüzde 50'sini alınca inşaat maliyeti yüzde 100 artıyor.
"İMAMOĞLU İŞİNE BAKSIN, ONLARA MI SORACAĞIM"
İmamoğlu işine baksın, kentsel dönüşümü nasıl yürüteceğimi onlara mı soracağım. Kentsel Dönüşüm Yasası iki ana hatta var. Belediyeler yasası var değişiklik olmadı. Kolaylaştırıcı maddeler var, başlasınlar bir an önce. Bir nokta kadar dahi engelleyici yasa gelmedi. Tüm Türkiye için geçerli olan 50+1'le karar alabiliyorsunuz. Ruhsat aşamasında tamamının vekaleti isteniyordu, 50+1 ile veriliyor. Küçük payını Kenya'da oturan birine devrediyor. 0,5'lik mülkiyete tebligat yapılamadığı için inşaat olmuyordu. İBB bir tarafta kentsel dönüşüme başlamak istiyorsa, önlerinde engel varsa gelsinler yanlarında duracağım.
"KİRA YARDIMLARI YAPIYORUZ"
Türkiye Himalayalardan başlayıp Alplere kadar uzanan çizgi var, bu çizgideki en riskli 5 ülkeden biri. Her sene 2-3 deprem var. Şu ana kadar 130 bin insanı kaybettik. Böyle bir ortamda bu işin çözümü nedir diye bakarsanız güvenli evler yapıp yola revan olacağız. Son 20-30 yıl içinde kaç depreme koştuk biz. İstanbul'da 15 toplantı yapıldı. Deprem şurasını topladık. Yüzlerce insan geldi. Yapmaya çalıştığımız tek şey olası depremden vatandaşımızı korumak. 50+1'e itiraz edenlere baktığımızda yüzde 100'ü evimizi güvenli hale getirin diyor. Kira yardımlarını güncelliyoruz. Değer farkı oluşacaksa minimize etmeye çalışıyoruz, ödeyecekleri miktarlarda tutmaya çalışıyoruz. Vatandaşın üstüne yük gelmeden cüzi miktarlar kurtarmaya çalışacağız. Vatandaş ödeyemem diyorsa yaptığımız eve çıkıp oturabilir ama tapuya borcu hususunda şerh düşeceğiz. Borcu ödediği gün tapusunu alacak. Ben emekliyim, ne bileyim daha sonra siz beni borçlandırdığınızda ev elimden gidiyor mu diyordu. Evi yapalım, sonra gel otur diyoruz. Mirascıları bu evden nemalanmak istiyorsa o borcu ödeyecekler.
"PROTESTO EDEN MAHALLE YERLE BİR OLDU"
Hatay'da belediye başkanı ayarlamış, yüzde 90 kentsel dönüşüm isteniyor. Gittim, Hatay'da protestolar, yuhalamalar, küfürler havada uçuyor. Emek ve İstiklal Mahalleleri kentsel dönüşümü istemiyoruz dedi. Durdurun dedim. Protestocular galip geldi, deprem olduğunda ilk baktığım mahalle orası, yerle yeksan olmuş, kimse yaşamıyor. Eğer İstanbul'da yapılacak işe mani oluyorlarsa, bu dünyada hesabını veremezler.
Mekanizmaları harekete geçirmeye çalışıyoruz. Bu işin 3 tane olmazsa olmazı var. Birisi bakanlık. İkincisi belediye. Üçüncüsü de vatandaş. Onlar bize beraber yapalım dediklerinde sonuna kadar yanlarındayım ve beraber yapacağız.
KAYNAK: CNN TÜRK