Her sene Ramazan-ı Şerif’te ayrı bir tema ile halkımızın karşısına çıkan Diyanet İşleri Başkanlığımız, bu sene Ramazan ayı teması olarak “İnfak Kalpleri Birleştirir” sloganıyla “Ramazan ve İnfak” başlığının belirlendiğini 29 Nisan Pazartesi günü halkımıza duyurdu. Müminleri maddi ve manevi anlamda infakta bulunmaya, yarım hurmayla da olsa korunmaya, arınmaya ve gönüllerimizi buluşturmaya davet eden Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Ali ERBAŞ hocamız ayrıca Türkiye Diyanet Vakfı olarak “Kardeşlerini Unutma! Beklenen Sensin” çağrısıyla sınırları aşan bir iyilik daveti yaptıklarını dile getirerek özellikle bu yıl “Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin” sloganıyla, bütün dünyanın ihtiyaç duyduğu ve özlemini çektiği eşsiz bir yardım sistemi olan zekât ibadetini gündem yaptıklarını ifade etti.
Dünyevileşmenin ön plana çıktığı günümüzde kalplerimizi birleştirecek olan infaka ne kadar ihtiyacımız olduğu ortadadır. Sadakalar ve infaklar, hem malımızı, hem de kişiliğimizi tezkiye ve terbiye ederek Salihler safında yer almamıza vesile olacaktır. Nitekim rivayetlerde “Ramazan ayı geldiğinde Resûlullah’ın mânevî yaşantısında farkedilecek derecede bir değişiklik meydana geldiği, bu ayda Cebrâil ile buluşup karşılıklı Kur’an okudukları ve özellikle bu günlerde cömertliğinin doruk noktasına ulaştığı” ifade edilmektedir. (Buhârî, “Savm”, 7)
Ramazan ayının kelime anlamı ve bu ismin verilme sebebini kısaca açıklayalım: Sözlükte “günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” anlamlarındaki ramad masdarından veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” mânasındaki ramdâ’ kelimesinden türeyen Ramazân, Kamerî yılın şâbandan sonra, şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır.
Kaynaklarda bu aya Ramazan adının niçin verildiği hakkında farklı açıklamalar yer alır. En fazla kabul gören yoruma göre bu ay, rastladığı mevsim gereği çok sıcak ve yakıcı bir özelliğe sahip olduğu için bu adla anılmıştır. Kamerî aylar belirli mevsimlerde sabit olmayıp farklı mevsimleri dolaştığı için bu izahı benimseyen bilginler, Araplar’ın kamerî ayların eski adlarını değiştirirken her aya tesadüf ettiği zamanın özelliğine göre isim verdiklerini, ramazan isminin konulmasının da şiddetli sıcaklığın hüküm sürdüğü bir mevsime denk geldiğini belirtir.
Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay Ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren âyetlerin hemen ardından Ramazanın insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an-ı Kerim’in indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir. Ramazan ayı her şeyden önce Kur’ân ayı olduğu için değerlidir. Kur’ân-ı Kerim, içinde bin aydan daha değerli olan Kadir Gecesi’nin bulunduğu ramazan ayında indirilmeye başlamıştır. Yüce Rabbimiz, Ramazan ayını anlatırken âdeta onun değerini Kur’ân’a bağlamaktadır: “Ramazan ayı ki insanlar için hidayet olan Kur’ân, doğru yolu gösteren ve hak ile batılı ayıran apaçık deliller halinde onda indirilmiştir.” (el-Bakara 2/185)
Ramazan-ı Şerif’ten istifade etmek için öncelikle onun faziletine iman etmemiz lazımdır. Bu inancın derecesi ne kadar güçlü olursa istifade de o kadar güçlü olacaktır. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz “mübarek bir ay” olarak nitelendirdiği Ramazan ayı girdiğinde cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığını ve şeytanların bağlandığını, inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını haber vermektedir. ( Buhârî, “Îmân” 28, “Savm”, 6) İşte böyle bir iman, kendi öz benliğimizde Ramazan-ı Şerif’e verilen kıymet ölçüsünü oluşturarak hem gönlümüzü istifadeye açar, hem de Rabbimize karşı hüsn-ü zannımızı artırır. Zira Hadis-i Kutsi’de ifade edildiği gibi Allah Teâlâ’nın kullarına muamelesi onların zanlarına göredir.
Diyanet İslam Ansiklopedisi ve diğer kaynaklardan istifade ile Ramazan-ı Şerif’in özelliklerini kısaca şöyle sıralayabiliriz:
1-Kur’ân-ı Kerîm bu ayda indirilmeye başlanmış olup âyet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir gecesi de bu ayın içindedir.
2- İslâm’ın beş şartından biri olan oruç bu ayda tutulur.
3- Hz. Peygamber’in inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği ve kendisi de bizzat kılarak ümmeti için sünnet olduğunu ifade ettiği teravih namazı bu aya mahsus ibadetlerdendir. Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Kim Ramazan’ın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Allâh Teâlâ Ramazan’da orucu farz kıldı, ben de (terâvîh) namazını sünnet kıldım.” (İbn-i Mâce, Salât, 173)
4- Ramazan ayı yardımlaşma ayı olduğundan mâlî bir ibadet olan fitrenin (fıtır sadakası) bu ayın sonunda ve bayramdan önce ödenmesi gerekir. Bu ayda yapılan diğer yardımların da öteki aylara göre daha sevap ve faziletli olduğuna dair hadis-i şerifler vardır. (Buhârî, “Savm”, 7; Müslim, “Feżâʾil”, 50; Tirmizî, “Zekât”, 28) Bu sebeple, Ramazan’da ödenmesi gerekli olmamakla birlikte müslümanlar zekâtlarını bu ayda ödemeyi âdet haline getirmişlerdir. Oruç; açlığın, yoksulluğun ne demek olduğunu öğrettiği gibi, açları ve yoksulları düşünmek gerektiğini de öğretir. Bu yönüyle Ramazan ayında sadece bireysel kazançlar ve ferdi menfaatler değil, toplumsal hassasiyetler, yardımlaşma ve dayanışma duyguları da harekete geçer. Ramazan ayıyla birlikte hayırlar ve bereketler bütün insanlığı kuşatacak şekilde genişler, cömertlik duyguları ziyadeleşir.
5-Ramazan ayı sabır ayıdır. Oruçlu insan sadece açlığa ve susuzluğa değil, her türlü masiyete karşı sabretmeyi öğrenir ramazanda. Çünkü “Oruç sabrın yarısıdır.” ve “Oruç bir kalkandır.”
6-Ramazan ayı şükür ve ibadet ayıdır. Müminler Ramazan ayında nimetin esas sahibinin Allah olduğunu ve O’nun izni olmaksızın helal nimetlere dahi el uzatamadıklarını idrak ederler. Hamd ve şükrün en belirgin göstergesi olarak ibadetler ramazan ayında ziyadeleşir. Gündüzleri orucun yanında mukabeleler, zikirler, tesbihler, istiğfarlar; geceleri ise teravih namazları, salâvatlar, dualar ve son günlerinde itikâf sünnetiyle Ramazan ayı mümin gönüllerin ibadet coşkusuyla dolup taştığı müstesna bir zaman dilimidir.
7-Ramazan ayı oruçla insanın kendini tuttuğu takva ayıdır. Nihai hedef olarak orucun bizlere ve bizden öncekilere farz kılınması, insanı takvaya ulaştırmak içindir. Yani büyük günahları işlememe, küçüklerden kaçınma ve farzları yerine getirme çabasında insan oruçla kendini tutmayı öğrenmekte, kendini korumakta, sorumluluk bilincine ulaşmakta, müteyakkız olmakta, tüm bunların neticesinde sakınan, müttaki bir kul olma özelliği kazanmaktadır.
8-Ramazan bağışlanma ayıdır. “Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” Ramazan ayının “Başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem ateşinden kurtuluş” olarak ifade edilmektedir.
9-Ramazan ayı kötü davranışları ve alışkanlıkları bırakmaya, salih amelleri çoğaltmaya ve güzel alışkanlıklar edinmeye vesile olacak bir aydır. Bu husus Hadis-i Şerif’te şöyle ifade edilmektedir: “Ramazan ayı geldiğinde cehennem kapıları kapatılmakta, cennet kapıları sonuna kadar açılmakta, şeytanlar da zincire vurulmaktadır.”
Ramazan-ı Şerif hakkında bu kısa bilgileri verdikten sonra bu mübarek ayda ilçemizde yapılacak bazı faaliyetleri hatırlatmakta fayda görüyorum:
-Her sene Sahil Camiinde kılınan “Hatimle Teravih Namazı”na bu sene Kurtköy Hz.Lokman Camii de eklenmiştir.
-Camilerimizdeki sohbet programlarına ilaveten Çarşı Camiinde öğle namazından önce Haseki Eğitim Merkezi hocalarımızın da destek verdiği “Tefsirli Mukabele Programı” yapılmıştır.
-Camilerimizde görevlilerimizin okuduğu mukabelelerin yanında öğrencilerinin tamamı hafız olan proje okulu Abdurrahman GÜRSES İmam Hatip Lisesinden ve Erenköy Kur’an Kursundan hafız öğrencilerin okudukları mukabele programları yapılmıştır.
-Kur’an kurslarımızda bayan hocalarımızın ve kız öğrencilerimizin okuyacağı mukabele programları yapılmıştır.
-Bayan vaizelerimiz tarafından Yenişehir mah. Eşref Bitlis Caddesi Orhangazi Camiinde Tefsirli Mukabele ve Hadis Dersi Programı tertip edilmiştir.
-Bademlik Camii İmam-Hatibi Seyfullah ÇELEBİ’nin koordinatörlüğünde Pendik Belediyemizin katkılarıyla Ramazan-ı Şerif boyunca her akşam Bademlik Camii salonunda iftar verilecektir.
-Belediyemizin yedi mahallede kurduğu çadırlarda yetmiş görevlimiz tarafından iftar öncesinde kısa bir sohbet ile beraber Kur’an-ı Kerim okunarak duası yapılacaktır.
Son olarak halkımızın ve tüm İslam Âleminin Ramazan-ı Şerifini tebrik eder, ilçemize, ülkemize, İslam Âlemine ve tüm insanlığa huzur, barış ve esenlik getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ederim.
Not: 2019 Yılı Fitre Miktarı 23,00 TL olarak belirlenmiştir.
FİTRE, ZEKAT VE BAĞIŞLARINIZ İLE İLGİLİ SORULARINIZ İÇİN
TÜRKİYE DİYANET VAKFI PENDİK ŞUBE MEMURU İRTİBAT NUMARASI: 0 539 644 76 33