Çok evlilik konusunda Hz. Peygamber (s.a.s.)’in özel bir durumu olduğu şüphesizdir. O’nun hayatının sonlarına doğru dokuz hanımı bir nikah altında toplamış olması, bazıları tarafından dünyevî zevklere düşkünlükle yorumlanmak istenmiştir. Oysa onun evliliklerine bakıldığında durumun böyle olmadığı görülür.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) 25 yaşında iken ilk evliliğini, kendisinden yaşça hayli büyük ve dul bir kadın olan Hz. Hatice (r.a.) ile yapmış ve bu evlilik yaklaşık 25 yıl sürmüştür. Kendisine yapılan onca teklife rağmen hayatının bu zinde döneminde başka bir kadınla evlenmemiştir.
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in çok evlenmesinin başlıca sebepleri şunlardır:
a) Onun getirdiği din şüphesiz erkekler kadar kadınları da ilgilendiriyordu. Kadınlara yönelik tebliğlerde Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hanımları eğitim ve öğretim görevini ifa ediyorlardı. Hz. Hatice’nin Peygamberliğin ilk döneminde, Hz. Peygamber’e yardım ve destek konusunda göstermiş olduğu büyük fedakârlıklar herkesçe bilinmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’den sonra uzun seneler yaşamış olan Hz. Aişe de, hadis rivayetinde, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ahlak ve özel hayatı konusunda ve kadınlara ait özel durumlara ilişkin hükümlerde Müslümanlara adeta öğretmenlik yapmıştır. Diğer eşlerinden her biri de kendi çevrelerinde ve değişik şekillerde Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünnetinin öğretilmesine katkıda bulunmuşlardır.
b) Hz. Peygamber (s.a.s.)’in eşlerinin hemen her biriyle ilgili özel evlenme sebepleri de bulunmaktadır. Bunlar arasında, kocasının ölümü üzerine dul ve desteksiz kalan ve İslâm’a bağlılıkta sebat eden mümin kadınları himayesine alma, onları ödüllendirme (meselâ; Sevde, Zeynep, Hind), Arapların içinde evlatlığı öz evlat gibi algılama şeklindeki yanlış anlayışları değiştirmede fiilen öncülük etme (meselâ, yasaklanmadan önceki evlatlığı olan Zeyd’in boşadığı Zeynep), ashabın ileri gelenleriyle köklü Arap kabileleri ve komşu topluklarla akrabalık kurarak İslâm toplumunun bütünleşmesini sağlama (meselâ, Hafsa, Ümmü Habibe, Safiye) gibi amaç ve sebepler sayılabilir.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı