Peygamber Efendimizin Sünnetleri Neler? İşte Peygamber Efendimizin Unutulmuş Sünnetleri

Müslümanlara gönderilen son Peygamber olan Hz. Muhammed SAV'in sünnetlerini sizler için bir araya getirdik. Peygamber Efendimizin Unutulmuş Sünnetleri var mı? İşte, Peygamber efendimizin sünnetleri ve sünnet olan ibadetleri...

Sünnet, sözlükte yol ve adet demektir. Bazı ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde geçen "sünnet” kelimesi bu anlamda kullanılmakta olduğunu beli İslam hukukçularına (Usul-i fıkıh alimlerine) göre sünnet. Peygamberimizin Kur’an’dan başka sözleri ve davranışlarıdır.

Bu tariften anlaşılacağı üzere sünnet, üç kısımdır:

1. Kavli Sünnet:

Peygamberimizin sözü demektir, “Her iyi iş sadakadır” (2) gibi.

2. Fiili Sünnet:

Peygamberimizin işi ve davranışıdır. Hz. Aişe (r.a.)’nin, “Peygamberimiz Ramazanın son on günü girdiğinde geceleri ibadetle geçirir, ailesini uyandırır ve hayırlı işlere koyulurdu"(3) gibi rivayetlerdir.

3. Takriri Sünnet:

Peygamberimizin, başkalarının din ile ilgili yaptıkları işleri gördüğü veya söyledikleri sözleri duyduğu halde ses çıkarmaması ve onları uygun görmesidir.

SÜNNET NEDİR? SÜNNET OLAN İBADETLERİ NELERDİR?

Sünnet, İslam dünyasında önemli kavramlardan bir tanesidir. Hazreti Muhammed SAV'in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışlarıyla şu ya da bu konuda söylemiş olduğu sözlerin tümü, Hazreti Muhammet ümmetine Müslümanlara gösterdiği yoldur.

Sünnet; Hz. Muhammed’in (SAV) devamlı olarak yaptığı ve bir mazereti olmaksızın terk etmediği şeylere denmektedir. Kısacası , Hz. Peygamber’in farz ve vacip olmaksızın yaptığı ve bizlere emrettiği ibadetlerdir.

Örneğin; namaz kılmak farzdır, ayrıntısı ise hadislerde bırakılmış. Namazın kılma şekilleri ve rekat ile ilgili bilgiler ayetlerde detaylı olarak verilmemiştir. Peygamber efendimiz ümmete kendisi gibi kılınmasını söylemiştir. Böylelikle bu sünnetler doğrultusunda namazlarımızı kılıyoruz. Yani sünnetler namazın nasıl kılmamız gerekliliği hakkında da bilgi veriyor.

Sünnet her ne kadar ayetlerde yazılan belirgin kurallar olmasa da peygamber efendimizin yaşam tarzına, söylediklerine bakılarak oluşturmuştur. Sünnetlere dikkat edersek o zaman Allah’ın kelamlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmiş olacağız.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ NELERDİR?

  • Suyu oturarak içer ve 3 yudumla bitirirdi.
  • Suyu içmeye besmeleyle başlar bitirince ham ederdi.
  • Bıyıkları en çok kaşları kadar uzatırdı,dudakların altına sarkıtmazdı.
  • Mezarlıktan geçerken selam verirdi.
  • Ölüye definden sonra telkin verirdi.
  • Tırnaklarını Cuma günleri keserdi.
  • Tırnak kesmeye Şahadet Parmağından başlardı.
  • Yatarken sağ tarafının üzerine yatardı.
  • Yatmadan önce abdest alır abdestli olarak uyurdu.
  • Yemek yemeye tuzla başlardı.
  • Yemek sofrasında sirke bulundururdu.
  • Ayakkabısını giymeden önce mutlaka ters çevirir giyerdi. (içerisinde akrep vb. zehirli hayvan olabilir)
  • Fakirlere ‘uşur’ verirdi.
  • Duş altıkdan sonra çıkarken ayaklarını yıkardı.
  • Ezan okunurken dururdu.
  • Abdest aldıktan sonra kıbleye döner ve su içerdi.
  • Gömleğin düğmelerini aşağıdan yukarı doğru ilklemek, Çözerken yukarıdan aşağı doğru çözmek.

  • Namazda sol ayak üzerine oturmak sağa ayağı dikmek.
  • Namazda kıyamda iken rükuya eğilirken sol ayağı sağ ayağın yanına getirmek.
  • Hapşırınca Elhanmdülillah, duyarsa Yerhamükellah derdi.
  • Cenaze evine yemek gönderirdi.
  • Kabir üzerine su dökerdi.
  • Kabri balık sırtı yapardı.
  • Cevizi peynirle (Şifadır)
  • Üzümü ekmekle yerdi.
  • Buğday ekmeğine arpa unu karıştırırdı.
  • Yemekte güzel şeylerden bahsederdi.
  • Biri seslendiğinde seslenene doğru bütün vücudu ile dönerdi.
  • Yolda başı öne eğik yürürdü.
  • Sabah ve ikindi namazından sonra istiğfar okurdu.
  • Diş temizliği için misvak kullanırdı.
  • İstişare ederdi.
  • Mübah olan yerlere sağ ayakla girer sağ ayakla çıkardı.(Oda dükkan vs.)
  • Günde iki öğün yemeye gayret ederdi.
  • Cenaze namazından sonra ayakta dua ederdi.
  • Namazda ruküya giderken sırtı dümdüz olurdu.
  • Ölüm halinde olanlara su içirirdi.
  • Güzel koku sürünürdü.
  • Dini nikah kıymak
  • Tesbih namazı kılardı.
  • Aynaya bakınca dua etmek.
  • Her işe besmele ile başlamak.
  • Abdest alırken yüzüğü çevirmek.
  • Davete icabet etmek.
  • Doymadan kalkmak.
  • Pazarlık yapmak.
  • Temiz giyinmek.
  • 3 kez sarılmak.
  • Sahur yapmak.
  • Hasta iken hamd etmek.
  • İlk verilen sözü tutmak.
  • Yemekten sonra tatlı yemek
  • Cuma günü gusül abdesti almak
  • Yerde yemek yemek
  • Her cuma sadaka vermek
  • Kıyafet katlamak
  • Allahın selamını vermek ve almak
  • Gusülden sonra iki rekat namaz kılmak

Peygamber Efendimizin En Önemli Sünnetleri

  1. Misafir ağırlamak
  2. Kıyafeti katlamak
  3. Birbirini uyarmak
  4. Kaşları düzeltmek
  5. Heybetli görünmek
  6. Yumurtayı yıkamak
  7. Yerde yemek yemek
  8. İğne iplik taşımak
  9. Misafiri uğurlamak
  10. Sevdiğini söylemek
  11. Yastıksız yatmamak
  12. Misafiri tekrar davet etmek
  13. Su içerken kıbleye yönelmek
  14. Kapı açıldığında yan durmak
  15. Çatlak bardaktan su içmemek
  16. Yemeğe besmele ile başlamak
  17. Her işe besmele ile başlamak
  18. Sessiz ağlamak
  19. Ezanı dinlemek
  20. İki öğün yemek
  21. Teşekkür etmek
  22. Temiz giyinmek
  23. Tebessüm etmek
  24. Pazarlık yapmak
  25. Misafire ilgi göstermek
  26. İlk verilen sözü tutmak
  27. Beyaz ve yeşil giyinmek
  28. Yoldaki engeli kaldırmak
  29. Aynaya bakınca dua etmek
  30. Akşam bulaşık bırakmamak
  31. Kahvaltıda 7 zeytin yemek
  32. Sabah uyanınca el yıkamak
  33. Etli yemek
  34. Saç uzatmak
  35. Koku sürmek
  36. Kabak yemek
  37. Sohbet etmek
  38. Affetmek
  39. Çalışmak
  40. Koşmamak
  41. Süt içmek
  42. Saç örmek
  43. Selâm vermek
  44. Yardımlaşmak
  45. Sahur yapmak
  46. Teravi kılmak
  47. Düzenli olmak
  48. İlim öğrenmek
  49. Sadaka vermek
  50. 3 kez sarılmak
  51. Birbirini sevmek
  52. Hal hatır sormak
  53. Artık bırakmamak
  54. Eşikte oturmamak
  55. Ölümü hatırlamak
  56. Doymadan kalkmak
  57. Gül suyu kullanmak
  58. Yemeği yavaş yemek
  59. Öğle uykusu uyumak
  60. Birbirine sabretmek
  61. Davete icabet etmek
  62. Sebze ve eti yıkamak
  63. Ekmeği elle koparmak
  64. Hasta iken hamdetmek
  65. Yeri gelince konuşmak
  66. Vakıa sûresini okumak
  67. Yemeğe tuzla başlamak
  68. Suyu üç yudumda içmek
  69. Yavaş ve tane konuşmak
  70. Yemekte güzel konuşmak
  71. Birbirinin kusurunu örtmek
  72. Elleri ve yüzü kurulamamak
  73. Yemekten sonra tatlı yemek
  74. Yemeklerin ağzını kapatmak
  75. Arkadaş ziyaretinde bulunmak
  76. Cuma günü gusül abdesti almak
  77. Abdest alırken yüzüğü çevirmek
  78. Seccadeyi sünnet üzere katlamak
  79. Bir şey yerken 3 parmakla yemek
  80. İsraf etmemek ışıkları söndürmek

Peygamber Efendimizin Unutulmuş Sünnetleri

  • İki kişi de olsa, farz namazı cemaatle kılmak.
  • Namazları sarık veya takkeyle kılmak,
  • Abdestte, eli ve ayakları üç defa yıkamak,
  • Abdest alırken başı kaplama mesh yapmak [Maliki ve Hanbeli’de farzdır],
  • Misvak kullanmak,
  • Kuşluk, Evvabin, Teheccüd, Tehıyyet-ül-mescid, Sübha namazı kılmak,
  • İstişare ve istihare yapmak,
  • Aksırınca Elhamdülillah demek.
  • Ödünç verirken iki şahit bulundurmak veya senet yazmak. Buna vacib diyen âlimler de olmuştur,
  • Sünnete uygun selam vermek,
  • Cuma günü gusletmek,
  • Duada elleri sünnete uygun açmak,
  • Faydalı işe başlarken Besmele çekmek,
  • Yatağa abdestli girmek,
  • Ölüm veya kötü bir haber duyunca, (İnna lillah ve innâ ileyhi râci’ûn) demek.

FARZ, VACİP VE SÜNNET ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?

Farzı inkar eden kişi dinden çıkar, vacibi inkar eden kişi dinden çıkmaz günah işlemiş olur, sünnette vacip kadar olmasa da inkar eden insanlar günah işlemiş olur. Namazın vaciplerinden herhangi birini yapılması namazı bozmuyor. Ancak namazın vaciplerinden biri unutularak ya da yanlışlıkla terk edilmişse sehiv secdesi yapılması gerekir.

Peygamber Efendimizin Unutulmuş Sünnetleri

Eğer kasten terk edilmişse namazın yeniden kılınması gerekir. Namazda sünnet terk edilirse sevabı azalır yani namaz bozma gibi durumlar söz konusu değildir. Vacibin kasten terk etmek namazın yeniden kılınmasını gerektirirken, sünnetlerin kasten terk etmek namazın tekrardan kılınmasını değil sevabını azaltır.

SÜNNETİN ÖNEMİ NEDİR?

Peygamber Efendimiz (s.a.s), âlemlerin Rabbinden aldığı vahyi insanlara hem tebliğ etmiş hem de açıklamıştır. Onun güzide yaşantısı, Allah’ın rızasına uygun yaşayan iyi bir Müslüman olmak için önümüzdeki en güzel örnektir.

Peygamberimiz Muaz b.Cebeli Yemen’e gönderirken kendisine:

- Sana bir dava geldiğinde nasıl hükmedeceksin? diye sordu.

Muaz: Allah’ın Kitabı Kur’an ile hükmedeceğim, dedi.

Peygamberimiz: - Allah’ın kitabında bulamazsan ne yapacaksın? buyurdu.

Muaz:- Allah’ın peygamberinin sünneti ile hükmedeceğim, dedi.

Peygamberimiz:- Ya Allah’ın peygamberinin sünnetinde bulamazsan, ne yapacaksın? buyurdu.

Muaz:- O zaman görüşümle içtihad eder, kusur etmemeye çalışırım, deyince,

Peygamberimiz: - Allah’a hamdolsun ki, Allah’ın peygamberinin elçisini peygamberinin razı olacağı şeye muvaffak kıldı, buyurdu. (22)

"Bana itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Bana isyan eden ise Allah’a isyan etmiş olur."(23)

Bütün bunlar, sünnete uymanın gereğini vurgulamaktadır.

SÜNNETİN HÜKMÜ NEDİR?

Müslümanlar için Resûlullah’a uymanın gerekliliği onun davranışlarındaki örneklik özelliğine dikkat çeken (el-Ahzâb 33/21), ona uymayı (Âl-i İmrân 3/31) ve itaati (meselâ Âl-i İmrân 3/32) emreden, kendisine Kur’an’ı açıklama görevinin verildiğini ifade eden (en-Nahl 16/44) âyetlerden anlaşılmaktadır. Ayrıca Hz. Peygamber’in kitabı ve hikmeti öğrettiğini bildiren âyetlerde geçen hikmet kelimesinin (meselâ bk. el-Bakara 2/129) İslâm’da dinî bilgiyi belirlemede Resûlullah’ın rolüne, dolayısıyla sünnete işaret ettiği bazı âlimlerce dile getirilmiştir (meselâ bk. Şâfiî, er-Risâle, s. 245-257).

Bu âyetler ve Resûl-i Ekrem’in konuya ilişkin beyan ve tavırları ışığında onun yirmi iki yılı aşan peygamberlik dönemi boyunca Kur’ân-ı Kerîm’i açıklayıp uygulayan söz ve davranışları dinî hükümlerin ikinci kaynağı olarak algılanmış, daha sonra Kur’an ve Sünnet şeklinde ifade edilen bu ilke bütün İslâm mezheplerinin ittifak ettiği bir temel sayılmakla birlikte sünnet, Kur’an’ın lafzıyla da vahiy (vahy-i metlüv) olmasına karşılık lafzı değil mânası vahiy (vahy-i gayr-i metlüv) kabul edilerek Kur’an’la aynı konumda tutulmasa bile onu tamamlayan bir konumda görülmüş ve değişik açılardan sınıflamalara tâbi tutulmuştur. Bunlardan sünnetin sonraki nesillere intikal biçimini esas alan ayırım sünnetin sıhhati meselesiyle ilgilidir. Yapısal özelliği açısından uygulanan ayırımda sünnetin Hz. Peygamber’in sözleri (kavl), eylemleri (fiil) ve onaylayıcı tavırları (takrir) olmak üzere üç türden oluştuğu tesbit edilmiştir.

Resûlullah’ın gördüğü ve duyduğu halde onay biçiminde yorumlanabilecek tavırları anlamına gelen takrirî sünnetin ilgili davranışın en azından yasaklanmadığını gösterdiği, sözlü sünnetin içerdiği emir ve yasakların ise ilke olarak Kur’an’dakiler gibi bağlayıcı olduğu kabul edilmiştir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm lafız ve mâna yönünden mütevâtir olduğundan büyük çoğunlukla haber-i vâhidlerden meydana gelen sünnet pratikte Kur’an’dan farklı bir konuma sahip olmuştur. Hz. Peygamber’in fiilleri tek başına bağlayıcı bir otoriteye sahip bulunmamakla birlikte çeşitli karînelerle dinî nitelik kazanabilecek mahiyette görülmüştür.

Meselâ bir yiyeceği yemesi gibi, bir şeyin Resûlullah tarafından yapıldığının tesbit edilmesi o şeyin en azından günah olmayıp mubah sayıldığını gösterir. Bir eylemi Resûl-i Ekrem’in dinî bir vecîbeyi yerine getirmek için yaptığı biliniyorsa o eylem bağlayıcı bir kural olur; diğer bir ifadeyle sözlü bir emrin nasıl yapılacağını gösteren eylem o emrin hükmünü alır. Meselâ Hz. Peygamber’in namazın nasıl kılınacağını gösteren fiilî hadisleri böyledir. Onun dinî vecîbeler dışında ibadet (takarrub, kurbet) amacıyla yaptığı bilinen eylemlerin müslümanlar bakımından zorunlu olmasa da dinen teşvik edildiği kabul edilir; bir eylemi çoğunlukla yapıp bazan terketmesi ise o eylemin daha güçlü biçimde tavsiye edildiğini gösterir. (islamansiklopedisi)

Yorum Yap
Yorumlar (19)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Allah'ın Zati ve Subuti Sıfatları Anlamları Kısaca Nedir? Zati, Subuti sıfat ne demek?
Allah'ın 99 İsmi ve Türkçe Anlamı Sırasıyla Esmâ-i Hüsnâ | Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri