Davutoğlu, ön yargıların önüne geçilmesi için daha sık görüşülmesi, istişarelerde bulunulması gerektiğini belirtti.
Medya kuruluşlarını, gazetecileri bu istişarelerin önemli aracıları olarak nitelendiren Başbakan Davutoğlu, "Bazen çok planlı bir şekilde bir algı oluşturmak üzere yapılan öylesine kampanyalarla karşı karşıya kalıyoruz ki bunların zamanla Ortadoğu'daki halkları birbirine düşürmek isteyen, ülkeler arasındaki ilişkileri bozmak isteyen birer komploya dönüştüğüne de kimi zaman şahit oluyoruz" diye konuştu.
Davutuğlu, konuşmasına özetle şu sözlerle devam etti:
"GÜN, ORTADOĞU'YA BARIŞ GETİRME GÜNÜ"
"Gün dostlukları pekiştirme günü, gün Ortadoğu'ya barış getirme günü. Biz Ortadoğu'nun kadim halklarının mutlak surette bir araya gelmesinin gerektiğine inanıyoruz"
"Parçalanan coğrafyada, parçalanan yürekler istemiyoruz. Hele hele DEAŞ'ın terör saldırılarıyla ya da Suriye rejiminin varil bombalarıyla parçalanan vücutları görmek istemiyoruz"
"PARÇALANMAYI DEĞİL, BÜTÜNLEŞMEYİ İSTİYORUZ""
"Ülkelerin parçalanmasını değil, ülkelerin birbirleriyle daha çok bütünleşmesini istiyoruz. Aşiretlerin, mahallelerin bölünmesini değil, asırlarca ortak evliliklerle bir arada olmuş insanların, kardeşlerin bir araya gelmesini istiyoruz"
"KÜRTLERE DEĞİL, PKK TERÖRÜNE KARŞI OPERASYON YAPTIK"
"Nasıl Suriye'de DEAŞ'ı vururken, Araplara karşı operasyon yapmamışsak, DEAŞ'a yönelttiğimiz operasyon Araplara karşı değilse Irak'ta PKK'ya karşı yaptığımız operasyon da Kürtlere karşı değildir ve Kürtleri hedef almamaktadır. Tek bir Kürt kardeşimizin sınır ötesinde burnu kanasa, emin olunuz onu silecek olan biziz"
"Eğer Çözüm Süreci'ne gelinirse, eğer silahlar terk edilirse, eğer sözü verildiği gibi silahlı gruplar Türkiye sınırlarını terk ederse, silahlar gömülürse, silahlara veda denilirse işte o zaman Türkiye'de hiç kimseye karşı bir operasyon söz konusu olmaz"