PKK'lı terörist darbe ortaklığını böyle itiraf etti

PKK’lı Abdulnasır Kaplan, PKK-FETÖ’nün 15 Temmuz ve hendek kalkışmalarında yaptığı işbirliğini anlattı: Kandil darbe girişimini önceden biliyordu. Şehir çatışmaları darbe beklentisiyle bağlantılıydı. Duran Kalkan da, “Mayıs 2016’da darbe olacaktı ve Cumhu

Abdulnasır Kaplan adlı örgüt yöneticisinin verdiği bu ifade, Ağustos 2015'te PKK'nın başlattığı ve HDP'nin 'serhildan' (başkaldırı) çağrısı ile desteklediği hendek kalkışmalarından 15 Temmuz 2016'ya kadar olan süreçte 2 örgütün istihbarat alışverişi ve eylem birlikteliği içinde olduğunu ispatlıyor.
Abdulnasır Kaplan, yakalanmadan önce İçişleri Bakanlığı'nın aranan teröristler listesinde turuncu kategoride yer alıyordu ve son olarak Sözde Botan eyaleti Besta cephesi sorumlusuydu. 20 Ekim 2016'da güvenlik güçlerine teslim oldu.

EYLEM YASAĞI

Kaplan verdiği ifadede, PKK yönetiminin darbenin ertesi günü yani 16 Temmuz'da , telsiz üzerinden şifreli olarak "Tüm kuzey güçleri (Türkiye sınırlarındaki terör unsurları) genel olarak askere karşı eylem yapmasın" talimatını verdiğini ve bu talimatın darbe başarısız olunca, 3 gün sonra kaldırıldığını söyledi.

ÖRGÜTTE DARBE BEKLENTİSİ

PKK'lı Kaplan şu açıklamalarda bulundu: "Şehirlerde yürütülen mücadelenin kontrolde tutularak 'çözüm süreci'ne hizmet edecek bir nevi sivil itaatsizlik eylemi perspektifi var iken 2015 sonunda birden bire koşullar pek de uygun olmadığı halde şehirlerin, dağ kadrosundan gerillalar ve ağır silahlarla doldurulması talimatının verilmesi ve 'Ordu şehirlere müdahale etmeyecek' şeklinde ifade örgüt yönetimince dile getirilince, şehir çatışmalarının darbe beklentisinden uzak olmayacak şekilde planlandığı anlaşılmaktadır.
Abdulnasır Kaplan ifadesinde Ağustos 2015-Temmuz 2016 sürecinde PKK ile FETÖ'nün nasıl birlikte hareket ettiğini şu cümlelerle anlattı: "15 Temmuz darbe girişimi öncesi 3-5 aylık süreci değerlendirdiğim zaman örgütün yapmış olduğu eylemler ve tarafıma verilen talimatlardan örgüt yönetiminin darbe ile ilgili bilgisinin olduğu sonucunu çıkardım. Örgütün üst yöneticileri Cemil Bayık, Duran Kalkan, Murat Karayılan darbe girişiminden haberdarlardı. Öcalan'ın ve PKK/KCK'nın siyasal değerlendirmelerde 'Eğer Kürt sorunu demokratik yöntemler ile çözülmez ise darbe dinamiği her zaman devrede olur' benzeri yaklaşımlar dillendirilir ve tartışılırdı.

BİRBİRİNDEN KOPUK DEĞİL

15 Temmuz 2016 günü yaşanan durumun başka darbelerden farklı ve izahı zor bir olay olduğu da açıktır. Çünkü ne kadar iktidar savaşı yürütülse de bir ülkenin, halkın maneviyatını ifade eden kurum ve kuruluşlara karşı böylesine bir saldırının ardından iktidarını inşa etme düşüncesi, akıl tutulması olarak değerlendirilebilecek bir durumdur."
Abdulnasır Kaplan ifadesinde ayrıca, örgüt yöneticilerinden Duran Kalkan'ın ordu içindeki FETÖ'cülerin darbe yapacağı bilgisini aldığını kendi ağzıyla söylediğini de açıkladı: "Duran Kalkan 2 ayrı zamanda 'Biz ordunun şehirlere müdahale edeceğini beklemiyorduk. Aslında bize çok ciddi kaynaklardan gelen bilgilere göre Mayıs 2016'da darbe olacaktı ve Cumhurbaşkanı'nın başını alacaklardı' dedi. 2016 Mayısı'na kadar yaşanan şehir çatışmalarının bu darbe beklentisinden uzak olmadığının kesin ifadesidir. Sonuç olarak şehirlerde yaşanan yoğun çatışmalar ve darbe girişimi birbirinden kopuk değildir."

ŞEHİRLERE SİLAHLAR BÖYLE SOKULDU

Abdulnasır Kaplan hendek kalkışmalarında örgütün kentlere nasıl silah soktuğunu da anlattı: "Şırnak Merkez'de faaliyet gösteren Hurşit Külter, DBP il Başkanı Salih Gülenç ve gerçek ismi Esmer olan ancak kod adını bilmediğim DBP Gençlik Hareketi üyesi bir bayan, şehir içerisinde PKK dağ kadrosu ile iletişim halindeydi. Bu şahıslar hendek sürecinde etkili oldu. 2016 Ocak ayında Şırnak Merkezi'ne çok sayıda silah, roket vb. mühimmatlar traktörlerle sokuldu. 2016 başlarında dağ kadrosundan 60 kişi de şehre indi."

Gündem Haberleri