Pozantı Kongresi nedir? Pozantı Kongresini kim topladı? Kongreye kimler katıldı?

Pozantı Konresi 100. yılı itibariyle internette çokça bakılmaya başlandı. Pozantı Kongresi nedir? Pozantı Kongresini kim topladı? Kongreye kimler katıldı? başlığıyla aratılan bu konuyla ilgili gerekli detayları haberimizde bulabilirsiniz.

5 Ağustos 1920’de yapılan Pozantı Kongresi'nin bugün 100. yıldönümü kutlanıyor. Pozantı Kongresi'yle ilgili bilgi almak isteyen vatandaşlar internete Pozantı Kongresi nedir? Pozantı Kongresini kim topladı? Kongreye kimler katıldı? yazarak bakmaya başladı. Biz de bu konuyla ilgili ayrıntılara haberimizde yer verdik.

POZANTI KONGRESİ NEDİR?

Milli Mücadele döneminde yurdun bir çok yerinde halkı bilgilendirmek ve  harekete geçirmek için kongreler düzenlenmiştir. Erzurum, Sivas, Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri dışında Anadolu’da düzenlenen birçok kongreden  pek bahsedilmese de hepsinin Milli Mücadele dönemde ayrı bir yeri vardır. Özellikle 5 Ağustos 1920’de yapılan Pozantı Kongresi Güney Anadolu’nun kurtarılmasında büyük rol oynamaktadır. Atatürk, 5 Ağustos 1920’de Fevzi Paşa’yla birlikte Adana Pozantı’ya gelmiş ve Güney Anadolu için önemli adımlara imza atmıştır. Atatürk, Pozantı’ya gelişini “Güneydeki Adana cephesinde bulunan arkadaşların karargâhı Pozantı’dır. Biz de oraya gittik. Yalnız orada bulunan çeşitli Müdafaa-i Hukuk Heyetleri, ki onları da Pozantı’ya davet ettik ve orada milli görevle ilgilenen kişileri davet ettik. İleri gelenlerle, askeri ve siyasi durum hakkında görüşmeler yaptık... ” şeklinde ifade etmiştir.

I. VE II. POZANTI KONGRESİ

(5 Ağustos 1920) (8 Ekim 1920) 

Mustafa Kemal Atatürk, Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan bir gün sonra 31 Ekim 1918’de Adana’ya gelerek Liman Von Sanders’ten Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı devralmıştır.

Atatürk, 31 Ekim-10 Kasım 1918 tarihleri arasında Yıldırım Orduları Komutanı sıfatıyla Adana’dan Ahmet İzzet Paşa’ya gönderdiği telgraflarda kendisine izin verildiği takdirde düşmanı (İngiliz ve Fransız kuvvetleri) Anadolu’ya sokmayacağını bildirmiştir. Ancak Ahmet İzzet Paşa, İtilaf devletleriyle ateşkes antlaşması imzalandığını belirterek hiçbir şekilde düşmana karşılık verilmemesini istemiş; düşmana ateşle karşılık vermekten söz eden Atatürk’ü de görevinden alıp İstanbul’a çağırmıştır. Atatürk ise İstanbul’a gitmeden önce Adana’da ilk direniş hazırlıklarını yapmıştır. Silah arkadaşı Ali Fuat Paşa (Cebesoy) ile yaptığı “Adana Mülakatı” sonrasında “ilk direniş yuvaları” Adana’da kurulmuştur.

Sivas Kongresi’nden sonra Güney Anadolu Kuvayı Milliye teşkilatını Temsil Heyeti Başkanı sıfatıyla Atatürk organize etmeye başlamıştır. Bu doğrultuda öncelikle bölgedeki Kuvayı Milliye Teşkilatlarının başına subaylar göndermiştir.

Kılıç Ali (Üsteğmen Asaf), Yörük Selim (Yüzbaşı Salim), Kozanoğlu Doğan (Binbaşı Doğan), Aydınoğlu Tufan (Yüzbaşı Osman Nuri), Polat Paşa (Yüzbaşı Kamil), Tekelioğlu Sinan (Yüzbaşı Ratıp) adlarıyla Güney Cephesi’ne gönderilmiştir.

Nitekim Atatürk Nutuk’ta, “Maraş ve Antep’e Kılıç Ali Bey’i ve Kilikya mıntıkasına da Topçu Binbaşı Kemal ve Yüzbaşı Osman Tufan Beyleri göndererek ciddi teşkilat ve teşebbüsata geçtik.” demiştir.

Kurtuluş Savaşı Tarihi yazımındaki en büyük eksiklerden biri, 1918-1922 yılları arasında Anadolu’da düzenlenen “ulusal” ve “yerel” kongrelerin tam olarak anlatılmamasıdır. Örneğin, Erzurum, Sivas, Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri dışında Anadolu’da düzenlenen birçok kongreden ya hiç bahsedilmez, ya da birkaç cümleyle geçiştirilir. Söz edilmeyen bu kongrelerden özellikle Sivas İttihad-ı İslam Kongresi ve Pozantı Kongreleri çok önemlidir. Ulu Önder Atatürk’te bu kongrelerle özel olarak ilgilenmiştir.

Atatürk, Sivas Kongresi’nden başlamak üzere, Güney Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılması maksadıyla Çukurova, Maraş, Antep, Hatay ve Urfa’da Kuvayı Milli Teşkilatlarını kurmak üzere, emrindeki subayları bölgede görevlendirdi. Bu milli teşkilatlanmaya ilaveten, stratejik ve siyasi girişim olarak, bölgede “doğrudan” etkili olacak Pozantı Kongresi’nin hazırlık talimatını verdi.

Atatürk’ün Güney Anadolu’nun kurtarılmasında “doğrudan” etkili olduğunun en açık kanıtlarından biri I. Pozantı Kongresi’dir.

POZANTI KONGRESİ'NE KİMLER KATILDI?

5 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal, yanında Millî Müdafaa Vekili Fevzi Paşa (Çakmak) ve heyeti ile birlikte Pozantı’ya geldi. Pozantı’ya gelenler arasında Ankara, Sivas ve Kayseri milli heyetlerin temsilcileri de vardır. Pozantı, etrafı haşmetli dağlar, ormanlarla çevrilmiş bir çukurdu, o zaman küçük bir bucak merkeziydi. Bucak Müdürü, gene bir Kuva-yı Milliyeci olan Hulûsi (Akdağ) Beydi. Bir elinde silâh, diğer elinde Nahiye’nin mührüyle tam bir Kuva-yı Milliye devri idarecisi. Çizmeli, kalpaklı, kamalı, bıçaklı bir çeteci idareci…

Toplantı veya kongreye; Kayseri’den, Niğde’den, Bor’dan çağrılan delegelerden başka, bütün güney cephelerinden temsilciler davet edilir. Konya-Ulukışla yoluyla Pozantı’ya gelen Mustafa Kemal’i istasyonda, ovalardan göçen, dağlardan inen halk yığınlarıyla millî savaşçılar karşılarlar. Tekbirler, dualar, tehliller Toros boğazlarını inletir.

POZANTI KONGRESİNİ KİM DÜZENLEDİ?

5 Ağustos 1920 tarihinde Pozantı’da Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında I. Pozantı Kongresi yapıldı. Pozantı Kongresi, Mustafa Kemal’in Meclis Başkanı sıfatıyla katıldığı ilk ve tek kongredir. TBMM’nin var olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu kongrede,  Pozantı, Adana’nın vilayet merkezi ilan edildi, aynı zamanda vali ve mülki amirleri de seçimle işbaşına getirildi. Böylelikle, ulusa ve dünyaya bölge halkının mukadderatına doğrudan sahip çıktığı duyuruluyordu. Karaisalı’da bulunan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkezinin Pozantı’ya alınması Karaisalıları kızdırmışsa da bu kararın neticesi hayırlı oluştur. Bundan sonra seçimle yönetime gelen idareciler, Ankara Hükümeti tarafından onaylanmıştır. Bölgedeki ilk “direniş yuvaları” oluşturulmuştur.

Atatürk Pozantı’ya gelişini şöyle anlatmıştır:

“Güneydeki Adana cephesinde bulunan arkadaşların karargâhı Pozantı’dır. Biz de oraya gittik. Yalnız orada bulunan çeşitli Müdafaa-i Hukuk Heyetleri ki onları da Pozantı’ya davet ettik ve orada milli görevle ilgilenen kişileri davet ettik. İleri gelenlerle, askeri ve siyasi durum hakkında görüşmeler yaptık…”

I. Oturumda ise daha çok Pozantı’nın “vilayet merkezi olması” konusu tartışılmıştır. Bu oturumda delegeler Atatürk’e, Pozantı’nın “müstakil bir liva haline getirilmesi” önerisinde bulunmuşlardır. Bu öneriye Atatürk şu teklifle karşılık vermiştir:

“Güzel Adana şimdi işgal altındadır. Biz burada yeniden bir vilayet teşkilatı kuralım. Bu suretle Adana’yı burada milli bir hareket merkezi ve vilayet teşkilatı olarak vücuda getirmiş oluruz. Böylece bütün kaza ve nahiyeleri de buradan, bir elden idare etmek imkân dâhiline girer. Bu düşman için daha büyük endişeler hâsıl olur.”


Fevzi Paşa (Çakmak)

Atatürk böylece bölgeye, bölgeyi bilmeyen birinin vali olarak atanmasını da önlemek istemiştir. Atatürk’ün isteğiyle 12 kişilik bir heyet oluşturulmuş ve İsmail Safa Bey vali seçilmiştir. Hemen göreve başlayan İsmail Safa Bey Pozantı mülki erkânını belirleyip listeyi kongre başkanı Atatürk’e sunmuştur. Atatürk’ün okuduğu 12 kişilik liste kabul edilmiş ve Adana vilayet teşkilatı Pozantı’da kurulmuştur. Böylece Pozantı Adana’nın merkezi olmuş ve Güneydeki milli direniş hareketi buradan organize edilmiştir.

İşte Atatürk’ün Güney Anadolu’nun kurtarılmasında “doğrudan” etkili olduğunun en açık kanıtlarından biri I. Pozantı Kongresi’dir.

8 Ekim 1920’de de II. Pozantı Kongresi toplanmıştır. Atatürk’ün katılımı ve başkanlığıyla gerçekleşen I. Pozantı Kongresi, Fransızları ve Ermenileri moralman çökertmiştir. Atatürk’ün, Fransızların bulundukları cephelerin en uç noktasına kadar sokulması ve buradaki milli kuvvetleri denetlemesi, emirler vermesi ve üstelik burada bir de kongre düzenlemesi Fransızları Süleyman Hatipoğlu’nun deyimiyle “çileden çıkarmıştır.”

Atatürk, Pozantı dönüşü TBMM’de yapılan Gizli Oturumda şunları söylemiştir:


Ali Fuat Paşa (Cebesoy)

“Şimdilik Pozantı’yı Adana’ya merkez olmak üzere kurmaya lüzum gördüm. Mersin livası oluştu. (…) Karaisalı kazası diye halk kendi kendine idare etmeye başlamıştır. Mersin ve Tarsus kazalarını doğrudan doğruya merkezi vilayetle irtibatlandırdık ve oralarda vekâleten görev yapmakta olan kişileri vekil olmak üzere tayin ettik ve hükümet için gereken tedbirleri aldık ve onlarda derhal göreve başladılar.”

Mustafa Kemal Pozantı Nutkunda ise şöyle seslenir:

“Bütün Millet Meclisi namına cepheleri ziyaret ederek, Meclis’in muhabbetli teşekkürlerini muhterem mücahitlerimize tebliğe memur olan heyetimiz; mücahit orduların öncüsü, bütün İslâm âleminin iftihar vesilesi ve gözünün nuru olan Adana vilâyeti halkı ile temasa gelmiş olmaktan pek büyük haz duymaktadır.
“Adana’nın muhterem Müslümanları! Peygamber’in esaret tanıma yan bir dindar ümmetinin cihad ordularına öncü olmak şerefiyle bahtiyar olan siz aziz Adanalı dindaşlarımız! Adana İslâmları, bütün Anadolu için vatanseverlik timsali oldu.
“Şeref ve istiklâl davasında faydalanacağımız muvaffakıyet vasıtalarının kaynağı yalnız Anadolu değildir. Avrupa’nın bin türlü zulüm ve gadrine uğramak suretiyle her türlü esaret duygularının ıstıraplarını çekmiş olan Mısır’da, Hindistanda, Rusya’da, Afrika’da Müslüman kardeşlerimiz gözlerini, Allah’ın merhametine ve tecavüzlerini Peygamber’in kabrine kadar uzatmış olan düşmanlarımızın kahrına çevirmiş olarak bize maddî, manevî yardımlara karar vermiş bulunuyorlar. Fazla olarak Rusya’da insanî ve ulvî gayeler etrafında toplanmış olan ve her millet hukukuna riayet etmeyi esas olarak kabul eden ve günden güne genişleyerek, zulüm ve tagallüp âlemini yıkmakta olan muazzam kuvvet, bize azamî muavenette bulunulmasını vaat etmişlerdir.”

Mustafa Kemal, Pozantı Nutkuna şöyle devam eder:

“Hakikî kuvvetini Allah’ın yardımından alan, istiklâl ve şerefini korumak uğrundaki azamî fedakârlık duygularını şanlı ve şerefli atalarımızdan miras edinen milletimizin yakın bir zamanda her türlü mânâsıyla, dinî ve millî tarihine şanlısayfalar ilave edeceğine şüphe yoktur.

“Allah’ın yardımının yüksek tecellilerine mazhar olmamızı dua ve niyaz ederek cümlenize gerek Büyük Millet Meclisi, gerek bütün İslam âlemi namına teşekkürlerimizi arz ederiz, muhterem gaziler…''

Mustafa Kemal’in Erzurum ve Sivas Kongrelerini hepimiz biliriz. Fakat Pozantı Kongresi ve Nutku bilinmez. Pozantı Kongresini bilmemek, Erzurum ve Sivas Kongrelerini dilsiz, zayıf bırakmaktır. Görülüyor ki, Pozantı Kongresini tarihe tescil edemeyenlerin omuzlarına çöken Milli vebal, affedilmeyecek derecede ağırdır. Pozantı Kongresi Mustafa Kemal’in Meclis Başkanı olarak katıldığı ilk ve tek kongredir.

Erzurum ve Sivas Kongreleri birer fikirdi. Pozantı Kongresi ise Milli Mücadelenin cihadıdır, cidalidir, savaşıdır. Fakat Mili Mücadeleye zafer gücünü veren, zafer tacını giydiren Pozantı Kongresi hep meçhul bırakıldı, unutuldu. Bu gafletten Mustafa Kemal’in de üzgün olduğunu bildiğimiz gibi, bunu bilmemek her Türk çocuğu için talihsizlik olduğu kuşkusuzdur.

Şunu unutmamak lazımdır ki; Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanan birinci kongre Erzurum, ikinci kongre Sivas, üçüncü kongre de Pozantı kongresidir. 

POZANTI KONGRESİNİN ÖNEMİ

1. Karaisalı’da bulunan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkezi Pozantı’ya taşınarak yapılan seçimde Ahmet Remzi (Yüreğir) başkan seçilmiştir.

2. 41. Tümen Pozantı’ya yerleştirilmiştir.

3. Milli kuvvetlerin ihtiyacı olan silah ve cephaneyi sağlamak için Kelebek’te bir depo yapılmıştır.

4. 41. Tümen Komutanı Sinan Tekelioğlu askere alımlarla milli kuvvetleri güçlendirmiştir.

5. Çukurova’daki Kuvayı Milliyeciler Pozantı’dan kontrol edilmiştir.

6. Kelebek’te bir dispanser yapılmıştır.

7. Pozantı’dan cephelere telefon bağlantısı kurularak bölgedeki milli hareket güçlendirilmiştir.

8. Cephe gerisini kontrol etmek için Pozantı İstiklal Mahkemesi kurulmuştur.

9. Pozantı’da bir haber alma teşkilatı kurularak başına Ahmet Remzi Bey getirilmiştir.

10. Bir süre sonra Atatürk Pozantı’ya arkadaşı Mehmet Nuri Bey’i Adana Valisi ve 41. Tümen Komutanı olarak göndermiş, böylece Çukurova’daki sivil ve askeri teşkilatı tek çatı altında birleştirip bölgedeki milli hareketi TBMM’nin kontrolü altına alarak organize etmiştir.

ATATÜRK'ÜN POZANTI KONGRESİNDE YAPTIĞI KONUŞMA

Adana' nın Sayın Müslümanları!

        Siz Fransızlar tarafından insanlık haklarına ve adalet icaplarına tamamıyla aykırı olduğundan, mütareke namenin yırtılması üzerine, gözlerinizi bir taraftan İstanbul Hükümetinin faaliyet sahasına, diğer taraftan da, belki harekete gelir diye Garb' ın insanlık ve adalet duygularına çevirerek, bir müddet sakin ve hareketsiz kalmıştınız. Bu halden cüret alan düşman bu sûkun ve tevekkülün altında saklanmış olan kahramanlık ve ve fedakarlık cevherini anlamayarak, cüret sınırını genişletip, kıymetli memleketimizi işgal etmiştir. Peygamberin esaret tanımayan dindar ümmetinin cihat ordularına öncü olma şerefiyle iftihar edensiz aziz Adanalı dindaşlarımız, kalplerinizde sönmez bir azim ve iman taşıyarak gözlerinizi eski amaçlarından çevirip, bir taraftan Peygamberimizin türbesi ile şehit mezarlarının; diğer taraftan da milletimizin iftihar edeceği harikalarla dolu tarihimizin işaret ve irşadına uydunuz. O andan itibaren Adana Müslümanları, bütün Anadolu için vatanseverlik örneği oldular. Düşmanların tecavüzlerine karşı, gerek maddeden, gerekse manen yıkılmaz, demir bir set olmak şerefini hakkıyla kazandılar. Düşmanların bizi tamamen yok etmek için besledikleri niyet ve haç' ın düşmanlığı karşısında mübarek hilalin gerçek durumu, artık bütün vatandaşlarımız tarafından tamamıyla anlaşılmıştır.
        Şeref ve istiklal davasında faydalanacağınız başarı araçlarının bereketli kaynağı sadece Anadolu değildir. Avrupa'nın bin bir türlü zulmüne ve haksızlıklarına uğrayarak esaret duygularını çeşitli acılarını çekmiş olan Mısır'daki, Hindistan'daki, Rusya'daki, Afrika'daki Müslüman kardeşlerimiz, gözlerini Allah'ın rahmet ve Merhamet eşiğine, ezici ve zalim kudretinin bütün şiddetiyle İslamiyet nurunu söndürmek için her türlü alçaklığı yapan ve tecavüzlerini, taarruzlarını Peygamberimizin kabrine kadar uzatmaya cüret eden düşmanlara çevirmiş ve bize bütün varlıklarıyla, maddi manevi yardıma karar vermiş bulunuyorlar. Fazla olarak, Rusya' da insani ve yüksek gayeler etrafında toplanmış olan ve her milletin hakkına riayet etmeyi esas olarak kabul eden, günden güne yayılarak zulüm ve tahakküm alemini yıkmakta olan muazzam kuvvetler de bize azami yardımda bulunmayı vaat etmişlerdir.
        Gerçek kuvvetini Allah'ın yardımından alan, şerefini, istiklâlini koruma uğrundaki bütün fedakârlık duygularını şan ve şeref dolu ecdadımızdan miras alan milletimizin, yakın zamanda, her türlü manası ile dini ve milli tarihine şanlı ve yeni sahifeler ekleyeceğine şüphe yoktur. Bu övünç sahifelerinde Adana ve havalisi Müslümanlarının en parlak yeri alacağı hususundaki genel ve kesin inanca tercüman olmakla duyduğum sevinç pek büyüktür. Tanrının milletimize lütfedeceği başarının yüksek tecellilerine mazhar olmasını Allah'tan diler, hepinize gerek Büyük Millet Meclisi, gerekse bütün İslam Alemi namına teşekkürlerimizi sunarız, Sayın Gaziler.
 

5 Ağustos 336(1920), Pozantı

Büyük Millet Meclisi Başkanı

Mustafa Kemal

POZANTI KONGRESİNİN 100.YILI NASIL KUTLANACAK?

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Adana'nın Pozantı ilçesinde gerçekleştirilecek kutlamalara katılacak. Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, tarih sayfalarında cevher halinde kalan bir değeri mücevhere dönüştürmek için bir süredir çaba sarf ettiklerini belirterek, "Erzurum ve Sivas kongreleri gibi Pozantı Kongresi de Türkiye tarihinde önemli bir yere sahip. Bugüne kadar gölgede kalan bir değeri gün yüzüne çıkarmak, gelecek kuşaklara ülkemizin nasıl kurulduğunu, bağımsızlığın önemini bir kez daha hatırlatmak üzere uzun bir süre çalışma yaptık. Bir bilim heyetine Pozantı Kongresi'nin kitabını yazdırdık. 'Pozantı Kongresi 100.Yıl Hatıra Pulu' bastırdık. 100'üncü yılda konunun önemine yakışan bir kutlama programı hazırladık" dedi. 

Dönemin Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, Savunma Bakanı Fevzi Çakmak ve heyetinin Pozantı'da emperyalist ülkelere önemli mesajlar verildiğini, Kurtuluş Savaşı'nın Güney Cephesi ile ilgili kararların alındığı Pozantı Kongresi'nde seçimle Adana Vali ve yöneticilerinin belirlendiğini belirten Başkan Çay, “İşgal döneminde Adana'nın vilayet merkezi olan Pozantı'da 100 yıl önceki atmosferi yeniden yaşayacağız. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız TCDD Taşımacılık A.Ş. aracılığıyla güne özel buharlı tren tahsis etti. 5 Ağustos'ta Pozantı İstasyonu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle tiyatro sanatçılarımız Mustafa Kemal Atatürk'ü, Fevzi Çakmak'ı ve kongreyi canlandıracak. Prof. Dr. Sadık Sarısaman'ın 'Pozantı Kongresi'nin Önemi' başlıklı konferansımız olacak. Anlamlı günü Çukurova Senfoni Orkestrası'nın 'Senfoni ile Türküler' konseriyle tamamlayacağız. TBMM Başkanımız Prof Dr. Mustafa Şentop şeref misafirimiz olacak. Vatanını seven herkes için gurur günü olacak" diye konuştu.

Gündem Haberleri