Ragıp Zarakolu kimdir? Nereli? Skandal yazısı nasıldır?

Ragıp Zarakolu kimdir? Nereli? Skandal yazısı nasıldır? soruları “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı skandal yazısı sonrasında araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için araştırdık. İşte Cumhurbaşkanın Erdoğan'ı idamla tehdit eden Ragıp Zarakolu hakkındaki detaylar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Adnan Menderes ile karşılaştırdığı skandal yazısıyla her kesimden tepkiler alan Ragıp Zarakolu araştırılmaya başlandı. Peki Ragıp Zarakolu kimdir? Nereli Skandal yazısı nasıldır? Tüm merak edilenler haberimizde

RAGIP ZARAKOLU KİMDİR?

Ragıp Zarakolu, 1948 senesinde İstanbul Büyükada’da doğdu. Yazarlığa başlangıcı 1968 yılında Ant ve Yeni Ufuklar dergilerinde oldu. 1972 yılında Ant dergisinde yer alan Vietnam’la ilgili bir yazısı yüzünden hapse girdi. 1974 yılında ilan edilen genel afla hapisten çıktı. 1977 yılında eşi Ayşe Nur Zarakolu ile Belge Yayınevi’ni kurarak yayıncılığa adım attı. 1979 yılında kurulan Demokrat gazetesinin kurucusu ve yöneticisi oldu. 1982’de tekrar hapse girdi. 1986’da İHD’nin kurucuları arasında bulundu. Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı oldu.

2005’te de Norveç Yazarlar Birliği’nin Norveç Kültür Bakanlığı’yla birlikte verdiği “İfade Özgürlüğü Ödülü”nü aldı. Hakkında hâlâ sürmekte olan çok sayıda dava bulunmaktadır.

Uzun yıllar Özgür Gündem gazetesinin yazarlığını ve danışma kurulunda bulunmuştur.

RAGIP ZARAKOLU YAZISI NASILDIR?

Ragıp Zarakol "Makus kaderden kaçış yok" adlı yazısı ile Recep Tayyip Erdoğan’ı, darbe sonucu idam edilen Adnan Menderes ile kıyasladı. İşte o yazının önemli bölümleri:

"Türkiye’de cumhuriyet sonrası ordu içinde ilk cunta, 1950 seçimleri öncesi Cevdet Sunay tarafından kurulmuştu. Amaç milli şefin iktidarı terk etmemesi durumunda darbe yapmaktı.

1946 yılında İnönü’nün oğlu bile babasına muhalifti ve ev hapsine alınacaktı.

DP aslında tek parti rejiminin B takımı idi ve kontrol, Celal Bayar’ın elindeydi.

1914’ten 1955’e bütün etnik temizliklerde rol oynamış olan Teşkilat-ı Mahsusa Üyesi Celal Bayar, İnönü’den beter çıktı ve iktidarı seçim yoluyla terk etmeyi reddetti.

1949 yılının bütün AntiCHP eğilimli kişileri 1954 sonrası otoriterleşme eğilimi gösteren DP karşısında CHP yanındaydı.

İnönü’ye karşı başlayan cunta yapılanmaları 1960 yılında otoriterleşmeye kalkan, bunu da eline yüzüne bulaştıran DP hükümeti karşısındaydı.

1950 yılında yapılamayan darbe, 1960 yılında gerçekleşti.

RTE, 2010 yılında, 1 Mayıs’ın 1980 sonrası en kitlesel kutlanmasına izin verdi. Çünkü hâlâ liberalliğe oynamaktaydı. 1960 yılında Menderes’in 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı ilk kutlayan başbakan olması gibi. Ya da Batının desteği kesilince, Sovyetlere yönelmeğe kalkması gibi. Ama bütün bunlar için çok geçti artık.
Mecliste CHP’yi kapatmayı hedef alan Tahkikat Komisyonunun kaldırılması da. Saatin tik takları işlemeye başlamıştı bir kere.

1961 yılında asılan Menderes olacaktı, Celal Bayar değil. Affını ise ezeli rakibi İnönü sağlayacaktı!

Ve İslam-Türk sentezini savunan muhafazakar eğilimlerin, DP’den çok daha güçlü yer aldığı AP’nin önü açılacaktı. AP, DP oylarına oynayacaktı, ama en büyük korkusu DP’nin legalleşmesi idi.

RTE, tarihi kendince okuyup yorumluyor ve taktiklerini belirliyor.

Bunun için de 2007 yılında darbe karşıtlarının liberal desteğini aldı, 2013 yılında Gezi direnişinin kendi 27-28 Nisan’ı olmasının önüne geçti ve 2015 yılında ise kendine yönelebilecek darbe potansiyelinin erken patlamasını provoke etti.

Ve DP’nin tamamlayamadığı, Demirel’in kısmen başarılı olduğu otoriterleşmeyi yapısal ve İslam-Türk sentezine dayanan bir temel üzerine oturtmaya girişti. Zaten bunun temelleri 1980 yılında Kenan Evren Cuntası tarafından atılmıştı.

Türkiye dünya demokratik ülkeleri listesinden, otoriter ülkeler listesine düşüş yaptığı için kendini başarılı sayabilir!

RTE’de bir Menderes travması vardı. Demirel gibi kısmen. Menderes olmamak için Demirel’in atmadığı takla, kurmadığı ittifak kalmıştı. Ecevit ile bile uzlaştı, ona kanlısı Ecevit ile hükümet bile kurdurdu. Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin ve tayfasının kaçması mümkün değil.

RAGIP ZARAKOLU'YA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

Hastalıklı zihniyet yeniden hortladı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun darbe çığırtkanlığına bu kez de yazar Ragıp Zarakolu'nun "darağacı" çağrısı eklendi. Artı Gerçek adlı internet sitesinin yazarı Zarakolu, "Makus Kaderden Kaçış Yok" başlığıyla kaleme aldığı yazıda, demokrasi şehidi merhum Başbakan Adnan Menderes üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan tehditkar cümleler kullandı. Darbe çığırtkanlığına ise tepkiler yağdı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümeti görevinin başında olduğunu belirterek, "2023 yılının Haziran ayına kadar da seçim yoktur. Darbe sevdalıları, demokrasi katilleri her zaman karşılarında Milliyetçi Hareket Partisi'yle Cumhur İttifakı'nı bulacaklardır" dedi.
Vesayet odaklarına seslenen Bahçeli, "Niyet sahiplerini uyarıyorum, kaosa ve krize oynayanların yatacak, sığınacak, kaçacak yerleri asla olamayacaktır" dedi.

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK:
Yassıada zihniyetini istiyorlar. Cumhurbaşkanlığı makamına karşı antidemokratik çağrılarda bulunanların döşemeye çalıştığı yol, bu ülkenin tüm demokratik kazanımlarını imha etmeyi hedefliyor. Milletimizin iradesini açıkça tehdit etmeye başladılar. Demokrasimizi çalmaya çalışıyorlar. Milletin safında durmaya devam edeceğiz.

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MAHİR ÜNAL:
Türk Solu dergisinin FETÖ'cü genel yayın yönetmeni de zamanında benzer bir mesaj vermişti. Sonları malum.

CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM BAŞKANI FAHRETTİN ALTUN:
Boyun eğmeyeceğiz. Bu hastalıklı zihniyete ve tehditlerine boyun eğmeden milleti için dimdik duran liderimizin sonuna kadar arkasındayız.

RAGIP ZARAKOLU HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile merhum Başbakan Adnan Menderes'in fotoğraflarına yan yan yer vererek darbe ve idam tehdidi içeren "Makus kaderden kaçış yok" başlıklı yazı nedeniyle Ragıp Zarakolu ve Arti Media hakkında suç duyurusunda bulundu. Altun'un avukatı Sezgin Tunç tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen suç duyurusu dilekçesinde, müvekkili Fahrettin Altun'un, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olduğu vurgulanarak, suç duyurusunun vatandaş olarak ülkesine, milletine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı sorumluluğu dolayısıyla yapıldığı belirtildi.
Dilekçede, yayıncı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafının karşısında darbeciler tarafından idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes'in fotoğrafının yerleştirildiği vurgulanarak, Zarakolu ve söz konusu site sahibi ve sorumlularının cezalandırılması için kamu davası açılması istendi. ANKARA

Biyografi Haberleri