Ramazan ayı ile ilgili şiirler ve maniler kısa, 2, 4 kıtalık | Ramazan ayı ve oruç ile ilgili şiirler

Ramazan ayına yaklaşılırken Ramazan ayı ile ilgili şiirler ve maniler kısa, 2, 4 kıtalık, Ramazan ayı ve oruç ile ilgili şiirler şu günlerde araştırılıyor. Haberimizden en güzel Ramazan ayı ve oruçla ilgili şiirlere ulaşabilirsiniz...

Ramazan ayı ile ilgili şiirler ve maniler kısa, 2, 4 kıtalık, Ramazan ayı ve oruç ile ilgili şiirler Ramazan ayına az bir zaman kala araştırılıyor. Biz de konuyla ilgili bilgileri detaylarıyla haberimizde derledik.

RAMAZAN NEDİR?

Hicrî takvime göre 9. ay ve İslam dininin inancına göre Muhammed'e Kur'an ayetlerinin inmeye başladığı, aynı zamanda Müslümanlarca oruç tutulmaya ve Terâvih Salat'ına başlanılan aydır. Bu ayda oruç tutmak İslam'ın beş şartından biridir.

RAMAZAN AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR, NE ZAMAN BİTİYOR?

Ramazan Ayı, Diyanet İşleri İşleri Başkanlığının yayımladığı Dini Günler listesine göre 2021 yılında Ramazan Ayı 13 Nisan Salı günü başlayacak, 12 Mayıs Çarşamba günü ise sona erecek.

RAMAZAN'DA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VAR MI?

Kabine Toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin, "(Ramazan ayı) Bu mübarek ay boyunca, ülke genelinde hafta sonları sokağa çıkma sınırlaması uygulayacağız." dedi.

RAMAZAN AYI İLE İLGİLİ ŞİİRLER VE MANİLER KISA, 2, 4 KITALIK

RAMAZAN

Yâ Rab, şu muazzam Ramazân hürmetine,

Kaldır aradan vahdete hâil ne ise.

Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan

Artık ezilip düşmesin ümmet ye’se

Mâdâm ki verdin bize rûh-ı nevîn

Yâ Rab, daha bir nefha-i te’yîd insin.
(Mehmed Akif Ersoy)

İNSAN VE ORUÇ

Oruç, ruhun sesi gelir her yıl

Gümüş topuklarını dokundurur kalbimize

Vücut dönmeğe başlar bir tapınağa kurban gibi

Yapılır örtülür uçurumları yakan dualardan

Ten ruhun avuçlarının içinde

Hilkat günlerinin yeniden oluşun terlerini döker

İnsan gecesini değiştirir gündüzüne erer

Bir mevsime döndürür zamanı hiç değişmeyen

İnsanın olma vaktidir bu erme fırsatı

Ruh emzirir anne gibi yeri göğü fecri

Yeni bir insan gelip nöbete duracaktır

Eskisi çürümüş bir heykel gibi devrildiğinden

Ey oruç, diriltici rüzgâr, İslam baharı

Es insan ruhuna inip yüce ilham dağından

Kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından

Susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına
(Sezai Karakoç)

RAMAZAN AKŞAMI

İftar topu aksedince İhsâniye’den

Seslendi ezanlarım, Süleymaniye’den

Altında ve üstünde yanıp bin kandil

Nûr indi civâra Nuûruosmaniye’den
(Arif Nihat Asya)

ATİK VALDE'DEN İNEN SOKAKTA

İftardan önce gittim Atik-Valde semtine,

Kaç def’a geçtiğim bu sokaklar, bugün yine,

Sessizdiler. Fakat Ramazan mâneviyyeti

Bir tatlı intizâra çevirmiş sükûneti;

Semtin oruçlu halkı, süzülmüş benizliler,

Sessizce çarşıdan dönüyorlar birer birer;

Bakkalda bekleşen fıkarâ kızcağızları

Az çok yakından sezdiriyor top ve iftarı.

Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün;

Bir top gürültüsüyle bu sâhilde bitti gün.

Top gürleyip oruç bozulan lâhzadan beri,

Bir nurlu neş’e kapladı kerpiçten evleri.

Yârab nasıl ferahlı bu âlem, nasıl temiz!

Tenhâ sokakta kaldım oruçsuz ve neş’esiz.

Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı

Hadsiz yaşattı rûhuma bir gurbet akşamı.

Bir tek düşünce oldu tesellî bu derdime;

Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:

‘Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür;

Madem ki böyle duygularım kaldı, çok şükür.’
(Yahya Kemal Beyatlı)

BU AY

Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı;

‘Bilinmez’i bilirler, bilseler ağlamayı…

(Necip Fazıl Kısakürek)

RAMAZAN

Tâ çocuklukta mâh-ı gufrânın

Şöyle bir levha-i mutahharda

Bana manzûr olurdu timsâli

İçim samt u sükûn ile mâlî

Ulu bir ma’bed-i münevverede

Nazar-ı iltifâtı Mevlâ’nın

Mün’atıf sâyegâh-ı minberde

Bir vücûd-ı nahîf ü bî-tâbe

Ki darâ’atle ser-be-hâk-i sücûd

Leb-i hâmûşu lerze-nâk-i durûd

Öyle bîgane rahât u hâbe

Bir ümîd-i cinânla perverde

Muttasıl zikr eder ibâdet eder

Bin huşû’ u hulûs u hürmetle

Her sücûdunda çeşm-i Hak-bîni…

Sıyırıp perde perde zulmetini

Sermedî bir safâ-yı ru’yetle

Seyr-i firdevs-i mahremiyet eder

(Tevfik Fikret)

GİTTİ RAMAZAN

Yi­ne fir­kat nâ­rı­na yan­dı ci­hân,

Has­re­tâ git­ti mü­bâ­rek Ra­ma­zan.

Nû­ruy­la bul­muş­tu âlem ye­ni cân,

Fir­ka­tâ git­ti mü­bâ­rek Ra­ma­zan.

İn­di Kur’ân sen­de ey nû­ru gü­zel,

Ley­le-i Kad­rin­de ey kad­ri gü­zel,

Git­ti ey teh­lîl ü tek­bî­ri gü­zel,

El­ve­dâ git­ti mü­bâ­rek Ra­ma­zan.

Gâ­hî tes­bîh ü se­nâ vü zikr ile,

Gâ­hî tah­mîd ü duâ ve şükr ile,

Can bu­lur­du mür­de dil­ler nûr ile,

Has­re­tâ git­ti mü­bâ­rek Ra­ma­zan.

Bu ay iç­re bağ­la­nır de­di Re­sûl,

Cin-ü şey­tan et­me­ye as­la fu­zûl,

Hep du­â­lar bun­da olur­du ka­bûl,

Fir­ka­tâ git­ti mü­bâ­rek Ra­ma­zan.

Cem olup Hak­ka mü­na­cât ede­lim,

Nûr-ı Kur’ân ile doğ­ru gi­de­lim,

Bil­me­dik kad­rin Ni­ya­zî ni­de­lim,

Pek ya­zık git­ti mü­bâ­rek Ra­ma­zan.

Ni­ya­zi Mıs­rî

‘Alnımız secdede bulsun bizi her lahza ezan

Ve hazin ömrümüzün her günü olsun Ramazan’

Zikrimiz Arş’-ı geçip fecre kadar yükselsin

Mâveralardan ümîd ettiğimiz ses gelsin
(Faruk Nafiz Çamlıbel)

Hergün yalnız namazdan namaza uyanayım;

Bir dilim kuru ekmek acı suya banayım

Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla

Yaşaya dursun insan, hayat dediği anla.

(Necip Fazıl Kısakürek)

İlk yorum yazan siz olun

Din Haberleri