Raynaud hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? Tanısı nasıl konulur? Nasıl tedavi edilir?

Raynaud Sendromu ya da Raynaud Fenomeni, bir kan dolaşım rahatsızlığıdır. Raynaud sendromunu merak konusu olurken internette sıklıkla Raynaud hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? Tanısı nasıl konulur? Nasıl tedavi edilir ?soruları araştırma konusu oldu. Peki Raynaud hastalığı nedir? işte konuyla ilgili detaylar...

Raynaud Fenomeni, el ve ayak parmaklarında aşırı büzülme sebeiyle kan dolaşımında meydana gelen bozukluk olarak tarif edilir. Raynaud sendromu hakkında bilgi almak isteyenler internette Raynaud hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? sorularını aratıyor. İşte merak edilen detaylar...

RAYNAUD HASTALIĞI / FENOMENİ NEDİR?

İnsan vücudu, çevresinde meydana gelen ısı değişimlerine adapte olmasını sağlayacak özelliklere sahiptir. Ortam sıcaklığının azalması ile birlikte ısı kaybının önlenmesine yönelik olarak deriye olan kan akımının azalması ya da ortam sıcaklığı arttığında damarların genişlemesi, sıcaklık değişimleri sonucu vücutta meydana gelen uyum mekanizmalarına örnek olarak verilebilir. Raynaud fenomeni adını bu rahatsızlığı 1862 yılında ilk kez tanımlayan kişi olan Maurice Raynaud’dan alır. 

Düşük sıcaklıklar veya duygusal stres durumları ile geçici olarak deriye kan akımının kısıtlanması Raynaud fenomeni veya Raynaud hastalığı olarak ifade edilir. Bu rahatsızlıkta en çok etkilenen damarlar arasında el ve ayak parmaklarını, burnu, dudakların cildini besleyen damarlardır. Bazı kişilerde kulak ve burnu besleyen damarlar da etkilenebilir. Damarlarda kan akımını kısıtlayacak şekilde büzülme meydana gelmesi vazospazm olarak adlandırılır. 

RAYNAUD FENOMENİ NEDENLERİ NELERDİR?

·Raynaud hastalığı kadınlarda erkeklere göre yaklaşık olarak dokuz kat daha sık görülür. 

· Soğuk iklimlerde yaşayan kişiler de bu hastalığın daha sık meydana geldiği tespit edilmiştir. 

· Raynaud hastaların dörtte birinde bu hastalığa sahip başka aile bireylerin olması bu rahatsızlığın ailesel bir geçiş gösterebildiğine işaret eder.

· Raynaud hastalığının ortaya çıkmasına yol açabilecek temel tetikleyiciler soğuk ve duygusal stres durumlarına maruziyettir. 

· Sıcaklık değişimlerine karşı vücudun tepkilerinin normalden farklı seyrettiği bu kişilerde damarlardaki spazma bağlı olarak el ve ayak parmaklarının kan akımı kesintiye uğrar. Bazı kişilerde damarların kasılması kan akımının tamamen kesilmesine neden olarak cilt renginden takip edilebilen değişikliklerin oluşmasına yol açar. 

· Sigara kullanımı, el ve ayak bölgesinde meydana gelen yaralanmalar, karpal tünel gibi nöropatik hastalıklar, bazı ilaçların kullanımı ve uzun süre boyunca aynı hareketin yapılmasını gerektiren piyano çalma veya yazı yazma gibi eylemler sonrasında da Raynaud atağı tetiklenebilir.


Raynaud fenomeni (hastalığı) meydana gelmesi ile sonuçlanan durumlar, birincil ve ikincil olmak üzere 2  ayrı grupta incelenir:

•    Birincil (Primer) Raynaud Hastalığı

 Birincil Raynaud hastalığı, altta yatan başka bir nedene bağlı olmadan tek başına ortaya çıkar. Bu hastalığın belirtileri bazen hafif ve orta düzeyde bir seyir izler ve kendiliğinden gerileyebilir.
 
• İkincil (Sekonder) Raynaud Hastalığı

Birçok farklı nedene bağlı olarak Raynaud hastalığı ortaya çıkabilir ve bu durumlar ikincil Raynaud hastalığı olarak adlandırılırlar. 

- İkincil Raynaud hastalığı en sık olarak bağ doku hastalıklarının seyri esnasında meydana gelir. Sistemik lupus eritematozus, skleroderma ve Sjögren sendromu seyri esnasında ikincil Raynaud fenomeninin ortaya çıktığı bağ doku hastalıkları arasında yer alır.

-  Bağ doku hastalıkları dışında çeşitli ilaçların kullanımı sonrasında, iş makinesi kullanan kişilerdeki aşırı titreşim maruziyeti sonrasında da ikincil Raynaud fenomeni görülebilir.

-  60 yaş ve üzerindeki kişilerde sık görülen damar problemleri nedeniyle Raynaud fenomeni görülme sıklığında da artış meydana gelir. 


 

RAYNAUD FENOMENİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Raynaud fenomeni gelişimi sonrasında en sık olarak meydana gelen belirti parmak, burun ve kulaklarda meydana gelen renk değişikliğidir. Bu bölgelere kan taşınmasından sorumlu damarlarda kasılma oluşması ve bu kasılmayı takiben kan akımının kesintiye uğradığı bölgeler beyazlaşır, soluk bir görünüm kazanır ve soğuk olarak hissedilir. 

· Kasılan damarların beslediği dokuların oksijenden fakir hale gelmesi nedeniyle beyaz renk maviye döner ve bu durum siyanoz olarak adlandırılır. Siyanoz döneminde soğukluk hissi belirginleşir ve uyuşma belirtiler arasına eklenir.


· Damarların gevşemesi ile birlikte kan akımı kesintiye uğrayan bölgeler yeniden kanlanır. Hastalığın atağının sonlandığı bu evrede kanın geri dönüşü esnasında parmaklarda seyirme ve karıncalanma meydana gelebilir. Kan akımının tekrar sağlanması aynı zamanda beyazdan maviye dönen cilt renginin tekrar kırmızı rengini kazanmasını sağlar.

Raynaud hastalığında bu şekilde meydana gelen atakların süresi birkaç dakika ile birkaç saat arasında değişkenlik gösterir.

RAYNAUD FENOMENİ TANISI NASIL KONUR?

Raynaud hastalığına tanısal yaklaşımda, ilk atağın ne zaman meydana geldiği ve tetikleyici faktörlerin neler olabileceğinin irdelenmesi önem taşır. Hastalığın başlangıç yaşı ne kadar geç olursa altta yatan nedenin bir bağ doku hastalığı olma ihtimali güçlenmiş olur.  Aynı zamanda etkilenen bölgelerde yara dokusunun bulunup bulunmadığı atakların ciddiyeti hakkında fikir verebileceği için incelenmesi gereken bir diğer önemli durumdur.

Raynaud hastalığı tipik olarak parmakların uç kısımlarını etkiler. Bir parmakta başlayan fenomen, simetrik ve iki elde de olacak şekilde diğer parmakları da etkilemeye başlar. Başparmak bu durumdan genellikle etkilenmez. Raynaud hastalığına dair bu tipik bulgular hastadan öykü alma ve fizik muayene esnasında tanısal değere sahip belirtilerdir.

Hastalığın tanısal yaklaşımındaki bir diğer konuıda birincil ve ikincil Raynaud hastalığı ayrımının yapılmasıdır. Tırnak yatağını besleyen küçük damarların mikroskopik incelemesi gerçekleştirilir. Kapileroskopi olarak adlandırılan bu tanı yöntemi sonucunda tırnak yatağındaki damarlarda genişleme ve harabiyet tespit edilmesi halinde ikincil Raynaud hastalığı tanısı konulur. Eğer kan damarlarında kasılmanın meydana geldiği zamanlar dışında herhangi bir anormallik tespit edilemezse tanı birincil Raynaud hastalığıdır.

Bu yönteme ek olarak kan örneğinin laboratuvar incelemelerinde Raynaud sendromunun gelişimine neden olabilecek hastalıklara dair antikorlar araştırılabilir. Örnek olarak antinükleer antikor (ANA) açısından pozitif tespit edilen bir kan testi Raynaud fenomeninin otoimmün nedenlerle oluşan bir bağ doku hastalığı nedeniyle meydana geldiği anlamını taşıyor olabilir.

RAYNAUD FENOMENİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

·    Raynaud fenomeninde uygulanan tedavilerin asıl amacı atak sıklığını ve ciddiyetini azaltmaktır. Aynı zamanda etkilenen bölgenin oksijenden mahrum kalmasının önüne geçilmesi hedeflenir.

·    Damarların kasılmasını tetikleyen faktörlere yönelik olarak gerçekleştirilen yaşam tarzındaki değişiklikler Raynaud hastalığının tedavisinde önemli bir aşamadır. 

·    Vazospazmı uyarıcı etki yapabilecek kafein ve nikotin içeren gıdaların tüketiminin sınırlandırılması yapılabilecek yaşam tarzı değişikliklerine örnek olarak verilebilir.

·    Bulunulan ortamın sıcak olması ve egzersiz yapmak atakların ciddiyetini azaltıcı etki yapabilir. Bir diğer tetikleyici faktör olan duygusal stresten kaçınmak da yapabilecek bir diğer değişikliktir.

 ·    İlaç tedavisinde ise hekim tarafından gerekli görülen durumlarda damarlarda genişletici etki yapan antideprasan ilaçlar, bazı tansiyon ilaçları ve erkeklerde ereksiyon problemlerinin tedavisinde kullanılan ilaçlara başvurulabilir. 


·    Birincil Raynaud hastalığına sahip kişilerde rahatsızlığın kendiliğinden gerilemesi ve atakların uzun süreli görülmediği dönemlerin olması nedeniyle ikincil Raynaud hastalığına göre daha iyi bir seyir izleme eğilimindedir. İkincil Raynaud hastalığında kendiliğinden gerileme gibi bir durum söz konusu değildir. 

·    Hamilelik esnasında Raynaud hastalığına dair belirtilerde hafifleme meydana gelebilir. Bu durumun nedeni ise gebelik esnasında kırmızı kan hücrelerinin sayısının ve taşınan oksijen miktarının artması olarak kabul edilir. 

·    Raynaud atağı geçirdiğini farkeden kişi etkilenen bölgelerin ısıtılmasını sağlamak, daha sıcak kapalı ortamlara geçmek, etkilenen bölgeleri ılık suya sokmak ya da o bölgelere masaj yapılması gibi uygulamalar ile atak esnasında oluşan belirtilerin hafifletilmesi sağlanabilir.

·    Ağır seyreden bir Raynaud atağı esnasında etkilenen bölgedeki dokunun oksijensiz kalarak ölmesi bu bölgenin amputasyonunu gerektirecek boyutlara varabilir. Bu nedenle bu hastalığa dair belirti ve bulgulara sahip kişilerin en yakın sağlık kuruluşlarına başvurarak bu rahatsızlık hakkında hekimlerden bilgi alması gerekir.

Kaynak: Prof. Dr. Neslihan YILMAZ

Sağlık Haberleri