Reiki’nin hiçbir inanç sistemi ya da felsefe ile bağlantılı olmadığı iddiası tutarlı değildir. Reiki adı altında elle dokunmak ve enerji aktarmak suretiyle uygulanan tedavi yöntemleri, insana has genel bir özellik olup Allah’ın yaratılıştan insana bahşettiği meleke ve kabiliyetlerin geliştirilmesi ile ilgilidir. İnsanın eşyayı maddi ve manevi tesir gücüyle hakimiyeti altına almaya çalışması, tarihi süreçte daha ziyade Budizm, Hinduizm ve çeşitli mistik ve dinî ekollerde yaygın olarak görülmüştür. Günümüzde ise Reiki ve benzeri yönelişlerin, modern dünyada ortaya çıkan fizikî ve ruhî bunalımlar karşısında, özellikle dini bakımdan iç huzura kavuşamamış insanlar tarafından bir sığınak olarak görüldüğü söylenebilir.
Bir Müslüman her türlü rahatsızlık karşısında öncelikle tıbbî tedaviye müracaat etmeli, bu tedavi sürecinde Allah’a dua edip, O’ndan şifa dilemeli, Allah’ın dualara icabet ettiğini ve O’nun gerçek şifa veren olduğunu aklından çıkarmamalıdır.
İslam diniyle müşerref olan ve onun buyruklarıyla yaşamaya çalışan bir kimsenin, başka inanç sistemlerinin bir unsuru olan Reiki ve meditasyon gibi yöntemlerle uğraşmak yerine; kendi sahip olduğu dinî-manevî değerleri tanıması ve iç huzurunu bu değerler paralelinde araması daha uygun bir davranıştır.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı