İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "31 Aralık 2016'daki Reina saldırısından beri Türkiye'nin şehirlerinde bir terör eylemi gerçekleşmedi" dedi.
Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen "TEM Çalıştayı", 81 ilden Terör Şube Müdürleri ve personellerinin katılımı ile başladı. Çalıştaya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Emniyet Genel Müdürlüğü Daire başkanları ve personeli katıldı. Bakan Soylu, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada PKK terör örgütüne katılımın en düşük seviyede olduğunu belirterek, "31 Aralık 2016'daki Reina saldırısından beri Türkiye'nin şehirlerinde bir terör eylemi gerçekleşmedi. PKK'ya katılım, 40 yıllık tarihinin en düşük seviyesinde. Kırsal kadroları mağaralardan başını dışarı çıkaramıyor. Sol terör örgütlerinin eylem kabiliyeti neredeyse sıfıra yakın bir noktaya geldi. Çoğunun yönetici kadroları yakalandı. DEAŞ, önemli bir gerileme yaşıyor. FETÖ'nün de yine yönetici kadrosu, kilit yapılanmaları çökertildi. Hemen hemen hepsi maddi kaynak bulmada ciddi bir zorlukla karşı karşıya. Örgütlerin veya terörün sahada baskılanması ile bitmesi arasında hüküm verirken acele etmemek durumundayız. İş sadece Türkiye'nin içerisinde olmuş olsaydı şu anda terör örgütüne yönelik kesin bir galibiyet kazanmış olurduk. Ancak PKK'nın Suriye'de nefes aldığı,
Batı'daki sözde birtakım müttefiklerimiz dahil olmak üzere ona nefes verdiklerini hepimiz biliyoruz. Doğu'da bizle dost geçinenlerin onlarla beraber hareket ettiğini ve Türkiye'yi zafiyete uğratmak, gerçek gücünü yakalamasını engellemek için onlara çanak tuttuklarını hep beraber biliyoruz" diye konuştu.
"Avrupa'ya ehemmiyet verenlerden tiksiniyorum"
Batı'nın acımasızlığını Edirne'den Yunanistan'a giden masum insanlara yapılanlar ile gördüklerini söyleyen Bakan Soylu, "Allah'tan korkmayan, insan bilmeyen davranışlarıyla beraber net bir şekilde görüyoruz. Kravatları cicili bicili ama gönüllerinin kapkara olduğu, vicdanlarının da insanlıktan uzak olduğunu görüyoruz. Avrupa'ya bakıyorum ve acıyorum. Avrupa'ya ehemmiyet veren Türkiye'dekilere ve Türkiye'dekilerden de tiksiniyorum. Bunu da açıkça söylüyorum" şeklinde konuştu.
İHA ve SİHA'larla sadece Bahar Kalkanı Harekatı değil aynı zamanda dağlardaki mağaralara kadar tüm sahayı baskıladıklarını ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
"Güney sınırımızın altındaki karmaşadan istifade etmek istediler ama hem uluslararası diplomasiyle hem de gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla buna izin vermedik. Şehitlerimiz oldu, yüreğimize ateşler düştü. Allah hepsine rahmet eylesin. Onların varlığı sayesinde bu mücadeleden bir adım geri düşmedik, PKK da oralarda hedeflediği pozisyona gelemedi. 15 Temmuz'dan sonra üstelik kamu bürokrasisinde olsun, güvenlik birimlerimizde olsun aldığımız yaralara rağmen kıymetli Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir strateji değişikliği yaptık, yeni bir güvenlik konsepti belirledik ve yeni bir anlayışla hep birlikte sahaya indik. Hem 15 Temmuz'un bunda büyük bir etkisi olduğunu hem de çukur ve barikat olaylarının etkisi olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunu hep birlikte yaptık. Bunu sizler yaptınız. Bu salonda olan, olmayan arkadaşlarınız, gazilerimiz, şehitlerimiz, bu ülkenin güvenliği için görev yapan tüm vatan evlatları, bunu hep birlikte yaptık. Bunu başarmak kolay bir iş değildir."
"İnanılmaz bir göç baskısı"
Bakan Soylu, bir yandan küresel göçün yönetildiğini ve bir yandan da inanılmaz bir düzenli veya düzensiz göç baskısıyla karşı karşıya kalındığını belirterek, "Bir yandan o bölgelerde terör örgütleri olacak, yani sapla samanı ayırmak zorunda olacaksınız, bir yandan içeride PKK, tüm bölgedeki terörü konsolide etmeye çalışacak, oradan kendisine can suyu devşirmeye çalışacak, bir yandan DEAŞ tetikte bekleyecek, bir yandan da FETÖ içeride ve dışarıda ihanetlerine devam edecek. Bunu yönetmek, buradan bir başarı hikayesi çıkarmak kolay bir iş değildir. Ülkemizde terör, Türkiye'nin temel meseleleri arasında beşinci, altıncı seviyeye inmişse bunda elbette ki Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ve onun çalışma arkadaşı olan sizlerin ortaya koymuş olduğu kabiliyet, beceri ve en önemlisi adanmışlık anlayışı önemlidir. Bunun bitirilebileceğini, etrafımızda ateş çemberi olsa da bunun Türkiye'ye sirayet etmeyebileceğini bütün dünyaya gösterdiniz" şeklinde konuştu.
"Kış üslenmesinden çıkıyorlar, patır patır hepsini götüreceğiz"
Bugün gelinen noktada yıllık katılımı 5 binli rakamlarda olan PKK terör örgütünün ülke içinde toplam eleman sayısının 500 olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Bakın bu kış hiç dağları bırakmadık, kafalarını çıkaramadılar. Şimdi kış üslenmesinden çıkıyorlar, patır patır hepsini götüreceğiz. Bu yıl bambaşka bir yıl olacak. Sahada bizatihi kendimizin bulunduğu, bunları buradan tamamen silmek, terör örgütünü Türkiye sınırları içinde tamamen bitirmek için varımızı yoğumuzu ve bütün riskimizi ortaya koyduğumuz bir yıl olacak. 2020-2021 yılına PKK denilen terör örgütünü Türkiye sınırları içine aktartmayacağız. 2020 yılının sonbaharından sonra da bir daha kış üslenmesi gibi bir dertleri de kalmayacak. Boşuna mağara falan aramasınlar. Geçen yıl terör örgütüne 130 katılım olmuştu, buna karşılık 273 kişiyi aileleriyle görüşüp ikna yoluyla dağdan indirmiştik. Bu yıl ise en güncel rakamla yılbaşından bugüne kadar PKK'ya sadece 7 kişi katıldı. Bunun karşısında 58 kişi ikna yoluyla teslim oldu" bilgilerine yer verdi.
Almanya'da çocuğu PKK tarafından kaçırılan annenin mücadelesi
Diyarbakır'da çocuğu terör örgütü tarafından kaçırılan ailelerin 191 gündür eylem yaptığını ve bu tür eylemlerin Almanya'da da başladığını belirten Soylu, "Almanya'da çocuğu PKK tarafından kaçırılan ve mücadelesini güçlü bir şekilde ortaya koymaya çalışan anne, bir PKK derneğinin önünde bu eylemi gerçekleştiriyor. Yakında onların sayısı da artacak. Diyarbakır'daki eylemlere şu ana kadar 126 aile katılım gösterdi ve güvenlik güçlerinin başarısıyla 13 kişinin dönüşü sağlandı. Terör örgütlerinin sadece elemanları üzerine değil, buna bağlı olarak eylem kapasitesinde de ciddi çalışmalarımız var. Yine yılbaşından bugüne kadar 1 tanesi DEAŞ, 1 tanesi sol terör örgütü, 23 tanesi de PKK olmak üzere toplam 25 terör eylemi engellendi ve toplam 246 terörist etkisiz hale getirildi. Milletimizi bütün tehlikelerden muhafaza edebilmek için 24 saat çalışıyoruz. Çünkü karşımızda Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya çalışan, Suriye'deki istikrarsızlığı ve Irak'taki istikrarsızlığı Türkiye'ye taşımak isteyen ve Batı tarafından desteklenen acımasız bir terör örgütü silsilesi var" ifadelerini kullandı.
"PKK'nın siyasi şemsiyesi KCK, HDP ise Kandil'in getir götür memuru"
Yılbaşından bugüne kadar PKK/KCK'nın şehir yapılanmalarına yönelik olarak 841 operasyon gerçekleştirildiğini söyleyen Bakan Soylu, "Bu noktada yeri gelmişken KCK'ya da bir paragraf açmak isterim. Bu yapıyı çok doğru tanımlamak durumundayız. Esasında PKK'nın siyasi şemsiyesi KCK'dır. HDP ise Kandil'in getir götür memurudur, ulağıdır. İkballerini Kandil'in talimatlarına kayıtsız şartsız itaate bağlamış, bunun nimetleriyle elitleşmiş bir yapıdır. Ancak asıl siyasi uzantı ve örgütün başta ifade ettiğim değişimini, alan değişimini, PKK'ya kendi ideolojisini yükleyen, pratikte bunu uygulayan KCK'dır. Dolayısıyla bu yapıyla mücadele bizim için çok önemlidir. Sürekli takip ediyoruz ve bunu bitirmeye kararlıyız" dedi.
"Yalan ve fitne FETÖ'nün amentüsü"
FETÖ ile mücadelede de yılbaşından bugüne kadar 2 bin 67 operasyon, 4 bin 214 gözaltı ve 654 tutuklama gerçekleştirildiği bilgisini aktaran Bakan Soylu, "Bu mücadelede de hiçbir şekilde gevşeklik göstermemiz mümkün değildir. Bu örgütün sosyal medyada olsun, genel toplum iletişiminde olsun özellikli bir takım dedikodular oluşturma kabiliyetine çok dikkat etmek zorundayız. İstisnasız tüm süreçleri tüm konuları ve gündemi provoke etmektedirler. Dinimizde yalan ve fitne haramdır. Bunlar hangi inancın içerisinde bilmiyorum, yalan ve fitne FETÖ'nün amentüsü olmuştur. Bunların her türlü faaliyetine karşı sürekli tam donanımlı sürekli teyakkuzda ve sürekli gayretli olmak durumundayız. Bir takım tiplerin söylediklerine itibar etmeyin. Bir takım tipler, Türkiye'den aman birilerini mağdur mu ettik diyor. Esas mağdur bu millet olmuştur. 15 Temmuz'da bu milletin evlatlarını acımadan öldürdüler ve acımadan katletmişlerdir. Türkiye'yi peşkeş çekeceklerdi. FETÖ ve türevlerine acıyan, bunlara mağduriyet çizgisi oluşturmaya çalışanlar, bilesiniz ki terör örgütlerine ve terör örgütlerinin yapılanma biçimlerine ve bunların değirmenlerine su taşımaktadırlar. Cumhurbaşkanımızın bir sözü var, "Acırsak acınacak duruma düşeriz." Bu devlet ve topraklar bize bedava verilmiş topraklar değildir. Evlatlarımız, Suriye'nin içerisinde şehit oldu ülkemizi ve bayrağımızı muhafaza etmek için. Terör örgütlerinin orada koridor oluşturup, yarın benim ülkeme musallat olmasını engellemek için bunu da söyleyeyim. Kimse bu milletin ferasetiyle dalga geçmesin. İyi yav orada terör devletini kursunlar sonra gelsinler, Hatay'dan, Güneydoğu'dan istedikleri parçaları alabilmek için ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koysunlar" diye konuştu.
"FETÖ bitmiştir dedikten sonra 10 yıl daha teyakkuzda ve sahada olmak lazım"
Bakan Soylu, "Vicdanınızda, aklınızda FETÖ bitmiştir dedikten sonra bakın 10 yıl daha teyakkuzda ve sahada olmamız lazım. İşte bu örgüt böyle bir terör örgütüdür. İstihbarı bir yapılanması olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir istihbarat yapılanması içinde olduğunu biliyoruz. Bir yanıyla çok talihsiz bir ekipsiniz, çünkü dünyada bu mesleğin yükü en ağır olan ülkesinde buluyorsunuz. Öte yandan çok şanlısınız dünyanın en kadirşinas ve en ferasetli, en cesur milletine hizmet ediyorsunuz. Mücadele ettiğimiz örgütler belli, amacımız bellidir. Sorumluluğumuzun ağırlığı bize bir şey söylemektedir. Sürekli kendimizi güncellememiz gerekmektedir. Teknolojik açıdan bambaşka bir noktaya gidiyoruz. Sadece sahada mücadele etmiyoruz. Bu işin kitabını da yazıyoruz. Arkadaşlarımızın ortaya koyduğu kitaplar ve yöntemler ve biçimler, sadece bu döneme ait değil bizden sonraki dönem için de okumalarda gayret gösterebilecek, yol açabilecek ve tarihin en zor döneminin nasıl geçtiğini belgeleriyle ortaya koyabilecektir" ifadelerini kullandı.
"Devlet gücünün tarihi zirvesinde"
Devletin gücünün tarihin zirvesinde olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Anlaşılıyor ki göç ve terör 21. yüzyılın talihidir ve bununla mücadele edeceğiz. Anlaşılıyor ki büyük dünya devletleri meseleyi kendileri yöneteceklerine maşalar ve vekalet savaşlarıyla bu işi yapma gayreti içine girmişlerdir. Çok tecrübeli bir dönemi çok yoğunluk içinde geçiriyorsunuz. En iyi cerrah, en çok operasyon yapan cerrahtır. Sizlerde pek çok operasyon içinde bulunuyorsunuz. Siz de öngörüyor, tedbir alıyor ve opera ediyorsunuz. Sizdeki tecrübe sizden sonra gelenlerde olmayabilir. Sizden ricam yanınızdaki arkadaşlarınızı yetiştirin. Siz ustasınız, elinizi arkadaşlarınıza verin ve mesleği en ince ayrıntılarını öğretin, sabır ve itina gösterin. Yaptığı yanlışları eğer ihanet değilse siz düzeltin ve başını okşayın. Siz çok farklı bir grupsunuz. FETÖ, PKK, DEAŞ, aşırı sol gibi pek çok örgüt gördünüz, görmediğiniz örgüt de kalmadı, her türlü ihaneti yaşadınız" dedi.