Rıza Sarraf'a Tanıklığı Karşısında Yeni Kimlik mi Verilecek

Kendisine yöneltilen 7 suçlamayı da kabul ederek tanıklık yapmayı kabul eden Rıza Sarraf'ın savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmasının detayları ortaya çıktı. Anlaşmaya göre;

Kendisine yöneltilen 7 suçlamayı da kabul ederek tanıklık yapmayı kabul eden Rıza Sarraf'ın savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmasının detayları ortaya  çıktı. Anlaşmaya göre; "Sarraf'ın savcılıkla yaptığı dürüst işbirliği nedeniyle  kendisi, ailesi ve sevdiklerine şiddet, güç ve tehdit uygulanabilir. İşbirliği  sebebiyle fiziksel bir zarar söz konusu olduğunda savcılık, Sarraf'ın yazılı  talebi üzerine kendisinin, ailesinin ve sevdiklerinin güvenliğini sağlamak için  makul ve gerekli adımları atacak. Bu adımlar Tanık Koruma Programını  içerebilir... Onaylandığı takdirde Sarraf,ailesi ve sevdiklerine yeni kimlik  verilebilir ve başka bir yere yerleştirilebilirler"

New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel  Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada tanıklık yapan iş  adamı Rıza Sarraf'a savcılıkla işbirliğinden dolayı fiziksel bir zarar söz konusu  olduğunda "Tanık Koruma Programı" kapsamında "kendisi, ailesi ve sevdiklerine  yeni kimlik verilebileceği ve başka bir yere yerleştirilebilecekleri" ortaya  çıktı.

Kendisine yöneltilen 7 suçlamayı da kabul ederek tanıklık yapmayı  kabul eden Sarraf'ın savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmasının detayları mahkeme  kayıtlarına geçti.

Sarraf'ın suçlarının ve bu suçlar için istenen hapis cezalarının tek  tek sıralandığı anlaşmada, Sarraf'ın işlediği yedi suçun toplamda 130 yıl hapis  cezası olduğu belirtildi.

ANLAŞMASINA BAĞLI KALDIĞI TAKDİRDE İFADESİNDEKİ HİÇBİR BİLGİ SARRAF'A KARŞI KULLANILMAYACAK

Mahkeme tarafından belirlenecek zararı yine mahkemenin belirleyeceği  plana göre ödeyeceği ifade edilen anlaşmada, Sarraf'ın işlediği suçlardan elde  ettiği tüm gelir ve mal varlıkları üzerindeki hakkını kaybedeceği belirtildi.

Sarraf'ın kendi ve başkalarının eylemlerinin tamamını dürüst bir  şekilde anlatacağı, savcılık, FBI ve diğer bütün kurumlarla işbirliği yapacağı ve  katılması istenen toplantılarda hazır bulunacağı ifade edilen anlaşmada, Sarraf'ın talep edilen belge, kayıt ve delilleri savcılıkla paylaşacağı  kaydedildi.

Anlaşmada Sarraf'ın jüri üyeleri karşısında doğru ifade vereceği ve  bundan sonra hiçbir şekilde suç işlemeyeceği belirtilerek,  işbirliği anlaşmasına  bağlı kaldığı takdirde ifadesindeki hiçbir bilgininin ona karşı  kullanılmayacağına işaret edildi.

SARRAF, "TANIK KORUMA PROGRAMINA" ALINABİLİR

Anlaşmada, "Sarraf'ın savcılıkla yaptığı dürüst işbirliği nedeniyle  kendisi, ailesi ve sevdiklerine şiddet, güç ve tehdit uygulanabilir. İşbirliği  sebebiyle fiziksel bir zarar söz konusu olduğunda savcılık, Sarraf'ın yazılı  talebi üzerine kendisinin, ailesinin ve sevdiklerinin güvenliğini sağlamak için  makul ve gerekli adımları atacak. Bu adımlar Tanık Koruma Programını  içerebilir...Onaylandığı takdirde Sarraf, ailesi ve sevdiklerine yeni kimlik  verilebilir ve başka bir yere yerleştirilebilirler." denildi.

Savcılığın Sarraf'a ne kadar ceza alacağına dair herhangi bir söz  vermediği ve cezasının mahkeme tarafından belirleneceği kaydedilen anlaşmada,  Sarraf işbirliği anlaşmasının yükümlülüklerini yerine getirirse savcılığın ceza  indirimi için mahkemeye "5K1.1" denilen bir mektup sunacağı ifade edildi.

Sarraf'ın yanlış ya da eksik ifade vermesi ya da anlaşma şartlarını  ihlal etmesi durumunda tekrar yargılanacağı ifade edilen anlaşmada, ABD vatandaşı  olmadığı için sınır dışı edilme ihtimalinin de olduğuna dikkat çekildi.

SARRAF'IN YALAN İFADE GÖRÜŞMESİ

Davanın son duruşmasında  iş adamı Rıza Sarraf, tutuklu bulunduğu  cezaevindeki bir gardiyana, Türk avukatı vasıtasıyla, yaklaşık 45 bin dolar  rüşvet verdiğini belirtti.

Türkiye'den diğer masraflarıyla birlikte gönderilen para ile bu  rüşvetin ödendiğini anlatan Sarraf, "45 bin dolar karşılığında bu gardiyan bana  alkol getirdi. Birkaç kere de gardiyanın cep telefonunu kullandım ... Eşimle,  kızımla görüntülü, Türkiye'deki bir avukatımla, bir kere de dayımla ve ablamla  görüştüm, hatırladığım kadarıyla." demişti.

Cezaevinde uyuşturucu madde olan sentetik marihuana içtiğini de kabul  eden Sarraf, "Bunun kanunen bir suç olduğunu bilmiyordum. Cezaevi kuralı  olabilir." dedi.

Atilla'nın avukatları, Sarraf'ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin  kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sunmuştu.

Savunmanın avukatlarının sunduğu mektupta, 15 Eylül 2016'da Sarraf ile  Ahad isimli bir kişi arasında geçen telefon konuşmasında Sarraf'ın "ABD'de  hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek  zorundasın" dediği belirtildi.

Mektupta Sarraf'ın "daha az ceza alabilmek için yalan ifade vermekte  istekli olduğu" belirtildi.

Ancak, mahkemenin elektronik belgelere erişim sistemine yüklenen  mektup, kısa süre sonra mühürlenmiş ve kamu erişimine kapatılmıştı.

Hakim Berman, savunma ile savcılık makamları arasında tartışmaya neden  olan ve düne (salı) damgasını vuran Sarraf'ın cezaevindeyken yaptığı bazı telefon  görüşmeleriyle ilgili yazılı kararını açıkladı.

Buna göre Berman, Sarraf'ın, ABD'deki durumunu kastederek,  "hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul  etmek zorundasın" dediği telefon görüşmelerine ilişkin hem savunma hem de  savcılık makamının mektuplarının açık olmasına karar vermişti.

İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para  aklamak gibi 6 ayrı suç atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD'de  tutuklanmıştı.

Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken  gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.

Gündem Haberleri