Rusya - Türkiye maçı TRT 1'de yayınlanacak

UEFA Uluslar Ligi'nde 3. maçını oynayacak olan Milli Takımı'mız, Rusya deplasmanına çıkacak. Zorlu maçta mutlak galibiyeti amaçlayan A Milli Takımı'mız, Rusya'nın ardından hafta içi Sırbistan'ı İstanbul'da konuk edecek. Türkiye Rusya maçı TRT Spor canlı yayınlanacak.

UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup 3. maçında Rusya deplasmanına konuk olan A Milli Takımı^mız, turnuvadaki ilk galibiyetini almayı amaçlıyor.

A Millilerimizin henüz Uluslar Ligi'nde galibiyeti yok. Türkiye'nin UEFA Uluslar Ligi'nde 1 beraberlik ve 1 mağlubiyeti var. Rusya ise çıktığı 2 maçın 2'sinde de üstünlük sağladı ve şu an için Uluslar B Ligi 3. Grupta liderliğini koruyor. Zorlu maça mutlak galibiyet için çıkan Milliler, Rusya'nın ardından hafta içi Sırbistan'ı İstanbul'da ağırlayacak.  İşte Rusya - Türkiye maçı canlı yayına ilişkin detaylar. Ayrıntılar haberimizde...

RUSYA - TÜRKİYE MAÇI CANLI İZLE

Rusya - Türkiye maçı canlı izle

SAAT KAÇTA? HANGİ KANALDA?

Rusya ile Türkiye arasında oynanacak mücadele, bugün saat 21.45'te başlayacak. VTB Arena'da oynanacak mücadeleyi, Slovenya Futbol Federasyonu'ndan hakem Matej Jug yönetecek. Jug'un yardımcılıklarını Matej Zunic ve Grega Kordez yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Nejc Kajzatovic olacak.

A Milli Takım, 14 Ekim Çarşamba günü ise gruptaki dördüncü maçında sahasında Sırbistan ile karşılaşacak. 

RUSYA TÜRKİYE MAÇI 11'LER

Ev sahibi Rusya'da Golovin, Cheryshev ve Smolov'un sakatlıkları bulunuyor. Türkiye'de ise Uğurcan Çakır ve Kaan Ayhan, sakatlığı sebebiyle karşılaşmada forma giyemeyecek.

Rusya: Shunin, Karavaev, Semenov, Kudryashov, Zhirkov, Miranchuk, Zobnin, Ozdoev, Ionov, Kuzyaev, Dzyuba 

Türkiye: Mert Günok, Zeki Çelik, Ozan Tufan, Kenan Karaman, Hakan Çalhanoğlu, Umut Meraş, Mahmut Tekdemir, Merih Demiral, Burak Yılmaz, Efecan Karaca, Ozan Kabak

Stat: VTB Arena

UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup'ta Rusya ile Türkiye arasında oynanacak karşılaşmanın hakemleri:

Matej Jug,

Matej Zunic,

Grega Kordez (Slovenya)

582. RANDEVUYA ÇIKACAK

Türk Milli Takımı, 97 yıllık tarihinde 309'u resmi, 272'si özel 581 maç oynayıp, biri hükmen olmak üzere 221 galibiyet, 137 beraberlik ve 223 yenilgi yaşadı. Ay-yıldızlı ekip, 249'u deplasmanda, 252'si evinde, 80'i de tarafsız sahada çıktığı maçlarda, 3'ü hükmen galibiyetten toplam 766 gol attı, kalesinde 827 gol gördü.

A Milli Takım, bugüne kadar 88 farklı ülke milli takımıyla mücadele etti. Milliler, 581 karşılaşmanın 500'ünü Avrupa, 32'sini Asya, 23'ünü Amerika, 23'ünü Afrika, 3'ünü de Okyanusya temsilcileriyle yaptı.

DENEYİMLİ TEKNİK DİREKTÖR ŞENOL GÜNEŞ İLE 66. KEZ

Milli takımın başındaki ikinci dönemini geçiren Şenol Güneş yönetiminde 46'sı resmi, 19'u özel 65 maç oynadı. Milli takım, Güneş ile çıktığı 65 maçta, 32 galibiyet, 17 beraberlik ve 16 yenilgi yaşadı. Türkiye, Güneş yönetiminde 97 gol attı, kalesinde 58 gole engel olamadı.

A Milli Takım, Şenol Güneş yönetiminde 47. resmi maçına Rusya karşısında çıkacak. Türkiye, Güneş idaresinde oynadığı 46 resmi maçın 27'sini kazandı, 9'unu yitirdi, 10'unda ise eşitliği bozamadı. Bu maçlarda 79 gol atan ay-yıldızlı ekip, kalesinde 34 gol gördü.

RUSYA İLE 7. KARŞILAŞMA

A Milli Futbol Takımımız, Rusya ile tarihinde 7. kez karşı karşıya geliyor. Ay-yıldızlı ekip, Rusya ile daha önce oynadığı 6 maçın hiçbirinde galip gelemedi. Yapılan 6 karşılaşmanın 4'ünü kaybeden milliler, 2 kez ise rakibiyle berabere kaldı. Bu müsabakalarda 2 gol atan milliler, kalesinde 7 gol gördü.

SON MAÇTA MAĞLUP OLDUK

İki ekip son olarak, UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup maçında 14 Ekim 2018'de Soçi'de karşı karşıya geldi. Rusya ve Türkiye arasındaki müsabaka, ev sahibi ekibin 2-0 üstünlüğü ile sona erdi. Soçi'de Rusya'ya galibiyeti getiren goller ise 20. dakikada Roman Neustadter ve 78. dakikada Denis Cheryshev'den geldi.

TÜRKİYE A MİLLİ TAKIMI

Türkiye millî futbol takımı, Türkiye'yi uluslararası turnuva ve maçlarda temsîl eden futbol takımıdır. İlk maçını 26 Ekim 1923 tarihine oynayan takım; FIFA Dünya Kupası 1950, 1954 ve 2002 olmak üzere 3 defa hak kazanmış; ancak 1950 FIFA Dünya Kupası'na finansal sorunlar yüzünden katılamamıştır.

Türk millî takımı ulusal karşılaşmalara Avrupa elemelerinden katılmaktadır. 2002 FIFA Dünya Kupası'nda Şenol Güneş yönetiminde aldığı üçüncülük, Fatih Terim yönetiminde 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında aldığı üçüncülük tarihindeki en büyük başarılarıdır ve Şenol Güneş yönetiminde gençleştirilmiş kadrosuyla 2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nda da üçüncülüğü vardır (2002 Dünya Kupası 2.si Almanya katılmayınca yerine davet edildi)*. Tarihinde 2 kez FIFA Dünya Kupası'na katılma başarısı göstermiş olan Türk millî takımında Ermenistan maçı itibarıyla en fazla formayı 120 kez Rüştü Reçber giymiş, millî forma altında en fazla golü ise 51 kez ile Hakan Şükür atmıştır.

Millî takımın kullandığı formalar ise iç sahada Türk bayrağının renklerinden alan klasik kırmızı-beyaz formadır. Dış sahada kullanılan forma ise yeni dizayn edilmiştir; Türk bayrağı rengi kırmızı ile beyaz renkten oluşmaktadır. Avusturya-İsviçre'nin ortaklaşa düzenlediği Euro 2008'de sakatlıklara rağmen (Almanya maçında toplam 14 oyuncu vardı ve bunların 2'si kaleciydi) Almanya ile yarı final oynadı ve son dakika golüyle elendi.

1923'ten 1980'lere

Türk sporunun ilk teşkilâtı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakının kurulmasının ardından Yusuf Ziya Öniş başkanlığında ilk Türk Futbol Federasyonu 1923 yılında Şehzadebaşı'ndaki Letâfet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda 'Futbol Hey'et-i Müttehidesi' adıyla kurulmuştur. Ardından FIFA'ya başvurulmuş ve Türkiye 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA'nın 26. üyesi olmuştur. FIFA üyeliğinin ardından 1923 yılında Türk millî takımı; Ali Sami Yen'in teknik direktörlüğünde çıktığı ilk resmî maçında aynı sene Romanya ile İstanbul'da Taksim Stadı'nda karşılaştı ve 2-2 berabere kaldı. Karşılaşmada 2 gol atan Zeki Rıza Sporel Türk millî takımının ilk golünü atarak tarihe geçti. 1924 Paris Olimpiyatları'nda Çekoslovakya ile oynanan ve 5-2 kaybedilen maç, kayıtlara millî takımın yurt dışındaki ilk maçı olarak geçti.[2] 1949 yılında Suriye'yi geçerek 1950 FIFA Dünya Kupası'na katılma hakkını elde etmesine rağmen Dünya Kupası'nın düzenleneceği Brezilya'nın uzaklığının doğurduğu malî problem yüzünden turnuvaya katılamadı. 17 Haziran 1951 tarihinde dönemin güçlü takımı, sonradan 1954 FIFA Dünya Kupası'nı kazanacak olan Batı Almanya'yı Berlin'deki Olimpiyat Stadı'nda 2-1 yenen Türk millî takımı, Türk futbol tarihinin o dönemki en büyük zaferine imza attı. Bu maçta sergilediği oyunla Türkiye'nin kalecisi Turgay Şeren; artık Berlin Panteri lâkabıyla anılır oldu. 1954 yılındaki Dünya Kupası elemelerinde İspanya ile eşleşen Ayyıldızlılar; deplasmandaki maçı 4-1 kaybederken, kendi sahasında da 1-0 kazandı. O zamanki statü gereği averaj göz önüne alınmadığından tarafsız sahada (Roma şehrinde) 3. bir karşılaşma yapıldı ve 2-2 berabere tamamlandı. Dönemin statüsünde uzatmalar ya da penaltılar olmadığından, eşitlik bozulmayınca para atışı (yazı-tura) yapıldı. Para atışı sonucunda Türk millî takımı, İspanya'yı eleyerek tarihinde ilk defa FIFA Dünya Kupası'na katılmayı başardı.[3] İsviçre'de düzenlenen kupanın grup maçlarında Güney Kore'yi 7-0 yenerek tarihinin en farklı galibiyetlerinden birini alan millî takım, üç sene önce mağlup ettiği Batı Almanya'ya grup karşılaşmasında 4-1, play-off maçında ise 7-2 yenilerek bir üst tura çıkma şansını kaybetti. Türkiye kupada oynadığı 3 maçta kaydettiği 10 gol ile maç başına 3.33 gol ortalamasıyla 2002'ye katılana kadar maç başına en fazla gol atan takım unvanını korudu.[4] 1955 yılında 1954 FIFA Dünya Kupası'na katılan kadronun çoğunun askerde bulunmasının katkısıyla Ordu millî futbol takımı finalde İtalya'yı geçerek Dünya Şampiyonu oldu. 1956 senesinde bir önceki FIFA Dünya Kupası'nda final oynayan Macaristan'ı İstanbul'da 3-1 deviren millî takım; tarihinin unutulmaz galibiyetlerinden birine imza attı.

Türkiye, 1966 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Portekiz, Çekoslovakya ve Romanya'nın bulunduğu zor bir gruba düştü ve grup sonuncusu oldu. 1970 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Sovyetler Birliği ve Kuzey İrlanda ile karşılaşan Türkiye, puan dahi alamadan grup sonuncusu oldu. Türkiye 1974 FIFA Dünya Kupası elemelerinde İtalya ve İsviçre ile gruptan çıkmak için mücadele etti. Napoli'de 0-0 berabere kalan Türkiye, İstanbul'da İtalya'ya 1-0'la yenildi ve finallere katılabilme şansını kaybetti. Türkiye, 1978 FIFA Dünya Kupası eleme gruplarında her 2 maçta da Avusturya'ya boyun eğdi ve finallere katılma şansını kaybetti. 1982 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Galler ve İzlanda'nın bulunduğu grupta puan alamadan sonuncu olan Türkiye, 1986 FIFA Dünya Kupası elemelerinde İngiltere'den iki maçta toplam 13 gol yediği grup maçlarında sadece 1 puan alıp grup sonuncusu oldu. 1990 FIFA Dünya Kupası elemelerinde son grup maçları öncesi averajla grup 2.'si olan Türkiye son maçta SSCB'ye kaybederek kıl payı elemeleri geçemedi.

1991'den 2002'ye

1991 Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç nesil; Türk Futbol Tarihi'nde milat oldu. 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde son, 1994 FIFA Dünya Kupası elemelerinde ise 5. torbadan kur'a çekimine katılan millî takım; bu nesille birinci torbaya kadar yükseldi. Akdeniz Oyunları finalinde Türk ümit millî futbol takımı, sonradan 2006 FIFA Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya'ya elendi. A millî takıma yükselen bu nesil futbolcularla Fatih Terim teknik direktörlüğünde takım; Euro'96 elemelerinde İsviçre ve İsveç'i 2-1 yendi; İsveç'i saf dışı bırakarak İngiltere'de düzenlenen 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya ilk kez hak kazandı. Türk millî takımı; turnuvada Hırvatistan, Danimarka ve Portekiz ile aynı grupta yer aldı. Hırvatistan'a son dakikalarda yediği golle yenilen millî takım Portekiz'e 1-0 ve Danimarka'ya 3-0 mağlup oldu. Turnuvada hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk millî takımı; ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan eli boş döndü. 1998 FIFA Dünya Kupası elemelerinde grupta Hollanda ve Belçika'nın ardından üçüncü olan takım turnuvaya gitme şansını son maçlarda kaybetti. Mustafa Denizli yönetiminde Euro 2000 elemelerinde Almanya'nın ardından grup ikincisi olarak baraj maçlarına kaldı. İrlanda'nı rakip sahada 1-1 ve içeride 0-0'lık sonuçlarla eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk millî takımı, B Grubu'nda İsveç, İtalya, Belçika ile eşleşti. İlk maçta İtalya'ya 2-1 kaybeden millîler; Avrupa Şampiyonalarında ilk golünü attı, gruptaki ikinci maçında İsveç ile golsüz berabere kalarak ilk puanını aldı. Gruptan çıkan takımı belirleyecek son maçta ev sahibi Belçika'yı Hakan Şükür'ün -biri kaleciden bile yükseğe sıçrayarak kafayla olmak üzere- attığı 2 golle devirerek Avrupa Şampiyonaları'nda ilk galibiyetini alan Türk millî takımı; İtalya'nın ardından ikinci olmayı başardı ve futbolda tarihinde ilk defa bir uluslararası organizasyonda çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde Portekiz ile eşleşen millîler; rakibine 2-0 yenildi ve 6. olarak turnuvaya veda etti.

Dünya üçüncülüğü

2002 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Şenol Güneş yönetiminde İsveç'in ardından ikinci olan millîler kupaya gitme hakkını da play-off (baraj maçları)'nda Avusturya'ya 1-0 ve 5-0'lık sonuçlarla üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar; tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etti. Temelini 1991 yılındaki Akdeniz Oyunları'nda ikinci olan futbolcuların oluşturduğu takım Brezilya, Kosta Rika ve Çin ile birlikte C Grubu'nda yer aldı. Grup aşamasını Güney Kore'de oynayan Ayyıldızlılar ilk maçında Brezilya karşısında Hasan Şaş'ın attığı müthiş golle öne geçmesine rağmen karşılaşmayı 2-1 kaybetti. İkinci maçında da Kosta Rika ile 1-1 berabere kalan millîler, grubun son maçında Çin'i 3-0 yenerek gruptan ikinci olarak çıkmayı başardı. 2. Tur'da ev sahiplerinden biri olan Japonya'yı Ümit Davala'nın attığı golle 1-0 geçen ekip, çeyrek finalde turnuvada Fransa ve İsveç gibi takımları yenen Senegal ile eşleşti. Türk millî takımı karşılaşmayı İlhan Mansız'ın attığı altın golle 1-0 kazandı. Sonradan kupayı kazanacak olan, grupta karşılaştığı ve kaybettiği Brezilya'ya yarı finalde (1-0) kaybeden Türk millî takımı, Güney Kore'yi 3-2 yenerek Dünya üçüncüsü oldu. Üçüncülük maçında Hakan Şükür maçın başlamasından 10.8 saniye sonra attığı golle FIFA Dünya Kupası tarihinin en hızlı golünü attı ve tarihe geçti. Üçüncülük maçının sonunda Türkiye ile Güney Kore'li futbolcuların kol kola sergiledikleri dostluk görüntülerini seyircileri alkışlaması üzerine, Avrupa basını daha önce olası Türkiye-Güney Kore finali için "kâbus final" derken maçtan sonra "finalin adı Türkiye-Güney Kore olmalıydı" şeklinde başlıklar attı.[6] Kupanın ardından turnuvanın en iyi oyuncuları kadrosuna Rüştü Reçber ve Hasan Şaş seçildi.

2002 FIFA Dünya Kupası sonrası

1 yıl önce dünya üçüncüsü olan takımdan sadece 8 oyuncunun 23 kişilik kadroya alındığı 2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nda da Kolombiya'yı yenerek üçüncü olan Türk millî takımı, 2004'te Dünya Kupası Sonrası Sendromu adı verilen ve bir duraklama dönemi yaşadı. Çekilen kuralar sonucunda 7. Grupta İngiltere, Slokavya, Macaristan ve Lihtenştayn ile aynı grupta yer alan Türkiye, 20 puanlı İngiltere'nin ardından topladığı 19 puanla grubu ikinci bitirdi ve yine play-off oynamaya hak kazandı. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkını play-off maçlarında Letonya'ya deplasmanda 1-0 mağlup olan Türkiye, kendi evinde 2-2 berabere kalınca şampiyonaya katılma hakkını kaybetti. 2006 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Yunanistan, Ukrayna ve Danimarka ile aynı grupta bulunan Ayyıldızlılar; Ersun Yanal yönetiminde başarısız olmasa da basının baskısı sonucu Ersun Yanal yerine Fatih Terim getirildi. Fatih Terim yönetiminde 25 puanlı Ukrayna'nın ardından grupta 23 puanla ikinci olmayı başaran Türk millî takımı play-off maçlarında İsviçre ile eşleşti. Deplasmanda 2-0'u yenildiği İsviçre'yi rövanşta 4-2 yenmesine rağmen deplasman golleri kuralıyla rakibine elendi.[7] Maçtan sonra her iki takım futbolcuları ve teknik heyeti arasında çıkan olaylar yüzünden FIFA Türkiye'ye -resmî maçlarda geçerli olmak üzere- 3 maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası verdi.

2006 yılında Türk vatandaşlığına geçen ve Mehmet Aurélio adını alan Brezilyalı Marco Aurélio Brito dos Prazeres, teknik direktör Fatih Terim tarafından Lüksemburg ile oynanacak hazırlık maçı kadrosuna çağrılarak bir ilki gerçekleştirdi. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren hızla artan bir şekilde millî takımda yer alan, Avrupa'da doğup büyümüş Türk kökenli futbolcuların aksine Aurelio'nun tamamen yabancı kökenli bir futbolcu olarak Türk vatandaşlığına geçmesinin hemen ertesinde millî takıma çağrılması tartışmalara sebep oldu.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Yunanistan, Norveç, Bosna-Hersek, Macaristan, Moldova ve Malta ile aynı grupta bulunan Türk millî takımı grupta oynadığı ilk 3 maçın 3'ünü de kazanmayı başardı. Dördüncü maçına 25 Mart 2007 tarihinde Atina'da Yunanistan karşısına çıkan millîler maçın hemen başında yediği golle 1-0 mağlup duruma düşmesine rağmen Tuncay Şanlı, Gökhan Ünal, Tümer Metin ve Gökdeniz Karadeniz'in golleriyle karşılaşmayı 4-1 kazandı ve tarihinin en büyük başarılarından birine imza attı. Daha sonra ise 28 Mart Çarşamba günü oynadığı Norveç maçından 2-2 lik skorla ayrıldı. Bu karşılaşmada takımın her iki golünü de Hamit Altıntop attı. A millî takımının 3 maçlık seyircisiz oynama cezası bu maçla sona erdi. Bosna-Hersek ile olan bundan sonraki grup maçında ise Hakan Şükür ve Sabri Sarıoğlu ile iki kez öne geçmesine karşın Türkiye son dakikada yenen golle 3-2 mağlup oldu. 8 Eylül 2007 günü Malta maçında 2-2 berabere kalan millî takım beklenmeyen iki puan kaybı yaşadı. 12 Eylül 2007 günü ise Macaristan karşısında BJK İnönü Stadyumu'nda oynanan maçta 3-0 lık net bir skorla galibiyet alındı. Ancak Avrupa'nın zayıf ekiplerinden Moldova karşısında 1-1 berabere kalıp hemen arkasındanda grup lideri Yunanistan'a 0-1 yenilerek grubunda üçüncü sıraya gerileyerek 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası işini zora soksa da 17 Kasım 2007 gününde grup 2.'si Norveç'i deplasmanda 1-2 yenerek Euro 2008'e gitme şansını son maça taşıdı. 21 Kasım 2007 Çarşamba günü İstanbul Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan Bosna Hersek maçını Türkiye, 1-0 kazanmış ve o gün 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanmıştır.

Avrupa'da son 4'e kalan Türkiye

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi elinde birçok futbolcu olmasından dolayı kadro seçiminde büyük zorluklar yaşayan Fatih Terim önderliğindeki millî takım turnuvaya Portekiz'e 2-0 yenilerek başladı. Turnuvanın 2. maçında ev sahibi İsviçre ile karşılaşan millîler 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen Semih Şentürk ve Arda Turan'nın golleriyle maçı 1-2 kazandı ve gruptan çıkma şansını son maça bıraktı. A Grubu'nun son maçında Çek Cumhuriyeti karşısında 2-0 mağlup duruma düşmesine rağmen maçın bitmesine son 15 dakika kala Arda Turan'ın 1, Nihat Kahveci'nin 2 golüyle maçı 3-2 kazanarak tarihinde ikinci kez Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çeyrek finale çıktı. Maçın son dakikasında kaleci Volkan Demirel'in kırmızı kart görmesi nedeniyle 10 kişi kalan Ayyıldızlılar'da, 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanıldığı için Tuncay Şanlı kalede görev yapmıştır. Çeyrek final'de Balkan ekolünün temsilcisi Hırvatistan önünde normal süresi 0-0 biten maçta 119. dakikada 1-0 mağlup duruma düşen Türkiye, 121. dakikada Semih Şentürk'ün attığı golle maçı penaltılara götürmüş, penaltılarda rakibini üstünlük sağlayarak yarı finale adımını atmıştır. Kadrosundaki sakat ve cezalı futbolcuların çokluğuna rağmen yarı final mücadelesinde Türkiye, maçta öne geçmesine rağmen Almanya beraberliği yakaladı ve öne geçti yine son dakikalarda Semih Şentürk'ün attığı golle beraberliği yakalamasına rağmen son dakikalarda Philipp Lahm'ın attığı gol ile maçı Almanya 3-2 kazanarak finale çıktı. Fakat, Türkiye Avrupa Şampiyonası tarihinin en büyük başarısını yakalayarak ilk dörtte yer aldı.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası sonrası

2010 FIFA Dünya Kupası elemelerinde son Avrupa şampiyonu İspanya, Belçika, Bosna-Hersek, Estonya ve Ermenistan ile aynı gruba düşen Türkiye, grubu İspanya ve Bosna-Hersek'in ardından 3. sırada tamamlayarak baraj maçı oynama hakkı elde edemedi. Bunun üzerine istifa eden Terim'in yerine Guus Hiddink getirildi. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Kazakistan, Belçika, Avusturya, Almanya ve Azerbaycan ile aynı gruba düşen Türkiye, sürpriz bir Azerbaycan mağlubiyetine rağmen grubu Belçika'nın önünde, 2. sırada tamamlayarak baraj maçı oynamaya hak kazandı. Hırvatistan ile oynadığı ilk baraj maçını sahasında 3-0 kaybeden Türkiye, deplasmanda 0-0 berabere kalınca 2012 Avrupa Şampiyonası'na gidemedi. Turnuvanın ardından Hiddink'in yerine getirilen Abdullah Avcı ile başlanan 2014 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Romanya, Estonya, Hollanda, Andorra ve Macaristan ile aynı gruba düşen Türkiye, grubu Hollanda, Romanya ve Macaristan'ın gerisinde kalarak 4. sırada bitirdi ve bu başarısızlığın ardından istifa eden Avcı'nın yerine tekrar Fatih Terim getirildi.

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası

14 Ağustos 2013'te Gana ile oynanan hazırlık maçından altı gün sonra teknik direktör Abdullah Avcı görevini bıraktığını açıkladı. Bu kararın ardından TFF başkanı Yıldırım Demirören, Galatasaray'ı yönetmekte olan Fatih Terim'e millî görevi teklif edeceğini söyledi[8]. 22 Ağustos 2013'te Terim'in sezon sonuna kadar Galatasaray ve millî takımı beraber çalıştıracağı açıklandı. Terim'in gelmesi ile iyi bir ivme yakalayan Türkiye, Eylül ayındaki iki maçı kazandı. Bu maçlar sonrasında Terim, Galatasaray ile yollarını ayırdı ve millî takıma odaklandı. Ekim ayında oynadığı ilk maçı da kazanan Türkiye şansını son haftaya taşısa da son maç grup birincisi olan namağlup Hollanda'ya elenerek FIFA Dünya Kupası vizesi alamadı.

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Kazakistan, İzlanda, Letonya, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti ile aynı grupta bulunan Türkiye, 9 Eylül 2014 tarihinde İzlanda ile oynadığı ilk maçını Reykjavik'te 3-0 kaybedip, 2.maçında Kadıköy'de Çek Cumhuriyeti'ne 2-1 yenildi ve 2 mağlubiyetle başladı, millîlerin tek golünü Umut Bulut kaydetti. Elemenin 3. maçında Letonya ile 1-1 berabere kalırken millîlerin golünü Bilal Kısa attı. Dördüncü maçında 16 Kasım 2014 tarihinde Kazakistan karşısına çıkan millîler, Burak Yılmaz'ın 2, Serdar Aziz'in 1 golüyle maçı 3-1 kazandı ve ilk galibiyetini aldı. Bu maçtan önce ısınma sırasında taraftarların ıslık ve küfürlerine maruz kalan millî takımın kalecisi Volkan Demirel stadyumu terk etti[9]. Terim, Demirel'in bu tavrından sonra kaleciyi bir daha millî takıma çağırmazken, kaleyi Volkan Babacan'a teslim etti.

28 Mart 2015 tarihinde oynadığı Hollanda maçından 1-1'lik skorla bitti. Millîlerin golünü Burak Yılmaz kaydetti. 12 Haziran 2015 tarihinde Nur-Sultan'da Kazakistan maçında Arda Turan'ın golüyle 1-0 kazandı. 3 Eylül 2015 tarihindeki Torku Arena'da Letonya ile 1-1 berabere kalarak arkasından da Hollanda'yı 3-0 mağlup edip ve 10 Ekim 2015'te grup ikincisi Çek Cumhuriyeti'ni 2-0 yenerek 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasına gitme umutlarını son maça taşıdı. 13 Ekim 2015 Salı günü İzlanda ile oynadığı maçı Türkiye, 1-0 kazandı ve en iyi grup üçüncüsü olarak Fransa'da düzenlenecek 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine katılmaya doğrudan hak kazandı. Terim de millî takımı 1996 ve 2008'den sonra bir kez daha bir turnuvaya götürme başarısı yakaladı.

Hazırlık maçlarının ardından Terim, Arda Turan kaptanlığında ve Emre Mor gibi genç yetenekleri de dahil ettiği bir kadroyla şampiyonaya katıldı. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda boy gösteren takım ilk maçında Hırvatistan'a 1-0, ikinci maçında İspanya'ya 3-0 yenilerek iki mağlubiyet aldı. Gruptaki son maçında Çek Cumhuriyeti'ni 2-0 yenmesine rağmen grup üçüncüleri arasında 5. olarak gruptan çıkamadı ve Euro 2016'ya veda etti. Bu başarısız sonuçtan sonra futbola verilen ve futbolcuların istediği primler büyük bir tartışma konusu oldu. Terim, turnuva sonrası ilk maçlar olacak Rusya ile oynanacak hazırlık maçı ve 2018 FIFA Dünya Kupası elemelerinin ilk maçı olan Hırvatistan maçına başta Arda Turan olmak üzere, Caner Erkin, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül gibi tecrübeli oyuncuları dahil etmedi. Ancak Türkiye, elemelere kötü başlayınca Terim bu oyuncuları tekrar takıma çağırmaya başladı. Bu karardan sonra Türkiye, Kosova'yı iki maçta ve Finlandiya'yı bir maçta yenerek Dünya Kupası şansını arttırdı. Ancak bu sefer de Kosova maçı sonrası gazeteci Bilal Meşe'ye uçakta saldıran Arda Turan, aldığı tepkiler sonucu millî takımı bıraktı. Arda'nın millî takıma ödnüp dönmeyeceğinin tartışıldığı bir dönemde Fatih Terim de bir saldırı olayına karışınca görevinden ayrıldı.

2 Ağustos 2017 tarihinde Fatih Terim ardından Mircea Lucescu takımın teknik direktörlüğüne getirildi.[10] 11 Şubat 2019 tarihinde Mircea Lucescu ile olan sözleşme karşılıklı olarak feshedildi.[11]

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde kendi sahasında gol yememiş tek takım, Belçika ile en az gol yiyen takım oldu.

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri ve Uluslar Ligi

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası eleme maçları öncesinde Lucescu'dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna 2002 Dünya Kupasında takımın başında yer alan Şenol Güneş'in 1 Haziran 2019 itibari ile takımın başına getirileceği açıklandı. 2018-19 sezonu sonuna kadar Beşiktaş ile sözleşmesi bulunan Güneş'in Mart ayında oynanacak Arnavutluk ve Moldova maçları için geçici olarak takımın başında yer alabileceği belirtildi.

Millî takım Elemelerde Fransa,İzlanda,Arnavutluk,Moldova ve Andorra ile H grubuna düştü. 22 Mart 2019'da Arnavutluk'la İşkodra'da karşılaşan millî takım,Şenol Güneş'in ilk maçında Burak ve Hakan'ın golleriyle 2-0 galip geldi.3 gün sonra Eskişehir'de Moldova ile karşılaşan millîler,4-0'lık net bir skorla rakibini mağlup etti.Böylelikle Şenol Güneş millî takımın başında çıktığı iki karşılaşmadan da galip ayrılmış,6 gol atıp kalesinde gol görmemişti.

Tarihler 8 Haziran 2019'u gösterdiğinde rakip son Dünya Şampiyonu Fransa'ydı. Maçta millîler 30. dakikada Kaan Ayhan'ın golüyle 1-0 öne ,geçti. 10 dakika sonra Cengiz skoru 2-0 yapıyor Millî takım son Dünya Şampiyonu Fransa'yı 2-0 mağlup ederek grubunda 9 puanla liderliğe yükseldi. Maçtan 3 gün sonra İzlanda'yla karşılaşacak olan millî takım, Reykjavik havaalanında saatlerce bekletilmiş ve futbolcuların gerilmesi sağlanmıştır. Maçı 2-1 kaybeden millî takım Şenol Güneş'in ikinci döneminde ilk mağlubiyetini almıştı.

7 Eylül 2019'da Vodafone Park'ta Andorra'yı konuk eden millî takım, çok üstün oynadığı maçta golü bir türlü bulamamış; Ozan'ın 90. dakikadaki kafa golüyle sahadan 1-0 galip ayrıldı. 10 Eylül'de Moldova'ya konuk olan millîler, rakibini ilk maçta olduğu gibi 4-0 mağlup etti.

11 Ekim'de yine İstanbul'da bu kez Şükrü Saraçoğlunda Arnavutluk'u konuk eden Türkiye, 90.dakikada golü buluyor, Cenk Tosun skoru 1-0'a getiriyordu. 7 hafta sonunda 6 galibiyet 1 mağlubiyet alan millî takım grubunda hâlen birinciydi. 14 Ekim günü Konya'da 2-0 mağlup ettiği son Dünya Şampiyonu Fransa'yla bu kez Saint-Denis'te karşılaşıyordu. maçta, Giroud 76'da skoru 1-0 yapıyordu. Net gol pozisyonlarından yararlanamayan millîler, 82.dakikada Hakan'ın ortasında yine ilk maçta olduğu gibi Kaan topu ağlara gönderdi. Millîler böylelikle son Dünya Şampiyonu'ndan iki maçta 4 puan alıyordu.

14 Kasım'da kazanması ya da berabere kalması halinde Euro 2020'ye katılmaya hak kazanacak olan millî takım,TT Stad'ında İzlanda'yı konuk ediyordu.Karşılıklı pozisyonların olduğu maç 0-0 bitiyor ve Millî takım Euro 2020 turnuvasına katılmaya hak kazanıyordu.17 Kasım günü Andorra'yı 2-0 mağlup ederek grubunu 2.sırada bitirdi.

30 Kasım akşamı Bükreş'te kura heyecanı yaşanıyordu. A grubunda İtalya, Galler ve İsviçre ile eşleşmişti millî takım. Turnuva COVİD-19 Pandemisi nedeniyle 2021 yılına ertelenmiştir.

UEFA Uluslar Ligi B Ligi 3. Grup’ta mücadele eden A Milli Takım, Macaristan’a 1-0 mağlup oldu. Deplasmanda Sırbistan ile 0-0 Berabere kalmıştır.

RUSYA MİLLİ TAKIMI

Rusya millî futbol takımı, Rusya'yı uluslararası arenada temsil eden futbol takımıdır. 1990 yılına kadar Sovyetler'e bağlı olan Rusya, SSCB'nin dağılmasından sonra 2 kere FIFA Dünya Kupası'na(1994, 2002) 2 kere de Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma başarısı göstermiştir.

Teknik direktörü Leonid Slutskiy'dir. Anlaşmaya göre Slutskiy, Rus millîleri Euro 2016 Avrupa Şampiyonası grup elemeleri bitinceye kadar çalıştıracak.

Rusya, Sovyet Birliği'nin dağılmasının ardından ilk uluslararası maçını Meksika'ya karşı oynadı. 16 Ağustos 1992 tarihinde yapılan bu maçta Rus takımı, diğer Sovyet ülkelerinin futbolcularını da barındırıyordu. Rusya maçı 2-0 kazandı.

Pavel Sadyrin'in menajerliğindeki Rusya 1994 FIFA Dünya Kupası elemelerinde beşinci grupta Yunanistan, İzlanda, Macaristan ve Lüksemburg ekipleri ile kupaya katılmak için mücadele veriyordu. Yugoslavya'nın siyasi sebeplerden ötürü yasaklanmasından dolayı grupta bu beş takım kaldı. Rusya altı galibiyet ve iki beraberlik alarak Yunanistan ile birlikte Dünya Kupası'na giden takımlardan biri oldu. Rusya bu turnuvada güçlü takımlarla karşılaştı. Rus ekibi Stanislav Cherchesov ve Aleksandr Borodyuk gibi tecrübeli kalecilere sahipti. Bunun yanı sıra Rusya Viktor Onopko, Oleg Salenko, Aleksandr Mostovoi, Vladimir Beschastnykh, Valeri Karpin gibi önemli oyunculara sahipti. Bu oyuncuların bazıları Ukrayna formasını giymeyi tercih etse de, Ukrayna takımının elemelerde başarısız olması nedeniyle Rusya forması giydiler.

Turnuvada Rusya üç önemli ekiple, Kamerun, İsveç ve Brezilya ekipleriyle B grubuna düştü. Bu grupta Brezilya'ya 2-0, İsveç'e 3-1 yenilen Rusya grubun en zayıf takımı Kamerun'u 6-1'lik bir skorla geçmeyi başardı. Oleg Salenko bu maçta beş gol atarak adeta parlamış ve turnuvanın iki gol kralından biri olmuştu. Rusya iki mağlubiyet ve bir galibiyet ile grubu üç puanla üçüncü sırada bitirdi. Bu düşük performansın ardından Saldyrin görevinden ayrıldı.

Sadyrin gönderildikten sonra teknik direktörlük görevini Olag Romantsev üstlendi. Romantsev yönetimindeki Rusya iyi bir performans gösterdi ve UEFA 1996 turnuvasına gitmeye hak kazandı. İskoçya, Yunanistan, Finlandiya, San Marino ve Faroe Adaları'nın bulunduğu grubu yenilgisiz bitirdi. Elemelerde sekiz galibiyet ve iki beraberlik alan Romantsev'in Rusya'sında Viktor Onopko, Aleksandr Mostovoi, Vladimir Beschastnykh, Valeri Karpin gibi tecrübeli isimler vardı.

Rusya şampiyonada C grubuna düştü. C grubunda Rusya'nın yanı sıra Almanya, Çek Cumhuriyeti ve İtalya bulunuyordu. Bu grup ölüm grubu olarak anılıyordu. Gruptaki en zayıf takım Rusya idi. Şanssız bir kura çeken Rusya gruptaki ilk maçında İtalya'ya 2-1 boyun eğdi. İlk maçlarını kaybeden Ruslar Almanya ile yapacakları maçtan pek umutlu değildi. Nitekim golsüz geçen bir ilk yarının ardından Almanya üç gol buldu ve maçı 3-0 kazanmayı başardı. Rusya son maçını Çek Cumhuriyeti ile oynadı. Çek Cumhuriyeti 88. dakikada bulduğu golle durumu 3-3 yaparak gruptan çıkan ikinci takım olmayı başardı.

Üç maçtan sadece bir puan kazandıkları Euro 96'nın ardından Ruslar, millî takımlarının teknik direktörlük görevine Boris Ignatyev'i getirdiler. Ignatyev'in hedefi ekibini Dünya Kupası'na götürebilmekti. Rusya beş numaralı grupta Bulgaristan, İsrail, Güney Kıbrıs ve Lüksemburg ekipleriyle eşleşti. Rusya ve Bulgaristan grubun favori takımlarıydı. İsrail'in ufak bir tehdit yaratabileceği düşünülüyordu. Rusya gruba Güney Kıbrıs ve Lüksemburg karşısında aldığı galibiyetlerle başladı. Güney Kıbrıs ve İsrail'le berabere kaldı. Lüksemburg ve İsrail'i rövanş maçlarında yenmeyi başardı. Rusya grupta tek mağlubiyetini Bulgaristan karşısında, 1-0'lık skorla aldı. Grubun son maçında Bulgaristan'ı 4-2 yenerek grubu ikinci bitirdi ve play-off maçlarına kaldı. Rusya play-off turunda İtalya ile eşleşti. Evinde yaptığı ilk maçta İtalya ile 1-1 berabere kaldılar ama ikinci maçta İtalya'ya 1-0 yenilerek Dünya Kupası'na katılma şanslarını yitirdiler.

Dünya Kupası biletini alamayan Rusya, Hollanda ve Belçika'nın düzenleyeceği 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'na gitmeye kararlıydı. Bunun için teknik direktörlüğe Anatoliy Byshovets getirildi. Rusya dördüncü grupa düştü. Bu grupta Fransa, Ukrayna, İzlanda, Ermenistan ve Andorra da vardı. Byshovets takımda birkaç değişiklik yaptı. Önceki kadrolardan isimler çağırdı. Bunların yanı sıra genç futbolculardan biri olan Alexander Vladimirovich Panov'u da aday kadroya ekledi. Rusya, Fransa ile birlikte grubun favorisi olarak görülüyordu. Ukrayna'ya da biraz şans veriliyordu. Rusya gruba üç sürpriz mağlubiyetle başladı. Ukrayna, Fransa ve İzlanda'ya yenildiler. Bunun üzerine Rusya Futbol Federasyonu Byshovets'i gönderip yerine Romantsev'i getirdi. Rusya, Romantsev ile bir çıkış yakaladı. Sonraki altı maçından altı galibiyet aldı. Bunların arasında Fransa galibiyeti de vardı. Rusya grubun bir diğer favorisi olan Fransa'yı 3-2 yenmeyi başardı. Son maça gelindiğinde Rusya liderdi. Ukrayna karşısında bir galibiyet alınması durumunda Rusya turnuvaya direkt olarak gidecekti. Rusya komşusu karşısında 75. dakikada golü buldu. Fakat 87. dakikada Rusya kalecisi Aleksandr Filimonov'un yaptığı büyük bir hata sonucu Ukrayna Andriy Şevçenko ile eşitliği yakaladı. Bu sonuçla Rusya üçüncü oldu ve ikinci kez önemli bir turnuvayı kıl payı kaçırdı.

Oleg Romantsev Rusya'yı 2002 FIFA Dünya Kupası'na taşımak için takımın başında kaldı. Rusya bir numaralı grupta Slovenya, Yugoslavya, İsviçre, Faroe Adaları ve Lüksemburg ile eşleşti. Rusya bir kez daha grupta favori olarak görülüyordu. Rusya'nın dışında grubu başarıyla bitireceği düşünülen takımlar Yugoslavya ile İsviçre idi. Rusya grubu yedi galibiyet, iki beraberlik ve tek yenilgi ile birinci sırada bitirdi.

2002 yılında yapılan Dünya Kupası'nda Rusya H grubunda Belçika, Tunus ve Japonya ile birlikte yer aldı. Bu grup, turnuvanın en zayıf grubu olarak görülüyordu. İlk maçta Rusya, Tunus'u 2-0'la geçti. İkinci maçta Rusya, Japonya'ya 1-0 yenildi. Üçüncü maçta alacağı bir beraberlik Rusya'yı ikinci tura taşıyacaktı. Ne var ki Rusya, Belçika'ya 3-2 yenilerek elendi.

Bunun üzerine Olag Romantsev gönderildi. Yerine CSKA Moskova'nın teknik direktörü Valeri Gazzaev getirildi. Rusya eleme grubunda İsviçre, İrlanda, Arnavutluk ve Gürcistan ile eşleşti. Grubun favorileri Rusya, İrlanda ve kendini gün geçtikçe geliştiren İsviçre idi. Rusya elemelere İrlanda ve Arnavutluk karşısında alınan galibiyetler ile başladı. Fakat Arnavutluk ve Gürcistan karşısında alınan yenilgiler Gazzaev'in millî takımdaki kariyerini tehlikeye sokuyordu. Basel'de İsviçre ile yapılan maç berabere sonuçlanınca Gazzaev'in görevine son verildi. İrlanda ile 1-1 berabere kaldıkları maçın öncesinde teknik direktörlük görevine Georgi Yartsev getirildi. Yartsev yönetimindeki Rusya evinde oynadığı maçlarda İsviçre ve Gürcistan'ı yenmeyi başardı. Ekip play-off kuralarında Galler ile eşleşti. Moskova'da oynanan ilk maçtan gol sesi çıkmadı. Galler'in Cardiff kentinde oynanan maçta Rusya, Galler'i Vadim Yevseyev'in attığı golle yendi. Böylece EURO 2004 turnuvasına gitmeye hak kazandı. Ama Yegor Titov'un doping testinin pozitif çıkması bu galibiyeti gölgeledi. Titov bu nedenden ötürü bir yıllık men cezası aldı.

Rusya turnuvada üç dişli rakiple eşleşti. Bunlar ev sahibi Portekiz, İspanya ve Yunanistan idi. Sergey İgnaşeviç ve Viktor Onopko'nun sakatlanması Rusya'yı kötü etkiledi. Rusya turnuvadaki ilk maçında İspanya'ya 1-0 ile boyun eğdi. Ekip ikinci maçta Portekiz'e 2-0 yenilerek matematiksel olarak gruptan çıkma şansını yitirdi. Hiçbir amacı kalmayan Rusya prestij maçında Yunanistan'ı 2-1 yendi.

2006 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Rusya üçüncü grupta Portekiz, Slovakya, Estonya, Letonya, Lüksemburg ve Lihtenştayn ile eşleşti. Rusya gruba Slovakya beraberliği ile başladı. Moskova'da oynanan bu maçta Dmitri Bulykin ve Róbert Vittek'in karşılıklı golleriyle 1-1 berabere kaldılar. İkinci maçlarında zayıf rakip Lüksemburg'u 4-0 gibi net bir skorla geçtiler. Fakat Rusya deplasmanda Portekiz'e 7-1 gibi bir skorla boyun eğdi. Rusya bu ezici mağlubiyetin ardından grubun zayıf takımları Lüksemburg ve Estonya'yı mağlup etti. Estonya ile oynanılan rövanş maçında ise taraflar puanları bölüştü. Estonlar için sevinç ve gurur kaynağı olan bu skor Georgi Yartsev'in millî takımdaki teknik direktörlük görevinin sonu oldu. Georgi Yartsev'den boşalan teknik direktörlük koltuğuna Yuri Semin getirildi. Rusya, Letonya'yı 2-0 yenerek umutlarını tazeledi. Ne var ki Letonya ile yapılan rövanş maçı 1-1 bitti. Rusya, Lihtenştayn ve Lüksemburg'u yendi. Portekiz ile golsüz berabere kaldı. Rusya gruptaki son maçında Slovakya ile Bratislava'da karşı karşıya geldi. Aynı puanda olan iki takım 0-0 berabere kaldı. Bunun üzerine Slovakya gol fazlasıyla grupta ikinci oldu ve play-off turuna kaldı. Rusya grubu 23 puanla üçüncü sırada bitirdi.

EURO 2008

Play-off turuna kalamayan Rusya'da teknik direktör Yuri Semin istifa etti. Bunun üzerine Rusya Futbol Federasyonu teknik adam arayışına çıktı. 10 Nisan 2006 tarihinde Rusya Futnol Federasyonu Avustralya'nın teknik patronu Guus Hiddink ile anlaşıldığını duyurdu.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Rusya E grubuna düştü. Bu grupta İngiltere, Hırvatistan, İsrail, Makedonya, Estonya ve Andorra da vardı. Rusya elemelere 0-0'lık Hırvatistan beraberliği ile başladı. İkinci maçta İsrail ile 1-1 berabere kalarak bir kez daha bir puan aldılar. Rusya ilk galibiyetini Üsküp'te Makedonya'yı 2-0 yenerek aldı. Estonya'yı iki maçta da 2-0 yenen Rusya, Andorra'yı 4-0 ile geçti. Bu maçta Aleksandr Kerjakov hat-trick yaparken Dmitriy Sıçev de bir golle takımına katkı yaptı. Rusya bir sonraki maçında Makedonya'yı 3-0 mağlup etti. Wembley'de İngiltere'ye 3-0 mağlup oldular. Moskova'daki rövanş maçında İngiltere, Rooney ile golü erken buldu. Fakat Roman Pavlyuçenko iki golle karşılık verdi. 17 Kasım 2007'de Rusya, İsrail'e 2-1 kaybederek önemli bir kayıp yaşadı. Rusya, Andorra'yı 1-0 yendi. Grubu 24 puanla, İngiltere'nin bir puan önünde ikinci bitirdi.

Turnuvadan önce Rusya çeşitli ülkelerle hazırlık maçları yaptı. Bu maçlarda Romanya'ya kaybettiler, Kazakistan, Sırbistan ve Litvanya'yı yendiler. Sırbistan maçında Rusya önemli bir oyuncusunu, Pavel Pogrebnyak'ı kaybetti. Pogrebnyak maçta dizinden sakatlanarak turnuvayı kaçırdı.

Rusya turnuvada İsveç, İspanya ve Yunanistan ile D grubunda yer aldı. 10 Haziran'da Rusya turnuvadaki ilk maçında İspanya'ya 4-1 yenildiler. İspanya'da David Villa hat-trick yaparken Cesc Fàbregas de bir golle takımına katkı sağladı. Rusya'nın tek golünü Roman Pavlyuçenko kaydetti. Rusya turnuvadaki ikinci maçında Yunanistan'ı tek golle geçti. Rusya'nın turnuvadaki kaderini belirleyen İsveç maçı Roman Pavlyuçenko ve Andrey Arşavin'in golleriyle kazanıldı. Bu sonuçla Rusya, İspanya'nın ardından gruptan çıkan ikinci takım oldu.

Ekip çeyrek finalde Hollanda'yı 3-1 yenerek bir üst tura çıktı. Hollanda karşısında Rusya'nın gollerini Roman Pavlyuçenko, Andrey Arşavin ve Dmitriy Torbinskiy kaydetti. Hollanda'nın tek golünü ise Ruud van Nistelrooy attı. Yarı finale çıkan Rusya burada bir kez daha İspanya ile karşı karşıya geldi. Viyana'da yağmurlu bir gecede karşı karşıya gelen iki ekibin mücadelesi 0-0 sonuçlandı. Bu sebeple uzatmalar oynandı. İspanya önce Xavi ile, sonra Daniel Güiza ve David Silva'nın attığı gollerle Rusya'yı eledi.

Rusya 20 Ağustos 2008 tarihinde Hollanda ile bir dostluk maçında karşı karşıya geldi. Maç 1-1 berabere sonuçlandı.

2010 FIFA dünya Kupası elemeleri

Rusya 2010 FIFA Dünya Kupası elemelerinde dördüncü gruba düştü. Bu grupta Almanya, Finlandiya, Galler ve Lihtenştayn ekipleriyle eşleşti. Elemelere 2-1'lik Galler galibiyetiyle başlayan Rusya elemelerdeki ikinci maçında Almanya'ya 2-1 yenildi. Rusya bir sonraki maçında Almanya ile 3-3 berabere kalıp büyük bir başarı elde eden Finlandiya ile karşılaştı. Rusya bu maçı 3-0 gibi net bir skorla kazandı. Azerbaycan'ı Roman Pavlyuçenko ve Konstantin Zıryanov'un attığı gollerle 2-0 yenen Rusya dört gün sonra Lihtenştayn'ı Zıryanov'un attığı kritik golle mağlup etti. Rusya, Finlandiya'yı bir kez daha 3-0 yendikten sonra Lihtenştayn ile evinde karşılaştı. Ruslar bu maçtan 3-0 galip ayrıldılar. Bir sonraki maçlarında Galler'e konuk olan Rusya rakibini 3-1 mağlup etti. Finlandiya aynı gün Lihtenştayn ile 1-1 berabere kalınca Rusya play-off oynamayı garantiledi. Grubun birincisini belirleyecek olan Rusya - Almanya maçı Lujniki Stadyumu'nda oynandı. Maçı 1-0 kazanan Almanya, Güney Afrika'ya gitmeyi garantiledi. Grubun son maçı prestij maçı olarak kabul edilebilinecek Azerbaycan - Rusya maçı idi. Rusya bu maçtan bir puanla ayrıldı. Maç 1-1 sonuçlandı.

Play-off turunda Slovenya ile eşleşen Rusya 14 Kasım 2009 tarihinde play-off maçlarının ilk ayağını oynadı. Rusya Diniyar Bilyaletdinov'un attığı iki golle Slovenya'yı 2-1 mağlup etti. Slovenya play-off turunun ikinci karşılaşmasında Zlatko Dedić'in attığı gol ile 1-0 kazandı. Deplasman golleri kuralı sayesinde Slovenya, 2010 FIFA Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı.

Euro 2012

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde B grubunda Slovakya, İrlanda, Makedonya, Ermenistan ve Andorra ile eşleşti. Grubu ilk sırada bitirerek Euro 2012'ye direkt olarak katılma şansı yakaladı.

Rusya turnuvada A grubunda yer aldı. Grubun diğer takımları Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Yunanistan idi. Rusya turnuvaya 4-1'lik Çek Cumhuriyeti galibiyeti ile başlasa da Polonya ile berabere kalıp Yunanistan'a kaybedince elendi.

2014 FIFA Dünya Kupası elemeleri

Rusya 30 Temmuz 2011'de çekilen kuralarda Portekiz, İsrail, Kuzey İrlanda, Azerbaycan ve Lüksemburg ile F grubuna düştü. Grubu 22 puanla birinci bitiren Rusya, 2014 FIFA Dünya Kupası'na direkt olarak katılma başarısını gösterdi. Ancak finallerde 2 beraberlik 1 mağlubiyet ile grubu 3. tamamladı ve elendi.

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Avusturya, İsveç, Karadağ, Lihtenştayn ve Moldova ile mücadele ettiği grubu 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet ile ikinci sırada tamamlayarak 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkı elde etti.

Spor Haberleri