İDLİB gerilimi nedeniyle önceki gün Rus ordu gazetesi “Kızıl Yıldız” aracılığıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a Hmeymim üssüne 6 Ocak’taki İHA saldırısıyla ilgili uyarı mektubu gönderildiğini kamuya duyuran Moskova, bugün de yine medya üzerinden Ankara’ya ikinci bir mesaj verdi.
Astana süreci ile Suriye masasının dışında kalan ABD, bölgede kalıcı olabilmek için her türlü adımı atmaktan kaçınmıyor. Bölgedeki varlığını terör örgütü PYD üzerinden sürdürmeye çalışan ABD şimdi de Türkiye-Rusya ve İran ittifakını bozma derdinde.
Astana süreci ile sağlanan ittifak ve Suriye'de oluşan çatışmasızlık durumunu bozacak adımlarla Türkiye'nin İdlib ve Afrin operasyonunu engelleme ve geciktirme derdinde olan ABD, kazandığı zamanda da PYD'yi düzenli ordu haline getirmeye ve bu sayede de terör örgütü PYD'nin bölgede otorite olarak kabul edilmesini sağlamak istiyor.
Rusya'nın Suriye'deki Hmeymim Üssü'ne yapılan saldırı sonrası Suriye rejimine ait uçakları Rus uçakları desteğiyle İdlib'teki çatışmasızlık bölgelerine yaptığı saldırı Türkiye, Rusya ve İran arasında bir anlık gerginliğe neden oldu ve Türkiye, İran ve Rusya'ya nota verdi. Rusya ise üsse yapılan saldırının Türkiye'nin gözetlediği bölgeden yapıldığını iddia etti.
'HAYALET' SALDIRI
Peki Suriye'deki savaşı bitirmek adına bu denli ciddi adımlar atan ülkeler nasıl bir anda karşı karşıya getirildi... Olaylar ilk olarak Rusya'nın Suriye'de bulunan askeri üssüne 13 Drone ile yapılan saldırı ile başladı. Kimse tarafından üstlenilmeyen saldırılar bir anda muhaliflerin üzerine atıldı. Ancak bu 'hayalet saldırının' yapılış şekline ve imkanlarına bakılacak olursa; saldırının ABD ve ABD ekseninde hareket eden ülkeler tarafından hazırlanmış bir tezgah olma ihtimali de yüksek. Çünkü saldırı direkt olarak 3'lü mekanizmayı hedef alıyordu ve bu tarz İHA saldırıların daha önce terör örgütleri PYD ve DAEŞ tarafından kullanıldığı biliniyor.
FIRSATTAN İSTİFADE EDEN ABD'DEN 10 MADDELİK PLAN
Tüm enerjisini örgütün işgal ettiği bölgede devletleşmesine harcamaya başlayan ABD ile PYD arasında 10 maddelik gizli anlaşma yapıldı.
1- PYD’nin siyasi, ekonomik, diplomatik askeri desteğin artırılması.
2- DSG’nin hakim olduğu bölgelerde düzenli bir ordu kurulması (ABD’nin eğittiği 400 asker Türkiye sınırlarındaki kantonlara yerleştirildi.)
3- Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
4- Rakka’nın yeniden inşası için koalisyon güçlerin teşvik edilmesi.
5- İşgal altındaki bölgelerde petrol, doğal gaz, su ve diğer kaynaklardan yararlanılması.
6- Hükümet kurum ve kuruluşları, yargı sisteminin kurulması.
7- Bölgede hava savunması sisteminin kurulmasının ardından ABD askeri üslerinin 5 alanda konumlandırılması ve
bu üslerde 1000 civarında askeri uzmanın her an hazır bulundurulması.
8- Diplomatik bürolarının kurulması, ABD diplomatlarının bölgeye gelmesi, Cenevre’ye PYD’nin de dahil edilmesi
9- Bölgede seçim sürecine destek verilmesi.
10- Şam ile PYD arasında yapılacak müzakerelere yardımcı olunması.