S400 mü? F-35 mi?

Geçtiğimiz günlerde ABD tarafından yapılan açıklama ile tahmin edilenden de ciddi bir krize dönüşeceği anlaşılan “S400 mü F-35 mi?” mücadelesi tekrar alevlendi.

Haliyle sosyal medyada bulunan hemen herkes bu konu hakkında analizler ve yorumlar yapmaya başladı. Bizde bizim yorumumuzu merak edenler için kısaca bir analiz ve durum değerlendirmesi...

Sırasıyla F-35’lerin ve S400’lerin Türkiye için öneminden bahsedecek, bu platformların alternatifleri olup olmadığını inceleyecek ve olası bir F-35 ambargosunun sonuçlarını değerlendirildi.

F-35'İN BİR ALTERNATİFİ YOK MU?

Yine daha önce defalarca açıkladığımız gibi F-35 savaş uçaklarının an itibariyle maalesef bir alternatifi bulunmuyor. Bu noktada bilgili/bilgisiz hemen herkes “F-35 yoksa Su-35 alırız, Rusya Su-57 verir, Çin’den J-31 alırız” gibi mantık çerçevesinden çok uzak yorumlarda bulunuyor.

Fakat bu tür yorumlarda bulunan kişiler tarafından alternatif olarak sunulan uçaklara şöyle bir baktığımızda F-35 için gerçek anlamda bir alternatif bulmak şöyle dursun, Hava Kuvvetleri içinde bir kaosa sebep olacak öneriler olduğunu görüyoruz.

Teknolojik ve lojistik anlamda tüm sıkıntıları bir kenara bıraksak bile gerek Su-35’in, gerek Su-57’nin, gerekse J-31’in haiz olduğu kabiliyetlere bakarak bu uçakların F-35’e gerçek anlamda bir alternatif olmadığını da rahatlıkla kavrayabiliriz. Üstelik bu noktada hem Rusya’nın hem de Çin’in ellerinde ki son teknolojiyi Türkiye’ye vermesini bir ön kabul olarak addediyoruz.

S-400 SAVUNMA SİSTEMİ

“S400 Hakkında Yanlış Bilinenler”, “Tehditlere karşı S400’leri nereye yerleştirmeliyiz?” ve “Türkiye için Katmanlı Hava Savunma” başlıklı yazılarımızda ve çeşitli başka yazılarımızda çokça kez teknik detaylarından bahsettiğimiz S400 sistemine gelecek olursak;

S400 sistemi ile an itibariyle Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde hiçbir şekilde bulunmayan bir silah sistemine sahip olacak. Teslimatlar tamamlandığında, yapılan açıklamalara göre 4 farklı bölgeye yerleştirilebilecek toplamda 128 adet atışa hazır füzeden oluşan bir kalkan edinmiş olacağız. Buna benzer kalkanlar çevre ülkelerde özellikle İsrail ve Suriye’de yoğun ve aşılması çok güç şekilde bulunuyor. Bunların dışında ise komşumuz Yunanistan sahip olduğu sistemler ile fena sayılmayacak bir hava savunma şemsiyesine sahip. Türkiye ise on yıllardır bu tür sistemlerin eksikliğini yaşıyor. ABD’ye yapılan Patriot talebinin kongre kararı ile reddedilmesi, Çin ile ortak üretimi yapılması planlanan HQ-9 projesinin iptal edilmesi derken son olarak hava savunma sistemi ihtiyacının yerli ve milli olarak karşılanmasına karar verilmiş fakat bunun yanı sıra acil ihtiyaç kapsamında Rusya’dan S400 sistemi tedarikinin de yapılmasına karar verilmiştir.

S400 sayesinde Türkiye, senelerdir yalnızca savaş uçakları ile sağladığı hava sahası güvenliğini artık çok daha kolay ve efektif şekilde sabit sistemlerle gerçekleştirebilecektir. S400 sistemi, şuanda pazarda satın alınabilecek en teknolojik sistemlerden bir tanesi ve gerek menzil, gerekse irtifa anlamında alternatif olarak sunulan sistemlere oranla çok daha gelişmiş bir yapıya sahip.

Tüm bunların yanında ise tıpkı F-35’te olduğu gibi S400’lerde de birtakım dezavantajlar bulunmakta. Bunlardan en çok göze batanı S400’ün Türkiye’de bir radar ağına bağlanamayacak olması. Bu sebepten ötürü S400’ler tam randımanlı şekilde çalışamayacak olup, özellikle balistik füze vurma konusunda büyük sıkıntı yaşayacaklar. Benzer şekilde seyir füzelerine karşı da zor durumda kalmaları kuvvetle muhtemel zira çok alçak irtifadan hareket eden bu tür füzeler, dünyanın yuvarlaklığından ötürü deniz seviyesinde bile ancak hedefe çok çok yaklaştığında fark edilebiliyor. Bunların haricinde Stealth karakteristiği olan F-22, F-35 gibi uçaklara karşı da S400’lerin zor durumda kalabileceğini söyleyebiliriz. Bunların sebebi az önce belirttiğimiz gibi sistemin bir radar ağına bağlanamamasından kaynaklı. Havadan erken ihbar ve kontrol uçakları, uydular, kara radarları gibi tümleşik bir yapıya dahil edebilsek S400’ler çok daha performanslı çalışabilir lakin yine de hava soluyan hedef dediğimiz uçak, helikopter, iha gibi platformlara karşı S400’ler ülkemizin elini hayli güçlendireceklerdir.

S-400'ÜN ALTERNATİFİ VAR MI?

Nasıl ki F-35 savaş uçağı teknolojilerinin zirvesini temsil edip alternatifi bulunamıyorsa, S400’de aynı şekilde hava savunma teknolojilerinin zirvesini temsil edip tam anlamıyla bir alternatifi bulunamıyor. Bunu biraz daha açmak gerekirse şöyle diyebiliriz: “F-35 yerine başka uçak bulursunuz ama onun gibisini bulamazsınız”. Aynı şekilde S400 yerine satın alacak HSS bulursunuz ancak S400’ün yapabileceklerini yaptıramazsınız…

SAMP-T, Patriot, HQ-9 vs. derken birkaç adet orta-yüksek irtifa HSS ismi sayabiliriz, hatta buna yerli ve milli olarak geliştirilmesi hedeflenen SİPER HSS’yi de ekleyebiliriz lakin bunların hiçbiri acil koduyla aldığımız S400 kadar efektiflik sağlamayacaktır. Patriot ve SAMP-T sistemleri NATO radar ağına bağlanabilecek sistemler olmaları hasebiyle avantajlı gibi gözükebilir. Balistik füze veya seyir füzesi vurma konusunda evet bu bir avantajdır ancak söz konusu uçar unsur vurmaya gelince gerek menzil, gerek irtifa, gerekse teknik başka detaylar yüzünden yine S400’ler daha avantajlı konumda yer almaktadır.

F-35 AMBARGOSUNA KARŞI NE YAPILMALI?

Gelelim şuanda konuşulması en mühim olan konulardan bir tanesi olan ambargo konusuna. Yukarıda sebebiyle anlattık; F-35’in bir alternatifi yok. Dolayısıyla Türkiye’nin F-35 alması engellendiği takdirde Türk Hava Kuvvetleri’nin A planı olarak nitelendirebileceğimiz öncelikli planları bozguna uğrayacaktır. (Elbette ki bir B planımız vardır ancak neticede güzel olan plan A planıdır.) Bunun yanında Deniz Kuvvetlerimiz de TCG-ANADOLU ve TCG-TRAKYA gemilerimizi uçaksız kullanmak durumunda kalacaklardır.

Bunlar kısaca Türk hava gücüne vurulacak darbelerden bazıları. F-35’in içerdiği teknolojilere STOVL denilen kısa kalkış dikey iniş özelliği de dahildir. Şuanda dünya üzerinde buna yapabilen yegane savaş uçağı olarak AV-8B Harrier’lar örnek verilebilir lakin Harrier’larda artık ömürlerinin son demlerini yaşamaktadır. Bundan dolayı HvKK’nın yanı sıra DzKK içinde alternatif bulunmamaktadır.

Gündem Haberleri