Hürriyet başyazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Sağlık Bakanı ile görüşmesinde edindiği bilgileri köşesine taşıdı. "Bakan müjdeyi verdi... Koronada Çin aşısı aralıkta Türkiye’de" başlığı ile yayımlanan yazısı ile aşı müjdesini duyurdu.
İşte Müftüoğlu'nun yazısında ilgili bölüm;
TARİH: ARALIK BAŞI MİKTAR: 5 MİLYON DOZ
- Bilindiği gibi aşı çalışmalarında 6 merkez ön almış durumda. Bu merkezlerden ikisinin, Çin merkezli SinoVac ile Almanya merkezli BioNTech’in ürettiği aşıların deneme çalışmaları ülkemizde de sürüyor. SinoVac’ın denemeleri Ankara’da Hacettepe Üniversitesi’nin koordinasyonunda 16 Eylül’de başladı. “CoronaVac” isimli bu aşının denemeleri sanıyorum 25 ayrı merkezde sürüyor. Emin değilim ama BioNTech’in aşısının deneme çalışmaları ise İstanbul ve Ankara üniversitelerinin koordinasyonunda devam ediyor. Görüşmede edindiğim izlenime göre ilk aşamada aralık ayının hemen başında SinoVac’ın “CoronaVac” aşısı devreye girecek. Muhtemelen de aralıkta toplamda 5 milyon doz civarında aşı uygulaması yapılacak. Peki ya sonrası?
BIONTECH’İN AŞISI NE ZAMAN?
- Pfizer-BioNTech ortaklığında geliştirilen ve başında Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in bulunduğu aşı çalışmalarında da işler çok iyi gidiyor. Zaten öyle olduğu için de BioNTech geliştirdiği aşı adayı için Avrupa İlaç Ajansı’na (EMA) ruhsat başvurusunu çoktan yaptı. Ajans da “verilerin yeterli olduğunu” belirterek insan deneyleri tamamlanan o aşıya kısa bir süre sonra onay verileceğini açıkladı. BioNTech aşısının gönüllüler üzerindeki deneme çalışmaları bizde de sürüyor.
Dr. Fahrettin Koca ile yaptığımız görüşmede bu aşı ile ilgili gerekli görüşmelerin yapıldığını söyledi. Son birkaç prosedür de olumlu sonuçlandığı takdirde devreye BioNTech’in aşısının da gireceği anlaşılıyor. Kısacası bakanlık en az 2 alternatifle yola çıkmış durumda.
YERLİ AŞI NİSANDA
- Sağlık Bakanı ile yaptığım görüşmede yerli aşı geliştirme çalışmalarının da iyi gittiğini öğrendim. Bu çok sevindirici bir gelişme. Fahrettin Koca’ya göre 16 ayrı yerli firmanın sürdürdüğü aşı çalışmalarında önemli mesafeler alınmış durumda. Bunlardan birkaç tanesi ise sona yaklaşmak üzere. Dr. Koca mart, en geç nisan ayından sonra kendi aşımızın da uygulamaya geçebileceği müjdesini verdi.
TURKUAZ TABLO NEDEN DEĞİŞTİ?
- Tahmin edileceği gibi Sağlık Bakanı’na 29 Temmuz’da günlük tablonun niçin değiştiğini de sordum. Bakanın verdiği yanıtlar özetle şunlar: “Temmuz ortalarından itibaren vaka artışları yeniden başladı. Günlük vaka rakamları ikiye katlandı. Buna karşılık kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısında da yoğun bakımlara yatırdığımız ve entübe etmek zorunda kaldığımız hastaların oranında da beklenmedik artışlar yaşamaya başladık. Bu nedenle yeni bir yapılanmaya gitmek, bir taraftan ‘hasta ağırlıklı bir strateji oluşturarak erken ve hızlı tedavi süreçlerine yoğunlaşmak’ diğer taraftan da ‘asemptomatik kişileri ayırarak bunları süratle izole edip temaslıları hakkında yoğun bir filyasyon çalışmasına girmek’ üzere hazırlandık. Yoksa ne halka ne de Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirdiğimiz rakamlara ilişkin herhangi bir bilgiyi saklama, üstünü örtme düşüncemiz olmadı.” Anladığım kadarıyla Sayın Bakan ve ekibi meselenin “teşhis boyutu” ile “tedavi boyutu”nu ayırmayı ve her iki alanda ayrı ayrı yoğunlaşmayı tercih etmişler. Peşinen belirteyim aynı kanaatte değilim. Eğer böyle olacaksa da sadece hasta sayısını değil her gün asemptomatiklerin sayısını da tabloya net ve açık olarak eklemeleri lazım. O sayıları görmek de hepimizin hakkı.
AŞILAMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDECEK
- Bakan Koca, ilk aşamada yan etkisinin daha az olacağını düşündüğü yani daha güvenli bulduğu Çin menşeili “CoronaVac” ile işe başlamayı düşünüyor. Gerekli anlaşmaları da yapmış. Her şey açık ve net. Geriye de sadece aşının son bir defa daha değerlendirilmesi kalmış. Ben kendi adıma biraz da risk alarak müjdemi vereyim: Bence bu iş bitmiş. 5 milyon doz Çin kökenli koronavirüs aşısı aralıkta devreye girecek. Arkasından da 5’er milyon dozluk yeni uygulamaların başlayacağı anlaşılıyor. Yani ocak ve şubat aylarında da aşılama çalışmaları devam edecek. Bütün mesele kasım sonuna gelindiğinde, beklentiler doğrultusunda “aşı ile sağlanan bağışıklık düzeyinin ve güvenlik meselesinin yeterli olduğuna dair verilerin” elde edilmesinde. Durum böyle olursa aralık başında düğmeye basılabilir. Yani bakanlık da süreci izleyen bilim heyeti de meseleyi sağlama alıyor. Diğer yandan Rus aşısı için de iletişim kurulmuş durumda, görüşmeler devam ediyor.