Salâ’nın anlamı ve dindeki yeri nedir? Diyanet İşleri Başkanlığı

Bazı özel günlerde ezandan önce veya kılınacak cenaze namazını haber vermek amacıyla camilerde; “es-salâtu ve’s-selâmu aleyke ya rasûl Allah, es-salâtu ve’s-selâmu aleyke ya habîb ...

Bazı özel günlerde ezandan önce veya kılınacak cenaze namazını haber vermek amacıyla camilerde; “es-salâtu ve’s-selâmu aleyke ya rasûl Allah, es-salâtu ve’s-selâmu aleyke ya habîb Allah, es-salâtu vesselâmu aleyke ya seyyide’l-evvelîne ve’l-âhirîn, ve selâmun ale’l-murselîn, ve’l-hamdu lillahi Rabbi’l-âlemîn.” şeklinde okunan salâ (salavat) şu anlama gelmektedir: “Salat ve selam (Allah’ın rahmet ve esenliği) sana olsun ey Allah’ın elçisi, sevgili kulu, geçmiş gelecek bütün insanların hayırlısı! Salât ve selam bütün Peygamber’ lere olsun. Hamd (övgü ve şükür) de âlemlerin rabbi Allah’adır.”

Sala, Hz. Peygamber (s.a.s.)’e selam ve övgüdür. Kur’an’ı-Kerîm’de ve hadislerde Hz. Peygamber (s.a.s.)’e çeşitli durumlarda salâtü selam getirilmesi tavsiye edilmiş (Ahzâb, 33/56; Tirmizî, Deavât, 66; Ebû Dâvud, Salât, 358), ise de ne asr-ı saâdette ne de ilk dönemlerde câmilerde salâ okunmuştur. Bununla birlikte Kitap ve sünnette Hz.
Peygamber ve diğer Peygamberlere salât getirilmesi örneklerine binaen örfümüzde değişik kalıplarda pek çok salâ metni var olagelmiştir. Bu bağlamda 1300-1400 yılları arasında Memluk sultanları zamanındaki sala konusunda yerleşen uygulamalar ile ilgili adetler çeşitli şekillerde günümüze kadar ulaşmıştır.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri