Dünya Sağlı Örgütü, koronavirüsün hızının durdurulamaması üzerine Mart ayında küresel salgın anlamına gelen Pandemi ilan etti. Milyonlarca insanın canına mal olan salgının ardından dünya üzerindeki tüm toplumların düzenleri alt üst oldu. Salgın sonrası oluşacak yeni düzen hakkında Fütüristlerin öngörüleri ürküttü..
124
Vuhan'da ortaya çıkan Covid-19 salgını dünya geneline sıçradıktan sonra önü alınamaz bir hızla etkisini sürdürmeye devam ediyor. Hükümetlerin çabasının yetersiz kaldığı noktaya gelen salgın sebebiyle toplumsal düzen de alt üst olmuş durumda. Peki toplum olarak bu şoku nasıl atlatacağız ? Salgından sonra yeni bir dünya mı kurulacak ? Dijitalleşme artacak mı, Salgın nedeniyle çalışma ortamlarında insan yerine yapay zeka mı talep edilecek ? Toplumdaki değişimleri ve tepkileri inceleyen Amerikalı yazar ve gelecekçi Alvin Toffler, salgından sonra kurulacak yeni düzen için öngörülerini söyledi.
224
Bundan elli yıl önce, dünyanın en önde gelen fütüristlerinden Alvin ve Heidi Toffler, hayatın giderek artan hızını ele aldıkları "Future Shock" (Gelecek Şoku) adlı kitabı yayımladı. Toffler, giderek artan bu hızla birçok insanın başa çıkamayacağını ve bu yüzden toplumsal ve bireysel bir şok yaşayacaklarını savundu.
324
''ŞOKU ATLATMAMIZ ADAPTASYON YETENEĞİMİZE BAĞLI''
Kendisini "gelecek odaklı bir stratejik danışmanlık şirketi" olarak tanımlayan Toffler Associates'in CEO'su Maria Bothwell, "Alvin ve Heidi Future Shock'u yazdıklarında kendilerini fütürist olarak tanımlamıyorlardı. Ama eşi benzeri görülmemiş bir değişim hızıyla mücadele eden küresel bir toplum fikrinden heyecan duydukları aşikardı" diyor. Bothwell, söz konusu şoku nasıl atlatacağımızın, adaptasyon yeteneğimize bağlı olduğunu ve yaşananları hafif karşılamaya çalışmanın yeterli olmayacağını söylüyor.
424
İşin karmaşık tarafı, iki toplumun asla aynı olmaması ve o toplumu oluşturan birey, aile, kavim, hükümet ve şirketlerin birbirlerinden çok farklı olması. Bothwell, "Tüm bu oluşumlar yeniliklere farklı hızlarda adapte olabilir ve senkronizasyon eksikliği uyuşmazlıklara yol açmaya devam eder. Bu da gelecekte 'şok' hissine kadar gider" diyor.
524
Bothwell, bugün yaşanan değişimlerin ne kadarının kalıcı olduğunu ve ne kadarının geçmişteki haline geri döneceğini bilmenin imkansıza yakın olduğunu söylüyor.
624
''KISA SÜREDE DEĞİŞİKLİKLERE UYUM SAĞLAMAYI BAŞARDIK''
Öte yandan Bothwell, yalnızca üç haftadır karantinada olmamıza rağmen değişikliklere uyum sağlamayı başardığımızı hatırlatarak "Kriz sonrasında 'yeni bir normal' ile karşılaşacağız. Ancak bu bazılarının öngördüğü üzere devasa bir boyutta olmayacak. Ancak insanlar farklılıklara hazırlıklı olmalı." diyor.
724
''VİRÜS KARMAŞIK ANCAK HACKLEMEMİZ AN MESELESİ''
İngiliz astronom Sir Martin Rees, kendisini pandemiler konusunda "felaket tellalı" ilan eden bir bilim insanı. Rees, "Kötümserliğin temelinde, bu tür olayların yeniden gerçekleşebileceği, buna 'kötü aktörlerin' neden olacağı ve daha fazla kötücül ve bulaşıcı değişken saçacakları fikri yatar" dedikten sonra, "Bu, influenza veya çiçek hastalığı ile yapılabilir. Neyse ki yeni virüs daha karmaşık ancak muhtemelen onu da hacklememiz yalnızca an meselesidir." ifadesini belirtiyor.
824
Rees, "After Shock" (Şoktan Sonra) kitabına katkıda bulunan 50 isimden biri. Söz konusu kitap, Future Shock'un ilk kez yayınlanmasının ellinci yıl dönümü vesilesiyle yayınlandı. Rees'in son fütürist çalışması, 2018'de yayınlanan "On the Future" (Gelecek Üzerine). Kitapta az da olsa pandemilerden ve bu bağlamda toplumsal kırılmalar ve birbiriyle bağlantılı dünyada ekonomik çöküşten "kaçacak hiçbir yer olmamasından"bahsediliyor.
924
Rees, "İyimser senaryo, bunun, iki ders alacağımız ve badirelerini atlatacağımız, 'bir defaya mahsus' bir olay olması" diyor.
1024
YATIRIM YAPMAMIZ GEREKEN İNSANLAR VE EKİPMANLAR
Ardından Rees, "Alacağımız derslerin ilki, dirençli olmayan, uzun tedarik zincirlerine bel bağlamamamız gerektiği. Bu tür olaylarla başa çıkabilmek için atıl kapasiteye, insanlara ve ekipmanlara yatırım yapmamız gerekiyor. Ancak bu çok olası değil. Alacağımız ikinci dersse, kent çalışanlarının her gün evle iş arasında mekik dokuyarak 'bir-iki keyifsiz saat' geçirmesinin gerekli olmadığını öğrenmemiz."
1124
Corona virüs krizinde hayata geçirdiğimiz veya daha sık uygulamaya başladığımız bir fiilse işe gitmeyip evden çalışmak oldu. Araştırmalarını Berlin-Brandenburg Doğa ve İnsan Bilimleri Akademisi'nde sürdüren Isabella Hermann, bilim-kurgunun sosyokültürel ve teknolojik etkisi üzerine çalışmalar yürütüyor. Hermann, bazı kuruluşların çalışanlarını evden çalışmak zorunda olmaktan "korumaya" çalışabileceğini söylüyor.
1224
8 SAAT YAPMAK ZORUNDA OLDUĞUNUZ BİR İŞ FİKRİ
Hermann, "Bunun altında yatan kafa yapısı çok ilginç. Yani işin hayatınızın bir parçası veya yapmaktan hoşlandığınız bir şey olmadığı, bunun aksine her gün sekiz saat yapmak zorunda olduğunuz bir şey olduğu fikri. Hayatın da ancak buradan sonra başladığı." yönünde düşünüldüğünü söylüyor.
1324
PEKİ TEKNOLOJİ HER ŞEYİN ÇÖZÜMÜ MÜ ?
Connecticut Üniversitesi'nde Yapay Zeka, Zihin ve Toplum Grubu'nun direktörü olan Susan Schneider, "Pandeminin, online çalışabilmemizin mümkün olması için gerekli olan altyapının geliştirilme sürecini hızlandıracağını düşünüyorum" diyor.Hızlı ağlar bugün, 5G teknolojisi sayesinde mümkün.
1424
VÜCUT DİLİ ÜZERİNE
Örneğin video konferans teknolojisine bakacak olursak, kullanımı rahat olsa ve iletişim kurmayı kolaylaştırsa da, insanlar arası iletişimin önemli unsurlarından olan vücut dilini, kafa ve omuzlar dışında aktarmayı başaramıyor. Tüm sesler normal geliyor, mikrofonlar açılıp kapatılıyor, endişeli ve kızgın el jestleri iş arkadaşlarınıza yansımıyor.
1524
İNSAN EMEĞİ YERİNE ROBOTLAR MI TALEP EDİLECEK
Susan Schneider, iletişimin insani boyutunu kaybedeceğimiz endişesini dile getirerek, "Pandemi sonrası dünyada şirketlerin insan emeğini daha az kullanması ve insan işçilerin yerini otomasyon ve yapay zekanın almasından korkuyorum. Bilgisayar ve robotlar hastalanmıyorlar."
1624
Schneider, "İnsanların gelişmesine olanak sağlayacak bir yol bulmalıyız. Kendimize şu soruyu sormalıyız: İnsanları finansal açıdan nasıl koruyabiliriz, yaygın teknolojik işsizlik tahminimizden çok daha erken mi gerçekleşecek?" diyor.
1724
İLETİŞİM KISITLANDI
Bunun aslında şimdiden gerçekleşmeye başladığını söylemek mümkün. Önde gelen kriptograflardan David Chaum, koronavirüs ivme kazandıkça, enfeksiyon korkusunun "insani" etkileşimleri sınırlandırdığına ve bu şekilde bizleri elektronik iletişim sistemlerini daha sık kullanmaya ittiğine vurgu yapıyor.
1824
Toffler Associates CEO'su Bothwell, "Hiçbir toplum değişimden kaçamaz" diyor. Bothwell, nasıl değişeceğimiz hakkında da kendimizi birey ve gruplar olarak nasıl gördüğümüze bağlı olduğunu kaydediyor. Eski usulleri yeğlememiz de elbette mümkün.
1924
İNSANLAR DAHA AZ NEFSİNE DÜŞKÜN HALE GELDİ
Kendilerini "vizyoner stratejik danışman ve düşünce liderleri" olarak tanımlayan Foresight Canada'nın Genel Müdürü Ruben Nelson, insanların "daha az hürmetkar, benmerkezci ve nefsine düşkün" hale geldiği görüşünde. "Bu özellikler kısa vadeli kâr odaklı kurumsal dünya tarafından pekiştiriliyor. Bu şirketler bunu trilyon dolarlık reklam endüstrisi ve ekonomik büyümeyi fetişleştirmiş suç ortağı hükümetlerin desteğiyle yapıyor" diyor.
2024
YAŞADIKLARIMIZ İNSANLIK TARİHİNE KAZILACAK
Değişim meselesine ilgi duyan Nelson, yaşadığımız dönemin "insanlık tarihine kazınacağı" görüşünde. Bu süreçten "beklenmedik" bir fayda görmemizin mümkün olduğunu kaydeden Nelson, "Bazılarımız, bilgi ve örgütlenmenin bazı dominant yollarının yaşamla ve karmaşık insani ve gayri insani sistemlerle başa çıkamadığının farkına varabilir. Bu, kültürlerimizin kavramsal temellerini güncellemeye odaklanmamıza yardımcı olabilir" diyor.
2124
''SİSTEMİ BEDELİ NE OLURSA OLSUN AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ''
Peki sıfırdan başlamak mümkün mü? Sırf alışveriş alışkanlıklarımızı bile özlerken, kültürlerin tamamını değiştirmek nasıl mümkün olabilir? Isabella Hermann, "İklim aktivistlerinin umduğu üzere tüketim alışkanlıklarımızda köklü bir değişim olacağını düşünmüyorum. Bu ancak 'sistem' değiştiği takdirde mümkün olur. Şu an yaptığımız şeyse sistemi bedeli her ne olursa olsun ayakta tutmaya çalışmak" diyor.
2224
Hermann, "Hiçbir şey, geleceği öngörmekten daha zor değil. Her türlü trend ve veriyi analiz edip türlü türlü senaryolar inşa edebilirsiniz ancak gelecek çizgisel değil" diye sözlerini sürdürüyor.