Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Sürdürülebilir büyüme için; sanayi sektörünün ve özellikle imalat sanayinin büyümesi şarttır. Bizim bütün çabamız; bugünkü imza töreninde de olduğu gibi, rekabetçi sanayi modelini teknolojik yatırımlarla desteklemektir. Biz Türkiye olarak, bu rekabet ortamında vasata razı olmadık ve olamayız. Ülkemizin reform ajandasının ve 2023 hedeflerimizin baş aktörü yine sanayi olacak. 2018 yılında, küresel katma değerden aldığımız payı artıracağız" dedi.
Rekabetçi Sektörler Programı yeni dönemi çağrı sonuçları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Christian Berger'in himayelerinde düzenlenen törenle açıklandı. Rekabetçi Sektörler Programı'nın Türkiye'nin 81 ilini kapsayan yeni döneminde, imalat sanayi, hizmetler, araştırma ve geliştirme ile teknoloji transferi ve ticarileşme eksenlerinde geliştirilecek projeler için 405 milyon avro kaynak oluşturuldu. Törende konuşan Bakan Özlü, ilk olarak Afrin'de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatında hayatını kaybeden şehit Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan ve Üsteğmen Oğuz Kaan Usta'ya Allah'tan rahmet diledi.
"AB'nin de adım atmasını bekliyoruz"
Türkiye ve Avrupa Birliği mali işbirliği kapsamında, 2007 yılından bu yana yürütülen Rekabetçi Sektörler Programının önemli bir yeri olduğunu belirten Özlü, "Bu program ile; KOBİ'lerin rekabet gücünün artırılması ve kalkınmanın sağlanması hedeflenmektedir. Rekabetçi Sektörler Programı'nın 2007-2013 yıllarını kapsayan birinci döneminde, milli geliri Türkiye ortalamasının yüzde 75'inin altında kalan 43 ilde, teknik adıyla Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı hayata geçirilmiştir. Bu dönemde, bölge ekonomilerinde önemli role sahip sektörlerde, 43 proje uygulamaya alınmıştır. Bu kapsamda, KOBİ'ler ve girişimciler için lisanslı depo, ortak kullanım tesisleri, laboratuvar, Ar-Ge merkezi projeleri; turizm altyapısı projeleri hayata geçirilmiştir. 2014-2020 yıllarını kapsayan ve uygulaması 2026 yılı sonuna kadar devam edecek ikinci dönemde ise, bölge sınırlaması olmadan, tüm Türkiye'den gelen projelere destek verilecektir. Rekabetçi Sektörler Programında olduğu gibi, birçok destek programı; Türkiye–Avrupa Birliği ilişkilerini geliştiren, bizleri birbirimize yakınlaştıran projelerdir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında dış ticaret hacmi, her geçen yıl artmaktadır. Türkiye'nin en büyük ihracat partneri Avrupa Birliği'dir. İhracatımızın yarıya yakını, Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleşmektedir. Zaten ekonomik alanda fiili olarak sağladığımız bu birlikteliğin, siyasi olarak da taçlandırılması gerekmektedir. Türkiye'nin yarım asırlık tam üyelik yolculuğunun, hedefine ulaşması için, AB'nin de adım atmasını bekliyoruz. Avrupa Birliği'nin 6. Büyük ekonomisi konumunda olan ülkemizin, Avrupa Birliği'ne güç katacağı açıktır. Ancak Türkiye'nin aldığı mesafe, üzülerek görüyoruz ki, objektif kriterlerle değerlendirilmiyor ve tam üyelik süreci sürekli erteleniyor" şeklinde konuştu.
"2023 hedeflerimizin baş aktörü yine sanayi olacak"
Avrupa Birliği ile birlikte yürütülen projelerin en önemli ortak noktasının; işletmelerin ve KOBİ'lerin rekabet gücünü arttırdığını kaydeden Özlü, "Rekabet çağında elimizi güçlendirecek en önemli enstrüman ise, teknolojidir. Bu perspektiften baktığımızda; ülkemiz için yüksek katma değerli ihracat, vazgeçilmez bir hedeftir. Türkiye, küresel katma değer zincirinden daha fazla pay alan bir ülke olacaktır. 2018 yılını bilimde, teknolojide ve sanayide atılım yılı ilan ettik. Türkiye olarak, yüksek teknolojiyi, büyümenin ve gelişmenin merkezine koyduk. İhracatçılarımızın potansiyelini geliştirmek, ihracat kalitemizi artırmak için birçok projeyi, eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Bundan sonra bizim için esas olan şey; büyümenin zenginliği ve sürdürülebilir olmasıdır. Sürdürülebilir büyüme için; sanayi sektörünün ve özellikle imalat sanayinin büyümesi şarttır. Bizim bütün çabamız; bugünkü imza töreninde de olduğu gibi, rekabetçi sanayi modelini teknolojik yatırımlarla desteklemektir. Biz Türkiye olarak, bu rekabet ortamında vasata razı olmadık ve olamayız. 2016 yılındaki yavaşlamanın ardından, 2017 yılında hızlı bir toparlanmayı ve büyümeyi gerçekleştirdik. 2017 yılındaki bu hızlı toparlanma ve büyüme; Türk ekonomisinin dayanıklılığını ve esnekliğini göstermiştir. 2018 yılında, küresel katma değerden aldığımız payı artıracağız. Tek haneli enflasyon, tek haneli işsizlik, çift haneli büyüme hedefine mutlaka ulaşacağız. Bizi bu hedeflere ulaştıracak ve büyümenin kapılarını açacak olan anahtar, üretimdir. Büyümeye odaklı bir sanayileşme hedefinden geri adım atmamız söz konusu değildir. Ülkemizin reform ajandasının ve 2023 hedeflerimizin baş aktörü yine sanayi olacaktır. 2018'de ve takip eden yıllarda da, yıldızımız parlamaya devam edecek. Biz bir yandan bu coğrafyada huzuru ve barışı tesis ederken, diğer yandan tüm komşu coğrafyalara ekonomi, sanayi ve bilim politikalarımızla örnek olacağız. Türkiye, sadece ekonomik büyüklüğü ile değil, stratejik büyüklüğü ile de göz doldurmaya, dikkat çekmeye devam edecek. Kendi bölgesinin ve dünyanın istikrar, huzur ve vicdan coğrafyası olan Türkiye; ortaya koyduğu büyük performansla, ekonomi alanında da lokomotif ülke olma özelliğini sürdürecek" diye konuştu.
AB Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Christian Berger ise KOBİ'lerin önemine değinerek, Türkiye'nin bel kemiğini olduğunu ifade etti. Son 10 yılda uygulanan programın bir çok alanda başarılar sağladığını belirten Berger, AB'nin özel sektörü geliştirme, bilim ve teknoloji ve kapasite geliştirme olmak üzere 3 başlıkta destek vereceğini aktardı.
Rekabetçi Sektörler Programı
Rekabetçi Sektörler Programı, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği mali işbirliği anlaşması çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, yaklaşık 900 milyon avroluk bir bütçeyi projeler aracılığı ile kullandıran bir çatı programdır. 2007 yılından bu yana yürütülen Program ile, Türkiye'deki bölgesel farklılıkların dengelenmesi için KOBİ'lerin rekabet gücünün artırılarak sosyal ve ekonomik kalkınma sağlanması amaçlanıyor. Programın, 2007-2013 yıllarını kapsayan ilk döneminde yaklaşık 500 milyon avro bütçeyle Hatay'dan Sinop'a, Mardin'den Yozgat'a 43 ilde büyük çaplı yatırımlar hayata geçirildi. Rekabetçi Sektörler Programı ile KOBİ'lerin altyapı ve teknoloji ihtiyaçlarını karşılayacak ortak kullanım atölyeleri ve üretim tesislerinin kurulması, yenilikçi teknolojilerle üretimin katma değerinin artırılması, finansa erişim ve turizm altyapısının geliştirilmesini sağlayan projelere mali kaynak sağlandı. 2014-2020 yıllarını kapsayan ve uygulaması 2026 yılı sonuna kadar devam edecek ikinci dönemde ise bölge sınırlaması olmadan tüm Türkiye'den gelen projelere destek veriliyor. Yeni dönem destekleri ile, sanayide ve üretimde verimliliğinin artırılmasına, cari açığın azaltılmasına, bilim ve teknoloji alanında kamu ve özel sektör ortaklığının artırılmasına ve ayrıca KOBİ'lerin yenilik yönetim kapasitelerinin geliştirilmesine katkı sağlanması hedefleniyor. Bu kapsamda, "İmalat Sanayi", "Hizmetler (Turizm) ve Yaratıcı Endüstriler", "Araştırma ve Geliştirme", "Teknoloji Transferi ve Ticarileştirme" başlıklarında olmak üzere dört ana faaliyet alanında projeler kabul edilebiliyor. Program hakkında detaylı bilgiye http://rekabetcisektorler.sanayi.gov.tr/ adresinden ulaşılabilinir.