Dünya genelinde endişe yaratan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla SARS ile ilgili araştırmalar da hız kazandı. Peki SARS ne demek? | SARS virüsü nedir? | Sars virüsü nasıl bitti? Ayrıntılar haberimizde...
SARS NE DEMEK?
SARS, Ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu olan hastalığın kısaltılmışıdır.
SARS VİRÜSÜ NEDİR?
SARS (Şiddetli Akut Solunum Yolu Sendromu)) akut viral bir solunum yolu enfeksiyonudur; etkeni Coronavirus (CoV) cinsine dahil bir virüs olup SARS-CoV olarak isimlendirilmektedir.
Toplumda yayılmanın insandan-insana yakın temas ile damlacık enfeksiyonu ve aerosol yoldan olduğu ya da virüs içeren damlacıkların bulaştığı materyal ve eşyalarla taşındığı düşünülmektedir. Kişiden kişiye “yakın temas”ın anlamı hasta bireye yaklaşık 1 metre mesafede bulunmak ve öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile saçtığı damlacıklara maruz kalmak, öpüşmek, sarılmak kastedilmektedir; böylece virüs yakındaki kişinin ağızburun, göz mukozasına ulaşabilir. Kişi hasta bireyin yaydığı damlacıklarla enfekte olmuş eşyalara, yüzeylere dokunduktan sonra elini ağzına, gözüne sürmekle veya yeme-içme için hasta kişinin kullandığı kapları kullanmakla da enfekte olabilir.
SARS’ın önemi, diğer koronavirüs enfeksiyonlarından farklı olarak, neden olduğu solunum yolu enfeksiyonunun ölümcül seyir gösterebilmesinden kaynaklanmaktadır.
Şikayetleri: Kuluçka süresi 2-10 gündür. Başlangıç semptomları baş ağrısı, vücut ağrıları ve halsizlik 38° C’nin üzerinde ateş vardır. Bazı bireylerde üst solunum yolu semptomları görülebilir. Vakaların %10-20’sinde ishal görülebilir. İlk belirtileri takiben 2-7 gün içinde kuru öksürük ile beraber nefes darlığı gelişir. Nefes darlığının ilerlemesi durumunda hastaneye yatış gerekir. Hastalığın 7-10. gününde zatürre gelişebilir. Vakaların %10-20’sinde yoğun bakım gerektirecek solunum yetmezliği gelişir.
Bulguları: Ateş, boğazda kızarıklık, dinleme ile solunum seslerinde değişiklik saptanabilir, solunum yetmezliğine ait muayene bulguları saptanabilir.
SARS VİRÜSÜ NASIL BİTTİ?
Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını neredeyse pandemik hale gelmiş ve dünya çapında 8422 vaka ve 916 ölüm görülmüştür.
Dünya Sağlık Örgütü ölüm oranını %10,9 olarak açıklamıştır.
Haftalar içinde SARS erkeni 2003 yılının başlarında Hong Kong'dan 37 ülkede yayılmıştır.
Bugün itibarıyla, 2003 yılı Haziran ayında görülen son enfekte insan vakası (2004 yılında laboratuvar kaynaklı bir enfeksiyon durumu göz ardı edilirse) ile SARS yayılması tamamen önlenmiştir. Ancak, SARS hastalığının (çiçek hastalığı aksine) eradike edildiği iddia edilmemektedir. Bazı hayvan populasyonlarında hala doğal ana rezervuar olarak mevcut olabileceği ve gelecekte insan nüfusunun içine tekrar dönebileceği düşünülmektedir.
DSÖ'nün bildirdiğine göre SARS hastalığının fatalite hızı; 24 yaş ve daha gençlerde %1 altında, 25 - 44 yaş arası %6, 45 - 64 yaş arası %15, 65 yaş ve üzerinde %50 olarak görülmektedir. Karşılaştırma için, İnfluenza'dan ölüm hızı yaklaşık %0,6 (özellikle yaşlılarda) dolaylarındadır. Ancak yeni suşların şiddetli salgınları durumunda % 33 gibi yüksek değerlere de çıkabilir. SARS hastalığı 2016 yılında sadece Ukrayna'da 319 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu.
SARS VİRÜSÜNÜN BELİRTİLERİ
SARS’ın görüldüğü bölgelere ( Asya, Avrupa, Vietnam, Canada vs. ) seyahat eden veya SARS tanısı konulan kişilerle yakın teması olup;
38ºC’nin üzerinde ateş, öksürük ve özelikle solunum zorluğu sorunu olan kişiler şüpheli SARS hastası olarak kabul edilir.
Solunum yetmezliği gelişmiş vakalar hastaneye yatırılarak solunum yolu salgılarından, serum ve dışkıdan alınan numuneler ileri tetkik için Halk Sağlığı Laboratuvarına gönderilir.
SARS VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?
Toplumda yayılmanın insandan-insana yakın temas ile damlacık enfeksiyonu ve aerosol yoldan olduğu ya da virüs içeren damlacıkların bulaştığı materyal ve eşyalarla taşındığı düşünülmektedir. Kişiden kişiye “yakın temas”ın anlamı hasta bireye yaklaşık 1 metre mesafede bulunmak ve öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile saçtığı damlacıklara maruz kalmak, öpüşmek, sarılmak kastedilmektedir; böylece virüs yakındaki kişinin ağızburun, göz mukozasına ulaşabilir. Kişi hasta bireyin yaydığı damlacıklarla enfekte olmuş eşyalara, yüzeylere dokunduktan sonra elini ağzına, gözüne sürmekle veya yeme-içme için hasta kişinin kullandığı kapları kullanmakla da enfekte olabilir.
SARS’ın önemi, diğer koronavirüs enfeksiyonlarından farklı olarak, neden olduğu solunum yolu enfeksiyonunun ölümcül seyir gösterebilmesinden kaynaklanmaktadır.
Şikayetleri: Kuluçka süresi 2-10 gündür. Başlangıç semptomları baş ağrısı, vücut ağrıları ve halsizlik 38° C’nin üzerinde ateş vardır. Bazı bireylerde üst solunum yolu semptomları görülebilir. Vakaların %10-20’sinde ishal görülebilir. İlk belirtileri takiben 2-7 gün içinde kuru öksürük ile beraber nefes darlığı gelişir. Nefes darlığının ilerlemesi durumunda hastaneye yatış gerekir. Hastalığın 7-10. gününde zatürre gelişebilir. Vakaların %10-20’sinde yoğun bakım gerektirecek solunum yetmezliği gelişir.
Bulguları: Ateş, boğazda kızarıklık, dinleme ile solunum seslerinde değişiklik saptanabilir, solunum yetmezliğine ait muayene bulguları saptanabilir.
SARS VİRÜSÜNDEN NASIL KORUNULUR?
Hastalık önleme ve koruma merkezi (CDC)’nin, seyahat danışmanının tavsiyesine göre gerekli görülen durumda Çin, Hong Kong, Hanoi, Vietnam ya da Singapur’a olan seyahatlerin ertelenmesi .
SARS hastalarının aile fertleri, yemek araç-gereçleri kullanımı ve birlikte yatmak gibi yakın temastan kaçınması.
SARS hastasının vücut sıvıları ile gerçekleşebilecek her türlü temasta, tek kullanımlık eldivenler tercih edilmesi.
SARS hastalarının aile fertlerinin bu 10 günlük süre boyunca, ellerini sık sık yıkaması ve alkol bazlı temizleyicileri kullanması.
SARS hastasının öksürmeden ya da hapşırmadan önce ağzını ve burnunu mendille kapaması ve devamlı maske takması.
SARS tanısı konulan hastaların ateş ve solunum yolu şikayetleri geçse dahi hastalık iyileşene kadar, ev dışındaki etkileşimlerini sınırlamaları, işe, okula ya da başka kamusal alanlara gitmemeleri tavsiye edilmektedir.
SARS NASIL TEDAVİ EDİLİR?
SARS-CoV için etkin bir tedavi henüz geliştirilememiş olup bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Bu nedenle tedavi belirtilerin giderilmesine yöneliktir. Ateşin düşürülmesi, ağrıların giderilmesi, sıvı desteği, solunum yolu açıcı tedaviler, oksijen desteği, gerekirse solunum cihazı kullanılması vb.
Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir:
Özel bir tedbire gerek yoktur. Toplumdaki herkes için geçerli olan solunum yolu enfeksiyonlarından korunma tedbirlerine uyulması önerilir.