Savant sendromu ne demek? Savant sendromu nasıl olunur? Belirtileri neler? Savant olan ünlüler!

Savan Sendromu nedir? Nasıl olunur?  Belirtileri nelerdir?Bu sendroma sahip olan ünlü isimler kimlerdir? Savant Sendromu ve otizm ilişkisi nasıldır? soruları Mucize Doktor dizisiyle merak edilip araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için bu detaylar araştırdık. Tüm merak edilenler haberimizde...

Savant Sendromu son dönemlerin fenomen dizisi Mucize Doktor'unda konusunun geçmesinin ardından araştırılmaya başlandı. Peki Savan Sendromu nedir? Nasıl olunur?  Belirtileri nelerdir?Bu sendroma sahip olan ünlü isimler kimlerdir? Savant Sendromu ve otizm ilişkisi nasıldır? İşte tüm detaylar...

SAVANT SENDROMU NEDİR?

Savant” terimi “bilmek” anlamına gelen Fransızca kelimeden türemiştir ve ilk olarak dezavantajlı konumlarıyla bağdaşmayan ya da bağdaşmıyormuş gibi görünen, özel yeteneklerinin yanı sıra zihinsel gelişimi normalden farklı olan olan kişileri tanımlama amacıyla 1887 yılında J. Langdon Down tarafından kullanılmıştır. (Treffert, 1989). Down Syndromu’nu tanımlayan Dr.John Langdon Down, ilk olarak 1887 yılında “idot savant” terimini kullanmış ve 100 yıl boyunca bu isimlendirme kullanılmıştır. “İdyot savant” terimi sıradışı yetenekleri olan zihinsel sorunlara sahip kişileri tanımlamak için kullanılmıştır. Daha sonra Otistik Savant terimi uzun yıllar yaygın olarak kullanılmış, ancak savantların hepsini otistik özellikler göstermediği belirlenerek, Prof.Dr. Darold Treffert tarafından Savant Sendromu terimi ortaya atılmıştır ve bugün yaygın olarak kullanılmaktadır.

Otizm spektrum bozukluğu şemsiyesi altında sendromlara sahip bireylerin %10’unda savant özellikler gözlemlendiği, savant özelliklere sahip bireylerin %50’sinin aynı zamanda otistik özellikler gösterdiği, erkeklerde 4-6 kat daha sık gözlemlendiği ilgili literatürde belirtilmektedir. Savant sendromu doğuştan ve doğum sırasında olabilir veya bebeklik, çocukluk veya yetişkinlik dönemlerinden daha sonra beyin zedelenmesi ile ortaya çıkabilir. Bugüne kadar savantları açıklayan belirli bir teori ortaya çıkmamıştır. Savant beceriler, en sık olarak piyano, müzik; sanat, genellikle çizim, boyama veya heykeltraşlık; takvim hesaplama, çok hızlı hesaplama veya çarpma ve toplama gibi diğer basit aritmetik beceriler olmaksızın asal sayıları hesaplama yeteneğini içeren matematik; mekanik ve üç boyutlu becerileri içerirler. Özel beceriler ne olursa olsun, beceri alanının içinde olağanüstü bir hafızayla birleştirilir ve tarihler, spor skorları, ZIP kodları, plaka numaraları gibi önemsiz, ilgisiz şeylere kadar genişleyebilir. Daha önce hiç öğrenmedikleri şeyleri, genetik olarak hatırlarlar. Bazı savantlar asal sayıları hesaplayabilir ama en basit rakamları ekleme ya da çıkarma yapamazlar.

Birçok savant, hemen hemen hepsi, uzun hesaplamaların nasıl yapıldığını içgüdüsel olarak bilir. Savantlar, mekansal,sanata ait (resim,müzik,vb) ya da matematiksel olağan dışı yetenek ve belleğin genellikle sözel yetersizliklerle bir arada bulunduğu, zihinsel yeteneklerini sergileyemediklerinden dolayı 40 ve 70 arasında zeka bölümüne (IQ) sahip olarak belirtilen, otistik olabilen veya otistik olmadıkları halde otistik belirtiler gösterebilen, genellikle bir veya birden çok beceriyi normalüstü düzeyde gerçekleştirebilen bireylerdir. (Baykoç Dönmez,Necate,2009) Savantlar genellikle görsel sanat, müzik veya aşırı hızla hesaplama yeteneklerinde uzmanlaşmışlardır. Kendi uzmanlık alanlarında, erken gelişmiş beceriler, bağımsız öğrenme tavrı ve uzmanlaşma isteği gösterirler. Bu sendrom için biyolojik açıklamalardan biri, beynin sol yarımkürede eksiklikleriyle (ki bu kısım genellikle dili kontrol eder) sağ yarımkürede (mekansal ve görsel becerilerin bulunduğu) güçlü bir algılamanın bulunduğu atipik bir beyin organizasyonunun varlığını ileri sürer.

SAVANT SENDROMU NASIL ORTAYA ÇIKAR? NASIL ANLAŞILIR?

Bu kişilerin genel zeka düzeyi genellikle toplum ortalamasının altımdadır. Yapılan IQ testlerinde 40 ila 70 arasında bir puan aldıkları görülür. Fakat bir ya da birkaç alanda şaşırtıcı derecede fazla bilgiye sahiptirler.

Otistik bozukluğu olan 10 kişiden birinde çok çeşitli derecelerde olağanüstü yetenekler görülür. Fakat savant sendromu diğer gelişimsel bozukluklarda veya diğer merkezi sinir sistemi yaralanmaları veya hastalıklarında da görülür. Savant sendromundaki yetenek olağanüstü bir hafızayla ilişkilidir.
 
Savant sendromu nadir olarak görülür; fakat otizmli 10 bireyden biri, sendromda görülen bazı becerilere sahiptir. Savant becerileri genellikle ilginç bir aralıktaki dar bir alandaki özel yeteneklerde ortaya çıkar. Savant becerileri belli başlı alanlarda sınırlıdır. Savant sendromlu bireyler müzikal, sanatsal veya diğer özel yeteneklerle ilgili genellikle tek uzmanlık alanı içinde daha belirgin ve yüksek derecede kabiliyete sahiptirler. Bu yetenekler bilişsel engel ile tezat oluşturduğu için çok dikkat çeker.

Özel yeteneklere her zaman muhteşem bir bellek eşlik eder. Sendrom doğuştan olabilir ya da sonradan ortaya çıkabilir. Çoğunlukla savant yetenekler çocukluk döneminde ortaya çıkar ve doğumda mevcut bazı gelişimsel geriliklerle birlikte görülür. Bununla birlikte, savant yetenekler, bebeklik döneminde, çocukluğunda veya erişkinlikte ortaya çıkan beyin hasarını takiben sonradan da ortaya çıkabilir.

Bir kaza sonrası beyin hasarı geçirdiğinizi düşünün, kendinize geldiğinizde önceden olmayan bazı üstün yetenekleriniz ortaya çıktığını görüyorsunuz. Mesela daha önce hiç çalmadığınız bir müzik aletini çalabiliyor, ya da en zor matematik işlemlerini saniyeler içinde zihinsel olarak çözebiliyorsunuz. Bu şekilde xe savant sendromu gelişebilir.

Savant beceriler, en sık olarak piyano, boyama, heykeltraşlık, çok hızlı hesap yapma, takvim hesaplama, mekanik ve üç boyutlu algıda şaşırtıcı yetenekler şeklinde kendini gösterir. Bu beceriler hafızayla birleşerek plakalar, telefon numararaları, tarihler, zip kodları gibi pek çok bilgiyi bellekte depolayabilme gibi gereksiz fakat olağanüstü yeteneklere kadar uzanabilir. Hata bazı bireyled daha önceden öğrenmediği. konularda ayrıntılı bilgi birikimine sahip olabilirler. Sinemada canlandırılan yağmur adam Kim Peek aynı anda iki farklı gözüyle iki ayrı konuyu okuyabiliyor ve belleğine kaydedebiliyordu. Fakat hayatını kendi kendine sürdüremeyen doğuştan otizim hastası bir bireydi. Derek Amato ise geçirdiği kafa travması sonrasında çalmayı hiç bilmediği piyanoyu kendi kendine çalmaya başladı.

SAVANT SENDROMU VE OTİZM ARASINDA BİR İLİŞKİ VAR MI?

Savant sendromu çoğu insan tarafından bilinmeyen bir sendromdur. Bazı insanların bazı olaylardan veya durumlardan sonra, sonradan üstün zekâlı hale gelmesi olarak tanımlayabiliriz. Ancak bu üstün zekâları belli bir alana yönelik olur. Genelde daha önceden hiç tecrübe etmedikleri ve bilmedikleri bir alanda kendilerini üstün yetenekli olarak bulabilirler. Gelişimsel ve zihinsel yetersizliklerin yanı sıra çoğu insanda hiç rastlanmayan sıra dışı zihinsel becerileri olan kişilerde çoğunlukla savant sendromu görülmektedir. Genel zekâ seviyesi aslında normalin altında olan bu kişiler, belli alanlarda inanılmaz bir bilgi düzeyine sahip olurlar. Genel vakalara bakıldığında yarısının otizm bozukluklarından, kalan yarısının da bazı gelişimsel bozukluklardan, zekâ geriliklerinden veya sinir sistemi ile ilgili bazı hastalık ve yaralanmalardan kaynaklandığı sonucuna varılır. Erkeklerde kadınlara göre görülme olasılığı 6 kat daha fazladır.

Savant sendromu olan kişilerin hangi alanlarda yeteneklerinin ortaya çıktığını belirtecek olursak beş alanın mevcut olduğunu belirtebilir. Müzik becerileri, sanat becerileri, takvim hesaplama becerileri, matematik becerileri ile mekanik ve mekânsal beceriler bu alanları oluşturmaktadır. Savantlar da özelliklerine göre üçe ayrılarak incelenebilirler. Becerileri olan savantlar, yetenekli savantlar ve olağanüstü savantlar olarak kendi aralarında üç farklı sınıfa ayrılabilirler. Savant sendromunun nasıl oluştuğuna dair birçok araştırma yapılmaktadır. Ancak bunun ile ilgili kesin bir sonuca ulaşılamamıştır. Yeteneklerinin sonradan kaybolması ise çok istisnai bir durumdur.

Savantlığın otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde yaygın görüldüğünden bahsetmiştik. Araştırmalara göre otizmli bireylerin %10’u savanttır. Savant bireylerde yapılan araştırmalara göre %50’sinin aynı zamanda otizm spektrum bozukluğuna sahip olduğu belirlenmiştir. Bu araştırmaya göre otizm ile savantın ufak bir noktadan birbiri ile bağlantılı olduğu söylenebilir. Ancak biri diğerini getiriyor gibi bir yargı kullanmak doğru olmayacaktır.

Otizmin ilk olarak incelenmeye başladığı zamanlarda bazı otizmli çocukların üstün yetenekler gösteren davranışlar sergiledikleri gözlemlenmiştir. Müzik, hafıza, matematik, sanat gibi konularda üstün bir yetenek gösteren bu bireyler savant olarak adlandırılmıştır. Savant bireyler arasında en çok görülen özellik ise mükemmel bir belleğe sahip olmalarıdır.Otizmli bireylerle birlikte yapılan çalışmalarda ulaşılan sonuçlar, otizmli bireylerde görülen savant yetisinin daha çok sanat üzerine olduğunu göstermektedir. Otizmin genel ve en çok bilinen özelliklerinden biri sürekli kendini tekrarlayan davranışların yapılmasıdır. Savant olan otizmli bireylerde kişilerin isimleri, doğum günleri gibi akıllarında tuttukları takvimsel bilgileri sürekli tekrarlama eğiliminde olabilirler. Savantların ve otizmi olan bireylerin sözel alanda yaşadıkları belli bir sıkıntıları vardır. Bu da zekâ testi uygulamalarında bariz bir şekilde onların sonuçlarını etkilemektedir. Zekâ testlerinde de değerlendirilen alan oldukça dar bir alan olduğu için zekâ geriliği yaşadıkları düşünülmektedir.

Otizme sahip bir çocuğunuz var ise savant olup olmadığı zaman içerisinde ortaya çıkacaktır. Ancak bu açığa çıksa bile sosyal anlamda onun gelişimine katkıda bulunacak oyunlar ile onu teşvik etmelisiniz. İçimdeki Hazine ile onun sosyal iletişimini güçlendirmesini sağlayacak oyunlara çok kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. Uygulamayı telefonunuza veya tabletinize indirmeniz yeterli olacaktır.

SAVANT SENDROMUNA SAHİP ÜNLÜLER

Savant beceriler, en fazla olarak sanat, müzik, resim, heykeltıraş, çok hızlı matematiksel hesaplama, mekanik ve üç boyutlu becerileri içerirler. Becerileri ne olursa olsun, beceri alanlarını hafızalarıyla birleştirilip telefon numaraları, plakalar, tarihler, spor skorları gibi önemsiz şeylere kadar genişleyebilir. Daha önce hiç öğrenmedikleri şeyleri duyduklarında genetik olarak hatırlarlar.

KİM PEEK

Muhtemelen Kim Peek ismini duymayanımız yoktur. Dustin Hoffman ve Tom Cruise’un oynadığı ‘Yağmur Adam’ filmine esin kaynağı olmuştur. Kim Peek otizm hastası bir savant. O kadar yetenekli ki aynı anda iki sayfayı birden okuyabiliyor. Hafızasında 12 bin kitap olduğu söyleniyor. Kim doğduğunda beyin kökünde yer alan beyinciğinin tam gelişmemişti ve sağ ve sol beyin lobunu bağlayan köprücüklerde yoktu. 4 yaşına kadar konuşamayan ve özürlü olduğu sanılan Peek, ilerleyen yaşlarda gösterdiği yeteneklerle herkesi şaşırtmaya başlamıştı. Ancak bu adam günlük yaşamında kendi işlerinde babasına bağımlı olarak yaşıyordu. Peek’in babası hafızası için okuduklarının yüzde 98’ini hatırladığını ve hard diske yazılım kopyalamak gibi olduğunu söylüyor. İnsan beyninin sınırlarını anlamaya çalışan NASA Kim Peek’in ölümüyle beynini incelemeye almıştır.

Savant insanların varlığı bizlere insan beyninin düşündüğümüzden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlıyor. Diğer bilge insanlarda olduğu gibi beyninin bir kısmı işlevsizken, bir diğer kısmı üstün performansıyla bu insanlara dikkat çekici kabiliyetler kazandırmış. Buda her bir insanın aslında gizli bir entellektüel potansiyelimizin olduğunu ortaya çıkartıyor.

DANIEL TAMMET

Daniel karmaşık çarpma ve bölme işlemlerini hiç çaba harcamadan kafasından yapabiliyor. On bine kadar herhangi bir sayının asal olup olmadığını derhal size söyleyebiliyor. Yıldırım hızıyla yaptığı matematik işlemlerinin yanı sıra on yabancı dil konuşuyor ve yeni bir dili bir hafta içinde öğrenebiliyor. Ayrıca Manti adını verdiği, kendine özgü bir dil bile geliştirmiş durumda.

Çocukluğunda geçirdiği ve temporal lop epilepsisi olarak teşhis edilen birkaç havaleden sonra bu yeteneği kazanan Daniel Savant sendromlu yaşayan 100 dahi listesinde bulunuyor. 

Savant sendromunu açıklamak için bir kuram geliştirmenin zorluklarından biri farklı bireylerde farklı biçimlerde ortaya çıkmasıdır. Yine de aralarında Kim’in de bulunduğu tüm savantlarda görülen bir nöroanatomik anomali vardır: Beynin sol yarıküresi hasarlanmıştır. İlginç olan yönü ise savantların görsel ve uzamsal abartılı yeteneklerinin neredeyse tümüyle beynin sağ tarafına bağlı olması ve beynin sol tarafına bağlı olan dilsel yetenekler konusunda daima sıkıntı çekmeleri. Savantlar arasında konuşma bozuklukları yaygın olduğundan Daniel gibi geveze, rahat konuşan biri olağandışı kabul edilir.

DEREK AMATO

En ilginç savant örneklerinden biri de Derek Amato. Kendisi satış eğitmenliği yapan normal bir insanken hayatı 2006’ da tam 39 yaşındayken, kafasını şiddetlice havuzun kenarına çarpmasıyla değişti. iyileştikten sonra daha evvel müzikle ilgisi olmamasına rağmen piyanoyu yılların sanatçısı gibi çalmaya başladı.

Aslında bu biçimde tek örnek Amato değil. Örneğin, Newyork’ ta bir ortopedi cerrahı olan Tony Cicoria yıldırım çarpması sonucu yaralanmasının hemen ardından klasik piyanoyu kendi kendine çalmayı öğrenmişti. Alonzo Clemens ise, üç yaşında fena şekilde düştüğünden kalıcı bilişsel hasara uğramış fakat bu nedenle mükemmel hayvan heykelleri yapmaya başlamıştı.

BUĞRA ÇANKIR

Buğra Çankır, 24 yaşında bir otizmli. İletişim konusunda doğuştan gelen güçlükleri var. 10 yaşındayken üstün yetenekli müziksel özellikleri olduğu anlaşıldı. ‘Perfect Pitch’ ya da ‘Mutlak Kulak’ olarak adlandırılan ve doğadaki tüm sesleri herhangi bir referansa ihtiyaç duymadan nota olarak tanımlayabilme diye açıklanan bu yeteneği, 2004 yılında Kaliforniya Üniversitesi San Francisco Genetik Araştırma Merkezi’nin testiyle belgelendi.

Ardından, matematik, müzik veya görsel alanda yetenekli olan ve genelde otizmli çocuklarda görülen ‘savant sendromu’ ile ilgili araştırmalar yapan Wisconsin Medical Society tarafından 2007 yılında bu özelliği nedeniyle dünyadaki savantlar arasında gösterilerek, literatüre geçti.

 GEORGE WİDENER

Widener, takvimlere, nüfus bilgilerine, istatistiklere tutkun bir sanatçı savant. Rakamlarla oynamak onun için müzik dinlemek gibi bir şey, onun beyni kâğıt üzerindeki sayıları, desenleri ya da ifadeleri bizlerden farklı görüyor. George aynı zamanda harika bir ressam. İnce detayları çok iyi algılayıp, onları bir teknik resim misali kağıda dökebiliyor. O dünyayı aslında geometrik şekiller üzerinden algılıyor bir bakıma. George’un çizimleri bir fotograf makinesi gibi tüm detayları taşıyor.

STEPHEN WİLTSHİRE

Otistik olan Wiltshire, 8 yaşından beri bina resimleri çiziyor. Herhangi bir şehrin tüm binalarını çizebilmesi için helikopter ile şehrin üzerinde 20 dakika dolaşması yeterli.

TOMMY MCHUGH

1949 doğumlu İngiliz Tommy McHugh, sıradan bir hayat sürerken başına gelen bir olay sonrası sanat dehasına dönüşen bir başka savant. Geçirdiği beyin kanamasının ardından hayata tekrar dönen Tommy nekahat süresinin devamında sürekli çılgınlar gibi yazmaya ve sürrealist resimler çizmeye başladıve bu çalışmalarını 2012’de kanser nedeniyle ölünceye kadar sürdürür.

LESLIE LEMKE

Müziğin harika çocuğu Leslie Lemke hem görme hem de zeka özürlü ve on beş yaşına kadar yürüyememiş ama en karmaşık parçaları bir kez · dinledikten sonra çalabiliyor.

FLO VE KAY LYMAN

Tek yumurta ikizi otistik savantlar geçmişte ya da gelecekte herhangi bir tarih verdiğinizde hangi güne denk geldiğini anında söyleyebilir. Aynı zamanda deha düzeyinde bir otobiyografik hafızaya sahipler ve söylediğiniz herhangi bir tarihte ne giydiklerini, havanın nasıl olduğunu, o gün neler yaptıklarını ve ne yediklerini sayabiliyorlar.

Sağlık Haberleri