Seçil Erzan sonunda her şeyi itiraf etti! Mahkemeye yazdığı mektupta her şey tek tek açıkladı

Yüksek gelir vaadiyle özel bir fon aracılığıyla dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla tutuklu yargılanan Seçil Erzan, mahkemeye mektup göndererek her şeyi anlattı.

Özel bir bankanın şube müdürü olan Seçil Erzan, aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Semih Kaya, Muslera gibi futbol camiasından ünlü isimlerin de yer aldığı 29 kişiyi yüksek kâr vaadiyle dolandırdığı iddiasıyla tutuklu yargılanıyor. Erzan ve diğer 6 sanığın yargılanma süreci İstanbul 41'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürerken Seçil Erzan'ın mahkemeye 109 sayfalık bir mektup yazarak yaşadıklarını anlattığı ortaya çıktı. Erzan, mahkemeden gerçeklerin ispat edilmesi için yardım talep etti.

SEÇİL ERZAN MAHKEMEYE MEKTUP YAZDI HERŞEYİ TEK TEK İTİRAF ETTİ YARDIM TALEP ETTİ

Sabah'ın haberine göre Seçil Erzan'ın yargılamanın yapıldığı mahkemeye, el yazısıyla 109 sayfalık bir mektup yazdığı ve mektupta olan bitenlere dair içini döküp gerçeklerin ispatı için mahkemeden yardım talep ettiği ortaya çıktı.

Kimden ne kadar para aldığını ve ne kadar geri ödediğini bir bir yazan Erzan, kendisinin de 1 milyon 600 bin dolarlık bir mağduriyetinin olduğunu aktardı.

Erzan'ın mektubunda şu satırların öne çıktığı aktarıldı:

"ÇOK ACI BİR SINAVLA SINANIYORUM"

"Yazımın çirkin olmasından dolayı özür dilerim. Ellerimin titremesi hiç durmuyor ve buradaki olanaklar kısıtlı ve çok zor. Bu saatten sonra benim için, yaşamamın hiçbir öneminin olmadığı, sadece annemi görebilmek için dayanmaya çalıştığım çok zor acı bir sınavla sınanıyorum. Dayanmaya çalışıyor, çırpınıyorum".

"GERÇEKLERİ İSPAT EDBİLMEM İÇİN YARDIM TALEP EDİYORUM"

"Sizden beni bir psikolog gözü ile dinlemenizi, anlamanızı talep etmiyor böyle bir düşünce ile yazmıyorum. Sadece tüm samimiyetimle özetleyerek bugüne kadar yaşanan her olayı, kişileri anlatıp, her şeyi eksiksiz bilmenizi istiyor ve gerçekleri hukuk ve adalet ile ispat edebilmem için yardım talep ediyorum".

"BENDEN GELİR TALEP EDİYORLARDI"

"Arda Turan'ın çok yüklü söylediği gibi nakdi yoktu. Mert Çetin ev almak için herkesi yönlendirmeye çalışıyor, arıyordu. Ayhan Akman, Zekeriyaköy'deki inşaat projesine benden almak istediği faizler ile başlamak istiyordu. Bu kişilerin mal varlıkları çok fazlaydı ancak nakit sıkışıklıkları ya da yaşamak istedikleri, yaşadıkları hayat standardını arttıracak gelirler yoktu. Bunu benden talep ediyorlardı".

Arda Turan'ın İspanya'daki vergi sıkıntısından ötürü acil yüklü para ihtiyacı olduğunu aktaran Erzan, Turan hakkında "Çok pahalı bir araç almış, ödemesini yapmak istiyor, ev pazarlıkları yapıp, sözler verdiğini sonradan öğreniyordum. Anaparasının neredeyse tamamını aldığı halde bir o kadar daha hemen istiyor, acele ediyor, bunun için baskı yapıyor, kendisi de telaşlanıyordu" yazdı.

Turan'ın kardeşiyle olan konuşmalarına ilişkin ise "Arda Turan'ın kardeşi ile yaptığımız sohbetlerde bana söylediği ağabeyinin nakit konusunda davranışlarının yanlış olduğu, bugüne kadar yanlış yatırımlar yaptığı, bu nedenle ödeme yapmalarının gerekli olduğuydu" dedi.

"SELÇUK İNAN'I SEMİH KAYA İKNA ETTİ"

Selçuk İnan'ın Erzan'ın bankadaki ofisine gelerek yanında Semih Kaya'yı aradığı ve Semih Kaya'nın fazlasıyla gelir elde ettiğini öğrendikten sonra ikna olarak Erzan'a para verdiği aktarıldı.

"ARALARINDA ERZAN'IN İYİ PARA KAZANDIRDIĞINA DAİR KONUŞMALAR GEÇMİŞ"

Futbolcuların Antalya'da teknik direktörlük kampına gittiği dönemlerde kendisinin iyi para kazandırdığına dair aralarında konuşmalar yapıldığını duyduğunu söyleyen Erzan, "Semih Kaya, beni kamptan arayıp Burak Yılmaz’ın kendisine 'Futbolu neden bıraktığını anladım' dediğini, kazandığı yüksek gelirin Seçil Erzan'dan olduğunu, Burak Yılmaz'ın da bana ödeme yapmak istediğini ama güvenemediğini, ipotek teminatı istediğini söylediğini belirtmiştir. Semih Kaya ise bu durumun duyulmasının kendisini rahatsız ettiğini, çekindiğini, telefonda bana söyledi" dedi.

"OLAĞANDIŞI VE RAHATSIZ EDİCİ BİRÇOK ŞEY OLDU"

2021 yılının sonlarında bankanın Florya şubesinde hareketlenme başladığını aktaran Erzan, "Odama girip çıkan tefeciler, yan sokaktaki valiz ile para alıp vermeler, Haziran ayında Levent Şube'de olağandışı döviz hareketleri, hiçbir şubede bu şekilde olamazdı. Semih Kaya'nın odamdan valizler dolusu para ile girip çıkmaları. Tanın Yılmaz'ın odamda para alıp aşağıda gişede yatırması. Umut Akgöze'nin de aynı şekilde paraları alıp yatırması, odama girip çıkan değişik kişiler. Odamın kapısı kapalı olarak yaptığım sürekli görüşmeler. Müşteri ziyaretlerine çıkmayıp müşteriler iler görüşmemem. Rutin günlük işlerimi yapmadan devamlı, koşturarak şubeye girip çıkmalarım. Olağandışı benim de çok rahatsız olduğum o güne kadar hiç yapmadığım davranışlardı".

"PARA DİYE ÇILDIRIYORLARDI"

Erzan, Semih Kaya ve menajeri Fırat Özdemir'in bankadaki odasının kapılarını kapatıp kendisine kağıt para imzalattıklarını söyledi ve "Kendimi para diye çıldıran insanların arasında bulmuştum. Bu insanlardan bir an önce kurtulmak istiyordum" dedi.

Birilerinin mağdur olmasını hiçbir zaman istemediğini belirten Erzan, paraların kötü niyetli kişiler tarafından kendisinden zorla alındığını vurguladı.

Kendisinden para alan kişilerin, gözünün içine bakarak 'Seçil'i görünce gözümüzün önüne dolar geliyor' şeklinde espriler yaptığını aktaran Erzan, "Hüseyin Eligül ev, araba, Erkan Engene villa, yeni araçlar, Mojtaba Haghani yeni arabalar, Çetin Özcan yeni araç almış. Atilla Baltaş yeni iş kurmuş. Metin Taş yeni araç almış. Ayhan Akman yeni araç almış, inşaat projelerine başlamış. Merve'nin kız kardeşleri ve eniştesi araçlar almış. Tanın Yılmaz şirketinden kendisi için 1 lira para çekmeden tarlalar, arabalar almıştı. Merve Özer Yılmaz'ın babası villa almıştı. Herkes yurt dışı tatillerine gidiyor, her türlü harcamayı rahatlıkla yapıyor, çocuklarını en pahalı okullarda okutuyor, zorluk çekmeden, çok rahat bir hayat yaşıyordu" şeklinde aktardı.

Zabıta memuru Hüseyin Eligül'ün oğlunu, kendisine verdiği sadece 15 bin dolar ile İtalya'da okuttuğuna dikkat çeken Erzan, "Kur 3'den 20'ye kadar çıkmıştı. Okulu da bitiremedi. Şimdi evlendirecek. Söz, nişan takılarını, düğün masraflarını bekliyor. Evini almıştık, aidatını istiyordu. Mesajlarımız var" şeklinde yazdı.

Para dolaşımıyla ilgili kontrolün kendisinden çıktığını ifade eden Erzan, "Birbirlerinin arasında para transferleri yapıyorlar, benden faiz alıyorlardı. Para değil bankaya, Trakya’dan İstanbul’a dahi gelmiyor. Kendi aralarında dönüyordu. Sonra da bana 'Sen banka müdürüsün, aman duyulur, yanlış anlaşılır, zaten dedikodular çıkmış' diyorlardı." dedi.

"Saçımın teli kopsa, 'Aman sana bir şey olmasın diye 10 kişi eve bana bakmaya geliyordu. Ben ise aklımı oynatacak duruma gelmiştim. Ödenmesi gereken bu kadar borcun üzerine, hala bu insanlar benden umarsızca paralar bekliyordu."