SEÇİM
Çok bilen çok yanılır
Az bilen daha çok .
Hiç bilmeyen
Yanıldığını bile bilmeyecek
Bu kadar mutlu kişiyi
Kim seçmeyecek ?
Özdemir ASAF
İki yol ayrımında öylece durdum . Hangi yoldan gideceğimi seçmekte ne kadar zorlandığım , köşe başındaki ceviz ağacından bana merakla bakan serçe ile aramızda sır olarak kaldı . Sonra durup öylece düşünürken ; zihnimin en lirik köşelerinde Özdemir ASAF’ın yukarıdaki dizeleri yankılandı.
Yaşanmaya değer kılınacak olan bu dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren , seçimler yapmak zorunda kalırız. Bu seçimlerden bir kısmı genetik aktarımlarımızdır ; yani karar verebilme yetimiz dışında bize yüklenen değerlerimiz… Bir kısmı bile isteye yada zaruri sebeplerle aklıselimce yaptığımız tercihlerimizdir.
Adı üzerinde “ “ SEÇİM ” … Hayatımız kusursuzca kurgulanmış bir film senaryosu gibidir. Herkes kendi filminin başrolündedir. Yaşam senaryomuzda alacağımız kararların çoğu da seçimlerden ibarettir. Kararsız kaldığımız her dönemeçte bir tercih yapmak durumunda kalırız. Sonuçları bazen bizim düşlediğimiz gibi çıkar ve bizi hedefe ulaştırır. Bazen de beklediğimizin aksine yaptığımız seçimler , kabullenemeyeceğimiz çıkmazlara sürükleyebilir bizleri … Adı üzerinde ya işte … “SEÇİM” … Dış dünyadan gelen tüm seslerden izole olduğumuzda ; bir başrol edasıyla cesurca aldığımız kararlar genelde bizi mutlu olabileceğimiz noktalara ulaştırabilir.
Burada aslolan ; yaptığımız seçimler sonrasında gelebilecek olan her türlü sonucu şükranla kabul edebilmektir. İşimizi, eşimizi, dostumuzu , sosyal çevremizi , gelecek planlarımızı; hatta günlük rutinler içerisinde ne yiyip ne giyeceğimizi seçerken bile hayatımızın ana kahramanının biz olduğunu unutmamalıyız. Yol ayrımlarımızda yaptığımız ve hayatımızın gelecek bölümlerini etkileyecek olan tercihlerimiz her zaman mutlu son ile tamamlanmayabilir.
Ama ne demiştik sevgili okur ? Aslolan iyisiyle , kötüsüyle ; doğrusuyla, yanlışıyla ; güzeliyle , çirkiniyle ; fazlasıyla , eksiğiyle … Tüm sonuçları şükranla karşılayabilmek … Atılan her adımın bir sonraki eylemi getireceğini bilmek gibidir bazı yaşadığımız durumlar. Önemli olan seçimlerin hangi sonuçları getirdiği değildir belki de. “Seçerken nelere dikkat ettim ; nasıl davrandım ; hangi duygu ya da düşünce beni bu seçimi yapmaya yönlendirdi ? ”gibi ; bizi sürece bağlayan soruların cevaplarıdır aslında dersin asıl misyonu … Sonuca odaklanmak yerine ; süreç boyunca yaşadıklarımızdan tat almaya çalıştığımız zaman ; seçimlerimiz sonrasında gelen doğru, yanlışların da bir baskısı kalmıyor ruhumuzda.
“Vardır almam gereken bir ders !”diyebilmek ne büyük bir olgunluktur . Aldığımız kararlar beklediğimiz şekilde sonlandıysa ne mutlu ; sevinin , kutlayın ! Peki ya yaptığımız seçimler sonrası bir duvara çarpıp toz duman olduysa hayallerimiz … Ne mutlu ; başrol olarak yaptığınız yanlış seçimi önce kabul edin ; süzgeçten geçirin ; sonrasında üzülün ; gerekirse hayalleriniz gibi darmaduman olun … Çünkü bazı yanlış kararlar bizi kozamızdan çıkarmak için varlar … Uzun bir gecenin sabahında tüm ihtişamıyla doğan güneşe doğru aç kanatlarını … Zarif yaşamının ne kadar da asil olduğunu fark et güzel kelebek ! Tırtıl olarak senaryoda yer almak senin seçimin değildi belki de ; ancak yoluna kelebek olarak devam etmeyi sen SEÇTİN … Şimdi kutla zaferini ; işte meydan ; işte güneş ; işte tam karşında orkestra !
“SEÇİMLERİMİZ” … Seçemediklerimiz , seçmediklerimiz , seçerken duygusal baskılara uğratıldığımız , seçerken kandırıldığımız , seçmek zorunda kaldığımız , seçerken yanlış yaptığımız , seçerken kararsız kaldığımız , sevgiyle seçtiklerimiz , seçerken hayran olduğumuz , seçtikten sonra beklentiye kapılıp çürüdüğümüz, seçimlerimiz sonucu nice bentler yıktığımız , seçtikten sonra şükürle andığımız … “ SEÇİMLERİMİZ” … Her seçim önce bütünün ; sonra bireyin hayrına … Ben huzuru , sevgiyi, dürüstlüğü, dostluğu , sükuneti seçiyorum . Çoğaltarak paylaşmak dileğiyle …