Eskiden diyabet yalnızca insülin kullanan veya aşırı kilolu kişiler tarafından görülürdü. Bununla birlikte, günümüzde kilo sorunu olmayan insanlarda bile insülin direnci, hipoglisemi ve diyabet gibi hastalıklar sıklıkla görülmektedir. Dietistler, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve genetik özelliklerin bu durumun artmasına neden olduğunu söylüyor. Diyetisyen Gülçin Işık, sağlıklı bir yaşam için düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin önemini vurguladı. Ayrıca doğru beslenme hakkında bilgi verdi.
Yanlış beslenmenin diyabetin sıklıkla neden olduğunu söyleyen Işık, "Hareketsiz yaşam, vitamin eksiklikleri, genetik yatkınlık vb. durumlarda diyabet görülme olasılığını artırıyor." Diyabeti olan bir kişinin öncelikle fazla kilolarından kurtulması gerekir."" dedi ve devam etti.
Karın bölgesindeki yağlanma, insülinin çalışması için uygun bir ortam sağlar. Karaciğer ve pankreas yağlanması da şeker metabolizmasını düzenlemede zorluklara neden olur.”
Işık, kilo sorunu çözüldükten sonra insülin direnci veya hipoglisemi atakları oluşabileceğine dikkat çekiyor ve "O zaman da günlük yaşamınızda yeterince hareketli olup olmadığınızı kontrol etmeniz gerekiyor." Şeker hastalığını önlemek için günde en az kırk dakika hafif tempolu egzersiz yapmalısınız.İfadelerini dile getirdi.
Yemek alışkanlıklarına dikkat edin!
Kilo sorununuz çözüldü ve spor yapmaya başladınız ama şikayetleriniz hala devam ediyorsa beslenme alışkanlıklarınızda sorun olabilir.Işık, şekeri artıran besinlerden kaçınmanın önemini vurgularken, hamur işlerinden, işlenmiş gıdalardan ve yüksek früktoz içeren besinlerden de kaçınmanın önemini vurguladı.
Işık, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının önemini özellikle vurguladı ve beslenmede dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Bazı durumlarda aralıklı oruç tutmak, diğer durumlarda ise sık beslenme (5-6 öğün) tedavi edici olabileceğini söyledi.
Işık, düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı ve besleyici gıdalardan zengin bir beslenme modelinin sağlıklı yaşam için önemli bir adım olduğunu hatırlattı ve yüksek lif içeren karbonhidratların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Lif içeriği yüksek gıdalardan bazıları kuru baklagiller, tahıllı ekmekler, bulgur, karabuğday, kinoa ve taze ve kuru meyvelerdir. Bununla birlikte, bisküvi, gofret, poğaça, simit, kurabiye, börek, hamburger, pizza, sofra şekeri ve diğer besinler çok az lif içerir.Işık, balıklar, kuru yemişler (badem, ceviz, fıstık vb.), zeytin yağı, avokado, zeytin ve diğer besinler için iyi yağların olduğunu belirtirken, salam, sosis, margarin ve kızartma yağı gibi yağlardan uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.