Şu an yaşadığımız dünyada, ruhsal anlamda sağlıklı insanlarla karşılaşmak neredeyse imkansızdır. Obsesif kompülsif bozukluk, bipolar, şizofreni gibi pek çok rahatsızlığın adını sıkça duyarız. Fakat en az bunlar kadar tehlikeli bir rahatsızlık daha var. O da depersonalizasyon bozukluğu.
"Kişiliksizleşme" ve "Gerçekdışılaşma" olarak da adlandırılan Depersonalizasyon Bozukluğu, kişinin kendi bedenini dışarıdan izliyormuş gibi bir hisse kapılması, kendine yabancılaşması anlamlarına gelmektedir. Bir nevi gerçeklik algısının yitirildiği bu rahatsızlığın teşhisi oldukça zordur.
Bu rahatsızlık, çoğunlukla ölümcül bir hastalık geçirenler, çok yakın birini kaybederek büyük bir acı yaşayanlar ya da travmatik hastalıklar yaşayan insanlarda görülür. Dünyada her 100 kişiden 1'inde görüldüğü düşünülür.
Depersonalizasyon bozukluğu yaşayan kişiler, kendilerini bir rüya içerisindeymiş gibi hissederler, yaşadıkları şeylerin gerçek olmadığını düşünürler. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Depersonalizasyon bozukluğu yaşayan bir hasta hastalığı şu şekilde anlatmaktadır: “Çok değer verdiğiniz ilişkileriniz, ana kalitelilerini kaybediyor. Ailenizi sevdiğinizi biliyorsunuz ama bunu normal bir şekilde hissetmek yerine teoride biliyorsunuz”
Bu bozukluğu yaşayan kişiler, duyguların varlığını biliyor ya da inanıyor olsalar da onlar için sadece var olmalarından öteye gitmiyor. O hisse tam anlamıyla kapılamıyorlar. Yani duyguları hissedemiyorlar.
Bozukluğu yaşayan kişilerden bazıları bedenlerini terk ettiklerini hissediyor. Bazıları için sadece birkaç dakika sürüyor bazıları ise yıllarca bu his ile yaşıyorlar.
Adı çok fazla duyulmadığı gibi hastalık hakkında da pek fazla bilgiye sahip olunmuş değil. Teşhisi de tedavisi de oldukça zor.
İngiltere’de bu hastalığın tedavisi için tek bir klinik bulunuyor ve bu klinik de yılda sadece 80 hasta tedavi edebiliyor. Klinikte çalışan Uzman Dr. Hunter, tedavi için gelen bir hastasının söylediklerini şu şekilde aktarıyor: “Başta ellerime ve vücudumun diğer yerlerine bakıyordum ve tanıyamıyordum. Aynaya baktığımda sanki başkasının yüzüne bakıyormuşum gibi geliyordu. Yemek yiyemiyor ve uyuyamıyordum. Şimdi eğer biraz depersonalizasyon olursa çabucak başa çıkabiliyorum”
İşte depersonalizasyon bozukluğu yaşayan kişilerin hissettikleri:
1. Kendi bedenini dışarıdan izliyormuş hissine kapılmak
En yaygın belirtilerinden biridir. Bozukluğu yaşayan kişi, kendini rüyadaymış gibi hisseder ve gerçekliği ayırt etmekte zorlanır.
2. Benliğe dair duyguların azalması
Gerçekdışılaşmanın belirtilerinden biri de, kişinin kendini hiç var olmamış gibi hissetmesidir. Bu hissin önüne geçemezse zamanla kimliğine ve varlığına dair inancı tamamen silinebilir.
3. Unutkanlık
Tedavisi çok zor olan bu rahatsızlığın bir belirtisi de hafıza problemi yaşamaktır. Kişi yaşadığı olayları anımsamakta güçlük çeker, çoğu zamanlar da hatırlayamaz.
4. Vakit algısının kopması
Duyarsızlaşma bozukluğu yaşayan kişi, benliğine dair duyguları azaldıkça vakit algısı da zayıflayacaktır.
5. Gerçek olmadığını hissetmek
Okuyunca bile ne kadar berbat olduğunun tahmin edilebilir olduğu bu his, duyarsızlaşma bozukluğu yaşayan kişinin yaşamış olduğu en acı verici semptom olabilir. Kişi gerçekte hiç var olmadığını düşünür ve psikolojik rahatsızlık boyutu gittikçe artar.