Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Bolat, Latin Amerika’da yaşayan ve Los Turcos olarak tanımlanan topluluğun, 1840 ile 1951 yılları arasında, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nden Latin Amerika topraklarına göç eden, Arap, Ermeni ve Yahudilerden oluştuğunu belirtti.
OSMANLI DEVLETİNDEN LATİN AMERİKA"YA GÖÇ ETTİLER
‘Los Turcos’ kelimesinin İspanyolca ‘Türkler’ manasına gelse de, tanımlamanın etnik olmayıp Osmanlı Devleti’nden Latin Amerika’ya göç eden topluluğu ifade ettiğini belirten Doç. Dr. Gökhan Bolat, “Bu tabir 1840’lardan itibaren Osmanlı Devleti topraklarından Latin Amerika’ya göç eden farklı etnik ve dini gruplardaki bütün Osmanlı vatandaşlarını ifade etmek için kullanılmıştır.
Çünkü göç edenler yanlarında Osmanlı pasaportu taşımaktaydı ve bundan dolayı kayıtlara, ‘Los Turcos’ yani ‘Türkler’ olarak geçmişlerdir. ‘Los Turcos’ ifadesi daha sonra Osmanlı’dan Latin Amerika’ya göç eden herkesin genel adı haline gelmiştir” diye konuştu.
2007’EN EN ZENGİNİ CARLOS SLİM VE ARJANTİN DEVLET BAŞKANI CARLOS MENEM DE OSMANLI
1840 ile 1890 ve 1890 ile 1951 olmak üzere iki farklı tarih aralığında Latin Amerika ülkelerine göç eden Los Turcosların, Osmanlı kökenlerinin farkında olduklarına dikkat çeken Doç. Dr. Gökhan Bolat, söz konusu göçlerin Asya’dan Latin Amerika’ya yapılan en önemli kitlesel yer değiştirme hareketlerinden biri olduğunu kaydetti. Topluluğun daha çok ekonomik nedenlerle göç ettiğini söyleyen Doç. Dr. Gökhan Bolat, ilk zamanlarda küçük işlerde çalışan Los Turcoslar’dan bazılarının, daha sonraki yıllarda bütün dünya tarafından bilinen isimler haline geldiklerini vurguladı. Doç. Dr. Gökhan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
LOS TURCOS"LARIN GELDİKLERİ TOPRAKLAR OSMANLI İLE BAĞLANTILI
“Los Turcos’ların gidişlerinin hem ekonomik hem askeri hem de dini sebepleri vardır. Ama ön plana çıkan sebep 19’uncu yüzyıldan itibaren ‘yeni dünya’ diye tabir edilen Amerika kıtasının ekonomik açıdan önemli bir cazibe merkezi haline gelmesidir. Osmanlı Devleti yıkılıncaya kadar Los Turcosların geldikleri topraklarla bağlantıları bir şekilde devam etmiştir. Fakat Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra göç ettikleri topraklara daha çok adapte olmaya başlamışlar ve zamanla Latin Amerika toplumlarına entegre olmuşlar ve günümüze kadar gelmişlerdir. Los Turcoslar Latin Amerika’ya ilk gittiklerinde küçük işlerde çalışmışlardır fakat zaman içerisinde Latin Amerika’nın tüm ülkelerine dağılmışlar ve buralarda önemli konumlara gelmişlerdir.
SHAKİRA EN BİLİNEN ORTAK
2007, 2010 ve 2011 yıllarında Forbes Dergisi tarafından dünyanın bir numaralı zengini olarak seçilen Meksikalı iş adamı Carlos Slim, 1989-1999 yılları arasında Arjantin’i yöneten ve yönetimde olduğu dönemde ‘El - Turko’ lakabı ile kendisine hitap edilen Carlos Menem, dünyaca popüler olan Lübnan kökenli Shakira en bilinen örneklerdir. Şu an sayamayacağımız ama halen daha Latin Amerika ülkelerinde bakanlık görevinde bulunan çok sayıda Los Turcos da vardır.”
“LOS TURCOSLAR OLMADAN ‘BÜYÜK TÜRKİYE İDEALİ’ EKSİK KALIR”
Latin Amerika’da yaşayan ve ‘Osmanlı’ kökenlerinin farkında olan Los Turcoslar ile ilişkilerin güçlendirilmesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin lehine olacağının altını çizen Doç. Dr. Gökhan Bolat, “Osmanlı devletinin en büyük varisi olan Türkiye Cumhuriyeti ile bu topluluk arasında gönül bağını tekrar kurmak, gelecekteki Latin Amerika-Türkiye ilişkilerinde, bu topluluğun Türkiye’nin Latin Amerika’daki çıkarlarını korumadaki temel unsurlarından biri olmasını sağlayacaktır. Bu yıl, 21-22 Nisan tarihlerinde Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde ve benim de koordinatörlüğünü yaptığım, ’3. Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler Kongresi: Stratejik İşbirliği ve Los Turcos’ adlı bilimsel etkinlik ile Los Turcos’lar Türkiye ve dünyada ilk kez bilimsel bir etkinlikte ele alınmıştır. Ancak bunun burada kalmaması ve gelecek yıllarda bu toplumla ilgili bilimsel ve kültürel etkinliklerin sayısının artırılması gerekmektedir. Çünkü Osmanlı Devleti’nin en büyük varisi ve devamı olan günümüz Türkiye’sinin geleceğe dair Büyük Türkiye hedefi için, geçmişimize ait her unsurla ilişki, iletişim ve işbirliğini artırmamız gerektiğine inanıyorum. Latin Amerika’da 40 milyona yakın bir nüfusa sahip ve etnik olarak Türk olmamalarına rağmen kendisine Türk denilen ve bu tanımlamayı kabullenmiş bir toplum var ise Büyük Türkiye’yi hedefleyen herkesin bu toplumu dikkate alması ve bunların Türkiye ile olan tarihi bağlarını güçlendirmeye çalışması oldukça önemli bir konu” ifadelerini kullandı.