Şiddet insanlık dışı bir davranış olup, kime karşı yapılırsa yapılsın zorbalıktır, vahşiliktir.
Şiddetin her türlüsünü de kınıyoruz. Kadın olsun, erkek olsun insana insanca muamele edilmesi gerekir.
İnsana yaratıcının bir eseri olarak bakarız. Derviş Yunus’un deyimiyle; yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü.
Bizim İnancımızda insan, Eşref-i mahlûkât yani yaratılmışların en şereflisidir.
İnsan kendi kültüründen, özünden, inancından ve köklerinden uzaklaştığı, vahşi eylemlerde bulunduğu zaman ise esfel-i safilîn derekesine düşer.
Esfel-i safilîn, bir kişinin düşebileceği en aşağılık mertebedir. Yani İslami literatürde; insani mertebelerin en zelil, hayvandan daha aşağıda bir mertebede olma durumudur.
Basından öğrendiğimize göre; Eyüpsultan'da bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu okul müdürü İbrahim Oktuganhayatını kaybetti.
Öncelikle okul müdürü İbrahim Oktugan'a Allah’tan rahmet, tüm eğitim camiasına başsağlığı dileriz.
Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kanun değişikliği2022 yılı Mayıs ayında, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre bütün kadınlara karşı işlenen suçların cezası arttı. Kasten öldürmenin cezası müebbet hapis iken, kadın cinayetinde ceza ağırlaştırılmış müebbet hapse çıkarıldı.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet suçlarında verilecek ceza ise 6'da 1'i oranına kadar artırıldı. Kasten yaralama katalog suç kapsamına alınarak tutuklu yargılama kolaylaştırılacak. Mağdur hem kadın hem de sağlık personeli ise cezası ayrı ayrı katlanacak.
Hangi unvan, hangi meslek, hangi konumdaki insan olursa olsun; karşılaştığı şiddetin failine en ağır şekilde cezai müeyyidesi olması gerekir.
Görevi başında, öğrencisine düşük not verdiği iddiasıyla darp edilen bir öğretmenin darpçısı daha mı az suçludur? Cezası daha mı hafif olmalıdır?
Okul Bölgesi dışından gelen bir velinin çocuğunu okuluna kaydetmeyi kabul etmeyen bir okul idarecisinin karşılaştığı şiddetin cezası daha mı hafif olmalıdır?
Gün geçmiyor ki bir eğitim çalışanına karşı şiddet ve darp olayına şahit olmayalım.
Bunların bir kısmı basında yer alıyor, bir kısmı da bazı kurum yöneticilerimizin ‘’kol kırılır, yen içinde kalır’’ mantığıyla, kurumumuzun adı çıkmasın, anlayışıyla basına yansıtılmıyor.
Devletin belirlediği ilaç katkı payını, veya tahakkuk eden cüzi muayene parasını hastadan tahsil ettiği için şiddet gören bir Eczacının darpçısının cezası daha mı hafif olmalıdır?
Direksiyonu başındaki bir şoförün, tezgâhı başındaki bir esnafın sudan bahanelerle saldırıya uğrayıp darp ve şiddet görmesi daha mı masumdur?
Trafikte yanlış sollayan veya kurallara uymayan bir magandayı ikaz eden bir vatandaşın şiddet görmesi daha mı az ceza gerektirir?
Gönül ister ki şiddet faillerine ayırım yapmadan benzer cezai müeyyideler, caydırıcı tedbirler uygulanmalıdır.
Abdullah YADİGAR-11/05/2024