Dolayısıyla gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde yer alan dualar ve sureler, belirli sayılarla sınırlanmayarak okunabilir. Bu okumaya rukye denir. Sahabenin rukye olarak Fatiha suresini okuduğu ve Rasûlüllah’ın da bunu onayladığı bilinmektedir (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an 9).
Aslolan, duayı insanın kendisinin okumasıdır. Ancak, iyi ve takva sahibi bir insan olduğuna inandığı diğer müminlerden de kendisine dua etmesini isteyebilir. Hz. Âişe’den (r.a.) söyle rivâyet edilmiştir: “Hz. Peygamber (s.a.s.) hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi: Ey Allah ’ım, ey insanların Rabb ’i, şu hastalığı gider, şifâ ver, şifâ veren Sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifâ ver. ” (İbn Mâce, Tıb, 35, 36).
İhtiyarlık ve ölüm dışında her hastalığın mutlaka bir çaresi vardır. Kişi tedavi olmada umutsuzluğa kapılmadan, uzman hekimlere müracaat ederek şifa aramaya devam etmeli; bunun yanında, derdi de şifayı da veren Allah’a sığınıp, şifa vermesi için dua etmelidir. Bu maksatla bazı âlimlerimiz Kur’an-ı Kerîm’den şifa konulu ayetlerin okunmasını tavsiye etmişlerdir. Şifa için okunan bazı ayetler şunlardır: (Tevbe 9/14, Yunus, 10/57, Nahl, 16/69, Şuara, 26/80, Fussılet, 41/44. )