Özellikle poligon atışı yapmayı sevenlerin ilgi odağı olan silahlar için daha kapsamlı bilgileri haberimizde derledik. İşte silah çeşitleri ve özellikleri...
Silah çeşitleri ve özellikleri
Silahlar (tabancalar), mermi muhafaza bölümlerine göre şarjörlü veya toplu (revolver) olarak adlandırılırlar. Ayrıca kullanılan mermilerin çaplarına göre sınıflandırılırlar.
Şarjörlü tabancaların kendine göre; toplu tabancaların da kendilerine göre avantaj ve dezavantajları vardır.
Şarjörlü tabancalar:
Şarjörlü tabancaların emniyet kilidi vardır. Emniyet kilidi kapalı olsa dahi, namlu canlıya çevrilmez. Her ne kadar adı “Emniyet kilidi” de olsa, silaha güven olmaz. Neticede bir makinedir ve her an mekanik bir aksaklık söz konusudur. Emniyet kilidi sadece bir miktar emniyettir. Güvenilmez. Şarjörlü tabancalar, toplu tabancalara göre daha fazla mermi alırlar. Mermi alış miktarları 6+1’den 15+1’e kadar değişir.
+ (artı) ne demektir?
Şarjörün aldığı miktardan 1 fazlası demektir ki bu mermi de namluya sürülen mermidir.
Toplu (revolver) tabancalar
Toplu tabancalar zannedildiğinin aksine mekanizmaları dolayısıyla yarı otomatiklerden daha basit ve tehlikeli silahlardır. Herhangi bir düşürme ve benzeri durumda ateş alma özelliği vardır.
Çaplar
Bazı tabancaların çapları kalibre (Cal) cinsinden, bazılarınınki de mm cinsinden ifade edilirler. Kalibre, 1 İnç’in %10’udur.
mm cinsinden ifade edilenler 6, 35 mm, 7,65 mm, 9 mm gibi.
Kalibre cinsinden ifade edilenler 22 Cal, 32 Cal, 38 Cal ve 44 Cal gibi.
Bunların kaç milimetreye eşdeğer olduklarını hesaplamak için belirli bir kalibreyi 0,254 ile çarpmak yeterlidir.
Örnek: 38 kalibrenin kaç mm’ye eşdeğer olduğunu anlamak istersek; 38 x 0,254 = 9,652 mm buluruz.
Kalibre cinsinden ifade edilen silahlar genellikle Toplu (Revolver) tabancalardır. Şarjörlü tabancalar ise genellikle mm cinsinden ifade edilirler.
357 Magnum olarak tabir edilen silahların mermi çapları 38 kalibre olup, 38 kalibre mermiye göre barut hakkı daha fazla ve mermileri 38 kalibreye göre daha uzundur. 357 Magnum bir silahta 38 kalibrelik mermi kullanımı mümkün olup bunun tersi mümkün değildir. Yani 38 kalibrelik bir silahta 357 Magnum mermi kullanılamaz.
Menzil ve hız
Menzil; “Azami menzil” ve “Etkili menzil” olarak iki türlü tanımlanır. Azami menzil; merminin ulaşabileceği en uzak mesafedir. Etkili menzil ise, merminin öldürücü tesirinin olduğu en uzak mesafedir.
Her mermi namluyu terk ettikten sonra belli bir mesafe düz (düz kabul edilecek kadar az bir sehim [sarkma] yapar) gider, daha sonra düşmeye başlar. Düşmeye başlamasıyla birlikte öldürücü etkisini de kaybeder.
Mermiler, namludan belli bir hızda çıkarlar. Hızları ve menzilleri; silahın namlu uzunluğu, merminin çapı ve merminin barut hakkına göre değişim gösterirler. Meselâ, 357 Magnum mermisi 38 kalibre olmasına rağmen, menzili 38 kalibreye göre daha fazladır. Zira kovandaki barut miktarı 38 kalibre mermiden daha fazladır.
Silahların namluları uzadıkça ve mermilerin çapı büyüyüp çekirdeğin ağırlığı arttıkça hızları da menzilleri de artar. Kabaca bir bilgi vermek gerekirse; 9 mm’lik bir Parabellum mermisinin çekirdeği 8,1 gr civarında olup, 365 m/s bir hıza sahiptir. 357 Magnum 10,35 gr civarında olup 425 m/s hıza sahiptir. 44’lük Magnum ise 15,65 gr bir çekirdeğe sahip olup hızı 445 m/s’dir.
Tesirli menzilleri ise, silahın namlu uzunluğuna göre, 300 m ila 600 m arasında değişir.
Silah seçimi
Silah seçilirken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, silahın çeşidi değil, elimize oturup oturmadığıdır. Elimizle tam kavrayamadığımız bir silahla sağlıklı atış yapamayacağımız ortadadır. Bu bakımdan tercihimiz olan silahların elimize ne kadar oturduğunu tetkik etmeliyiz. Ellerimiz küçükse veya parmaklarımız kısaysa, kalın kabzalı bir silahı tam kavrayamayız ve sol işaret parmağımız tetik muhafazasının önüne ulaşamaz.
Bunun tam tersi, parmaklarımız uzun ve elimiz büyükse; küçük ve dar kabzalı bir silahı elimizle gene tam kavrayamayız.
Şu halde seçimimizi yaparken, sağ ve sol ellerimizin kabzayı tam olarak kavrayarak, silahın güvenle elimize oturduğunu, sol elimizin de, sağ elimizi kavrayarak, işaret parmağının tetik muhafazasının önüne geçebildiğini ve rahatça kavradığını hissetmeliyiz (Şekil 2). Şayet parmağımız bu noktaya erişemiyorsa, parmağımız kısa veya silahın boyu elimize göre uzun demektir. Böyle bir silahı seçmemeliyiz.
İşaret parmağımızın ucu tetiğe rahatça dayandığında, parmağımızın iç yüzünün kabzaya sürtünmemesine dikkat ederiz (Şekil 1). Şayet sürtünüyorsa, seçtiğimiz silahın kabzası elimize göre geniş; veya, parmağımız kısa demektir. Bu durumda kabzası daha dar bir silah seçmek zorundayız demektir.
Aksi halde çok beğenerek alığımız silahımız, tehlikeli bir oyuncaktan öte geçemez. Ne kadar çalışma yaparsak yapalım, iyi bir atıcı olma şansımız yok demektir.
Çap:
Genel olarak tabancaları saldırı amaçlı ve savunma amaçlı olarak ayırabiliriz. Her silah ölümcül olmakla beraber, çapı büyüdükçe hayat hakkı tanımaz hale gelir. Bu bakımdan 9 mm ve 38 kalibre ile bu çapların üstündeki çaplarda olanlara “Durdurucu” denir. İnsanın ölümcül bölgelerine değil de bu bölgelerin yakınlarına dahi isabet etse, öldürücü etki gösterirler. İsabet almış kişiler, karşı saldırıda bulunma şansını o anda kaybettikleri için bu çaplar ve üstündeki çaplara “Durdurucu” denmiştir.
Büyük çaplı silahların, çelik yeleğe rağmen öldürücü etkisi söz konusudur. Çelik yeleği delemezse de, kalp çevresine isabet etmiş bir mermi, meydana getirdiği sert darbe neticesinde kalbin ritmini bozarak ölüme sebebiyet verebilir.
Büyük çaplı silahların, ateş edildiğinde tepmeleri yüksektir. Bu bakımdan spor amaçlı kullanılmaları pek anlamlı değildir.
Daha küçük çaplardaki silahlar ise; mermilerinin isabet ettiği kişilerde, mermi doğrudan öldürücü bölgeye, yani kalp, şah damarı, atardamar gibi bölgelere gelmemişse, yalnızca iç kanamaya sebebiyet verirler. Yaralının kısa sürede hastaneye kaldırılıp müdahale edilmesi durumunda hayat kurtarılabilir. Bu silahlar (Küçük çaplı) genellikle savunma ve sportif amaçlar için tercih edilirler. Çünkü savunmada amaç öldürmek değil, saldırganı etkisiz hale getirmektir. Tepmeleri fazla olmadığından spor amaçlı kullanıma da daha uygundurlar.
Tip:
Silah seçiminde diğer husus, “Şarjörlü” veya “Toplu” tabanca seçimidir. Burada gene amaç önemlidir.
Her ikisinin avantaj ve dezavantajlarını gözden geçirelim ve seçimimizi ona göre yapalım:
- Toplu tabancalar yalnızca 6 mermi alırlar. Namluda mermi bulunmaz. İlk atışta kurmaya ihtiyaç yoktur. Tetik çekildiğinde ateş alır.
- Şarjörlüler ise 7 taneden 15 taneye kadar değişen miktarlarda mermi alırlar. Bir de namluya sürersek +1 olurlar. İlk atıştan önce mekanizmayı kurarak mermiyi namluya sürmek gerekir.
- Toplu tabancalarda 6 adet mermiyi kullandıktan sonra topun içinde kalan boş kovanları topun ön eksenindeki iticisi vasıtasıyla dışarı atmak ve yeniden doldurmak (Topun içine mermileri tek tek yerleştirmek) zaman alır. Bu sakıncası sebebiyle bir çözüm üretilmek istenmiş ve aksesuar olarak topa benzer altılı bir yuva üretilmiştir. Bu yuvaya vaktiyle yerleştirilmiş mermiler, topa yaklaştırılarak itildiğinde bir defada 6 mermi birden topa girmektedir. Ancak bu yaklaşım da pek pratik olmadığından çokça kullanılmamaktadır.
- Şarjörlü tabancalarda, mermiler şarjörlerin içine vaktiyle yerleştirildiğinden, silah boşaldığında bir parmak hareketiyle boş şarjör dışarı atılır, yenisi tek bir hareketle yerine sürülür. Silahı yeniden kurmaya da gerek yoktur. Son merminin de atılmasından sonra açık kalan kapak takımı, başparmağın bir hareketiyle yerine otururken yeni mermiyi de namluya sürer. Silah atışa hazırdır. Çok sayıda mermi atışı gerektirecek durumlarda tercih edilmelidirler.
- Toplu tabancalarda atış sırasında, herhangi bir sebeple merminin ateş almaması halinde, atışa devam edip tetiği yeniden çektiğimizde, topun dönmesiyle horozun karşısına yeni bir mermi geldiğinden atış garantidir. Mekanizma sıkışması veya tutukluk söz konusu değildir.
- Şarjörlülerde ise, tetik çektiğimizde mermi ateş almazsa, mekanizmayı yeniden kurarak ve namludaki mermiyi dışarı atarak, yeni mermi sürmek suretiyle ancak ikinci defa atış şansını elde edebiliriz. Ne var ki bazen bu da mümkün olamaz; mermi, namlu ile kapak takımı arasına sıkışıp kalabilir. Bu durumda bakım yapılıncaya kadar silah atış dışı kalır.
- Toplu tabancalarda emniyet yoktur. Tetiğin her çekilişinde silah ateş alır. Dolu bir silahı, ilk atış için kurmaya gerek yoktur. Ancak tetiği çekerken; tetik, horozu da kuracağından parmağın bir miktar kuvvet harcaması gerekecektir. Harcanan bu kuvvet yüzünden el oynar ve hedef şaşar. Bu sakıncayı ortadan kaldırmak için, her ateşten önce horozu kurmak yararlıdır. Horoz kurulduktan sonra, tetiğe küçük bir kuvvet uygulanması horozu düşürecek ve silah ateş alacaktır. Ancak bu işlem bir vakit kaybıdır. Hedefe art arda ateş etmek gerektiğinde ya her atış için zaman kaybederek horozu kurup hedefi şaşmamak; ya da zaman kazanmak için horozu her sefer kurmadan peş peşe tetiği çekerek hedefe isabet ettirmeyi riske etmek gerekecektir.
- Şarjörlü silahlarda ise durum farklıdır. Silah doldurulduktan sonra, kapak takımı tabir edilen mekanizmayı bir defaya mahsus geri çekip bırakarak kurmamız gerekecektir. Bu sayede ilk mermi de namlunun içine girecektir. Kapak takımı geri çekilirken horoz da kurulmuştur. Tetiğe hafif bir basınç uygulamakla horoz düşecek, silah ateş alacaktır. Her atıştan sonra geri tepen kapak takımı, geriye gelerek horozu kendiliğinden kuracak ve yayın etkisiyle tekrar yerine dönerken mermiyi de namluya sürecektir. Bu bakımdan art arda yapılacak atışlarda vakit kaybetmeden, parmağa fazla kuvvet uygulamadan, hedefi pek şaşmadan vurabilmek imkânı toplu tabancalara göre daha fazladır. Ancak burada unutmamak gerekir ki, silah ateş aldıktan sonra tepkime nedeniyle elimiz gene sallanacak ve ikinci atış için hedefe yeniden nişan almak gerekecektir. Ama gene de toplu tabancalara göre seri atışlarda isabet şansı daha yüksektir.