Siyah gülün anlamı nedir? Siyah gülün hikayesi nasıldır?

Siyah gül asaleti ve güzelliğiyle gören herkesi kendisine hayran bırakırken, bu güzelliğinin ne anlama geldiği internette oldukça merak edilmektedir. Peki daha çok, sembolik anlamlar yüklenmek için kullanılan siyah gülün anlamı nedir? Siyah gül nerede yetişir? Siyah gülün hikayesi nasıldır? tüm cevaplar haberimizde.

Siyah gül asaleti ve güzelliğiyle gören herkesi kendisine hayran bırakırken, merak uyandırıyor. Peki siyah gülün anlamı nedir? Siyah gül nerede yetişir? Siyah gülün hikayesi nasıldır? Tüm cevaplar haberimizde...

SİYAH GÜLÜN ANLAMI NEDİR?

Siyah gül, sembolik anlamlar yüklenen bir çiçektir. Bazı kültürlerde siyah gül, ölüm, kayıp veya yasın sembolü olarak kabul edilirken, bazıları için de tutku, gizem ve güç sembolüdür. Siyah gül, aynı zamanda tutku ve aşk sembolü olarak da kabul edilir. Bu sembolik anlamı, siyah gülün nadirliği ve güzelliğiyle ilgilidir. Siyah gül, sevdiği kişiye olan yoğun aşkın ifadesi olarak kullanılabilir.

Ayrıca, siyah gül, karanlık ve gizemli bir atmosfer yaratmak için de kullanılır.

Sonuç olarak, siyah gülün sembolik anlamı ve değeri, kullanım şekline ve kültüre göre değişebilir. Ancak, siyah gül, nadirliği ve güzelliğiyle her zaman özel bir çiçek olarak kabul edilir.

Siyah gül ölümü ve bu dünyadan göçüp gitmeyi simgelediği için, ayrıca gelecekteki büyük bir değişikliğe veya devrime de işaret eder. Bu açıdan bakıldığında siyah gül ayrıca eski alışkanlıkların ve eski düzenin ölmesi anlamına gelir. Umudun ve neşenin yeni çağının doğuşunu işaret ederek güven ve heves verir.

Karanlık güzelliğinin içindeki acıklı siyah gül her zaman mutsuzluğun sembolü olmamıştır. İrlandalılar “the Little Black rose (Küçük Siyah Gül)” şarkısını Britanya ile aralarındaki savaşta kullanmışlardır. Aynı şekilde, birçok anarşist ve otoriteye karşı grup da siyah gülü ayaklanmanın ve gücün sembolü olarak görmüşlerdir. Bu yüzden siyah gülün anlamı ayrıca cesaret ve direnci de içerir.

Siyah çiçeklerin sihri yüzyıllardır dikkatimizi çekmiştir. Siyah güller ise peri masallarının dünyasından gelmiş gibidir. Onların imkansız ve doğal olmayan renkleri mistik bir beklentinin güçlü duygusuna ilham vermiştir.
Siyah gül dünya üzerinde sadece Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde yetişmektedir. Bu yörenin kendine has iklimi ve toprak dokusu siyah gülün yetişmesini sağlamaktadır.

Viktorya döneminde ortaya çıkan çiçeklerin dili insanların sadece kelimelerle değil, renklerle de konuşmasına fırsat vermiştir, özellikle siyah güllerle. Renklerin çeşidi ve onların anlamı sonsuz olsa da, ilgi çekici seçimlerden birisi siyahtır. Çünkü siyahın hem olumlu hem de olumsuz şeyleri çağrıştırma gibi bir özelliği vardır. Belki doğal olmayan görünüşü ilgimizi çekiyor, belki de derin anlamları. İki durumda da siyah gül tarih boyunca en popüler çiçeklerden biri olmuştur.
olumsuz

Siyah rengi her zaman ölüm ve yasla eş tutulmuştur. Çünkü siyah üzüntünün ve vedanın rengidir. Bu yüzden, birçok insan siyah güllerin büyük bir kaybı, kederi ve ölümü sembolize ettiğini düşünür. Cenazelerde sıklıkla kullanılır. Tek bir siyah gül geri dönmemek üzere bir yolculuğa çıkan yakın bir arkadaşa gönderilebilir.

Tarih boyunca siyah gül bir ilişkinin bitimini, sevilen birini kaybetmeyi veya sonu olan başka bir şeyi simgelemiştir. Ama ölümün olduğu yerde yeni bir hayat başlar, değil mi?

SİYAH GÜL NEREDE YETİŞİR?

Fransa kökenli olduğu da söylenilen siyah güller şu an için dünyada sadece ülkemizde, Şanlıurfa ilinin Halfeti ilçesinde doğal yollar ile yetişebiliyor. Ülkemize nasıl ve ne zaman gelmiş bilinmemekle birlikte tek yaşam alanı neden burası hala gizemini koruyor.

Bölgenin havası, suyu, nem oranı ve iklimi, kısacası Halfeti iyi geliyor siyah güllere. Kökünden başka yerlere taşırsanız siyah çiçeklerini esirgiyor sizden. En iyi ihtimalle koyu bordo renkli bir çiçeğe sahip olabiliyorsunuz. Çok özel anlayacağınız.

Ancak ne var ki birçok çiçekte olduğu gibi kara gülün de tüm dünya çiçekçilerine satışı Hollanda tarafından yapılıyor. Biz kendi siyah gülümüzü kendimiz yetiştiriyoruz ama değil mi diyenler, dünyada sadece ülkemizde doğal olarak yetişmesine rağmen, siyah gül Halfeti yöresini tanıtabilecek bir çiçek iken, ne yazık ki ülkemizde de siyah gül Hollanda’dan getirtiliyor.

Son yıllarda Şanlıurfa’nın ileri gelen kuruluşlarınca desteklenen “Halfeti Gülünün Islahı ve Kesme Sektörüne Kazandırılması” projesi ile Şanlıurfa seralarında karagül yetiştirilmesi ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilmekte. Ülkemizin ve bölgemizin değerli bir bitkisi olan siyah gülün artık sahipsiz kalmaması için özenli çalışmalar yürütülüyor. Üniversiteler ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilen proje en uygun havalandırma, ışıklandırma, sulama, gübreleme gibi birçok kriteri düzenleyerek, farklı türler ile melezleyerek üstün nitelikli siyah gül üretme yolunda ilerliyor.

Yapı olarak kısa boylu olan bu güller her zamankinden çok daha kaliteli ve gösterişli şekilde yetiştirilmeye çalışılıyor. Üretilecek olan siyah güllerin her zamankinden daha kaliteli, daha uzun saplı ve daha iri çiçekli olması planlanıyor.

Yurtdışından Türkiye’ye getirtilen doğal siyah güllerin fiyatı oldukça yüksek. Yani eğer sevdikleriniz için gerçek siyah gül vermek isterseniz bunun için ödemeniz gereken meblağ, diğer güllere nazaran çok daha yüksek. Eğer bu güllerden bir aranjman yaptırmak isterseniz ya da bir buket olarak tercih edecekseniz fiyatlar daha da fazla artabiliyor. Her güzelliğin bir bedeli var diyebiliriz galiba. Halfeti’deki projeden olumlu sonuçlar seri şekillerde alınmaya başlandıktan sonra bu fiyatlarda bir değişiklik olur mu, bunu şimdiden kestirmek elbette zor. Bu durumda yerli üreticiye yönelmek hem ülke ekonomisine katkı sağlayacak hem de siyah gül severlere dünyanın en kaliteli siyah gülleri sağlanabilecek.

Siyah güller hakkında bilmemiz gereken bir diğer önemli bilgi ise uzun ömürlü olması. Dalında açarken bir siyah gülü izleme şansınız düşük, onun o mükemmel doğuşuna belki şahit olamazsınız ama satın aldığınız bir siyah gülün uzun yıllar sizinle olmasını sağlayabilirsiniz. Evet yanlış okumadınız, yıllardan bahsediyoruz. Siyah güller şoklu olarak getirtiliyor ve en az 3 sene kadar canlı kalabiliyor. Bu sebeple solmayan siyah gül olarak da biliniyor. Hatta iyi bir gül bakımı sağlanırsa 5 seneye kadar canlılığını koruyan bir siyah gülünüz olabilir. Aslında bu durum şu şekilde de yorumlanabilir; fiyatı diğer güllere nazaran daha fazla olsa da, uzun vadede daha uzun süre hayatta kaldığı düşünüldüğünde karlı bir güldür.

Siyah gülün bir önemli özelliği de koparıldığında formunun değişmesi. Kendi topraklarından ayrılan siyah gül yapraklarının rengini kırmızıya çevirebiliyor. Yani siyah gül koparılınca kırmızı rengine bürünebiliyor. Bu sebeple şoklanarak satışa sunuluyor. Bazı siyah gül buketi ürünlerinde bulunan güllerin renginini hafif vişne rengine dönük olmasının sebebi de bu durumdan ileri geliyor.

SİYAH GÜL NASIL YETİŞTİRİLİR?

Günümüzde bu güllerden yetiştirmek için seralar kurulmakta. Doğal olarak ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde yetişen siyah gülleri sera ortamında istediğiniz mevsimde yetiştirebilme şansınız bulunmakta. Yetiştirme aşamasında tohum kullanacaksanız, siyah gül tohumu toprağa ekildikten sonra bol su ile sulanmalı ve mümkün olduğunda ekildiği bölgeden yeri taşınmamalıdır. Siyah güller çoğalarak açarlar ancak standart güllere oranla daha geç geliştiklerini söyleyebilmek mümkün.

Siyah gül fidanları daha gençken aşılama yapmak gerekir. Budama yapılmaya başlandığı zamanlarda budama sonrası aşılamalar yapılabilir. Düzenli budama ve aşılama bitkinizin çok daha fazla serpilebilmesi için bir hayli önem arz ediyor.

Siyah gülün rengini korumasını sağlayan en önemli unsur toprağıdır. O sebeple siyah gülü toprağından ayırmamalısınız lazım. Eğer diktiğiniz yerden alıp başka bir yere taşımaya kalkarsanız çiçeğin renginin koyu formunun bozulduğunu, kızıllıklarının çıkmaya başladığını görebilirsiniz.

SİYAH GÜLÜ FİYATI NEDİR?

Dünyada doğal olarak sadece Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde yetiştiği belirtilen siyah güllerin, Hollanda'da seralarda üretildikten sonra Türkiye'ye getirilen ve 3-5 yıl dayanabilen türleri, 100 liraya kadar varan fiyatlardan satılıyor.

SİYAH GÜLÜN RENGİ DEĞİŞİR Mİ?

Diğer gül çeşitlerine göre bodur olan Halfeti gülü olarak da bilinen kara gül, çiçeği kesilip başka bölgelere çıkarıldığında renk değiştiriyor. Tohumu alınıp başka bölgede yetiştirildiğinde ise güller kırmızı renkte açıyor. Mevsim olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında çiçek açan bu güllerin çapı 6-7 santimetreye ulaşıyor.

Yapılan bir araştırmaya göre yarı katmerli ve kokulu olan bu nadide çiçeğin 1827-1893 yılları arasında Fransa’da yaşamış ünlü gül yetiştiricilerinden J. B. A. Guillot tarafından 1859 yılında Lyon’da üretilen “14. Louis” türü olduğu tespit edildi. Ama bu topraklara ne zaman, nasıl geldiği hala bilinmiyor.

Anadolu topraklarının zenginliğine iyi bir örnek olan bu nadide çiçek, şimdilerde bölge halkının bahçelerinde siyahın asaletini sürdürüyor…

SİYAH GÜLÜN HİKAYESİ NASILDIR?

Geçen zamanda bir yerde çok güzel, herkesin hayran kaldığı simsiyah bir gül varmış. Bu gül dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan bir türmüş. Güle ŞEYTANIN GÜLÜ denirmiş. Kimse dokunmaz ellemezmiş. Sadece yılın belirli zamanlarında bir büyücü topluluğu gelir, bakire masum bir kızın kanını gülün toprağına döker dualar edip giderlermiş. Tanrıya inanan insanlar bile Şeytanın Gülüne ellerini sürmezlermiş.

Bir gün 18 yaşında genç bir kız büyücüler ayinlerini yaparken gizlice izliyormuş. Bir ara uyuklamış. Gözlerini açtığında saat gece yarısını vurmuş, büyücüler gitmiş bile...

Kalkıp tam gitmeye hazırlanırken bir karartı ve ağlama sesi duymuş, heyecanlanıp korkmuş. Ama bir yandan da merak ediyormuş bu kişinin kim olduğunu. Yavaşça ayağa kalkıp "Kim var orda?" diye mırıldanmış. Bir anda çok yoğun bir alev parçası parlayıp sönmüş. Söndüğünde Şeytanın Gülünün yanında kimsenin olmadığını fark etmiş. Gülün yanına gidip dolanmış ama hiçbir şey yokmuş. Tam gideyim diye arkasını döndüğünde yerde bir madalyon görmüş. Madalyon yuvarlak ve ortasında yıldız varmış. Önce bir etrafına bakıp madalyonu almış. Bunu büyücülerin düşürdüğünü sanıp cebine koyup büyücülere vermek için eve dönmüş. Büyücüler bir dahaki bahar ayına kadar dönmeyeceklermiş, o zamana kadar saklayıp vereceğini planlamış.

Eve döndüğünde annesi kapıda bekliyormuş. Kızmasın diye bir şeyler düşünmüş. Ailesi tanrıya inanan ve her Pazar kiliseye giden aile yapısındaymış. Annesi kız kapıya geldiğinde sormuş" neredeydin bu saate kadar?" kızda hafif bir mırıltıyla "Derenin yanında uyuya kalmışım." diyerek eve girmiş. Babası koltuğa uzanmış kestirir bir vaziyette "bu kızdan ne köy ne kasaba olacak Eşşek sıpası" diyerek yeniden gözlerini kapatmış. Güzel kız bir şey söylemeden odasına geçmiş. Bulduğu madalyonu inceleyip, ne anlama geldiğini düşünmüş ama sıfır hiçbir anlam çıkaramamış. Geç olduğundan uyuyup yarın pederin yanına gidip sormaya karar vermiş. Gece rüyasında siyah ata binen çok hiddetli kırmızı safir gözleri olan bir adamın Şeytanın Gülünü kopartıp kendisine sunduğunu görmüş.

Sabah kasabanın kilisesinde Peder Lucas a gidip, bu madalyonu göstermiş. Hiç beklemediği bir anda Peder Lucas bağırıp "Çık buradan cadı kilisemi ve beni günaha sokuyorsun diyerek kızı kovmuş". Şaşkınlık içersinde ne yapacağını şaşırmış ve koşmaya başlamış. O koşarken Peder Lucas da kilisenin kapısının önünde kasabaya doğru bağırıyormuş. "İşte demiştim sizlere cadılar gelmeye başladı, Şeytan geliyor buraya o Gül uğursuz..." diye devam etmiş. Ama Lucas bile bu güle dokunamayacağını biliyormuş.

Kız kötü bir şey yaptığını düşünerek bu madalyonu Gülün yanına koyup uzaklaşmayı düşünüyormuş. Şeytanın Gülünün yanına geldiğinde Gülün yapraklarının açtığını görmüş. Büyük bir sevinç ve telaş arasında eve arkadaşı Steven ın yanına gitmiş. "Şeytanın Gülü açıldı sonunda sonunda..." diye bağırıyormuş. Steven bu çok güzel ama sana kötü bir haberim var, ailem artık seninle konuşmamı istemiyor! diyerek içeri girmiş. Herkes Peder Lucas ın dediklerini duyup, kıza cadı muamelesi yapıyormuş. Aradan 1-2 gün geçmiş, Peder halkı iyice kışkırtıyor, kızın üstüne salıyor ve Şeytanın Gülünü kötümsüyormuş.

O zamanlar cadılar yakılarak cezalandırılıyormuş. Kızı kendi annesi ve babası elleriyle tutup kasaba meydanına getirmişler. Başta Peder Lucas olmak üzere bütün kasaba sakinleri kıza küfürler ediyor, itip kakıyorlarmış. Kızı çırılçıplak soyup çarmığa germişler. Etrafına kuru otlar yığıp, ham mazot dökmüşler. Kızın üstünde madalyondan başka hiçbir şey yokmuş. Peder Lucas mazotlu otlara yaklaşıp, "TANRIM!! İşte bir cadıyı daha cezalandırmak için yanına gönderiyoruz. Cezasını Ver!!" demiş ve elindeki meşaleyi otlara atmış. Bir anda kızın etrafını saran ateşler sanki kıza dokunmuyorlarmış. İşte o anda alevlerin arasından rüyasında gördüğü adam çıkagelmiş.

Atından inmiş kızı kucaklamış, alevler ikisine de sanki yol açıyor önlerinde titriyormuş. Kızın üstüne pelerinini örtmüş ve yere bırakmış. Çarmığa dönmüş ve hac şeklinde yanan çarmak yerden 2-3 metre yükselip tam ters bir hac görünümünü almış. Kasaba halkı hayretle bakıyor, Peder Lucas ın bile ağzından hiçbir şey çıkmıyormuş. Bir an herkes fısıldaşmaya başlayıp Lucas ın elini kaldırmasıyla kıza ve ateşlerin içine arkası dönük adama taşlar fırlatmaya başlamışlar. Kız oracıkta yığılıvermiş. Ateşlerin içindeki adam arkasını dönüp kızın öldüğünü görünce "KUDREEEEEEET!! Diyerek bağırmış. Bacakları bir keçinin şeklini alıp, boynuzları çıkmış. Gözlerinden alevler fışkırıyor ve çok acımasızca bakıyormuş. Kasaba halkı korkudan kaçmaya başlamış.

O anda etrafı alevler sarmış ve bütün kasaba küllere dönüşmüş. O gizemli adam aslında Şeytanmış. Eski insan gibi olan haline dönüp kızı kucağına almış. Ve bağırarak "SEN !! TANRI OLSANDA!!SEVGİMİ ÖLDÜRSENDE!!BENİ KOVSANDA!! AŞKIMA DOKUNAMAZSIN ELBETTE GÜLÜMÜN TOHUMLARI DÜNYAYA YAYILACAK!!YENİ AŞKLAR YENİ GÜLLER TEKRAR YEŞERECEK!!" diyerek kızla birlikte ortadan kaybolur. Büyücüler tekrar toplandığında şaşkınlık içerisinde kasabanın olmadığını görürler. Direk Şeytanın Gülünün yanına giderler. Yapraklarının yarısının kırmızı yarısının siyah olduğunu görürler. Gülün ortası açılmış ve Polenlerinin etrafa yayıldığını görürler.

Güllerin siyah kısmı Şeytanın aşkını kırmızı kısmı ise aşkı. Kırmızı güller o günden beri dünyanın her köşesinde yetişir. Aşk hiçbir zaman ölmez. Ama Şeytanın Gülü artık yeşermez....

Yorum Yap
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Hayat ve Yaşam Haberleri