Gezi Parkındaki olaylara ilişkin davada karar açıklandı. Mahkeme, Osman Kavala'nın tahliyesine karar verirken yurt dışındaki sanıklar hakkında davanın düşürülmesine karar verdi.
AİHM kararındaki tespitlerin dikkate alınmasını isteyen Kavala, şunları söyledi:
"Gezi olaylarının bir kalkışma olduğu, bu kalkışmanın bir odak tarafından planlanıp yönetildiğine dair komplo kurgusu iddianamedeki olgulardan çıkarılmış değildir. Nesnel bakan bir gözlemciyi buna ikna edecek hiçbir bilgi, belge iddianamede yoktur. Bu kurgunun temelini oluşturan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesince hazırlanmış Analiz Raporu'nda bu iddia, hiçbir delil olmadan, sadece internette çıkan bir yazı kullanılarak öne sürülmüştür."
İddianamedeki hiçbir olgu ve olayla suç sayılan eylemler arasında doğrudan ilişki kurulamadığını anlatan Kavala, delil vasfı taşımayan bilgi ve bulguların sayısının artırılmasının bunları delil haline getirmeyeceğini söyledi.
Sanık Kavala, "Davanın adil bir şekilde yürütüldüğünün anlaşılması için usul kurallarına uyulmasının yanı sıra temel önemdeki hukuk normlarına bağlı olunduğunun da görülebilmesi gerekir. Her ne kadar çok geç olduğunu biliyorsam da mahkemenizi olaylara ve olgulara siyasi söylemlerin empoze ettiği biçimde değil, tarafsız bir gözlemci gibi bakmaya davet ediyorum." diye konuştu.
"GEZİ DİRENİŞİ YARGILANAMAZ, BİR YÖNLENDİRİCİSİ, ÖRGÜTÜ, FONU YOKTUR"
Tutuksuz sanık Mücella Yapıcı, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmayacağını, savunmasını beraat ettiği mahkemede verdiğini dile getirdi.
Sanık Yapıcı, "Sizlerin olmadığı ilk duruşmada da bunun gerekçelerini açıkladım. Buradaki diğer arkadaşlarım için süre talep ediyorum, kendim için değil. Gezi direnişi yargılanamaz. Bir yönlendiricisi, örgütü, fonu yoktur. Ben burada sözlerimi canlarını kaybeden o 8 çocuğun ve göz nurunu kaybeden bütün dostlarımın önünde saygıyla bitiriyorum. Buyurun hüküm sizindir." dedi.
Yapıcı'nın savunması, salondakiler tarafından alkışlanınca Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, uyarıda bulundu.
Tutuksuz sanıklar Ali Hakan Altınay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater Utku ve Yiğit Ali Ekmekçi, mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti.
Tutuksuz sanık Can Atalay, davanın kurmaca olduğunu ifade ederek, "Gezi direnişi bu toplumun yüz akıdır." derken, tutuksuz sanık Mine Özerden de "Bu davanın kurgu olduğu çok açıktır." ifadesini kullandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatları, mütalaaya katıldıklarını söyledi.
SANIKLAR SON SÖZLERİNİ SÖYLEDİ
Mahkeme, süre talebini reddederek, sanıklara son sözlerini sordu.
Osman Kavala, "Deliller incelendikten ve tanıklar dinlenildikten sonra son sözümü söyleyeceğim." dedi.
Can Atalay, avukatlarına söz verilmeden konuşmayacağını söylerken, Ali Hakan Altınay da kendisi yerine avukatının konuşmasını istedi.
Mücella Yapıcı, "Mahkemenin bundan sonra biraz daha hukuk kurallarına uygun, sakin ve sağduyulu geçmesini istiyorum." derken Çiğdem Mater Utku, "Umarım gerçekten hukuktan bahsedeceğimiz bir son söz duyarım sizden. Beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Mine Özerden beraatini talep ederken, Tayfun Kahraman "Mütalaa hakkında savunmam alınmadan, avukatlarım konuşamadan son söz söylemenin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu suçlarla hiçbir ilgimiz yokken yargılanıyoruz. Hakkımızda beraat istiyorum." ifadelerini kullandı.
Sanık Yiğit Ali Ekmekçi, "Adaletli ve vicdanlı karar vermenizi istiyorum." dedi.
MAHKEME KARARINI AÇIKLADI
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından dava açıldığını hatırlatarak, "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı"ndan sanıkların beraatine karar verdi.
FİRARİ SANIKLARIN DOSYASI AYRILDI
Firari sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarının ayrılmasını kararlaştıran mahkeme, bu sanıklar haklarındaki yakalama kararlarını kaldırdı.
Mahkeme, bu sanıklar hakkında ifadelerinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkardı.
Mahkeme, bu sanıklar hakkında ifadelerinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkardı.
Mahkemenin kararı, sanıklar ve salonda bulunanlar tarafından alkışlandı, bazı izleyicilerin ağladığı görüldü.
DAVA MÜTALAASI
Davaya ilişkin açıklanan esas hakkındaki mütalaada, haklarında yakalama kararı bulunan aralarında Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 7 firari sanıkların dosyalarının ayrılması talep edildi.
Tutuklu sanık Mehmet Osman Kavala, sanıklar Yiğit Aksakoğlu ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın halen firari olan sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket edip üzerilerine atılı ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına çarptırılmaları talep edilen mütalaada, Kavala’nın hükümle birlikte tutukluluğunun devamı istendi.
Mütalaada, sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin, ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etmek'' suçundan ayrı ayrı 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.