İstanbul Karaköy'deki evinin yakınlarında 11 Kasım evinin yakınlarında ölü bulunan İngiliz eski istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier ile ilgili soruşturma tamamlandı. Savcılık, ölümün "yüksekten düşme" sonucu gerçekleştiğinin belirlenmesi üzerine takipsizlik kararı verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından Le Mesurier'in 11 Kasım 2019'da Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi Ali Paşa Medresesi Sokak'ta cesedinin bulunmasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.
Yaklaşık 3,5 ay süren soruşturmada başsavcılık, çok yönlü araştırmada elde edilen delillere göre Le Mesurier'in ölümünün yüksekten düşme sonucu meydana geldiğine yönelik karar aldı.
Olay yeri inceleme ve Adli Tıp Kurumu raporları ile güvenlik kamera görüntüleri, tanık beyanları, dijital incelemeler ve cep telefonları çözümlerini dikkate alan savcılık, ölüm olayının bir başkası veya başkaları tarafından gerçekleştirildiğine dair delil bulamadı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararına ilişkin yapılan açıklamada, "Eski İngiliz askeri görevlisi James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümünde, üçüncü kişilere atfı kabil bir kusur veya suçun tespit edilemediği anlaşılmakla takipsizlik kararı verilmiştir." ifadelerine yer verildi.
EŞİNE DE TAKİPSİZLİK KARARI
Öte yandan, soruşturmada "şüpheli" olarak ifadesi alınan ve bir süre yurt dışına çıkış yasağı konulan Le Mesurier'in eşi Emma Hedvig Christina Winber hakkında da takipsizlik kararı verildi.
Soruşturma kapsamında, Le Mesurier'in ölümüne ilişkin bugüne kadar şirket çalışanları, çevre esnafı, eşi ve yakınları ile Büyükada'da bulunan evindeki hizmetliler olmak üzere çok sayıda tanığın bilgisine başvurulduğu öğrenildi.
CENAZESİ LONDRA'YA GÖNDERİLMİŞTİ
Beyoğlu Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi Ali Paşa Medresesi Sokak'ta 11 Kasım 2019'da ölü bulunan Le Mesurier'in cenazesi, Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından THY'nin tarifeli uçağıyla İngiltere'nin başkenti Londra'ya gönderilmişti.
Le Mesurier'in ölümüne ilişkin hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, ölümün genel beden travmasına bağlı yüz-göğüs ve extremite kemik kırıklığıyla birlikte büyük damar hasarından gelişen iç kanama sonucu oluştuğu kanaatine varıldığı belirtilmişti.