Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel bir televizyon kanalında canlı yayınlanan programda 'Yeni Ekonomi Programı' ve küresel gelişmelere ilişkin canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.
Kur korumalı TL Vadeli Mevduat Sistemi, stokçuluk, enflasyonla mücadele ve gündeme dair önemli konulara ilişkin canlı yayında soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası'nın eski başkanı Durmuş Yılmaz'a da tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Bu son gelişme bütün vatandaşlarımızın TL'ye güvendiğini, güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın para konusunda TL'ye "Kaybettim ama TL değer kazansın yeter bana" dedi. Bu güzel bir göstergeydi. TL gücünü ekonomik altyapımızdan, üretim kapasitemizden ve finansal sektörümüzün sağlamlığından alıyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN DURMUŞ YILMAZ'A TEPKİ
Ana muhalefet ve yanlıları TL'yi bir kenara koyup daha çok dolara, avroya endekslenmek istiyorlar. Asgari ücrete varıncaya kadar doları baz alarak bunun değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu çok ciddi bir yanlış. MB'de başkanlık yapmış bir insanın kalkıp "Dövize taviz vermeyin, TL kayba gidecektir" demesi çok daha çirkin. Sonra geri vitese taktı. Ama bunu artık millet yutmaz
"TL MEVDUATI 23.8 MİLYARIN ÜSTÜNDE ARTTI"
Son dönemlerde yurtiçi, yurtdışı, bu tür hareketler, kurlarda görülen ve tasarruf sahiplerinin güvenini bozmaya yönelik, rasyonel olmayan hareketlerdi. Biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da teveccüh göstererek hızlı şekilde TL'ye geçişin, o sabah kapılara dizilmeleri ve TL'yi oraya getirip dövizleri bozarak TL'yi almaları, bunlar da vatandaşımızın kendi milli ve yerli olarak parasına olan güvenin en güzel göstergesiydi. Programın açıklanmasından beri TL mevduatlar bugün saat 15.00 itibarıyla 23.8 milyar liranın üzerinde arttı ve ivmelenerek artmaya da devam ediyor.
Amacımız yatırımcı, sanayici, tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak, TL'yi değerli hale getirmek, TL'nin değerine itibar katmaktır. Kur düzeyi serbest piyasa işleyişi içerisinde olması gereken seviyeye kendisi gelecektir. Para yatağında akar, bu yatağını da şimdi buluyor, buldu, daha iyi olacak. Acele etmiyoruz. Bir ara 10'un da altına düştü, şu anda 11 civarında. Bu, istikrarlı şekilde, gerek bakanlığımızın gerek MB'nin dayanışmasıyla, bizlerin de katkısıyla bunu yerli yerine oturtacağız. Sabırla yola devam etmekte fayda var.
STOK YAPANLAR İLE FIRSATÇILAR KONUSUNDA AÇIKLAMA
Tasarruf kompozisyonu TL lehinde gerçekleşecek. Ekonomik program döviz kurunun istikrara kavuşmasını sağlayacak. Kurun stabilizasyonu burada önem arz ediyor. Bu adımın uzun vadede bütçeye yük olması yerine olumlu katkı sağlamasını öngörüyoruz. TL mevduat ve katılma hesaplarına kur koruması sağlanması da dönemin şartları gözetilerek oluşturulmuş önemli bir araç. Bu uygulamadan isteyen her vatandaşımız faydalanacak. İstikrarın sağlanması adına yeni geliştirilen bu aracın Anayasa'ya aykırılık teşkil etmesi söz konusu değil. Geçmişte de uygulanmış olan bu adımı yeniden uygulamak suretiyle çok kısa zamanda nasıl bu işi stabil hale getirdiysek bundan sonraki süreçte de bu inşallah stabil olarak yürümüş olacak ve bizim paramız kurdaki oynaklıklara esir olmayacak. Bu olay matematik bir olay değil. Çok kısa sürede kurdaki stabilizasyon inşallah gerçekleşmiş olacak. Merkez Bankamız aceleci hareket etmeyecek. Kademeli şekilde tekrar geldiği yere doğru inşallah dönecek ve TL de kendi asli gücünü, yerini tam manasıyla bulacak. Biz buradaki adımlarımızı gerek Hazine gerek Merkez Bankası olarak atıyoruz.
Gerek Hazine ve Maliye, gerekse Ticaret Bakanımıza, hatta Tarım Bakanlığımıza bu talimatları verdik. Kontrollerimizi sıklaştıracak ve bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı spekülatif hareketlerle ezmeye kimsenin hakkı yok. Denetimlerin sıklaştırılmasıyla vicdan sahibi olan bütün marketler, zincir marketler, süper marketler, hepsi de çıkarken fiyatları, etiketleri ona göre değiştirdiyseler inerken de aynı hızla bu etiketleri değiştirmeleri lazım. Aksi takdirde, atılması gereken adımlar neyse atacağız. Çünkü burada garip gureba, fakir fukara ezilmeyecek. Fiyat artışlarıyla insanımızın huzurunu kaçıranlara müsaade etmeyeceğiz. Serbest piyasayı bozucu, arz-talep dengesiyle açıklanamayacak fiyat artışlarını devlet olarak yakından takip ediyoruz. Tedarik zincirinin tüm halkasını inceliyoruz. Özellikle sebze-meyve fiyatlarına yönelik 9 büyükşehrimizde 10 toptancı halimizde denetimler gerçekleştirildi.
Rekabet Kurumu'nun bazı somut tespitler üzerine kesmiş olduğu cezalar var. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Devlet olarak bu noktada kesin kararlıyız. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığımızca perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm aşamalarına yönelik bugüne kadar 100 bine yakın ürün denetlendi. Yapılan inceleme sonucunda fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen firmalara da en ağır idari para cezaları veriliyor.
OTOMOTİV PİYASASI
Denetimler yoğun şekilde ve tüm yönleriyle devam ediyor, bunlara da gereken cezalar veriliyor. Geçtiğimiz günlerde stokçuluk yaptığı değerlendirilen bir otomobil bayisine en üst sınırdan ceza verildi.
TÜSİAD'IN AÇIKLAMASINA TEPKİ
Ülkesinin ve milletinin hayrına olan her şeye düşman olanlar yine iş başında. Ekonomik bağımsızlık mücadelemizi bunlara rağmen sürdürüyoruz. İstihdamı yatırımları, özellikle ihracatı önceleyen politikalarla adım atıyor ve STK'larımızın da buna uygun aksiyona geçmelerini bekliyoruz. Bahsettiğiniz STK ile haziranda görüşme yapmışlar. Hazirandan sonraki olay ise, bu olayın patlak verdiği gün Bay Kemal kalkıp mesaj atıyor. Attıysa siz de bu işin bilgimiz dışında olduğunu söylemeniz lazım. Söyleyin ki millet kimin kim olduğunu öğrenmiş olsun. Bakıyorsunuz Türkiye'nin en önemli kuruluşu, Odalar ve Borsalar Birliği garip garip Açıklama yapıyor. Ona bağlı kuruluşlar buna benzer açıklamalar yapıyor. Bizim dayanışma halinde olmamız gerektiği en hassas dönemde bu açıklamalar yapılırken kimse "baskı" diyemez. En büyük baskıyı gören her zaman hükümettir.
"BÖYLE BİR GÜN SİYASET YAPMA GÜNÜ DEĞİLDİR"
Bizim dayanışma halinde olmamız gerektiği en hassas dönemde bu açıklamalar yapılırken kimse "baskı" diyemez. En büyük baskıyı gören her zaman hükümettir. Böyle bir gün siyaset yapma günü değildir. Parana değer biçiyorsan, gerçekten yerliysen, milliysen gereğini yapacaksın. Demek ki sen ne yerlisin ne milli. Biz Türkiye'ye özgü bir ekonomi modeli inşa ediyoruz. Ülkemizin ekonomik bağımsızlığı için çalışıyoruz. Faiz düzeni zulüm düzenidir, faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve biz de bu düzene savaş açtık. 19 yıldır bunlarla savaş halindeyim. Hiçbir zaman da bu can, bu tende olduğu sürece faizcilere hiçbir zaman 'Yürüyün' diyemem, ne yanlarında ne de arkalarında yer alamam. İnandığımız bu noktada değerler silsilesi içerisinde faizin yeri yok. Başbakanlığım döneminde faiz 4.7-4.6'ya kadar düşmüş, enflasyon da 6.7'ye kadar inmişti.
Gezi Olayları patlak verdiği zaman bunun arkasında hangi emperyal güçler vardı? O güçler Türkiye'nin ayağa kalkmasını istemeyen emperyal güçlerdi. Bunun için de Bay Kemal oralarda dönüp dolaşıp duruyordu. Orada bir sıçrama oldu; maalesef faiz yükseldi, enflasyon da yükseldi. Maalesef sürekli olarak yalandan nemalanan Bay Kemal dedi ki "Sıfıra indirelim faizi. Biz CHP grubu olarak her türlü desteğe hazırız." Geçenlerde bir açıklama yaptı, "Faizi yükseltin" diyor. Bugün faiz arttırın diyenlere Gezi provokatörünü serbest bırakın diyenler aynı. Bunlar Soros'çu. Tüm dertleri ülkeyi faizden para kazanmak suretiyle zengin olanlarla fakiri daha fakir yapanlar aynı safta. İnşallah MB'nin attığı adımlarla çok kısa zamanda enflasyonun da aşağı indiğini hep beraber izleyeceğiz.
EKONOMİDE YENİ YOL HARİTASI
2020'de salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 3.1 oranında daralma yaşadı. Bu dönemde G-20 ülkeleri arasında Türkiye, Çin'le birlikte, büyüyen 2 ülkeden biri oldu. Türkiye'de öyle bir ana muhalefet ve yavruları var ki Türkiye'nin G-20'den dışlandığını söyleyecek kadar ileri gittiler. Arz-talep dengesizlikleri enflasyonun küresel düzeyde ciddi oranda yükselmesine neden oldu. ABD'de enflasyon kasımda yüzde 6.8 ile son 39 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. IMF enflasyonun 2022'nin 2. yarısından itibaren gerileyeceğini bekliyor. Piyasalarda sağlıksız fiyat oluşumları durumunda TCBM doğrudan müdahalelerde bulunuyor. 5 müdahale yapıldı, muhalefet hemen saldırdı. MB'nin bu yetkisi yasal olarak var. Gerekli gördüğü hallerde kullanır bu yetkisin. Lafa geldiğinde "MB bağımsız değil" diyorsun, bu bağımsızlığını sana sorarak mı yapacak? MB'yi ziyaret etmek istedin Bay Kemal, bana mı sordu MB? Çıktın dışarıda hemen MB'nin aleyhinde konuşmaya başladın. Yakışıksız bir iş yapıyorsun. Alıyorsun bilgiyi, sonra o bilgiyi dışarıda aleyhe satıyorsun. TÜİK'e gitmek istediler, TÜİK gayet güzel bir cevap verdi: Siz imtihanı kaybettiniz MB'de. Ben bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak savunma sanayiinde veya savunma bakanından istenen bilgi olduğunda ben savunma bakanıma, "Gidin bilgilendirme yapın" dedim. Gitmişlerdir, bilgilendirme yapmışlardır. Ama bütün bu iyi niyetler hep boşa çıkmıştır. Sonra bunlar gerek dışişleri bakanım, gerek savunma bakanım aleyhinde her türlü çirkinliği yapmışlardır.
Ama büyük mutlulukla görüyoruz ki açıkladığımız önlem paketi piyasalar tarafından olumlu karşılandı ve TL değer kazandı. Döviz kurlarında görülen iyileşmenin kısa zamanda inşallah mal ve hizmet fiyatlarına da yansımasını bekliyorum. İhracatta ciddi bir artış var, cari fazla da mutluluk sebebimiz. Türkiye küresel üretim üssü ve tedarik merkezi olma potansiyeline fazlasıyla sahip. Türkiye'ye özgü, üretime dayalı, ihracat öncelikli model yatırımı, üretimi, istihdamı ve katma değerli ihracatı arttırmayı ve bu potansiyeli gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde serbest piyasa ekonomisi ve finansal serbestliğe tam bağlılıktan kesinlikle vazgeçilmeyecek. Ekonomi politikaları daha şeffaf ve öngörülebilir olacak. Piyasalardaki oynaklığın azalmasına yönelik olarak gereken makro-ihtiyati tedbirler alınacak. Piyasa beklentilerini iyileştirerek reel sektörün önünü daha net görmesi sağlanacak. Başta kamu bankaları olmak üzere reel sektöre her türlü proje bazlı desteği vermeye hazırız. Proje bazlı derken; yatırım, istihdam, ihracat, özellikle büyümeye yönelik adımı atmak, bütün bunlarla beraber beklediğimiz sıçramayı da yapmak. Önümüzdeki dönemde ayrıca katma değerli üretimin arttırılması, ithalata bağımlılığın azaltılması ve beşeri sermayenin güçlendirilmesi kapsamında politikalara devam edeceğiz.
Gıda fiyatlarını dengelemeye yönelik orta vadeli çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Tarımsal üretime yönelik olarak erken uyarı sistemini hayata geçirdik. Tarım konusunda bugüne kadar görülmüşün çok daha fevkinde sözleşme tarım mekanizmasının yaygınlaştırılmasına yönelik adımlar da atılıyor. Hedef tarımda, hayvancılıkta görülmemiş bir adımı atmak ve bunlarla birlikte tarım, hayvancılık olayının ne denli önemli olduğunu halkımız görecek, çiftçimiz de bunun mutluluğunu yaşayacak.
Milletime sesleniyorum: Şu bütün köprülerden, Kuzey Marmara Otoyolu'ndan, Marmaray'dan, Avrasya Tüneli'nden, tüm buralardan geçen otomobillere, TIR'lara bakın. Bu kadar TIR buralardan gelip geçtiğine göre bunlar bir şeyler taşıyorlar. Fakir fukara bir ülke olsa bunlar olur mu? Yatırımcılar açısından öngörülebilirliğin sağlanması için finansal piyasalarda güven ve istikrarın tesisi bu modelin önceliklerinden biridir. Bir ülkenin lojistiği o ülkenin diğer ülkelerle yarışmasında önceliğidir. Şu anda bizim lojistik muhteşem, her geçen gün daha da ileriye gidiyor. İhracatı önceliklendirmek, cari açık sorununu kalıcı olarak çözmek, gelişmekte olan ülkelerin orta gelir tuzağını aşmak en önemli önceliklerimizdendir. Küresel değer zincirinde üst sıralara çıkmayı hedefliyoruz. Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin üretim ve ihracattaki payını arttırmak için teşvik ve desteklerimizi daha da güçlendireceğiz.
"HEDEF İŞSİZLİĞİ DAHA DA AŞAĞILARA ÇEKMEK"
Hedef daha aşağılara çekmek. Ama oran olarak 'Şu kadardır' diye bir rakam vermek inandırıcı olmaz çünkü ben Bay Kemal değilim. Bunları da mevsimsel işsizlikten arındırarak indireceğiz. Bu mevsimde hizmet sektöründe sıkıntı var ama hizmet sektörü devreye girdiği andan itibaren işsizlikte de düşüş daha da başlayacaktır. Tek haneli rakamları hedefliyoruz işsizlikte. Bütün sıkıntılara rağmen turizmde de ciddi bir sıçrama yaptık. Turizmde 35 milyonu yakalamıştık turist olarak, bu yıl bizi bu sektörde Rusya yalnız bırakmadı, gerekli destekleri verdi. Avrupa'dan da olmuş olsaydı aynı durum, belki 30'un üzerine çıkabilirdik. İnanıyorum ki 2022'de çok daha iyi bir konuma geleceğiz ve işsizlikte de hedefleri yavaş yavaş yakalayacağız.
ERDOĞAN'DAN YERLİ AŞI TURKOVAC'A İLİŞKİN AÇIKLAMA
Kovid aşısı üretebilen 9 ülkeden biri olduk. Aşımızın hem etkinliğini hem de güvenilirliğini test ettik ve emin olduktan sonra insanlığın kullanımına sunduk. Aşımız tüm insanların kullanımı üretiliyor. İthal ürün olması nedeniyle yerli aşımızı bekleyen bir grup vatandaşımız olduğunu biliyor, görüyoruz. Bu vatandaşlarımız her ne kadar yersiz de olsa endişelerinden sıyrılıp aşılarını gönül rahatlığıyla olmalıdır. Aşımız koruyucu etkisini ispat etti. Geçen hafta Afrika ülkeleriyle yaptığımız toplantıda, ülkelerin liderlerinden bu konuda yoğun talep aldık. Gelişmiş dediğimiz ülkeler bu konuda maalesef ellerini sıkı tutuyorlar. Biz bu ülkelerin çoğundan madden zengin olmayabiliriz ama manen zengin Türk milleti aşıya aç bu insanların talebine duyarsız kalmadı, kalmayacaktır. Dünyanın en büyük kapasiteli aşı araştırma, üretim ve geliştirme projesi olacak Hıfzısıhha projesini de Ankara'da hayata geçiriyoruz. Yakında ihalesini yapacağız. 50 bin metrekare kapalı alana sahip projenin ihale süreci önümüzdeki hafta tamamlanacak, onun da müjdesini vermiş olayım.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN 'TÜRKSAT 5B' AÇIKLAMASI
TÜRKSAT 5B'de ilk defa ticari bir uyduda yüzde yüz yerli donanım kullanılmış oldu. TÜRKSAT 6A uydumuzu da inşallah 2023 SpaceX şirketine ait Falcon-9 roketiyle uzaya göndereceğiz. Uzaydaki varlığımız güçlenecek, bu alandaki dışa bağımlılık azalacak ve bu konuda ihracat yapabilecek konuma geleceğiz.