Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kesintisiz operasyonlarla teröristlere çok büyük zayiatlar verdik. Son 2,5 yıl içinde 16'sı kırmız listeden 420 sözde üst düzey teröristi etkisiz hale getirdik. Bir dönem 2 binlere çıkan sınırlarımız içindeki terörist rakamın 700'lere kadar düşürdük" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde İç Güvenlik Birimleri iftar programına katıldı. Cumhurbaşkanının yanı sıra programa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Yerlikaya da katıldı.
"Son 2,5 yıl içinde 16'sı kırmızı listeden 420 sözde üst düzey teröristi etkisiz hale getirdik"
İç Güvenlik birimlerinin iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz şehitleriyle yaşayan şühedanın ölmediğine inanın iman eden bir dinin mensuplarıyız. Biz Macaristan'dan, Japonya'ya, İngiltere'den Ürdün'e kadar dünaynını34 farklı ülkesinde 78 şehitliği olan bir milletiz. Biz istiklal marşında bile şehitliği arzulayan şühedanın emanetini evlatlarına hatırlatan bir toplumuz. Bunun için Türkiye dünyanın en büyük şehitliğidir. Biz işte böyle yüksek bir şuurla, şehadet bilincine sahip böyle bir medeniyetin müntesipleriyiz. Şehitlerimiz uğruna canlarını verdikleri emanet halel getirmemek en önemli görevimizdir, hamdolsun bugüne kadarda muazzep etmedik. Son olarak geçtiğimiz günlerde annesiyle beraber 11 aylık Bedirhan bebeği vahşice şehit eden teröristleri yakalayıp adalete teslim ettik. Bölücü başta olmak üzere bu milletin birliğine, beraberliğine değerlerine kast eden katil sürülerinden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle sorduk, sormaya da devam edeceğiz. Kesintisiz operasyonlarla teröristlere çok büyük zayiatlar verdik. Son 2,5 yıl içinde 16'sı kırmız listeden 420 sözde üst düzey teröristi etkisiz hale getirdik. Bir dönem 2 binlere çıkan sınırlarımız içindeki terörist rakamın 700'lere kadar düşürdük. Hem örgüte katılanların sayısında, hem de terör örgütünün eylem kapasitesinden önemli gerilemeler yaşandı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde uzun yıllardan sonra barış ortamı tesis edildi. Terör örgütlerinin yuvasına dönüşmüş dağlarımıza sizlerin gayretleri, fedakarlıkları sayesinde yeniden bahar geldi. Terör örgütlerine lojistik ve mühimmat sağlayan bütün unsurları kaynağında kurutmak için Suriye ve Irak hareketlerimize hız verdik. Suriye'de operasyonlarda DEAŞ ve bölücü örgütün bu uzantılarına çok büyük darbeler indirdik. 4 bin kilometrekareden daha fazla bir alanı terörden arındırarak huzur adası haline dönüştürdük. Daha birkaç yıl öncesine kadar zulüm baskı ve etnik temizlikle anılan yerler Türkiye'nin çabaları sayesinde en güvenli şehirleri haline geldi. Suriye'deki savaştan kaçan 3,6 milyon mülteciden 320 bini geri vatanlarına döndü. İnşallah çok yakında terör örgütünün tasallutu altında bulanan diğer yerlere bir gece ansızın girecek ve gereken temizliği yapacağız. Suriye'nin kuzeyinde ülkemize komşu bir terör koridorunun oluşmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Suriyeli Kürt Arap ve Türkmen kardeşlerimiz geleceğini yeni sömürge heveslilerinin insafına teslim etmeyeceğiz" dedi.
"Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar bu mücadele sürdüreceğiz"
FETÖ'yle ilgili mücadelenin tüm hızıyla sürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi aralarında 63 polisimizin de olduğu 251 vatandaşımız katleden FETÖ'cü alçaklardan işledikleri cinayetlerin hesabın hukuk önünde soruyoruz. Elde edilen yeni belgeler ve bilgiler ışığında örgütün kriptonun yapılanmasına ilişkin soruşturmalar derinleşerek devam ediyor. Mahkemelerimiz darbeciler hakkında mahkumiyet kararlarını vermeyi sürdürüyor. Yurtdışında ise elimizdeki tüm diplomatik hukuku istihbari imkanları kullanarak FETÖ'cülere dünyayı dar ediyoruz. Son FETÖ'cü hainde yargıya hesap verene kadar bu mücadele sürdüreceğiz. Nereye saklanırlarsa saklansınlar, kime sırtlarını dayarlarsa dayasınlar vatan millet düşmanları asla huzur bulamayacaklar. Nasıl ülkemizde inlerine girdiysek, yurtdışında bu şebekenin iplerini pazara çıkartıyoruz" diye konuştu.
"Operasyonlara karşı bugünün Türkiye öncesine göre su verilen çelik gibi daha dayanıklı hale gelmiştir"
Milletin birlik ve beraberliğinin önemli olduğunu söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her milletin hayatında ikbal dönemlerinde yanı sıra zorluk ve imtihan günleri de olur. Biz bin yıl önce ebedi vatanımız olarak seçtiğimiz coğrafyada bu gerçeği birçok defa yaşayarak tecrübe ettik. İçerden ve dışarıdan gelen onca saldırıya ve ihanete rağmen, hamdolsun, Yüz milyonların umudu olan bu ülkeyi sırtlanlara bırakmadık. Gerektiğinde can verdik, ciğer parelerimizi kara toprağın bağrına emanet ettik. Ama vatanımızın üzerine namahrem elini asla değdirmedik. Ezanlarımızın minarelerimizden eksilmemize ay yıldızlı bayrağımız gönderden indirilmesine müsaade temdik. Bir dönem mezhepçilik fitnesiyle, sağ sol kavgasıyla bölücü emellerle birliğimiz parçalamak isteyenler bekledikleri fırsatı vermedik. Her acı tecrübeden gerekli dersleri çıkardık. Üstesinde geldiğimiz her badire ile inancımız perçinledik. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara inat olarak birbirimize daha sıkı kenetlendik. Operasyonlara karşı bugünün Türkiye öncesine göre su verilen çelik gibi daha dayanıklı daha dirençli hale gelmiştir. Birlik ve beraberliğimiz muhafaza ettiğimiz sürece Allah'ın izniyle hiç kimse Türk Milletine bir daha geçmişteki acılarını yaşatamayacaktır. 82 milyonun kardeşliği sürdüğü sürece ülkemize yönelik saldırlar milletimizi çelikten iradesi karşısında hezimete uğrayacak. Bunun için sadece devlet adamlarına değil, herkese önemli görevler düşüyor. İnsanımız can ve mal güvenliğini koruyan siz emniyet teşkilatımız sorumluluğu daha çoktur. Her birinizi görevinizi yerine getirme konusunda titizlendiğinizi biliyorum. Sevdiklerinizde, ailenizden, hata sağlığınızdan fedakarlık yaparak bu ülkeye minnet borcunuzu ödüyorsunuz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülkem ve milletim adına sizlerin nezdinde emniyet birimlerine teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"23 Haziran öncesinde herkesi bulunduğu makamın ağırlığına uygun şekilde davranmaya davet ediyorum"
23 Haziran seçimlerine ilişkin emniyet teşkilatına önemli görevlerin düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin içinde bulunduğu hassas süreç yükünüzü biraz daha ağırlaştırıyor. Kardeşlerim burada siyasi kaygılardan bağımsız olarak çok önemli bir hususa dikkat çekmek istiyorum. 23 Haziranda İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri tekrarlanacak. Sadece milletimiz değil tüm dünyanın gözleri bu seçimlere dikilmiş vaziyette onlar kendi işlerini bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Kendi ülkelerinde her türlü hukuksuzluğa imza atanlar, 15 Temmuz gecesi darbecilerin kazanmasını umutla bekleyenler, bakıyorsunuz son günlerde ülkemizi hedef almaya başladılar. Bu çevrelerin Türk demokrasisine gölge düşürmesinde ellerinden geleni ardında koymayacaklarını biliyoruz. Seçim öncesinde yalan yanlış haberlere insanımız sinir uçlarıyla oynandığını görüyoruz. Sosyal medya manipülasyonlarıyla toplumsal gerilimi tırmandırmak için çok yoğun çaba harcanıyor. Bu hassas süreçte bizlere düşen milletin emanetin sahip çıkmaktır. Türkiye 14 Mayıs 1950'den beri tüm dünyaya örnek bir şekilde seçim yapan bir ülkedir. Seçim güvenliğinin temini noktasında bugüne kadar takdire şayan bir başarı yakalayan Emniyet Teşkilatımızı, yalan yanlış bilgilere töhmet altında bırakmak doğru değildir. 23 Haziran öncesinde herkesi bulunduğu makamın ağırlığına uygun şekilde davranmaya davet ediyorum" dedi.
"Bu dolarlar, bu avrolar sizi kurtarmaz, bu millet sizi kurtarırsa kurtarır"
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'ın yaptığı açıklamalara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan bu şekilde açıklamak istemezdim Buram buram demokrasi hazımsızlığı kokan, Türkiye'yi karalamak için istatistik kimliğine başvuran konuşmasını üzüntüyle dinledim. Bu istatistikler çoğunlukla ülkemize karşı yaklaşımların asla adil olmayan çevrelerin üründür. Buna rağmen Türkiye'nin gerçekten çok iyi olduğu nice alanlar var. Mesela İş yapma kolaylığı bakımında 17 sıra yükselerek 190 ülke arasında 43'üncülüğe çıktık. Ekonomik özgürlükler endeksinde de 180 ülke arasında 68 arasındayız, bunu görmez. Halbuki bu kişi bizi hep 110'lu sıralarda gösteren istatistik eğrileri üzerinde vurmaya çalışıyor. Beyefendi 17 yıl önce Türkiye'nin kişi başına milli geliri neydi şimdi ne oldu? Sen o gün neredeydin, bugün ekonomik olarak neredesin. O günde buna sadece firman ne kadar büyüdü, arkadaşların ne kadar güçlendi onu masaya yatırmıyoruz. Ben sizin 17 yıl önceki durumunuzu da bugünkü durumunuzu da biliyorum. Yeri gelirse bunları da teşhir ederim. Türkiye'yi dışarıdan vuranlar vurmaya çalışıyor, ama içeriden vuranlara bunun hesabını sormasını bilirim. TÜSİAD'ın kasıtlı olarak Türkiye'yi alt sırada gösteren istatistiklerin ilizyonuna sığınmak yerine mesela başlattığımız 2,5 milyonluk istihdam seferberliğine niçin destek vermiyor bunu da hatırlatırım. Size burada iş düşmüyor mu? Dev fabrikalarınız var, holdingsiniz. Ne olur 5 tane 10 tane işsiz insan alsan neyini kaybedersin. Bunları dert edinmiyorsunuz, onlara bunu hatırlatıyorum. Biz TÜSİAD'ın politik taraflıktan daha ziyade Türkiye'nin ekonomik mücadelesine yaptığı katkılarla gündeme gelmesini arzu ederdik. Daha bir hafta önce ziyaretime geldiniz. Sizlerle biz neleri konuştuk, bir hafta geçmeden yaptıkları açıklamalar bak, unutmayalım bu ülke hepimizin ortak vatanıdır. Bu dolarlar, bu avrolar sizi kurtarmaz, bu millet sizi kurtarırsa kurtarır. Bayrak hepimizin ortak bayrağıdır, anayasa devletimiz bir arada tutan kilit taşıdır. Demokrasi bedelini canla ödeyerek kazanımdır. 70 yıllık kazanımlarımızı dinamitlemeye hakkı yoktur. Sürecin hassasiyetine binaen her kesimin özellikle sizlerin soğukkanlılığınızı koruyarak vazifenizi en güzel şekilde yapmanız gerekiyor. Ne milletimiz hakkına gireceğiz, ne de milletimizin hakkının gasp edilmesine izin vereceğiz" ifadelerini kullandı.