Kamuoyunda 'Fatih Terim Fonu' olarak bilinen, bankacı Seçil Erzan'ın aralarında ünlü isimlerin de olduğu dolandırıcılık davası devam ederken sanıklardan Hüseyin Eligül, Seçil Erzan ile Denizbank’a 3 bin dolarlık tazminat davası açtı.Eligül, Seçil Erzan ile Denizbank’tan zararının karşılanması için 3 bin dolar talep etti.
Geçtiğimiz yılın en çok konuşulan konularından olan kamuoyunda 'Fatih Terim Fonu' olarak anılan 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında yeni bir gelişme yaşandı.İstanbul 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ederken, bu kez aynı davanın sanıklarından zabıta müdürü Hüseyin Eligül, Seçil Erzan ile Denizbank’a 3 bin dolarlık tazminat davası açtı.
Hürriyet'in haberine göre, Hüseyin Eligül, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, Seçil Erzan’ın suç teşkil eden işlem ve eylemleri nedeniyle mağdur olduğunu ve zarara uğradığını ileri sürdü.
3 BİN DOLAR TALEP ETTİ
Asliye hukuk mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle şunlara yer verildi: “Denizbank ticari mümessilinin tüm işlem ve eylemlerine seyirci kalarak, tüm kaynaklarını kullanmasına rağmen kontrol ve denetim mekanizmalarını işletmekten imtina etmiştir. Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan Denizbank, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır. Denizbank’ın ticari mümessillerinin ve çalışanların işlem ve eylemleri karşısında hareketsizliği ve basiretsizliği, oluşan hukuka aykırı işlem ve eylemlerdeki sorumluluğu bertaraf etmesine neden olmuştur. Bu nedenle, zararımızın karşılanması için şimdilik 3 bin doların Seçil Erzan ile Denizbank’tan tahsilini talep ediyoruz” denildi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
252 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
"Özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.
Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
İddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.