İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "HDP'nin ön sıralarında avukatlar, akademisyenler, okumuş okumuş adamlar, kadınlar oturuyor. Koca koca kitaplar devirmişler. Konuştuğu zaman senden benden daha güzel konuşur, güya Avrupa bilir, güya dünya görmüştür ama geldikleri netice Kandil'deki bir avuç sapığın, katilin avukatlığını yapmaktır. Bilmenizi istiyorum ki HDP legal bir siyasi partidir diyenler yanılıyorlar" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'nın Çubuk ilçesinde AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışının ardından şehit aileleri, gaziler, engelliler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla yemekli toplantıda bir araya geldi. Soylu yaptığı konuşmada, "Duamız budur, gayretimiz budur. Bu duanın şu veya bu sebebi yok. Çünküsü, aması yok. Güç de karar da millette olduğu için değil, elbette ki güç de, karar da milletimizindir, bunda şüphemiz yoktur. Ama bizi bu kapıya bağlayan, bizi bu kapıya köle yapan, milletimize duyduğumuz sevdadır, milletimize duyduğumuz aşktır. Şu salonda evladını şehit vermiş anne baba var. Onun duasını almak var. Belki bir engelli kardeşim var, onun ağzından bir "Allah razı olsun" duymak var. Belki bir muhtarımız var, mahallesine hizmet getirmenin, gençlerini uyuşturucu batağından uzak tutmanın derdindedir. Bir başkası, bir sivil toplum kuruluşunda başkandır; "Acaba fazladan iki öğrenciye daha burs bulur muyuz, bir projeyi hayata geçiririz de şu semtin evlatlarından birkaç tanesi daha iş bulur mu, iki esnafımıza nefes aldırır mıyız" onun derdindedir. Bir başkasının belki hiçbir meselesi yoktur, emeklidir veya işinde gücündedir, sırf "şu ülke güçlü olsun, haini uğursuzu bu ülkenin ayağına pranga olmasın, çoluk çocuğa güzel bir ülke bırakalım, devletim güçlü olsun da teröristin, uyuşturucu kaçakçısının tepesine binsin, ülkeme farklı hesapları olanlar hakim olmasın" derdindedir. El emeği alın teriyle çoluk çocuk geçindirir, güzel adamlardır. Bir yandan da gelir memleketini dert edinir, gelir burada durur, destek olur, "toplantı var" dersin işi gücü bırakır koşar, "miting var" dersin bayrağını kapıp gelir, hiçbir şey yapmasa bile varlığıyla bize moral verir, güç verir" diye konuştu.
Türkiye'nin her tarafında belki binlerce şehit ailesi, gazi, gazi yakını olduğunu ve doğu ile güneydoğuda çocuklarını PKK'nın kaçırdığı ailelerin hala gözyaşı döktüğünü ifade eden Soylu, "Birilerine hala PKK'nın kim olduğunu anlatmak, inanın bana çok garip ve acı gelmektedir. Meclise bakıyorsunuz, HDP'nin ön sıralarında avukatlar, akademisyenler, okumuş okumuş adamlar, kadınlar oturuyor. Koca koca kitaplar devirmişler. Konuştuğu zaman senden benden daha güzel konuşur, güya Avrupa bilir, güya dünya görmüştür ama geldikleri netice Kandil'deki bir avuç sapığın, katilin avukatlığını yapmaktır. Bilmenizi istiyorum ki HDP legal bir siyasi partidir diyenler yanılıyorlar. Eğer bunu yakınlarımız söylüyorsa, onlar da yanılıyorlar. Kandil'in koruduğu adamlar, Kandil'le ortaklaşa bir şekilde bu ülkede yeniden doğu ve güneydoğuda gecenin saat birinde, ikisinde bir anne ile kızının rahat rahat sokaklara çıkmasını ve huzurun bulunduğu bir anlayışın ortadan kalkmasını istiyorlar. Yeniden PKK'ya 14 yaşındaki çocuklar gelsin istiyorlar. Ayaklarını masanın üzerine atıp "Gel bakalım benim sigaramı yak" diyen Ahmet Türk'e bu ülkenin belediyelerini teslim eden ve Kandil'in emrine verenlerle beraber kol kola yürüyere, ittifak yapacaklar. Ankara'yı, İstanbul'u ve İzmir'i kazanacaklar, ondan sonra da, "Yolda yürüyorum ve ben bu ülkeyi yönetmeye talibim" diyecekler. Hadi oradan, bu milletin sizin palavralarınıza karnı tok" dedi.
Ana muhalefet partisi CHP'ye de sert eleştirilerde bulunan Soylu, "Bakıyorsunuz, yılların partisi Cumhuriyetin kurucu iradesi diye övünüyorlar, Gazi Mustafa Kemal'e sırtlarını yaslıyorlar. Eğitimli kültürlü koca koca adamlar, siyasetçiler, milletvekilleri, koskoca bir siyasi parti. Ama bir de bakıyorsunuz, bunlar da PKK'nın bu siyasi kolu olan partiyle yağ bal olmuşlar. PKK, Sur'da insanların evlerini yakıp yıkıyor, bu efendiler taziyeye gidiyor. Kime, millete mi, hayır. Terör örgütüne destek verdiği için, belediye araçlarını PKK'nın emrine verdiği için kayyum atadığımız belediye başkanına taziyeye gidiyorlar. PKK'ya, ona destek verenlere ne bir eleştiri, ne bir karşı çıkış yok. "Yıllardır bu millete çektirdiğiniz eziyet nedir" diyen yok. "Sen benim askerime, polisime nasıl kurşun sıkarsın, küçücük çocukları nasıl yetim bırakırsın" diyen yok. Ama terörist cenazelerine katılmak var, yerli malı İHA'larımız teröristleri vuruyor diye homurdanmak var. Birkaç gündür devlet düşmanı DHKP-C terör örgütü üyelerine karşı görevini yapan polisime, dünyanın en alçak iftirasını atmak, tacizci demek bunlarda var" şeklinde konuştu.
28 Şubat'ın mağdur partisi olarak bilinen Saadet Partisi'ne ilişkin de konuşan Soylu, "Muhafazakar hassasiyetleri var; üzerlerinde koskoca Necmettin Erbakan'ın manevi mirası var. Allah diyen, Kur'an diyen, peygamber diyen adamlar; evlerinden küçücük bir hırsızlık olsa koşa koşa karakola gidecek adamlar, onlar da PKK'nın partisiyle, Apo serbest bırakılsın diye yürüyüş yapmaya çalışan partiyle aynı ittifakın içinde yol yürüyorlar. HDP bir şehirde çıkıyor, bunlara destek açıklaması yapıyor, onlar da memnun oluyorlar. Geçen seçimde de zaten kız alıp kız verir gibi aday alıp vermişlerdi, halen devam ediyorlar. Şer ittifakının öteki partilerine bakıyorsunuz, bir tanesinin başında iyi kötü bir içişleri bakanlığı yapmış biri var. Güya milliyetçiyim diyor ama o da pişkin pişkin bu HDP ile yol yürüyor. Hiçbirisi ortaya çıkıp da "benim katillerle, teröristlerle, devlet düşmanlarıyla işim olmaz, desteklerine ihtiyacım yok, varsın bir tane belediye başkanlığım olmasın" diyemiyor" ifadelerini kullandı.