Şule Çet davasında ikinci duruşma başladı

Üniversite öğrencisi olan Şule Çet'in esrarengiz ölümüyle ilgili 2 sanığın, "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasına bugün başlamış oldu.

Gazi Üniversitesi öğrencisi olan Şule Çet'in gizemli ölümü ile ilgili 2 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün başladı.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand ile Şule Çet'in babası İsmail Çet, aile yakınları ve tarafların avukatları katıldı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı da şikayetçi olarak duruşmada hazır bulundu.

Ayrıca duruşmayı, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişi de takip etti.

Yoğun katılımdan dolayı duruşmaya yaklaşık bir saat geç başlanırken, izleyicilerin bir kısmı mahkeme salonuna alınmadı.

Duruşmaya, katılan avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediliyor.

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı.

İddianamede, sanıklar hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istenmişti.

KOMÜNİST KADINLAR VE TKG: BU DÜZEN YIKILACAK HAYALLERİMİZ ÖZGÜR KALACAK

Komünist Kadınlar ve Türkiye Komünist Gençliği adına yapılan basın açıklamasını Ekin Şen okudu. Açıklamada şunları kaydedildi:

Bugün burada yine “Şule Çet için Adalet” istemimizi haykırmak için bulunuyoruz.

O’nun cinayeti arkasında bulunan şiddeti, sömürüyü, eşitsizliği gözler önüne sermek için ve katillerinin gerekli cezaları almasının takipçisi olacağımızı her defasında hatırlatmak için bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Şule Çet’in katil zanlısı patronlarını tutuklamak yerine onları defalarca salan; Şule Çet’in üniversite okuyabilmek için çalışmak zorunda olmasını değil, babasının Şule Çet’e para gönderip göndermediğini sorgulayan hukuk sisteminin adaletini bu defa biz sorgulamak için buradayız.

Kadın, çocuk, genç tüm insanlarının geleceğini garanti altına almak yerine, onları geleceksiz bırakan kapitalizmi sorgulamak için buradayız.

Kadınların gece evlerinde olmamasını, alkol almasını tacizi, tecavüzü meşrulaştıran nedenler olarak önümüze getiren bu gerici düzeni sorgulamak için buradayız.

Şule Çet’in katilleri cezalandırılana kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Ama bununla da yetinmeyeceğiz.

Kadınların eve hapsedilmeyeceği, ne şiddetin ne de eşitsizliğin söz konusu bile olmadığı bir ülke kuracağız! Bizim ülkemizde gençler okuyabilmek için çalışmak zorunda kalmayacak! Okullarımızda iktidarın, rektörün zoru, şiddeti değil, bilim ve yaratıcılık olacak! Bizim seçim sandıklarımızın güvenliğini yarının sahibi olan çocuklar alacak!

İşte biz bu umudu her geçen gün daha da büyütüyoruz, örgütlüyoruz. Bize iyi, güzel herhangi bir şey vaat edemeyecek bu düzen yıkılacak, hayallerimiz özgür kalacak!

Şule Çet’ler, Rabia Naz’lar yaşayacak!

DURUŞMADAN NOTLAR...

10.45: Duruşma salonu açıldı. Ancak küçük salonun seçilmesi, Şule Çet ailesinin avukatları tarafından tepkiyle karşılandı

10.52: Mahkeme Başkanı güvenlik zafiyeti gerekçesiyle bu salonun seçildiğini söyledi. Çok sayıda avukatın salona girememesi üzerine, beş avukat girsin önerisinde bulunuldu. Avukatlar bu duruma itiraz etti.

11.00: Avukatlar, "Bize daha uygun bir ortam sağlanmadığı için biz burada ayakta durmaya razıyız. Biz bütün avukat arkadaşlarımızla durmak istiyoruz, ayakta bekleriz" dediler. Bunun üzerine avukatların "sığabildikleri kadar izleyici bölümüne sığmaları" istendi.

11.10: Duruşma başladı. Şule Çet ailesinin avukatı, "Biz bunun hep hikaye olduğunu biliyoruz. Sanıklar bir hikaye anlattı; bunun gerçek olmadığını videolarla kanıtlayacağım. Olay günü çekilen görüntülerin CD'si dosyalarda yok" dedi.

SANIKLAR SÖZ ALDI

Söz alan sanık Berk A., "Ben yatak yorgan uyuduğumu söylemedim ki, sadece içimin geçtiğini söyledim." dedi.

Sanık Çağatay A., "Jaluzilerin şeklinin yeri değiştirildiğini söylüyorlar, öyle bir şey olsa bile 70metre yükseklikte bir şey yapsak kim kimi görebilir." diyerek avukat Yıldırım'a karşı beyanda bulundu.

Av. Yıldırım: Delillerin nasıl karartıldığını anlatacağım
Davayı takip etmek isteyen bir çok kadın hakları savunucusu mahkeme salonuna alınmadı. Kadınlar, durumu sloganlarla protesto ediyor. Mahkeme heyeti başkanı, salona aınmayan avukatların alınması için talimat verdi.

“KIZINA SAHİP ÇIKSAYDIN"

Çağatay Aksu’nun annesi iddia edildiği gibi zengin olmadıklarını belirtirken, Çet ailesinin avukatları itiraz etti. O esnada bu beyana yer verilmemesi gerektiği belirtilirken, sanık koltuğundaki Çağatay Aksu “Kızına sahip çıksaydın” dedi.

Şule'nin arkadaşı: Bana Çağatay'ın kendisini rahatsız ettiğini söylemişti
Ardından tanık olarak Şule’nin arkadaşı Gözde Yalçın dinlenmeye başladı. “Şule’nin intihar etme ihtimaline inanmıyorum" diyen Yalçın, "Olaydan iki hafta önce beni arayarak işten çıkarıldığını ve parasını alamadığını belirtti. Şule bana Çağatay’ın kendisini rahatsız ettiğini söylemişti.”

NE OLMUŞTU?

29 Mayıs 2018: Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı bölümü 2. sınıf öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018 tarihinde Ankara'da bir plazanın 20'nci katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

4 Haziran 2018: Şule’nin patronu Çağatay Aksu ve Berk Akand gözaltına alındı. Olay günü Şule Çet’in atlamasından 18 dakika sonrasında aşağı inmeleri ve güvenliğe ‘ne oldu trafo mu patladı?’ diyerek haberleri yokmuş gibi davranmaya çalıştıkları bilinen zanlılar için tutuksuz yargılanma kararı verildi.

14 Temmuz 2018: Şüphelilerin gözaltına alınıp bırakılmasına isyan eden kadın dernekleri ağabey Şenol Çet’in de desteğiyle, sosyal medyada Şule Çet için Adalet kampanyası başlattı. Öldürüldüğü plaza önünde yapılan eylem ve kampanya sonucu sanıklar tutuklandı.

16 Temmuz 2018: Tutuklanan Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ifadeleri ortaya çıktı. Otopsi raporunda DNA'sı bulunan ve Şule Çet'in katil zanlısı olarak gösterilen Çağatay Aksu, savunmasında 'Suçsuzum' dedi. Cinsel saldırıyı reddeden Çağatay Aksu "Maktülle cinsel amaçlı değil, başka hiçbir şekilde yakınlaşmamız olmadı" diye ifade verdi. Çağatay Aksu daha önce verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirtti.

"OLAYIN VAHİM OLDUĞUNU ANLADIM"

Şüphelilerden Berk Aksu ise olay anında odada olmadığı ifade ederek suçsuz olduğunu savundu. Berk Akand olaydan sonra sinir krizi geçirip genç kızla aynı odada bulunan Çağatay Aksu'ya vurduğunu öne sürdü.

Berk Akand, ifadesinde "Onlar içerideydi. Ben olay yerinde yoktum. Atladığını düştüğünü görmedim. Çağatay yanıma geldi. Kızın atlayıp gittiğini söyledi. Çağatay'ın elinin şiştiğini gördüm. Olayın vahim olduğunu anladım. Hemen aşağı indim. Güvenlik görevlisini gördüm. Buradan bir kız geçti mi diye sordum. Geçmedi deyince, sinir krizi geçirdim. Çağatay'a vurdum. Kızın atladığı yerde değildim. Cinsel amaçlı herhangi bir şekilde temasım olmadı" dedi.

30 Kasım 2018: Şule Çet’e yapılan otopsi raporu açıklandı. Açıklanan raporda, Şule’nin öldürüldüğü ya da intihar ettiği üzerine bir bulguya rastlanmadığı söylendi.

"CİNAYET DEMEYELİM HAKİM BEY"

17 Aralık 2018: Şule’nin ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede şüpheliler Çağatay Aksu ve Berk Akand için ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu ve 39 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, iki şüpheli, "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tahdit" suçları ile itham edildi.

Şule Çet'in o gece ev arkadaşı Liia Trohin'e attığı mesajlar da iddianamede yer aldı. Savcılık, her iki şüphelinin de çelişkili ifadeler verdiğini, şüpheli Çağatay A.'nın, intihar ettiğini söylese de Çet'in, o gece arkadaşına gönderdiği mesajların zorla plazada tutulduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Şule Çet'in arkadaşı Trahin'e gönderdiği mesajlarda, "Bu adam bana abayı yakmış, Allah'ım salmıyor", "Biliyordum böyle olacağını", "Keşke gelmeseydim" ifadelerini kullandığı belirtildi.

6 Şubat 2019'da gerçekleştirilen duruşmada Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın avukatının, 2016’da Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde üniversitelilere döner bıçağıyla saldıran ülkücü faşist çete üyelerinden Paşa Büyükkayaer olduğu ortaya çıktı.

Sanık Çağatay Aksu, mahkemedeki savunmasında, "Bu suçlamayla burada olduğum için özür diliyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bizim hiçbir şekilde cinsel ya da başka bir şeyle alakamız yok, cinayet yok. Bizim Şule'ye dokunmuşluğumuz yok. Ben hala şoktayım, burada bu kadar insan neye dayanarak dosyaya bakmadan mı üstümüze geliyor, onun da farkında değilim. Gösteriş amacında herkes. Bir şey bilmeden bizi suçlamaya devam ediyorlar" dedi. "Olaydan cinayet diye bahsetmeyelim" diyen sanığa hakimden "tamam" yanıtı geldi. Dava sonucunda her iki sanığın da tutukluluklarının devamına karar verildi.

Bugün görülen Şule Çet davasında Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın 39 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Gündem Haberleri