Alınan bilgilere göre olay Muratpaşa ilçesinde gerçekleşti. gerçekleşti. Denizli Mahallesi'nde yaşayan Süleyman Eken'e ulaşamayan annesi Sultan Akhan, geçtiğimiz yıl 13 Ocak'ta polise giderek oğlu hakkında kayıp başvurusu yaptı. Akhan'ın oğluyla son olarak 8 Ocak'ta görüştüğünü ifade etmesi üzerine harekete geçen ekipler, Süleyman Eken'i bulmak için evinde arama yapsa da bir sonuç alamadı. Bunun üzerine Eken'in kayıp olduğu tarihten itibaren güvenlik kameraları ve cep telefonunu inceledi. Eken'in son olarak kadın kuaförü Oktay Yılmaz ve kardeşi Mehmet Yılmaz ile görüştüğü belirlenince çalışmalar bu yönde ilerledi. Polis ekipleri Eken'in telefon sinyalinin son olarak Döşemealtı ilçesi Çıplaklı Mahallesi 412 Sokak'taki Oktay ve Mehmet Yılmaz'ın kardeşlerin annesi olan Gülger Yılmaz'ın evinden geldiğini belirledi.
İKİ KARDEŞ TUTUKLANDI
Evin çevresinde iş makinelerini kullanarak kazı gerçekleştiren ekipler, kadavra köpeği ile yaptıkları arama evin bahçesindeki foseptikte Eken'in cesedinin parçalarını buldular. Bunun üzerine gözaltına alınan Oktay ve Mehmet Yılmaz kardeşler tutuklandı.
İSTENEN CEZA BELLİ OLDU
İki kardeş hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede iki kardeş için ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istendi. Öte yandan sanıkların Eken'e yönelik 'yağma', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından da ayrı ayrı 22 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
"MUTFAKTAN BIÇAK ALIP CİNSEL ORGANINI KESMİŞİM"
İddianamenin mahkemeye gönderilmesi sonrası Yılmaz kardeşler, Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktılar. Sanık Oktay Yılmaz, mahkmede verdiği savunmasında, paraya ihtiyacı olduğunu, bir arkadaşının aracılığıyla Süleyman Eken ile tanıştıklarını kendisinden faiz karşılığında birden fazla kez borç aldığını söyledi. Olay günü Eken'e 2 bin TL ödeme yapacağını anlatan Oktay Yılmaz," Ancak yanımda 500 TL vardı. Bu durumu telefonda kendisine söyledim ve parayı tamamlayacağımı belirttim. O da telefonda bana yüksek sesle konuşmaya başladı. Ben de 'Gel alacağını al' dedim. Akşam saat 19.00- 20.00 sıralarında home ofis olarak kullandığım iş yerine geldi. Parayı tamamlayacağımı söyledim. O da 'Ne yapacağız?' dedi. Kendisinden birkaç gün beklemesini ve kalan 1500 TL'yi ödeyeceğimi söyledim. O da bana küfretti. Ben de düzgün konuşması için uyardım. Bana silah çekti. Silahı görünce korktum ve silah tutan elini tuttum. Bu sırada silah patladı. Sonra nasıl yaptığımı hatırlamıyorum ancak mutfaktan bıçak alıp Süleyman Eken'in cinsel organını kesmişim." ifadelerini kullandı.
"AĞAÇ TESTERESİ İLE KOL VE BACAKLARINI AYIRDIM"
Oktay Yılmaz, kendine geldiğinde kardeşi Mehmet Yılmaz'ı arayarak çağırdığını, kardeşinin cinayetten haberi olmadığını ifade ederek, sonrasında bara gidip alkol aldığını ifade etti. Gece saatlerinde ofise döndüğünü anlatan Yılmaz, “Süleyman'ın cesedini bıçakla kesmeye çalıştım. Olmayınca ağaç testeresi ile kol ve bacaklarını ayırdım. Bunu yapmam sabahı buldu. Daha sonra cesedi banyoya sürükledim. Naylon poşetlere parçaları koydum. Koli bandı ile sıkıştırdım" diye konuştu.
"SANAYİYE GİDEREK ASİT ALMAK İSTEDİM"
Süleyman Eken'in cesedinin kol ve bacak kısmını taksi ile annesinin Döşemealtı ilçesinde bulunan evin foseptiğine attığını belirten Mehmet Yılmaz, şunları söyledi:
“Ertesi gün büyük ceset parçası olan gövde ve baş kısmını getirmeye karar verip asitle yok edecektim. Gövde ve baş kısmının bulunduğu ceset poşeti ve bunları keserken kullandığım ağaç testeresini aynı çuvala koydum. Taksiye bindim. Sanayiye giderek asit almak istedim. Ancak o saatte eski sanayideki esnaf kapalıydı. Bu esnada bir konteyner gördüm, gövde ve baş kısmını buraya attım. Bıçak, silah ve cep telefonunu poşete koyup yat limanında denize attım."
Mehmet Yılmaz, kardeşinin Süleyman Eken'i öldürmesi olayında haberinin olmadığını, cesedin taşınmasında bulunmadığını ifade ederek suçlamaları kabul etmedi ve tahliyesini talep etti.
Mahkeme, tanık ifadelerinin ardından sanıkların tutukluluğuna devam kararı vererek duruşmayı erteledi.