Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Mart 2016'da çıkartılan kamulaştırma kararı ile binlerce ev yıkıldı. tepki sosyal medyada çığ gibi büyürken, vatandaşlar tarihi dokunun yok edildiğini söylüyor.
21 Mart 2016'da Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan sınırları içerisinde bulunduğu öne sürülen Sur ilçesinin 15 mahallesinde 368 adadaki 6 bin 300 parsel, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırma kararı ile kamulaştırıldı.
O tarihten sonra giriş yasağının devam ettiği Cemal Yılmaz, Hasırlı, Fatihpaşa ve Savaş Mahallesi'nde kamulaştırılan binlerce ev yıkıldı.
Sur'un çatışmaların yaşanmadığı diğer yakası da aynı karardan etkilendi. Kentsel dönüşüm kararı ile bir bölümü daha önceki yıllarda yıkılan Alipaşa ve Lalabey mahallelerindeki evlerin kalan kısmı da bu karar gerekçe gösterilerek boşaltılıp yıkılıyor. Her iki mahallede 1012 hak sahibinin evi yıkılacak.
Zaman zaman yapılan "Sur baştan aşağı yenilenecek" açıklamaları dışında bölgenin geleceği ile ilgili en somut açıklamayı, 1 Nisan'da referandum mitingi için Diyarbakır'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan yaptı ve "Toplam 2 bin Diyarbakır evi yapıp turizmin hizmetine sunacağız" dedi.
Yapımı süren 44 evin inşaatından bazı fotoğraflar medyaya servis edildi. Ancak bu evlerin Diyarbakır mimariyle ilgisi olmadığını söyleyen meslek odaları kendilerine danışılmamasına tepki gösteriyor.
Acele kamulaştırma kararı alınan Diyarbakır'ın Sur'un iki mahallesinde yıkıma başlandı.
Acele kamulaştırma kararı alınan Diyarbakır'ın Sur ilçesinin Lalabey ve Alipaşa mahallelerinde yıkım işlemine başlandı.
Nisan ayı sonunda mahalle camilerinden yapılan anonslarla evleri istimlak edilen hak sahiplerinin evlerini boşaltmaları istenmişti. Mahalleliden gelen tepkiler üzerine yıkım bir süre ertelenmişti.
Anonslardan sonra birçok aile evini boşaltmasına karşın her iki mahallede de evlerinden ayrılmayacağını söyleyen hak sahiplerinin sayısı da oldukça yüksek.
TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sur ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyeleri ortaklığıyla 2009 yılında kentsel dönüşüm başlatılmış, Lalabey ve Alipaşa mahallesinde tescilli yapıların dışında 850'yi aşkın yapının yıkılması kararlaştırılmıştı.
Ancak yapıların büyük bölümü çoklu hisselerden oluştuğu için hak sahibi sayısı 1025'i buluyor.
Hak sahipleri adına bir süre önce bankalara paralar yatırılmış ancak birçok aile yatan paranın mağduriyetlerini gidermeyeceği gerekçesiyle evini boşaltmayı kabul etmiyor.
Buna karşılık sabah saatlerinde her iki mahallenin hem suyu hem de elektriği kesildi. Bu yöntemle hak sahiplerinin evleri biran önce boşaltmaları planlanıyor.
Bazı aileler getirdikleri jeneratörlerle bu soruna çözüm bulmuş olsa da, bunun geçici bir çözüm olduğunun hepsi farkında.
"Gitmeyeceğim, direneceğim" diyen ev sahiplerine "Bunun için artık çok geç" diye cevap verenler de yine aynı mahallenin sakinleri.
Lalabey Kurtuluş Sokak'ta boşaltılmış üç ev öğlen saatlerinden itibaren yıkılmaya başlandı.
Mahalle sakinleri ilk etapta eylem yaparak, yıkımı gerçekleştirecek araçları sokağa girmesine engel olsa da daha sonra güvenlik güçlerinin müdahalesiyle yıkım işlemi başlatıldı.
'Çok mağdur olacağız'
Kurtuluş Sokak sakinlerinden 47 yaşındaki Abdulselam Tanrıkulu, annesiyle yıkımı izliyorlar.
Yaşlı kadın medyaya tepkili. Bu saatten sonra yapılacak hiçbir açıklamanın dertlerine derman olmayacağını söylüyor. Görüntüsünü çekmeme izin vermiyor.
Oğlu, 151 metrekarelik evde üç aile yaşadıklarını, evin sekiz hisseye bölündüğünü anlatıyor. Bankaya 218 bin lira yatırılmış ancak her hisse sahibinin payına 27 bin liraya düştüğünü belirtiyor.
Büyük bir üzüntüyle yıkımı izliyorlar. Tanrıkulu, bir işi ve sosyal güvencesi olmadığını ifade ederek elindeki sigarayı içmeye devam ediyor:
"27 bin lira ile değil bir ev, bir oda bile satın alamazsınız. Başka semtlerde kiralar çok yüksek. Sur'da hayat ucuzdu. Çok mağdur olacağız. Artık başımızı koyacağımız bir evimiz yok, iki çocuğumuz var, ne olacak halimiz? Bu da bizim tufanımız oldu."
Tanrıkulu şimdiye kadar hangi kapıyı çaldıysa yüzlerine kapandığını anlatıyor:
"Vekillerimiz yüzümüze kapattı, belediyelerimiz kapattı, vali kapattı. Yani şimdi kime gideceğiz? Devlet bir zamanlar diyordu ki halkın başı sıkıştığı zaman gelsinler, yardım edeceğiz diye. Oraya gidiyorsun, bütün meclislerin kapılarını kapatmışlar. Daha kime gideceksin ki?"
'Başka yere gitme imkanım yok'
Bir süre önce haberini yaptığımız en az 415 torunu olan Şahe (Şaxê) Nine'nin yaşadığı ev de yıkılacak.
Şaxê Nine kızı, gelini ve torunlarıyla olan bitenden bihaber, bir süre sonra yıkılacak evlerinin avlusunda oturuyor.
Oğlu Cemal ve gelini Mukaddes Tayurak 15 yıl önce kendi elleriyle yaptıkları iki katlı, on odalı bu evde 20 kişi yaşadıklarını anlatıyorlar.