Zina evliliği düşüren hususlardan olmadığı gibi, tecavüze uğrayan kadının nikahının düşmesi de söz konusu değildir. Ayrıca bu durumdaki kadın mağdur durumundadır. Kişinin kendi iradesi olmadan başına gelen bu elim fiilden dolayı sorumlu olması ya da kınanması söz konusu olamaz (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, İstanbul 1984, III, 50). Bu durumda kocaya düşen eşine destek olmaktır.
Bâin talakla boşanıp iddet beklemekte olan bir kadını yeniden boşamak geçerli midir?
Hanefîler’e göre bâin talakla boşanmış bir kadına iddeti içerisinde başka boşama lafızları kullanılırsa ikinci ve üçüncü boşamalar da meydana gelir. Çünkü iddet içinde bulundukça kadının başka bir erkekle evlenmesinin helal olmaması, nafaka ve mesken gibi aralarındaki bağlar devam ettiğinden, boşamaya konu olması da devam eder (Bilmen, Hukûkı İslamiyye Kâmusu, II, 201).
Cumhûra göre ise bu durumdaki eşe kullanılan ‘boşama’ lafzının bir geçerliliği yoktur. ‘Bâin talak’ ile aralarındaki zevciyet bağı sona erdiği için boşmaya mahal/konu olmaz (İbn Rüşd, Bidâyetü’l-Müctehid, II, 69, 71; Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, VI, 370).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı