Tek doz aşıya güvenmeyin! Uzman isim üstüne basa basa anlattı! İşte aşı olan ve olmayan arasındaki virüs farkı

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr .Alper Şener, iki doz koronavirüs aşısı olmanın önemine değinerek," Tek aşı eşittir hiç aşı. Hiçbir aşı tipinde tek aşı yapılmaz. Bunun altını çizmemiz lazım. Bazıları tek dozu oluyor, ikinci dozu olmuyor. O zaman ilk aşı da boşuna olmuş oluyor." dedi. Aşının bulaştırıcılığı önlemesi hakkında ise Şener," Aşı olmuş kişi 1 birim virüs taşırken, aşısızlar 100 ile 1000 birim arası virüs taşıyor." dedi.

Türkiye'de koronavirüs salgınına karşı aşılama seferberliği sürüyor. Birinci, ikinci ve üçüncü doz aşı uygulamaları sürerken İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, son 4 haftada vaka sayasının yüzde 200'ün üzerinde arttığına dikkat çekti. Vakaların ağırlıklı olarak artışın Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde olduğunu belirten Şener, vaka artışının temel sebebinin ilk doz ve ikinci doz aşısını olmayanlar olduğunu söyledi. 

HASTALIĞI YENENLER DE AŞI OLMUYOR

Hastalığı yenen kişilerin de daha sonra aşı olmadıklarını dile getiren Şener,  "Hastalığı atlattığı için korunduğunu zannediyor. Özellikle 60 yaş üstünde hastalığı sağ salim atlatıp sonra aşılanmaya gitmeyenlerde hastalık ölümcül seyredebilir. Doğal bağışık oluşuyor ama kalıcı bir antikor yanıtı olmuyor. O yüzden mutlaka salgın yaygın olduğu için, başka varyantlar olduğu için hastalığı atlatmış olsa bile aşı olmalı." diye konuştu. 

"HİÇBİR AŞI TİPİNDE TEK AŞI YAPILMAZ"

İkinci doz aşı olmanın öneminin anlatan Şener şunları söyledi:

 "Tek aşı eşittir hiç aşı. Hiçbir aşı tipinde tek aşı yapılmaz. Bunun altını çizmemiz lazım. Bazıları tek dozu oluyor, ikinci dozu olmuyor. O zaman ilk aşı da boşuna olmuş oluyor. Maddi ve manevi külfetin yanında sonuç da alamıyoruz. Aşılanma takvimi geçerse baştan başlamamız gerekiyor."

Sağlık çalışanlarının yüzde 100'nün aşılanması gerektiğinin altını çizen Şener, "Bence yüzde 100 aşılanmalı eğer özel bir durumu yoksa. Çünkü sağlık çalışanları Kovid-19 hastaları dışındaki hastalara da bakıyor. O yüzden farkına varmadan yayabilirler." değerlendirmesinde bulundu. 

"ÖĞRETMENLERİN HEPSİ AŞILANSIN"

Ailelerin en değerli varlıkları olan çocuklarını öğretmenlere emanet ettiğine değinen Şener, bu yüzden eğitim çalışanlarının da yüzde 100 aşılanması gerektiğini kaydetti.

AŞILAR BELİRLİ GRUPLARA ZORUNLU OLSUN ÖNERİSİ

Şener, okulların açılmasıyla yüksek öğrenimde eğitim gören 3 milyondan fazla kişinin yer değiştireceğine işaret ederek doğacak riskleri ortadan kaldırmak adına aşılanmanın hızlanması gerektiğini vurguladı. Aşının belirli gruplarda zorunlu olması gerektiğini dile getiren Şener, bu konuda bir rehber hazırlanabileceğini aktardı.

"AŞI OLAN KİŞİ 1 BİRİM, AŞI OLMAYAN 100 -1000 ARASI VİRÜS TAŞIYOR"

Aşı olan ve olmayan kişilerin virüs yükünün farklı olduğunu dile getiren Şener bu durumu örnekle şöyle anlattı: 

"Aşı olmuş kişi 1 birim virüs taşırken, aşısızlar 100 ile 1000 birim arası virüs taşıyor. Bu kadar bir fark varken toplumu aşılı ve aşısız diye bölmeye gerek yok." 

Eylül ayında okulların açılmasının planladığına işaret eden Şener, dünya genelinde 15-17 yaş grubunda da aşılamanın başladığını bildirdi.

Sağlık Haberleri