Peki "Veli Tercihine Bağlı Serbest Kayıt Sistemi" adı verilen yeni sistem neler getiriyor?
İşte madde madde liseye geçişte yeni sistem...
İsmi "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıklanan yeni sistem adrese dayalı yerleştirme öngörüyor.
Buna göre, öğrenciler adreslerine en yakın 5 okuldan birini seçecek. Evlerine yakın okullara yerleştirilen öğrencilerin oranı yüzde 90 civarında olacak.
Belirlenecek nitelikli okullara girmek isteyen 8. sınıf öğrencileri için ise Milli Eğitim Bakanlığı'nca merkezi sınav yapılacak.
İsteğe bağlı yapılacak sınav, sayısal ve sözel olmak üzere iki bölümden oluşacak sınav tek oturumda yapılacak.
90 dakika sürecek merkezi sınavda 60 soru yer alacak. Sınavda 6, 7 ve 8'inci sınıf müfredatından sorular yer alacak.
Sınava girecek öğrencilerin de 5 tercih hakkı bulunacak.
Merkezi sınav haziran ayının ilk hafta sonu yapılacak.
Okulların kontenjanı dolduğunda ise okul başarı puanı esas alınacak.
Yabancı eğitim kurumları isterlerse kendi sınavlarını yapabilecek. İsterlerse bakanlığın merkezi sonuçlarıyla kayıt da yapabilecekler.
TEOG YERİNE NE GELDİ?
"Velinin tercihinin dışında öğrencimizi herhangi bir okula göndermeyeceğiz. Biz, eğitim bölgelerini oluştururken, o şekilde oluşturacağız ki velimizin istediği meslek lisesi de olsun, velimizin istediği Anadolu lisesi de olsun, velimizin istediği imam hatip lisesi de olsun. Dolayısıyla bu eğitim bölgesi oluşturması, bu sorunu ortadan kaldıracak. Yine eğitim bölgesi oluştururken, ortaokul öğrenci sayımızı biliyoruz, lisemizi de biliyoruz, ortaokul ile liseyi eşleştireceğiz. Dolayısıyla ne çok fazla ne çok az, birbirine denk şekilde olacak. Böyle bir eksiklik ortaya çıkmayacaktır inşallah. Yaşarken göreceğiz."
Yılmaz, "Bu sistemle büyük kentlere göçün, tercih edilen okulların çevresinde konut fiyatlarının artacağı ve sahte adres kayıtları olacağı, suistimal ve torpil olabilir endişeleri var. Bununla ilgili ne gibi tedbirler alınacak?" sorusu üzerine, sahte adres kayıtları ve konut fiyatlarına ilişkin çözüm bulunabileceğine, kontrol mekanizmaları olduğuna vurgu yaptı.
"Birilerini ayarlayarak oturmadığım bir yerdeymiş gibi görüneceğim örneğin. Bunun bir cezai yaptırımı olacak mı?" sorusuna karşılık da Yılmaz, böyle bir şeyin doğru olmayacağını, uygulamada da böyle bir şey çıkmayacağını dile getirdi.
Bakan Yılmaz, TEOG'un yerine gelecek yeni uygulamaya "Liselere Kayıt Uygulaması" adı verildiğini bildirdi.
"Özel sınav yapabilirler"
"Muhitimizdeki okulda kapasite 70 kişi ama 100 başvuru var. 100 kişi nasıl elenip 70'i alınacak? Okul puanı, başarı ortalaması ya da okul içinde bir değerlendirme yapılacak mı?" sorusunu İsmet Yılmaz, "Diyelim ki bir okulda, taşınmayla da beraber 100 kişiyi buldu. Orada da okul başarı puanını esas alacağız. Çünkü bunun hem okuldaki dersin önemini hem okuldaki öğretmenin değerini artıracağını düşünüyoruz. Okul başarı puanı esas alınarak okula yerleştirme yapılacak." diye yanıtladı.
Yabancı okulların kendi isteklerine bağlı sınav yapıp yapamayacaklarına ilişkin soruyu cevaplarken Yılmaz, "Özel sınav yapabilirler. İsterlerse bizim sonucumuzu alırlar, isterlerse kendileri sınav yapabilirler." ifadelerini kullandı.
"Ara sınıf öğrencileri geçiş yapamayacak"
"TEOG ile geçen yıl liselere yerleşen ara sınıftaki öğrencilerin adreslerine yakın okullara geçip geçemeyeceğine ve okulların taban puanının kalkıp kalmadığı" şeklindeki soruya Yılmaz, şu yanıtı verdi:
"Geçişlere müsaade etmeyeceğiz, doğru olmadığını düşünüyoruz. Her sistem kendi artısı ve eksisiyle bir dengededir. Eğer onu bozarsak sıkıntı olur. Dolayısıyla da bizim bundan sonra kayıtla alacağımız öğrenciler için taban puan kalkmıştır. Adrese en yakın okula kaydını yapacağız ama daha önce TEOGpuanıyla girmiş bir öğrencinin değişiklik yapmasına izin vermeyeceğiz."
Danıştay'ın "taban puanın altındaki bir öğrencinin bir üst okula kaydedilemeyeceği"ne ilişkin kararını anımsatan Yılmaz, o sistemi bozmamak gerektiğini düşündüklerini vurguladı.
"Sınıf sınıf ayrım yapmayı düşünmüyoruz"
Yılmaz, "Yeni sistemde öğrencilerin özel öğretim kursu ya da etüd merkezi gibi bir sisteme ihtiyaç duyacağını düşünüyor musunuz? Adrese dayalı kayıt sistemiyle yerleştirilecek öğrencileri okul içinde başarı düzeyine göre sınıf sınıf ayrım düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:
"Sınıf sınıf bir ayrım düşünmüyoruz. Çünkü bu da diğer okullarda yaptığımızı sınıflarda yapma gibi gelir. Okullarda yapılmasının akademik, bilimsel eğitim açısından sakıncalarını söyledik. O sakıncayı aynı okul içerisinde 'A iyi, B negatif, C ondan daha negatif' gibi bir algı olmasını da istemiyoruz. Hayat gibi olmasını istiyoruz. Başarılı ile biraz daha başarılı, görece demek lazım, hepsinin bir arada bulunmasını istiyoruz."
"Tanıtım kampanyası yapacağız"
"Başbakan Yıldırım, YÖK tarafından açıklanan yeni üniversiteye giriş sisteminin, gelen eleştiri ve öneriler ışığında gözden geçirildiğini söyledi. Size göre de yeni sistemde revizyona ihtiyaç duyulan noktalar var mı? YÖK'ün bu konuda sizin bilginiz dahilinde yürüttüğü bir çalışma var mı?" sorusu üzerine Yılmaz, eğitimin bir bütün olduğunu, ortaokul ve lisenin çok iyi ama üniversitenin kötü olması durumunda çocukların hayata hazır hale gelemeyeceğini, aynı şekilde tam tersi durumun da kabul edilemeyeceğini aktardı.
"YÖK tarafından daha sade, daha basit, daha anlaşılır sistemi evlatlarımıza tanımak için bütün okullarımızda bununla ilgili rehber öğretmenlerimizle bir tanıtım kampanyası yapacağız. YÖK Başkanı Yekta Bey ile de görüştüm. Yekta Bey, halkımızdan gelen görüşlerin her birisi dikkate alınaraktan halka en iyi şekilde, onların da razı olabileceği bir sistemi ortaya koyacaklarını ifade etti." diyen Yılmaz, sınavın öneminin mümkün olduğu kadar azaltılması gerektiğine, bu azaldığında stresin de azalacağına dikkati çekti.
Sınavın öneminin artması durumunda stresin de artacağının altını çizen Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, liseden mezun olan öğrenci sayısının 900 bin civarında, üniversite kontenjanlarının da bu rakamın biraz üstünde olduğunu belirtti. Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün öğrenci ile kontenjan hemen hemen aynı ancak üniversite sınavına çok daha fazla insan giriyor. Bunun gerekçesi, daha önce bir yeri kazanmış ama bir daha girenler var, daha önce kazandığı yeri kazanmayıp bekleyenler var, bazen de ikinci okulu okumak isteyenler var. Biz diğer bekleyenlerin problemini çözmüş olsak bir yılda mezun olan insan kadar bir yıllık kontenjanımız var. Buradaki problem de 'Bütün öğrenciler tıbbı seçecek veya bütün öğrenciler bilgisayar mühendisliğini seçecek'... Bu durumda ne olur? Orada da bir yönlendirmeyle en ideal olanı yapmak gerekli. Ama Türkiye şu anda henüz ona hazır değil. Buna hazır olmadığından basit, sade, yalın, anlaşılır bu sınavı yapmak durumunda şimdilik."
"Önerilere açığız"
Liseye geçişteki yeni uygulamada, velilerden ya da eğitim kurumlarından gelecek öneriler ışığında bir revizyon olup olmayacağına ilişkin Yılmaz, bütün vatandaşların, öğretmenlerin, velilerin görüşleri alınarak uygulamanın olgunlaştırıldığını anlattı.
Yılmaz, "Bundan sonra da herkesin görüşüne açığız. Biz kapalı değiliz. 'Böyle olsa daha iyi olur' diyecekleri bir öneri varsa bu öneriye açık olduğumuzu çok net şekilde belirtmek isterim." dedi.
İsteyenlerin önerilerini Milli Eğitim Müdürlükleri, Bakanlığın internet sayfası, Twitter adresi ve elektronik posta adresleri üzerinden iletebileceğini aktaran Yılmaz, "Gerekirse şahsımın mail adresi var, 'ismetyilmaz@meb.gov.tr'. Milli Eğitim Bakanlığının iletişim sistemi var, 147. Dolayısıyla 147'yi ararlarsa hangi konuda olursa olsun, hem eğitimle ilgili sorunlarına mutlaka cevap verilir hem de ola ki 'Bu sistemin şu noktasında böyle bir değişiklik yapılırsa, böyle bir ekleme yapılırsa öğrencilerimize, evlatlarımıza daha iyi olur' denildiğinde biz bunlara açığız." açıklamasını yaptı.
Önerilerin artı ve eksilerinin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, gerçekten artıların eksilerden fazla olması durumunda tekliflerin kabul edileceğini kaydetti.