11 Ayın Sultanı Ramazan ayına girmemizle beraber Teravih namazı farz mı sünnet mi? sorusu internette en çok araştırılan konulardan oldu. Akıllarında soru işareti olan vatandaşlar için bu çok tartışılan sorunun cevabını araştırıp bulduk.
TERAVİH NAMAZI FARZ MI SÜNNET Mİ?
Ramazan ayında kılınan Teravih namazı farz değil sünettir. Peygamberimiz Hazreti Muhammed teravih namazını farz olmasın diye cemaatten ayrı olarak kılmıştır. Peygamberimizin teravih namazını nasıl kıldığını Hazreti Aişe şöyle anlatmıştır; -"Resûlullah (asm) bir gece mescidde nafile namaz kılmıştı. Birçok kimse de ona uyarak namaz kıldı. Sabah olunca "Resûlullah geceleyin mescidde namaz kıldı" diye konuştular. Ertesi gece de Efendimiz (asm) namaz kıldı. Halk yine olanları konuştu, katılacakların sayısı iyice arttı. Üçüncü veya dördüncü gece halk yine toplandı. Öyle ki mescid, insanları alamayacak hâle gelmişti. Ancak Peygamberimiz (asm) bu dördüncü gecede yanlarına çıkmadı.
Sabah olunca Efendimiz (asm):
-'Yaptığınızı gördüm. Size çıkmamdan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır' buyurdu.
TERAVİH NAMAZI NEDİR?
Teravih Namazı Peygamber Efendimiz'in Ramazan Ayı'nın girdiği akşam itibari ile Ramazan bitene kadar kıldığı ve Yatsı Namazı ile kılınan bir namazdır.
Teravih Namazı Yatsı Namazı ile Vitr Namazı arasında 20 rekat olarak kılınır. Bu 20 Rekat 2 rekatta bir veya 4 rekatta bir selam verilerek kılınabilir.
Teravih kelimesi kelime anlamı olarak rahatlamak, dinlendirmek anlamı taşımaktadır. Teravih Namazı cemaatle kılınabilir. Teravih namazı, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden başlayarak günümüze kadar cemaatle yirmi rekat olarak kılınmıştır. Sahabeden kimse buna itiraz etmemiş ve alimler tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir. Günümüzde de, başta ülkemiz olmak üzere pek çok İslâm ülkesinde teravih namazı cemaatle 20 rekat olarak kılınmaktadır.
TERAVİH NAMAZININ HÜKMÜ NEDİR?
Sözlükte rahatlatmak, dinlendirmek anlamlarına gelen tervih kelimesinin çoğulu olan teravih, dini bir terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz demektir.
Teravih namazını dört rekatta bir selam vererek kılmak caiz ise de, iki rekatta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir. Bu namazın her dört rekatının sonunda bir miktar oturulup dinlenmek müstehaptır. Bu dinlenmelerde tehlil (la ilahe illallah demek) ve salavat ile meşgul olunması uygundur. Teravih namazı, erkek ve kadınlar için sünnet-i müekkededir. Hz. Peygamber, “Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Ramazan namazını (Teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuşlardır (Buhari, “Salatü't-Teravih”, 1; Müslim, “Müsafirin”, 174).
TERAVİH NAMAZININ VAKTİ NE ZAMANDIR?
Teravih ve vitir namazının vakti, yatsı namazının vaktidir. Ancak hem Teravih hem de vitir namazı, yatsı namazının farzından sonra kılınır. Bu itibarla yatsı namazının farzını kılmadan vitir ve Teravih namazı kılınır ise vitir ve Teravihin yeniden kılınması gerekir. Eğer vakit çıkmış ise; Teravihin kazası gerekmez, vitrin kazası gerekir (İbn Hümam, Fethu'l-Kadir, I, 469; Kasani, Bedaiu's-sanai', I, 290).
TERAVİH NAMAZI TEK NİYETLE KILINABİLİR Mİ ?
Teravih namazına başlarken niyet ettikten sonra her selam verişte yeniden niyet etmenin şart olup olmadığı konusunda Hanefi alimleri farklı görüşler belirtmişlerdir. Bir kısım alimler kılınan rekatların tümü temelde tek bir namaz olduğu düşüncesinden hareketle her iki veya dört rekatta selam verdikten sonra yeniden niyet etme zorunluluğunun bulunmadığını söylemişlerdir (İbn Nüceym, Bahru'r-raik, I, 294; Fetavay-ı Hindiyye, I, 117). Bir kısmına göre ise her dört rekatta niyet etmek şarttır Çünkü her dört rekat başlı başına bir namazdır. Zira selam vermekle fiilen namazdan çıkılmış olur. Bu sebeple yeniden namaza girmek için mutlaka niyet lazımdır. Tercih edilen görüş de budur (İbn Abidin, Reddu'l-muhtar, II, 494).
TERAVİH NAMAZININ ÖNEMİ
Teravih Namazı Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) sünnetine iştirak açısından son derece faziletli bir ibadettir. İftar sonrası sevapları çoktur. Teravih Namazı Hadislerde şöyle övülmüştür;
''Ramazân ayı, oruç tutulması farz kılınan bir aydır. Ben de size gecelerinde (terâvih) namazı(nı) sünnet kıldım. Her kim orucu tutar ve (teravih) namazı(nın faziletine ve hak olduğu)na inanarak ve mükâfâtını ümid ederek kılarsa anasından doğduğu gün gibi günahlarından çıkar.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
Ebû Hureyre'nin naklettiği bir hadise göre Sevgili Peygamberimiz Resulullah (s.a.v), Ramazan gecelerini ihya etmeyi teşvik etmiş ancak bunu kesin olarak emretmemiştir
Bu konuda;"Her kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır" diye buyurmuştur.
Hadis alimlerinden en-Nevevî, Hz. Muhammed (s.a.s)'in ashabına Ramazanı ihya etmeyi vacip kılmadığını, fakat mendup olarak emredip teşvik ettiğini, İslâm alimlerinin de bunun mendup olduğunda ittifak ettiklerini kaydetmektedir.En-Nevevî, "Ramazanı ihya etmenin, teravih namazını kılmakla hasıl olduğunu" da zikretmektedir. Bu açıdan Hz. Muhammed (s.a.s)'in, "Her kim Ramazan'ı ihva ederse" sözü, "her kim geceleri namaz kılarak Ramazan'ı ihya ederse" şeklinde anlaşılmalıdır. Nitekim Abdurrahman b. Avf'ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (s.a.s):
"Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur" buyurmaktadır.
1 - (Buharî, İman, 25, 27; Müslim, Musafi`in, 173, 176; İbn Mace, İkametu`s-Salâ, 173; Tirmizî, Savm, 83)2 - (Ibn Mâce, Ikametu`s-Salâ, 173; Ibn Hanbel, I, 191, 195).