Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, Ülke TV Eda Özdemir moderatörlüğünde ekrana gelen Başkanlar Konuşuyor programında katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İstanbul'u felç eden kar yağışıyla mücadelesini eleştirdi.
Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Kar, yağmur, sel gibi doğa felaketleriyle karşılaşıyoruz. Bazen gücümüzün yetmediği şeyler olabilir. Farklı sıkıntılar yaşıyor olabilirsiniz. İstanbul'da yaşananlara baktığımızda, yoğun kar yağdı. Sıkıntılar yaşanması kaçınılmazdı ancak meteoroloji günler öncesinden duyurdu. Bu duyurunun ardından önlemlerin alınması gerekir.
"İBB, KURUMSAL HAFIZAYI YOK ETTİ"
İBB ve CHP'nin anlayışında halkla ilişkiler ile belediyeyi yönetmek gibi bir algısı var. Hakikatle yüzleştikleri zaman algılarının nasıl çöktüğünü gördük. İBB dünyanın en büyük kurumlarından bir tanesi. Kurumsal hafızasından dolayı böyle afetlerle başa çıkabilecek durumdaydı.
2017 yılında daha şiddetli yağan kar yağışında çökmeyen sistem 5 yıl sonra çöktü.
İBB, kurumsal hafızayı yok etti. Bu işle mücadele etmek için nerede, ne zaman müdahale edeceğinizi bilmeniz gerekir. Kurumsal hafızayı yok ederseniz, karla mücadele ediyormuş gibi görünerek bu işi beceremezsiniz.
KARLA MÜCADELE EKİBİ TASVİYE EDİLDİ
Rahmetli Kadir abi Moskova'ya karla mücadele için ekip gönderdi. İBB o görevlileri tasviye etti.
O akşam AK Parti belediyeleri devreye girmeseydi, Bakanlık devreye girmeseydi, İstanbul'un hali ne olurdu!
"PARTİZANCA İBB'YE ÖYLE KİŞİLERİ YERLEŞTİRDİLER Kİ İŞİN EHLİ KİŞİLER YOK"
İBB daha önce günler öncesinden prova yapardı. İstanbul'un ana akslarını açacak tatbikatlar yapılırdı. Sıkıntının yaşanabileceği yerlere mobil büfeler konulurdu.
Partizanca İBB'ye öyle kişileri yerleştirdiler ki işin ehli kişiler yok. Kar küreme aracındaki şoför aracı nasıl kullanacağını bilmediği için bırakıp kaçıyor. Başka bir örnekte ise cenaze aracında tabut var. Cenazeyi bırakıp kaçıyorlar.
Algı ve reklamla göstermeye çalıştıkları CHP zihniyetinin çöküşü oldu. İBB, CHP'nin aynasıydı. O algı yerle bir oldu. Bu durumda en çok zararı ise İstanbullular gördü.
Esenler Belediyesi olarak bütün ana arterleri biz açtık. İBB bu kadar büyük kapasiteye rağmen çöktü.
"BİR TANE MEMUR ÇIKMIŞ İSTANBUL HALKINI TROLLÜKLE SUÇLUYOR"
Araçları reklam değeri en yüksek olan bölgelere yerleştirdiler. Arnavutköy'ü İstanbul'un dışına mı ittiniz! Hani 16 milyonu kucaklıyordunuz. Bir tane memur çıkmış İstanbul halkını trollükle suçluyor. Sen kimsin ya. Herkesin patronu İstanbullulardır.
Cumhurbaşkanımıza hakaret eden Sedef Kabaş, CHP'lilere iletişim dersi verirken 'Koca koca yalan söyleyeceksiniz' diyordu. İBB de koca koca yalanlar söyledi. Ve sonunda sistem çöktü.
TUZ YERİNE KUM KULLANMIŞLAR
Tuz deposunu gezerken üç defa 'Kum' dedi. Biz de inceledik ve gerçekten de tuz değil kummuş. Bize verdikleri tuzlar kumluydu. Tuzun içine kum kattığında ne olur bütün araçlar arızalanır.
Partizanlığın, liyakatsizliğin İstanbul'u ne hale getirdiğini sadece kar fırtınasında gördük.
Belediye yönetimini sadece ve sadece kendileri için bir kaynak olarak kullandıklarını çok net gördük. İBB, İmamoğlu'nun kariyer basamak merkezidir. Ciddiye almış olsalardı bu sıkıntıyı yaşamazdık.
"ELLERİNDE KULLANACAKLARI ARAÇLARI BİLE YOKTU"
2017 yılında 136 bin ton tuz kullanılırken, bu yıl 55 bin ton tuz kullanıldı. 2017'de 539 ton solüsyon kullanılırken, bu yıl ise sadece 21 yon solüsyon kullanıldı. Bu 2 tanker demek.
Bunu da ilk kez Ülke TV'de açıklıyorum. Ellerinde kullanacakları araçları bile yoktu. Kışla mücadeleyi İsfalt'a vermişler. İsfalt'a verdikleri Kışla Çalışmaları İhalesini de karşıda bir firmaya vermişler. Avrupa Yakasını eski Kadıköy eski Belediye Başkanının kardeşi Nuhoğlu İnşaat'a vermişler. O da o akşam araç arıyor.
İBB'NİN ENGELLENİYORUZ İDDİASI
Büyükşehir Belediyesi 2012'de rahmetli Kadir ağabey zamanında hazırlanan bu hatla ilgili avan projeyi toparlıyor, gönderiyor. O da kendilerinin hazırladığı bir şey değil. Bakanlık düzeltmeler istiyor. Gidiyor, geliyor. En son Bakanlık diyor ki, 'Metro yapmak istiyorsan jeolojik etkiler, deprem simülasyonu, mimari kesitleri yapmak zorundasın.' Deprem riskiyle karşı karşıya olan bir kentte deprem simülasyonunun olmadığı bir metro projesi olur mu? Bakanlık 'Sen bunları bana gönderdikten sonra kesin projeni göreyim, onaylayım.' diyor. Ancak gelmiyor. Kesin proje olmadan Bakanlık buna izin veremez. İkincisi sen proje yapmak istiyorsan Cumhurbaşkanı'ndan izin almana gerek yok ki. Buyur yap elini tutan mı var.
Yüreğin yetiyorsa, cesaretin varsa hangi televizyon kanalında istiyorsan karşıma çık. Yüreğin yetiyorsa bana cevap ver.
İBB’NİN ŞUAN 42 MİLYAR BORCU VAR
Biz İBB'yi devrettiğimizde 28 buçuk milyar borcu vardı. Şuandaki borcu 42 milyar borcu var. Hani diyor ya "Cumhurbaşkanlığı izin vermedi!" Cumhurbaşkanlığı bununla ilgilenmez. Bu krediyi kullanabilmek için senin borç limitin olması gerekiyor. Projenin tamamlanmış, fizibilitesi bitmiş olacak.
İmamoğlu'nun kariyer planlamasında İstanbul yok. İngiliz anahtarıyla yeni kapılar açmaya çalışıyor. Bu milletin gönlüne girmeden hangi anahtarı alırsan al.
"İBB'YE MERKEZİ BÜTÇEDEN OLAĞANÜSTÜ PARA GELİYOR"
Meclise gelen teklifleri 'Ben yapacaktım da engellediler' demesinler diye nezaketen reddetmiyoruz. İş yapma kapasiteleri yok. İş yapma vizyonları yok, iş yapma samimiyetleri yok. Bu da şununla alakalı, CHP'nin misyonu var, bu millete hizmet etmek değil, milletin istikametini değiştirmektir. CHP, altını çizerek söylüyorum bu ülkede halkımıza eğitilecek varlıklar olarak bakar. Eğer hizmet etmek isteseler İBB'ye merkezi bütçeden olağanüstü para geliyor.
HALK EKMEK KUYRUKLARI
Vatandaş kuyrukta ekmek bekliyor o topluca ekmeği lokantayı satıyor. Halk Ekmek önünde kuyruk varsa bu sorumluluk İBB'dedir. Saatinde getir, daha fazla üret. Ama burada başka bir hikaye var. Milletin onuruyla oynuyorlar. Dün '1 buçuk milyon ekmek üretiyoruz' diyor. Bunların her şeyi yalan. AK Parti döneminde 1 milyon 800 bin civarında ekmek üretiliyordu.