ABD’nin Maryland eyaletindeki Ulusal Kanser Enstitüsünü'nün araştırmasına göre sıcak çayın, sigara içenlerde ve alkol kullananlarda yemek borusu ve gırtlak kanserlerine yol açtığı belirtildi.
BEŞ KAT RİSKLİ
Annals of Internal Medicine isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, özellikle sıcak çay tüketiminin zararına dikkat çekiyor. Makalede, sigara içen ve alkol tüketen kişilerde yemek borusu kanseri riskini beş kat artırdığı tespitine ulaşıldı.
DEV ARAŞTIRMA
Enstitüsü araştırmacılarından Neal Freedman’a göre bu alanda yapılan en kapsamlı araştırm olan bu çalışma, Çin’de 500 bin yetişkinin deneğin üzerinde yapılan incelemeler ile bulundu. İnceleme ise tam dokuz buçuk yılda tamamlandı.
Pekin Üniversitesi'nden konuya ilişkin yapılan açıklamada sıcak çayın yemek borusu kanseri riskini artırmadığını tespit ettiklerini ancak tütün veya alkol kullanan kişilerde de kanser riskinin arttığını gözlemlediklerini belirtti.
"SICAK İÇECEKLER BARİYER DOKUYU BOZUYOR"
Neal Freedman'ın konuya ilişkin yatığı açıklamada, çok sıcak içeceklerin yemek borusunu alkol ve duman gibi kansere neden olan ajanlara karşı daha savunmasız hale getirebileceğini belirtti.
Freedman: “Sıcak içecekler yemek borusunun çeperini tahriş ederek, iltihaplanmalara ve zararlı hücrelerin daha hızlı çoğalmasına neden olabilir. Bu durum yemek borusunu kaplayan hücrelerin bariyer işlevini bozarak dokuya kanserojen hücrelerin oluşum ihtimalini kuvvetlendirerek hasarlar oluşturabilir" dedi.
ÇAY MI DAHA FAYDALI KAHVE Mİ?
Uyarıcı etki
Çoğu insanın çay ve kahve tüketme nedeni büyük oranda aynı: Kafeinin uyarıcı etkisi. Sabahları henüz afyonunuz patlamamışken çay da kahve de motoru çalıştıran yağ gibidir. İçerdikleri açısından kahvenin uyandırma etkisi çaydan daha fazladır. Bir fincan kahvede 80 mg kafein bulunurken çaydaki uyarıcı miktarı 40 mg’dır.
Fakat bu uyarma etkisini tümüyle yansıtmaz. Ancak uzmanlara göre uyandıktan sonra güne hazır olma hissi büyük oranda psikolojik. Uzmanlar sevdiğimiz içeceklerin tat ve kokularla duyuları harekete geçirdiğini bunun da kafeinden çok daha etkili oduğunu söylüyor.
Uykuya etki
Çay ile kahve arasındaki en büyük fark kendisini gece gösteriyor. Uzmanlara göre gece boyu ayakta kalıp çalışacaklar için kahve çaydan daha etkili. Ancak bu akşam yemeği yiyip de gece geç saatlere kadar ayakta kalmayanlar için geçerli.
Dişlerde leke
Kahve de çay da dişlerde sararmaya neden oluyor. Peki, bu konuda hangisi daha kötü?
Çaydaki doğal pigmentler kahvedekilere oranla diş minesine daha kolay yapışıyor. Bu da sanılanın aksine çayın dişlerinizi daha çok sararttığı anlamına geliyor.
Psikolojik etki
Çayın gerginliği yorgunluğu azalttığına dair pek çok bilimsel araştırma var. Düzenli çay içenlerin, daha sakin psikolojik tepkiler verdiği de söylenenler arasında. Ayrıca günde üç fincan çay içenlerin depresyon riskini üçte bir oranında azalttığı da biliniyor.
Kahvenin ise benzer bir etkisi bulunabilmiş değil. Hatta sinirleri daha da gerdiği konuşuluyor. Fakat uzun dönemli ruhsal sorunlara karşı kahve de koruyucu etki gösteriyor.
Uzmanlar çay ve kahvenin strese bağlı tepkileri bastıran, hatta ruh sağlığını uzun vadede güçlendiren maddeler içerdiği konusunda hemfikir.
Vücuda etkisi
Henüz kesin sonuç vermese de araştırmalar çayın da kahvenin de başka olumlu etkileri olduğunu da gösteriyor. Günde birkaç fincan içmenin diyabet riskini azalttığı, kalbi koruduğu, enerji verdiği, bağışıklığı güçlendirdiği, metabolizmayı hızlandırdığı biliniyor.
Sonuç
Araştırmalara göre çay da kahvede zarardan çok yararlı içecekler. Ancak bu iki sihirli içeceğin aşırı tüketimi riskleri de beraberinde getiriyor. Çay ve kahveyi aşırı tüketmek başta damar sertliği, mide problemleri, dolaşım ve sindirim bozukluklarına yol açabilir. Uzmanlar ıhlamur, adaçayı ve zencefil gibi doğal bitki çaylarının da büyük yararları olsa da tüm içecekleri çok abartmadan dozunda içmek gerektiği görüşünde.