Dış piyasalar uzmanı ve ekonomist Sadi Kaymaz ile Dolu Batarya Youtube kanalı, batarya tedarikçisi Faresisin son durumunu paylaştı. Konuya açıklık getiren Sadi Kaymaz, zararın nedenlerini ve boyutunu tek tek açıkladı.
Türkiye’nin ilk yerli otomobili Togg, ilk tanıtıldığında batarya tedariği için Farasis ile anlaşmıştı. Anlaşma neticesinde, bataryalar sürekli Farasis’ten temin ediliyor.
FARASİS 2023 YILINDA ZARARINI ARTIRDI
Büyük Ar-Ge çalışması ile batarya tedarikçisi konumunda bulunan Farasis için işler pek istenildiği gibi gitmiyor. Her ne kadar üretim aşamasında iyi olsa da maliyetlerin artışı şirketi zarara sürüklüyor. Konuya ilişkin uzman isim Sadi Kaymaz şu paylaşımda bulundu;
"TOGG’un batarya tedarikçisi Farasis’in 2023 zararı katlandı: Şirket 1.7 ila 2.1 milyar yuan tutarında bekliyor.(Kabaca 300 milyon dolara yakın.) 2021 ve 2022 yıllarında zarar tutarları 900 milyon yuanlerdeydi.
Bu arada anlaşılacağı üzere yıllardır zarar ediyor, en az dört senedir. TOGG diye başlamışken, Farasis açıklamasına göre, 440 milyon yuanlik zarar Siro’dan kaynaklı. Yine şirket raporuna göre, Siro batarya paket fabrikasının kapasitesi 6 gwh. (Fabrikada hücre üretimi yok, yanlış anlaşılmasın. Hücreler paketleniyor.)"
NEDEN ZARAR EDİYOR?
“Gotion ve EVE gibi kar eden şirketler kapasitelerini hızla ve erkenden artırdı. Farasis genişlemekte geç kaldı. Öbür taraftan Farasis kesecik tipi üretiyor, bu işte en iyi. Fakat bu piller yerlerini, örneğin silindirik tiplere bırakıyor.
Belki en kritik faktör NCM oldu, kapasitesi hem rakiplerine göre altta kaldı hem de demirli pillere geçişte geç kaldı. Halbuki, Çin piyasasının üçte ikisi iki senedir LFP. Dolayısıyla Farasis için büyük dezavantaj oldu. Tabii kara geçemediği için yatırımlarda da zorlanıyor.
Kapasite artırımında geç kaldığı için zarar ederken, zarar ettiği için de sermaye yatırımlarında geç kalıyor. Bir de müşteri yelpaze sorunu var. Mercedes’le 2017 yılında anlaşmıştı. Grubun tedarikçileri arasında ama orda kalmak için fiyatlarından fedakarlık ettiği biliniyor.
TOGG’un Farasis tercihi de hücremi üreteceğim tercihi de NCM tercihi de doğru olmadı. En azından birim maliyetleri açısından. Daha iyi tedarikçilerle alternatifli biçimde sabit sermaye yatırımı yüküne girmeden anlaşılabilirdi.
Son not olsun. Hücre yatırımı hayata geçse dahi, 2030 yılından sonra 30 gwh kapasiteyle dış pazarlarda rekabetçi olması da mümkün değil. Karşısında 600/300 gwh kapasiteli en az 8 tane rakip olacak. Birim maliyetler için de aynı şeyi söyleyebilirim.”