Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi kapsamında bir araya geldi. Görüşmede iki ülke arasındaki çok önemli konular ele alındı. Bu konuları uzman görüşüyleriyle değerlendirdi.
Erdoğan, Trump ile ikili görüşmesinde, S-400'lerin Türkiye'ye gelmesi durumunda yaptırım iddiaları hakkında konuştuklarını söyledi.
Erdoğan, S-400 - F-35 gerginliği nedeniyle gündeme gelen ABD'den Türkiye'ye yönelik yaptırım iddialarına ilişkin, "Sayın Trump bugün bu konuya açıklık getirdi. Böyle bir şeyin olmayacağını da kendisinden özellikle dinlemiş olduk." şeklinde konuştu.
Erdoğan ayrıca, Trump'la stratejik ortaklığa zarar verebilecek çabalarla ilgili endişelerini paylaştığını belirtti. Uzmanlar iki lider araında yapılan zirveyi ve çıkan sonucu değerlendirdi.
"ABD, Türkiye’yi gözden çıkaramayacağını görmüş durumda"
ANKASAM Başkanı Mehmet Seyfettin Erol, S-400 konusunda ABD Başkanı Trump'ın gerginliği azaltmaya yönelik bir tavır takındığını söyledi. euronews'e görüşmeyi ve iki liderin açıklamalarını değerlendiren Erol, tarafların uzlaşıyı esas alan bir politika izlediğini ve ABD'nin de S-400’lü bir Türkiye noktasında orta yol bulma arayışında olduğunu vurguladı. Erol Türkiye'de merakla beklenen görüşmeyi şöyle değerlendirdi:
"ABD, Türkiye’yi gözden çıkaramayacağını görmüş durumda. Türkiye’nin kararlılığının da farkında. Ne kadar meseleyi Obama üzerine atsa da ABD yanlış bir politika izledi. Türkiye gelinen aşama itibariyle Türk-Rus ilişkilerinin geleceği anlamında farklı bir tavra giremez. Ama buradaki önemli bir husus da konjonktürdeki belirsizlikler: Türkiye-ABD, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Suriye merkezli gelişmelere bakıldığında Türkiye’nin güvenlik sorunları var, dolayısıyla caydırıcılık gücünü ortaya koyması gerekiyor. Türkiye’nin ABD’nin NATO’ya duyduğu bir güven eksiğinin yansıması ve bekasını koruması konusunda kararlılığını ortaya koyan bir tavır. Mevcut krizler devam ederken S-400’lerden vazgeçmesi mümkün değil, Trump sadece S-400 üzerinden krizin daha da derinleşmesini, farklı bir seyire girmesini engellemeye çalışıyor. Trump, Türkiye’de ABD ile ilişkileri devam ettirme eğilimini görüyor, ama ABD’yi de bir tehdit olarak gören, mevcut politikalarını tasvip etmeyen bir politika da söz konusu. ABD, Türkiye’yi beklemediği bir tercihe itmek istemez. Türkiye’ye yönelik yaptırımlar aşamalı bir şekilde harekete geçirilmeye başlanırsa, İran politikası başta olmak üzere bölgedeki birçok politikasını etkiler. ABD’yi tekrar Türkiye’yi kazanmaya doğru itiyor. Kaygan bir zemin söz konusu ve ABD bunu görüp değerlendirerek akıllıca davranıyor."
Trump’ın yumuşamasının ardında İdlib merkezli gelişmelerin de etkili olduğunu öne süren Erol, "Burada 10 numaralı güvenlik noktasına yapılan saldırı, İdlib merkezli Türkiye-Rusya ilişkilerindeki sorunlar ABD’ye ümit vermiş durumda. İdlib merkezli Suriye’de yaşanan Türk-Rus ve İran’ın müdahil olduğu gelişmeler, ABD’ye Türkiye ile olan gerilimi yumuşatma ve burada mevcut kriz üzerinden Türkiye’yi yeniden kazanmaya yönelik bir adım olarak görülebilir." dedi.
"Trump, Türkiye'yi en az etkileyecek yaptırımları seçecek"
Washington merkezli Alman Marshall Fonu Ankara Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, Başkan Trump'ın Türkiye'yi F-35 programında tutmasının zor olduğunu belirtti. Trump'ın yardımcı olmak istediğini ancak yapabileceklerinin sınırlı olduğunu anlatan Ünlühisarcıklı son gelişmeleri euronews'e şöyle değerlendirdi:
"ABD’deki savunma çevreleri ve bütün kurumlar, F-35 ile S-400’lerin bir araya gelmemesi gerektiği konusunda hemfikir. Trump istese bile Türkiye'yi F-35 programından çıkarmayı durdurması çok zor. CAATSA yaptırımları konusunda her ne kadar ABD Kongresi’nde bir görüş birliği olsa da ve istisna konusu çok sınırlı durumlarda uygulanabilse de, Trump eğer bu siyasi bedeli ödemeyi ve bütün kurumları karşısına almayı göze alırsa Türkiye’ye istisna uygulayabilir. Öte yandan bunun siyasi maliyeti çok yüksek olacağı için 12 yaptırımdan en az etkileyecek ve kurumlardan ziyade kişileri hedef alacak yaptırım paketi hazırlayacaktır. Obama’yı suçlaması ise, ilk defa olmuyor. İran ile yapılan anlaşmada olduğu gibi kendisini Obama’nın tersi olarak göstermeye çalışıyor."
"Türkiye, S-400 alımı konusunda ve sürecinde tamamen haklıdır"
Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. S. Enis Tulça, Erdoğan-Trump görüşmesi hakkında "Bu sabahki açıklamalar Türkiye’nin S-400 füzelerini Rusya’dan satın alma kararı geçmiş süreci ile ilgili doğruları teslim etmektedir. Böyle bir açıklamanın sahibi eğer ABD Başkanı Sayın Trump ise bu çok daha önemlidir." değerlendirmesi yaptı.
Prof. Dr. Enis Tulça, Trump ve açıklamalarının önemi hususunda değerlendirmesine şu şekilde devam etti: "Türkiye, S-400 alımı konusunda ve sürecinde tamamen haklıdır. Son dönemde bu alanda yerli sanayide önemli atılımlar gerçekleşmekte olsa da şu veya bu sebepten Türkiye’nin ihmal edilen hava savunma silahlanması, bazı önemli uyuşmazlıklar yaşadığımız komşularımızın mütekabil silahlanmaları ve coğrafyamızın, çevremizin gerçekleri karşısında geç kalınmış bir zaruretin şu sırada telafi edilme gayreti ve zorunluluğudur.
Müttefikimiz ABD’den geçen dönemde temin edilemeyen ve hatta Hollanda’dan ihtiyaç aşamasında NATO çerçevesinde Türkiye’ye konuşlandırılıp sonradan geri alınan füzeler Patriot'lar konusunda ABD ile bir ilerleme sağlanamadığını ortaya açıkça koymuştur.
S-400 alımı Türkiye için bu boşluk ve açığını yakın geleceğinde bölgede oluşabilecek riskler karşısında en suretli, etkin ve belki de pahalı bir şekilde telafi etme zaruretidir. Bu çerçevede kısmen gündeme getirilen Türkiye’nin NATO’dan çıkması konusu ise son derece yanlıştır ve Cumhuriyet tarihimiz için önemli ve büyük bir hata olur."